• laplace'in teorisine göre herhangi bir anda tabiatta bulunan kuvvetlerin tümünü, kainatı oluşturan nesnelerin pozisyonları ile birlikte bilen ve bu sayede kainatın geleceğini de bilebilecek olan sanal varlık. laplace bu düşünsel deneyiyle; şansa bağlı olduğu varsayılan herhangi bir olayın (atılan paranın yazı ya da tura gelmesi) olay sürecinde sistemde mevcut tüm değişkenlerin (rüzgar, zemin yapısı, paranın ağırlığı, yerçekimi sabiti vs.) bilinmesiyle önceden tahmin edilebileceğini yani şans diye birşeyin olmadığını öne sürer.
    ayrıca (bkz: kelebek etkisi).
  • fransız matematikçi laplace'ın olasılık teorisini kullanarak gök cisimlerinin en doğru konumlarını hesaplamasından sonra ortaya koyduğu görüşe verilen isim. buna göre evrendeki bütün yasalar bilindiğinde gelecekteki tüm olaylar öngörülebilir. yani aslında evrende şans diye bir şey yoktur. 100 tane zarın aynı anda atılıp hepsinin 1 gelme olasılığı bir şans değildir nedeni evrendeki tüm değişkenler bilinirse olmakta olan ya da olacak olan bir duruma müdahale edilebilir. eğer uygun çevresel ve fiziksel şartlar sağlanırsa zar olayı gerçekleşir veya her oynayışta loto tutturulabilir.

    açıkçası böyle bir varlığın olamayacağı, en azından bunun bir insan olamayacağı sabittir. bu konuda adam fawerın olasılıksızda alıntılandırdığı bölüme şöyle bir gözatmakta fayda var;

    "bir an için doğanın tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek -ve bunun verileri inceleyebilecegini de düşünürsek-aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbirşey belirsiz değildir ve gelecek de aynen geçmiş gibi gözlerinin önündedir."
  • “hiçbir şey belirsiz değildir; her şey kendinden önceki sebebin bir sonucudur, biz bu sebebi bilsek de, bilmesek de...” teorisine inanan determinist istatistikçi abraham de moivre hayatının son günlerinde her gece 15 dk daha fazla uyuduğunu farkeder.buna göre 24 saat uyuduğu gün ölecektir.bu günü 27 kasım 1754 olarak hesaplar ve o gün ölür. de moivre'nin olasılık konulu şansın doktrinleri eseride laplece'in çalışmalarına temel olmuştur.
  • laplace'ın tanımı ilginçtir ki; eğer şeytan evrendeki tüm atomların yerini ve momentumunu bilirse, istenilen yerde istenilen zaman da evrenin nasıl olduğunu klasik mekanik sayesinde (kendisinin favorisi olduğu için bu şekilde yorumlanıyor) hesaplayabilir.

    ilginç olan noktalar ne mi;
    - o zamanlar atomun aynı anda hem momentum hem de pozisyonunun ölçülemeyeceği bilinmiyordu. 1900-1930 arasına kadar da öyle kaldı.
    - laplace klasik mekaniğin küçüldükçe işe yaramayacağını biliyordu, buna rağmen böyle söylemesi bir şekilde gelişeceğine inandığının ve eksikliğini fark ettiğini gösteriyor.
    - hepsini aynı anda ortak bir hesaptan bahsediyor laplace ama tek bir formülle olmayacağından daha da fazla tek bir yöntemi olmadığından, 1900'lere kadar fizikte ortak bir yapı varken 1900'lerden sonra kuantum mekaniği ve klasik mekanik olarak ikiye daha sonra daha alt kollara ayrılıp birleşemedi. bunu da ön görmesi çok tuhaf.

    bilim tarihi derslerinde laplace'ın şeytanı iki yoruma sahiptir; kehanet ya da yol gösterici.
  • (bkz: mr. nobody)

    --- spoiler ---

    nemo çocukluk aşkının numarasını, yazı yağmurda dağıldığı için kaybetti. çünkü o gün arjantinde bir adam yumurta kaynatmaya karar verdi. kaynattığı sudan çıkan buhar evde bir mikro klima ortamı yarattı. bu mikro klima hava sistemlerini etkiledi ve new york'ta yağmura sebep oldu. o adam yumurta kaynatmaya karar verdi çünkü evdeydi ve karnı acıkmıştı. evde olmasının sebebi ise nemo'nun beğendiği kot pantolondan ucuz olanı almaya karar vermesinden dolayı adamın işsiz kalmasıydı.

