• uzunca araştırmalar sonucu yeni aldığım beklediğimden güzel arabam.
    parça sıkıntısı yoktur çünkü parçaların yüzde sekseni fiat bravoyla aynıdır. zaten servis hizmeti de devam etmektedir sadece satış hizmeti durmuştur. yani kasası yenilenen herhangibir otomobil ne durumdaysa aynı durumda denebilir.
    tüm bunların yanında çok fazla avantajı da var tabi. bir kere görüntü olarak hep güncel bir arabanız olur. tarfikte çok fazla olmadığı için yeni mi çıktı, sıfır mı, bu da neyniş böyle sorularından bıkarsınız. koltuklar deridir. ilginçtir vw olmamasına rağmen kapı sesi toktur. cam tavanı açılır vites geçişleri tek kavramalı olmasına rağmen sarsıntısız (1-2 dışında) yol sesini almaz ve süspansiyonları yumuşaktır. virajlarda çok iyidir kullanılan malzeme gayet kalitelidir.
    yakıt ise çok çok iyi. 140-150 km hız ile izmir afyon arası km'de 20 kuruş yaktı. belki konforu sorgulatabilecek tek durum motor sesi ki multijet motorlar böyle. ancak o da muadilleri bravo ve guliettaya göre daha iyi çünkü izolasyon kasmışlar.
    kısacası çok memnun eden araçtır.

    7-8 aylik kullanim sonrasi editi: simdiye kadar satin aldigim tum seyler icinde parasinin hakkini en iyi veren sey.. surerken keyif veriyor ve hala tık yok. degerini bilmediler bu arabanın.
  • c sınıfını aşıp d sınıfına girecek boyut ve kalitede araçtır.

    aynı zamanda arka koltukların ön koltuklar gibi ileri geri kayabilir olması ve sırtınızı dayadığınız kısımın geriye yatabiliyor olması sayesinde söför mahalini bırakıp arka koltukta yolcu olmak isteyebilirsiniz.

    öncelikle belirteyim bu satırdan sonraki yazdıklarımda niyetim kimseyi eleştirmek ya da ukalalık yapmak değil tecrübelerimi aktarmaktır.

    otomatik versiyonlarında kullanıcıların neredeyse tamamı bu vites sistemine alışık olmadığından sorun yaşamaktadır. zaten 120 bg 300 tork (1.6 dizel) bir aracın yokuşta zorlanması pek olası değildir. vites tam olarak otomatikleştirilmiş düz vites olarak geçmektedir, yani araç aslında düz vites olup debriyaj pedalı yoktur onun yerine bir robot bu işi halleder.

    bu sistemlerde de devir aralıklarına göre (her marka araca göre farklıdır) vites değişimi gerçekleşir. düz yolda giderken hiçbir problem yaşanmayıp yokuşlarda bu vitesten hatta araçtan şikayet edilmesinin sebebi budur.

    araç yokuş yukarı ivme kaybettiğinden, vites devrine robot bazen yetiri kadar hızlı tepki verip uygun vitesi seçmekte gecikebilir ya da kararsızlaşabilir, bu durum da aracın yokuşta bayılmasına sebep olur. çözüm aslında çok basittir, araç bayılmadan uygun vitese manuel olarak geçmek.

    bu sebeple aslında viteste problem yoktur doğası böyledir. zaten bu sistemdeki zorluk sebebi ile çift kavramalı alternatifler ve tam otomatik modeller mevcuttur.

    "ben otomatik vites aldım elle müdahale ettikten sonra anlamı ne" diye düşünen arkadaşlar haklı olmakla birlikte sorun yaşamamak için çift kavramalı ya da tam otomatik tipte araçları tercih etmeleri kendi menfaatlerine olur.

    otomatikleştirilmiş düz vites iki seçeneğin arasında bulunan ve bana göre muhteşem bir alternatiftir. aracı tamamen düz vites gibi kullanarak zevk alabilir ama debriyaj pedalı gibi gereksiz bir ayrıntı ile uğraşarak (hele ki yoğun trafikte) yorulmazsınız.

    özetle delta candır hele ki selectronic vitesli dizel bir delta canımın cananıdır.

    imkanı olan arkadaşlara şiddetle tavsiye edilir, imkanı daha geniş olan arkadaşlara 1.9 twin turbo 190 bg 400 tork versiyonları önerilir.

    not: hard balack versiyonu aşık olunası bir araç olmakla birlikte boyası konusunda sıkıntı yaşatacağı bizzat satış yapan bayisi tarafından itiraf edilmiş olup uzak durulması aşkınızı kalbinize gömülmesi önerilir. yerine normal siyah ya da çok daha şık olan bicolor boyalı titanyum siyah tavanlı beyaz modeli önerilir. (detaylı incelemelerimi donanımlı bir forum haberinde bulabilirsiniz.)

    edit: önemli bir nokta daha eklemek gerek, bu araçlarda hill holder seçeneği mevcuttur ve eğim belirli bir açıyı geçerse araç 2-3 saniye boyunca yokuşta otomatik olarak fren yaparak geri kaymayı önler zaten siz de bu süre içerisinde gaz pedalına çoktan basmış olursunuz. eğer araç geri kayıyorsa yokuş eğimi çok düşüktür ya da hill holder arızalıdır.
  • yıllardır 1.6 multijet selectronic modelini kullandığım ve piyasada bu fiyatlara başka alternatifini bulamadığım harika araba.

    bu arabayı neden seviyorum?

