• benzeri kuruluslarin oligarsi surecinde varolmasinin gayet dogal karsilanacagi, sinif catismasi temelli mucadele icinde zamanla kaybolacak kurumlardan biri.

    elitist burjuvazzi zaman zaman ego acliklarini topluluk olarak tatmin etme ihtiyaci icinde olabilir, tarih boyunca da bunun ornegi siklikla gozlemlenmistir. ayni zamanda cesitli faaliyetlere paravan olarak yarar saglamak ve varligini devam ettirebilmek icin oligarsinin, bu tip "sirin gorunumlu" kurumlari/topluluklari destekledigi de bir sir olmadigi gibi, alisilmis disi/anormal bir durum da degildir.

    "ciftlesme amaci ile kullanilmasi iddiasi" ise soz konusu toplumsal sinifin icinde bulundugu ahlaki yozlasma ve cokuntu dusunuldugunde gariplik icermemektedir, olasiliklar dahilindedir.
  • bir buyugumuzun de dedigi gibi, leo herseyden once, gerekli vakite ve nakite sahip olan insandir.
  • belirli elit bir kesim disinda insanlarin bulunmadigi bir sivil toplum* orgutu. yardim mantigi da biz elitiz o zaman elit olamamis gariplere el uzatalim cercevesindedir.
    (bkz: elitizm)
  • sabretmek, alkol almak, alkışlamak ve fotoğraf çekmek.

    (bkz: neden leo)
  • dializ makinesi almaya gucu yetmeyip, yonetmelik geregi "atam sahanesin" demeye gucu yeten(ve atanin gozlerinin mavi olmasi disinda neden sahane oldugunu anlayamayan) genc lions adaylarinin olusturdugu bir gruptur leolar.
    aisec aegee orneklerinde oldugu uzere, yine butun amaci "bu gece disari cikacam bahanem olsun" "deli gibi erkek ariyorum ama kasar dedirtmem kendime" diyen kizlar ve "tabancaya bir cektik atsam fena mi?" diyen erkeklerden olusurdu.

    ben girdigim gun baglantimi kurup gelmemecesine uzaklasmistim bir tanesinden de ardim sira teelfon acip "baskan olmayi dusunmez misin?" demislerdi.ulan bismillah gelmisim bi konusma yapmisim ziyaretci olarak, bi corbanizi icmisim, bi bayana selam etmisim.ne bu acele?
  • ingilizce leadership experince opportunity, türkçe liderlik deneyim olanak yaratmak kelimelerinin başharflerinden oluşan kısaltma. temel olarak uluslararası lions kulüpleri birliği ne üye bir lions kulübü tarafından sponsor edilerek kurulmuş, üyelerinin yaşları tüzüklere göre 15-27 olabilen, ancak türkiye de aynı zamanda dernekler masasına bağlı bulunduğu için kanunlar çerçevesinde 18-27 yaş grubundan insanların bir arada bulunduğu sivil toplum örgütü
  • senelerdir leo adlı kulübe üye olan ve rahatsızlığını dile getirmek üzere benden ricada bulunan bir yakınımın ağzından:

    “liderlik, deneyim, olanak yaratmak...
    kulağa hoş geliyor ancak içi bomboş bir cümle. bir mottonun içini dolduran ilgili organizasyonu icraatleri olmali değil mi?
    yok öyle bir şey malesef. bir iki bağış, yalandan iki seminer, alkışlar, çok da iyi oldu çok da güzel oldu tadında takdirler ve kapanış şeklinde geçer her yıl.
    leo'da ve lions'da hiçbir başarı cezasız kalmaz. evet çünkü mükemmel bir türkiye portresidir bu kulüpler. türkiye'yi ayağa kaldıracak bir proje yaparsınız, loto çıktıktan sonra keşfedilen akrabalar ya da leş bulmuş akbabalar gibi başarının başına üşüşür buranın babalari. babalardir çünkü paraları vardir ama başka hiçbir özellikleri yoktur. organizasyon demokratik ve aydın olduğunu ileri sürmesine rağmen gönüllü üyeler maddi gücü elinde bulunduran azınlık tarafından bir totaliter yönetim anlayışıyla idare edilir. mizahtan kesinlikle anlamazlar ve korkarlar. tipik bir ortadoğu yönetimi değil mi? ha bir de bu babalarin çoğu masondur, gözlerine girerseniz sizi de tavsiye ederler :) ıçerde sağlam işler dönüyor, sırtın yere gelmez falan diyerek sizi istedikleri yolda tutmaya çalışırlar. üye profili oldukça düşüktür. düşükten kastım, kendini hırslarına kaptırmış ve hedefe ulaşmak için tüm değerleri ayaklar altına alabilecek insanlar. ıftira, yalan, manipülasyon vs bu çoğunluk tarafından temel değer olarak benimsenmiş durumdadır. bölgelerde en yüksek lions yöneticisi genel yönetmendir, kulisi babaların yönettiği, antidemokratik bir seçimle, iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerin bile seçilebildiği kişiler... bölge leo yöneticisi ise leo yönetim başkanıdır. seçim esasları aynen geçerlidir. bazı seçimler kapalı yapılması gerektiği halde babalarin baskısıyla açık yaptırılır ve istenen sonuç oybirliği ile alınır. açık seçimde totaliter iradenin aksi hareketler kesinlikle en seviyesiz şekilde ötekileştirilir. ıyi tarafları yok mu? tabiki var ama attığınız taş ürküttüğünüz kuşa değsin, zamanınıza yazık etmeyin, biz ettik, siz etmeyin.”