    --- spoiler ---
  • olasılıksız adlı romanda güzel işlenmiş varlıktır.
  • bernoulli tipi diferansiyel denklemleri ogrendigimde benim de aklima gelmisti (laplace'in seytani konusunu cok sonra ogrendim). evrendeki tum parcaciklarin t=t0 anindaki konum ve hizlarini (vektorel) bilirsek bir tek diferansiyel hareket denklemiyle t=t1 anindaki hiz ve konumlarini hesaplayabiliyor olmaliydik.
    sevincim riccati tipi diferansiyel denklemleri ogrendigimde bir balon gibi sondu. riccati tipi denklemleri cozebilmek icin bir ozel cozume ihtiyaciniz vardir. cozum, denklemin bernoulli kisminin genel cozumu ile bu ozel cozumun toplami seklinde verilir. dolayisiyla evrenin diferansiyel denklemi fasli burada biter. cunki hareket denkleminin cozumu ozel durumlara baglilik gosterir.
    gercekte bir paranin atilis ve o anki cevre kosullarini bilmek bize yazi ya da tura gelme durumunu hesaplama sansi verir. bunun sebebi yazi veya tura gelme durumunun bir aralik icinde olmasidir. havada 360 derece donen paranin yazi gelmesi 180, tura gelmesi de diger 180 derecenin icindedir. dolayisiyla belli bir hassasiyetin uzerine ciktiginiz anda cozumu bulursunuz.
    kolaya kacip heisenbergin belirsizlik illesine ve kuantum belirsizligine (elektronun ayni anda iki yerde olmasi filan) atif yapanlar icin de sunu soyleyebilirim. bu bir kacis degil. bir parcacigin nerede oldugunu bilmiyoruz (ayni anda bir suru yerde olabilir) ama onu gozledigimizde parcacik fiziksel bir madde gibi davraniyor yani kuantum durumu cokuyor (evrendeki her parcacik bir shrodinger kedisi olsun ve tum kafesleri acip icine baktiginizi dusunun). zaten biz de butun parcaciklarin t=t0 aninda gozlemlendigini varsayiyoruz. bu durumda evrendeki tum parcaciklar klasik hareket denklemlerine tabii olacaklar ve sevgili seytan evrenin hareketlerini bilebilecek.
  • bu şeytanın kuantum fiziği ve belirsizlik ilkesi yüzünden tokatlandığını savlayanlar var. ne de olsa kuantum belirsizlik özgür iradeyi savunanların en sevdiği savunmadır. fakat bir de şöyle bir şey var. atom altı parçacıklar sonsuz belirsizliğe sahip olamazlar. yani evren kapalı bir sistemse, bu sistemdeki her olasılık sonludur. bizim aklımızın almayacağı kadar büyük rakamlar gerekse de, bir parçacığın olası tüm konumları evrene bağlıdır ve bunlar da evrenin yapısı itibarı ile sonludur.

    yani bir parçacığın momentumu ya da konumu belirlenemese de aslında sonlu bir olasılık dahilindedir. ve şeytanımız tanım gereği bu sonlu sayıları da bilebilecek bir varlık olduğu için belirsizlik onun için işe yaramayacaktır. zira bir parçacık evrende her yerde olabilir ve bu belirsizlik gibi görünen durum, aslında parçacık evrenle sınırlı olduğu için hesap edilebilir olmalıdır. dolayısıyla üstün bir hesap gücü olan bir varlık için, bizim belirsiz diyebileceğimiz her şey hesap edilebilir olmalıdır.

    kuantum evreni bizim için belirsizdir. fakat aslında tüm ihtimalleri hesaplayabilecek olan şeytanımız için sadece sayıların büyümesinden ibaret bir belirlilik söz konusudur. ne yaparsanız yapın aslında düşünsel olarak laplace haklı çıkıyor.
  • tanrı nın ta kendisidir, belki de.
hesabın var mı? giriş yap