• ismi "lö pen kotidyen" olarak telaffuz edilen mekan.
  • floresan ışık kullansalar hiç bir numarası kalmaz. millet bir somun ekmeğin etrafına üşüşmüş ne yapıyoruz diye birbirinin suratına bakar.
    peki burada kullanılan lambaları "chinese" restaurant'lara koysak ne olur? "thai" olur.
  • burda karnını doyurmaya niyetlenip de 25-30 lira hesap ödemek istemeyenler için bir önerim olacak. çayın yanında peynir tabağı isteyin. kocaman tabakta peynir dilimleri, yeşillik, zeytin ve bir miktar doğranmış salatalık,domates, yanında da mekanın çok lezzetli ekmekleri geliyor.fiyatı 4,5 lira.yanına da organik demleme çayınızla 7,5 liraya mis gibi kahvaltı etmiş olursunuz.
  • müşterilerine küflü elmalı turta satmakta hiç bir sakınca görmeyen yeni moda sosyetik fırın.

    edit : turtayı içi küflü bunun yahu diye geri götürünce yoo nolamaz diyip üretim yerine analize (!) göndermişlerdi veee küflü turtamızın analizi geldi. turta kendi saklama koşullarından dolayı, fazla ışığa maruz kaldığı için küflenmiş. hatalarını kabul ederek müşteriye değer verdiklerini göstermiş oldular. aferin.
  • akşam yemeği için gidilmemesi gereken mekan. böyle bir hata yaptık suadiye şubesine gittiğimizde, yiyecek doğru dürüst bir şey bulamadık. çalışanlar da durumu fark etti ve sonradan kusura bakmayın, bizim yemekten ziyade cafe, kahvaltı brunch tarzında servisimiz oluyor, diyerek ikramda bulundular sonrasında. bence çok nazik bir davranıştı, üstelik gereği bile yoktu.
  • nutella tarzi bisi var burda, belcika cikolatasindan yapilma falan bisi, gideceklere tavsiye ederim. ekmegin uzerine sur sur ye zira boyle yerlerde kasikla dalamiyosun
  • brunetteinin hastasıyım. bütün fındık kremalarına bin basar onyüzmilyon basar ama hepsini yemedim kandırdım. yine de bilmediğim şey olmamış şeydir yani bi şey neden vardır ben görürsem bilirsem vardır. belki o zaman da yoktur ama brunette var.
    daha önce de yazdım yine yazarım, köpekleri bahçeye almamalarını çok feci kınıyorum. bari sen yapma yahu, içeriyi geçtim bahçeye almıyorsun. müşteri öyle talep ediyor? vella bir sürü köpek kabul eden mekan var dostum, sen de bunlardan biri olmalıydın, olmadın o yüzden şimdi olsana lütfen. teşekkür.
  • new york'taki safe haven'im. sabah giderim, oglene kadar cikmam, ertesi gune kadar da acikmam.
    ekmek+recel+cikolata kremasi = minimalist ogun, maksimum verim.
  • sube agini inanilmaz bir hizla genisleterek beni bir yandan endiselere suruklemis, bir yandan da istanbul'a acmasina heves ettirmis ekmekci zinciri. cesit cesit organik ekmegi keyfinize gore keser, inanilmaz guzellikte sandvic, granola ve tart'lar pisirirler. nutellayi sollayip gecebilecek kapasitede findik kremalari vardir. bir de komunal masalari vardir bu dukkanin. ustlerinde taslasmis eski ekmeklere sikistirdiklari atistirmalik menuleriyle, n kisiyi ayni anda agirlarlar. masayi bile yiyesiniz gelir.
  • manhattan'da iki subesinde kahvalti yapmak buyuk keyifti. 2 yumurtali ve ekmekli tabagi; mozerella peynirli, yesillik ve domatesli tabak da oyle. ayrica brunette denen o findik ezmesi yok mu kasik kasik surulup yenir o muhtesem ekmeklerin uzerine.
    ayrica ben yurtdisinda herkesin girip kahvalti yapabildigi, yemek yiyebildigi yerlerin turkiye'de niye boyle kasvetli, sadece ultra zenginlerin girebildigi yerler olarak algilandigini, niye fiyatlarin ucuk oldugunu anlayamiyorum. manhattan'da le pain'e girip kahvalti yapmakta hicbir sikinti duymazken istinye park'takine adimimi atasim gelmiyor icindeki insan profili yuzunden. ayrica new york'ta 3 kisi 50 usd'ye kahvalti yapabiliyorsunuz, burada bu rakam en az ikiye katlanir diye dusunuyorum. sonuc itibari ile buyuk kaziklar memleketinde yasiyoruz vesselam.
hesabın var mı? giriş yap