• burada acayip tikky club'lar vardir. mini etekli, cizmeli, azgin ingiliz kizlariyla, abaza avrupa+ortadogu erkekleri bu mekanlara single gelir, cift olarak cikar. oyle kiz kiza rahat rahat felan gidilemez, insanin etrafi bir anda yalanan erkek surusuyle dolar. bu mekanlarda pek bira icilmez, onun yerine "vodka freezer" falan gibi ciks ickiler daha bir makbuldur. fiyatlari da kol gibidir. ingiltere'ye yalniz giden turk gencligine duyurulur.
  • thistle picadilly manzaralı iğrenç mcdonaldsını bile özlediğim mekan
  • china towna 3, covent gardena 6, trafalgar squaree 3, piccadilly circusa 2 dakika yürüyüş mesafesinde olan, sinemaların ve türlü restorantların bulunduğu alan. ortasında küçük bir park var içinde charlie chaplin heykeli ve heran deli gibi üzerinize doğru uçabilecek güvercinleri olan. kalabalık sıkıcı gelirse thames' e doğru yardırabilirsiniz. 8-10 dakika sadece.
  • benim için dünyanın en güzel, en özel yeri.

    iki yaz önce londra'daydım... ilk günlerimde öyle etrafı yürüyerekten boş boş gezerken yağmur çiselemeye başlamıştı. ben de artık metro durağına yürüyüp yurda dönmeyi planlıyordum. ki, birden çok büyük bir kalabalık farkettim. klasik türklüğümle "vay anam vay neler dönmüş serhat yav" diyerekten kalabalığa yaklaştım; odeon sineması önündeydi. ışıklar, kameralar. ay bir heyecanlandım. derken kalabalık çıldırdı ve kafamı iyice uzattığımda ron weasley'i gördüm ucundan, kırmızı halıda yürüyordu.

    şimdi şokumu düşün ey sözlük. bütün bir çocukluk ve ergenliğimi delicesine harry potter hayranlığıyla geçirmişim, kitaplarla ilgili seksen tane teori üretmişim forumlarda orada burada, ron weasley karakterine duyduğum platonik aşktan dolayı gecem gündüzüm onun hayalleriyle dolmuş, ve yolda yürürken harry potter and the half blood prince galası çıkıyor karşıma. ben buna oha derim. zaten orada da dedim. ağladım falan.

    neyse, insanları ittire kaktıra en önlere geçtim. yanımda da sırf bu gala için amerikadan binip gelmiş 13 yaşında bir çocuk. kanka da olduk mu onunla sana. önümden luna lovegood'lar, lucius malfoy'lar, draco malfoy'lar geçiyor. ben ruhumu teslim edeceğim orada, hani hala inanamıyorum hiçbir şeye. başıma gelebilecek en güzel şey olmalıydı, yani o kadar hastasıyım harry potter serisinin. bir yandan da bu galadan haberdar olmayışımı ayıplıyordum. asıl üçlüyü göremedim, onlar çoktan geçmişler de gala salonuna girmişler meğer. bir ron weasley'i ucundan gördüm işte.

    benim hayatımda böyle muhteşem bir tesadüfe yol açmış çok güzel meydandır. bu olayla başlayan londra ve leicester square maceram daha sonra her kafam karıştığında, her yalnız kalmak istediğimde, her düşünmem lazım geldiğinde gidip saatlerce oturarak dondurma yediğim, hayatımın en biricik mekanı olmuştur. holborn'dan çıkıp covent garden yoluna girerek, derken italyan sokağından geçerek, belki o sokaktaki seyyar satıcıdan bir dilim pizza alarak bu meydana varmak çok güzeldir.

    laystır diye okunur.
  • londrada film galalarının yapıldığı , odeon sinemasının buluduğu , ayrıca bir ara sokağında salsa club barındıran meydan
  • soho'ya doğru çıkan ara sokaklardan birinde prince charles sineması vardır. burada çok ucuza kaliteli filmler izleyebilirsiniz.
  • metroda piccadilly ve northern line'ın kesiştigi duraklardan biridir. piccadilly line'da covent garden ve piccadilly circus, northern line'da ise holborn ve charing cross durakları arasında yer alır. film galaları genellikle meydanda yer alan sinemalarda gerçeklesir. bu sebeple sıradan bir akşam üstü sokakta yürürken birden kırmızı halılar, patlayan flaşlar ve normalden daha fazla insan kalabalığıyla karşılaşmak mümkündür.şehrin fazlasıyla merkezinde olması ve bol turist barındırması sebebiyle olsa gerek, şehrin nispeten sakin semtlerinde sinema bileti fiyatları öğrenciler için 5 buçuk 8 pound arasında değişirken, burada 10 pound ve üzerindedir. (prince charles sinemasını bu anlamda tenzih etmek mümkündür. zira orada eğer üyeyseniz-ki üyelik senelik 10 pounda mal olur- haftaiçi gündüz 1.5, haftasonu ve geceleri 3.5; üye değilseniz haftaiçi 4, haftasonu ve geceleri 5 pounda daha önce vizyona girmiş filmleri izlemeniz mümkündür; hatta şahanedir, enfestir...) ayrıca leicester square, civardaki dilimlik pizza satan dükkanlarıyla ünlüdür. china town'a en yakın metro istasyonu da yine leicester square'dir. ve son olarak okunuşu leykester değil, leystır square biçimindedir..
  • londra'nın en merkez yerlerinden biri. covent garden'a 3, piccadilly'e 5, russell square'e 7, oxford street ve westminster'a 10'ar dakika yürüme mesafesindedir. meşhur china town da buranın dibindedir.

    olur ki buranın yol tarifini falan bir ingiliz'e sorma ihtiyacı duyarsınız, sakın ola ki leysestııı diye telaffuz etmeyin, sizi yerin dibine sokabilirler. lestıı diyeceksiniz.*
  • londra nın en güzel meydanlarından.. casino ları, tiyatroları, müzisyenleri, boğmayan kalabalığı, ışığı..
hesabın var mı? giriş yap