legends of the fall

• --- spoiler ---
  
  brad pitt'in hanımının maganda kurşunuyla öldüğü film. ha bi de brad pitt filmdeki bütün hatunlardan güzel lan.
  
  --- spoiler ---
• filmde brad pitt'in oynadigi tristan karakteri asi bir sey olmasina ragmen, tüm aile tarafindan en cok sevilen seytan tüyüne sahip bir insandi. (neden acaba?) filmin sonuna dogru kardesi de ayni seyi dile getirmistir zaten "tanrinin ve insanlarin koydugu her kurala uydum, sense hiçbirine uymadin ama hep seni daha cok sevdiler" deyü. ama ben böyle bir karakter görmedim, tanimadim, bir disi olarak ne desem bos.
• içinde bıçak adlı bir kızılderili karakteri barındıran filmdir. bu bıçak ne zaman sevinçli, kederli, ya da heyecanlı bir durum olsa hemen bir şarkı patlatıyor. ileleeiy ileeleiy eyoooooeh ayaheyaaa felan hesabı. filmde duygular değişsede şarkı asla değişmiyor. hep aynı.
  (bkz: soner arıca)
• iki saatte lost etkisi yapan edward zwick filmi.
  
  --- spoiler ---
  
  ulan hepiniz güzel çocuklarsınız, babanız da karizmanın bıyıklı hali, allah'ın montana memleketinde bir tanecik susannah bütün düzeninizi bozuverdi. tamam kız güzel de kardeşim, insan kardeşinin nişanlısıyla arada bir cızırdama hissedince azcık uzak durmaz mı? bi kendini dağa taşa vermez mi? hemen kızın içine içine düştünüz keraneciler!
  
  alfred sana söylüyorum: ne lan o öyle ağlak ağlak kıza ilan-ı aşk etmeler, he? ölmüş kardeşinin nişanlısına yapılır mı bu, yakışır mı senin gibi devlet adamına üstelik? (susannah'nın evlendiği: sabit maaşlı, ssklı adam her zaman garantidir)
  
  hem çakır hem sarıııııı tristan, bunu da sana söylüyorum: olm sen ne ayaksın, ikide bir ortalıktan kayboluyorsun? döndüğünde kimse hesap sormuyor nasıl olsa, sen de "alışmadık götte don durmaz" misali atına binip binip ortadan kayboluyorsun! (susannah'nın sürekli kapıldığı: kadınlar kendilerini güldüren erkekleri sever, ağlatanlara aşık olurlar)
  
  gariban samuel'in en büyük hatası da o testosteron yuvasına o kızcağızı getirmek oluyor. eh kardeşim safsın işte ne diyim, kendin de söylüyorsun: tanıştırmak için getirdiysen iki gün sonra geldiğin yere dönersin. burnun hiç mi koku almıyor senin? (bu da susannah'nın hiç unutamadığı adam: ölmüş nişanlı ne yapsa masumdur, hem de bakir masumiyeti.)
  
  albay da arada yan gözle bakıyor muydu kıza bilemiyorum, belki kamera arkasına almışlardır o aşk hikayesini de..
  
  --- spoiler ---
  
  öhöm! ne diyorduk? güzel film olmuş. lakin braveheart beni nasıl etkilediyse artık, filmi izlerken görüntü ve müziğin braveheart ile benzerliği dikkatimi çekmişti. meğer aynı adamlar yapmış. ha, bizdeki de göz-kulak demek ki.. göbeğimizi kaşımadan izlediğimiz filmler de oluyor arada böyle. başta söylediğim lost etkisi de merminin girdiği deliğin küçüklüğüne karşılık çıktığı deliğin delik olmayıp ihtiras rüzgarı yemiş halil sezai saçı gibi olmasına göndermedir. rüzgarın kaynağı da bir tanecik kadındır. sadece bir kadın...
  
  teşekkürlerim anthony hopkins ve julia ormond'a gidiyor.
• uc erkek karde$, bir emekli albay baba, -anthony hopkins- bir sava$ ve uc karde$in hep beraber a$ik oldugu bir kadinin hikayesi. kadin -julia ormond- filmde uc karde$e de veriyor, ama aslinda brad abimize hasta tabi.
• türkiye'de olsa en azından altı sezonluk dizisi yapılacak film.
  
  ayrıca, ludlow çiftliğine, doğasına hayran olmamak elde değil.
• --- spoiler ---
  
  susan ölmüştür, tristan ile alfred de mezarın başındadır. alfred "ben bildiğim bütün kurallara uydum, sen hiçbirine uymadın, ama herkes seni sevdi, beni sevmedi" falan gibi bir konuşma yaptıktan sonra tristan'a "şimdi müsaade edersen onunla yalnız kalmak istiyorum" der. eee, samuel'le isabel2 da yatıyo orada, nasıl yalnız kalcaksın??
  
  --- spoiler ---
• ilk gençlik duygularına hitap eden film. sinemada izlediğim dönemde ağlamış, üzerine de annemden azar işitmişimdir. annemin değerli vaktini çaldığım filmlerin arasında yer alır ninja turtles ile beraber.
  filmde oynayan bir güzellik de karina lombard isimli hanımdır. isabel 2yi oynar. hoştur, alımlıdır, susannah-julia ormonda göre daha sağlam bir ablamızdır. ama en ayı haliyle brad pitt için bu kadar kavga gereksizdir. neyse ayının halinden ayı anlar.
  ayrıca brad pitt teşhircilik kariyerinin en parlak ürünlerinden birini sunmuştur bu filmde.
• zalim ludlow'ların eline düşen bir kimsesiz kızın çektiklerini anlatan epik şahaserdir. kızcağız ludlow soyadı taşıyan herkese vermek zorunda bırakılmıştır. kardeşlerin hepsi türlü oyunlar, madrabazlıklarla kızı kandırıp iğfal etmişlerdir. bir tek albay ludlow film boyunca şansını denese, yüzlerce kez zarflasa da yaş haddinden amacına ulaşamamıştır..
  
  ya şaka bi yana müthiş bir filmdir. brad pitt'in hapisanede olduğu, julia ormond'un onu ziyaret geldiği ve birlikte parmaklıklar ardından sarılıp ağlaştıkları sahne bence sinema tarihinin bile en duygusal sahnelerinden biridir.
• tristan isimli şımarık ve büyüyememiş, en yakınlarına acı vermeyi varoluş sancısı olarak bellemiş, yakışıklı olmasa kimsenin sümüğünü atmayacağı bir karektere sahip film. hadi itiraf edelim, tristan değil de çirkin suratlı bir herif yapsaydı bunları "mal" diyip geçerdiniz.