    (tekrar ediyorum; yukarıda tırnak işaretleri arasında yer alan düşünceler şahsıma ait değildir.)
  • bilincli bir leonun yeni tanistigi birine "sen de leo olsana" demesi gibi bir yukumluluk vardir.gelirler, sorarlar
    "leo olmayi dusunur musun?"
    yok hamdolsun ben iyiyim boyle desen anlamazlar "ama bak atanin ilkeleri ve dializ makineleri, mehmet karamanci ilkokuluna yapilan ata kosesi? bunlar ilgini cekmiyo mu?"
    "cekiyo ama kari var mi sen onu soyle bana" da diyemezsin ki.
    "ata" dendigi anda otomatik olarak kabul etmek gerekip selametci intibagi verilmemesi gerektiginden ve
    "yok kardesim ne atasi, ne alakaniz var sizin atayla mavi gozu, raki kadehi disinda?" da denilemediginden
    "degerlendireyim tabi" diyip gecistirmeye calisirsiniz.
    "mutlaka bekliyoruz" derler
    "iyi beklemeler"

    ayrica ne ataymis be musiad toplantisinda da var tusiadda da, ufo kongresinde de.
    (bkz: istikbal goklerdedir)
  • hali vakti yerinde gençlerin, düzenlenen partilerde, bir yandan makarna yiyip, bira içip, dale-don-dale eşliğinde dans ederek eğlenmelerini ve kaynaşmalarını, diğer yandan da partilere verdikleri paraların yoksul ve hasta insanlara gittiğinin bilinciyle küçük burjuva vicdanlarını rahatlatmalarını sağlayan oluşum.

    dahil olanların birincil kaygısının, maddi ve manevi anlamda kendilerinden daha kötü durumda olan insanlara yardım etmek olduğu gibi bir düşünce, günümüzün çıkar ilişkileri üzerine kurulu dünyası'nda fazla romantik kaçar. zaten bu gençlerin birincil kaygılarının bu olmadığı, "apolitik olmanın dayanılmaz hafifliği" ile partilerde "çılgın atan" hallerinden anlaşılabilir.

    yanlış anlaşılmasın, yoksul ve hasta insanlara yardım edilmesinden rahatsızlık duyacak kadar acımasız bir insan değilim. tek söylemeye çalıştığım, yardım etmenin de kendine göre bir şekli-şemali olması gerektiği ve anlaşıldığı üzere bu insanların hiçbirinin böyle bir kaygısının olmadığı.

    not: bana "ama zaten leo'nun birincil amacı yoksul/hasta insanlara yardım etmek değil, biz temelde profesyonel lider yetiştirmeyi amaçlıyoruz." diye mesaj atacak olanlara zahmet vermemek adına belirtmekte fayda var: leo prensipte profesyonel liderler yetiştirmeyi amaçlıyor olabilir, fakat gördüğüm kadarıyla leo'ların dahil oldukları oluşumu insanlara pazarlamak için en çok söyledikleri şeylerden birisi -insanların vicdanına seslendiği için olsa gerek- yukarıda bahsetmiş olduğum yardım meselesi.
  • gecenlerde dogu almanya'ya tesrif etmis, türk olanlarini inceleme sansina eristigim olusum. sanirsin cfr sehre inmis, bir kasilma, bir havalar. ardindan haliyle aclar gibi oraya buraya saldirmalar, salya akitmalar. sasirtmadilar.
hesabın var mı? giriş yap