    çok şık ve prestijli:

    piyasada kendisinden çok daha pahalı arabalarda bile böylesine estetik, özgün bir tasarım yok.
    fiyatının çok üzerinde prestijli bir görüntüsü var. bu arabadan fötr şapkanızla veya fularınızla inebilirsiniz. eğreti durmaz. zaten böyle biriyseniz uygun fiyatlı başka binebileceğiniz tarz sahibi araba yok.

    arabanın bu şıklığında maserati tasarımları da yapan marco tencone ve ekibi tarafından tasarlanmış olmasının etkisi büyük.

    keyifli:

    açılabilir panoramik cam tavan
    deri koltuklar
    kaliteli ses sistemi
    dijital klima
    sürüş kalitesi

    bunun yanısıra airbag sayısı, içinin genişliği, izolasyon kalitesi, led aydınlatma grubu, absolute handling system ve birçok teknik donanımı ..

    güçlü ve verimli:

    1.6 multijet motor
    otomatik vitesli modelini eco modunda kullanıyorum. şehir içi yakıt tüketimi 6,5 - 7 litre. kesinlikle çok başarılı.
    spor moduna alındığında vites aralıkları genişlediğinden yakıt bir miktar artıyor ama yine de 1500 kg civarındaki bir araç için çok çok makul seviyelerde olduğunu söyleyebilirim.
    otomatik vites yarı otomatik bir sisteme göre son derece başarılı ve sorunsuz. 1 ile 2. vites arası hissediliyor. tam otomatik ya da çift kavrama olsaydı daha iyi olmaz mıydı? elbette iyi olurdu ama gerek satış fiyatı olarak gerekse arızalandığında servis ücreti olarak daha pahalı olurdu. 1.6 dizel otomatik kombinasyonunu uygun fiyatlara sunuyor olması benim için daha önemli.

    parça ve servis:

    arabamı özel servise götürüyorum. sebebi ise bu arabanın motor, mekanik vs. tüm yürüyen parçaları tamamen fiat grubu. yani doblo'nuzu, linea'nızı götürdüğünüz aklı başında bir ustaya rahatlıkla emanet edebiliyorsunuz. yağ değişim ücreti linea'da ne ise bunda aynı. fren balatası diğerlerinde ne ise bunda aynı. yani son derece uygun. parçaları ortak. üstelik aynı parçanın farklı markalar tarafından üretilmiş muadilleri var. bütçenize göre istediğiniz kaliteyi taktırabilirsiniz.

    kaporta parçalarına ihtiyacınız olduğunda yan sanayi parçaları olmadığından orijinal parça almak durumundasınız. italya'da 200 euro olan parça ülkemizde euro kuru sebebiyle 1500 tl. bu durum sadece lancia için değil tüm arabalar için aynı sadece diğerlerinde yan sanayi parça takabiliyorlar bunda yan sanayi takma şansları yok. arabanızda daima orijinal parçaları kullanmak durumundalar. onu da kasko yaptırarak rahatça çözebilirsiniz. piyasada parçası bol zannedilen markalara 2-3 hafta parça beklerken lancia delta'nın parçası bursa tofaş'tan 2 gün içinde geliyor. yani türkiye'de parça stoğu bulunuyor.

    bu arada kasko değeri düşünüldüğü gibi yüksek değil. türkiye sigorta birliği'nin web sitesinden kasko değer listesini kontrol edebilirsiniz.

    başka ne yazabilirim bilemiyorum?

    bu fiyatlara size hem bu kadar keyif veren hem de depoyu doldururken veya servise gittiğinizde sizi üzmeyen başka bir araba yok.

    giulietta iyi bir alternatif olabilir mi sorusuna yanıt:
    giulietta kötü araba değil fakat lancia delta'nın alternatifi değil. giulietta daha farklı beklentilere hitap eden performans odaklı c sınıfı bir araba. lancia delta'daki genişlik, standart olarak sunulan deri koltuklar ve temas ettiğiniz bir çok noktada deri kullanılmış olması, izolasyon ve konforu giulietta'da bulamazsınız. giulietta ve diğer markaların bu fiyat aralığındaki modellerinde opsiyonel olarak sunulan birçok özellik delta'da standart olarak sunuluyor. örneğin cam kenarlarında krom çerçeve olmayan giulietta çok görürsünüz ama delta göremezsiniz. ya da aynı şekilde deri koltuğu birçok markada opsiyonel olarak alabilirken hatta bazılarında hiç alamıyorken delta'da deri koltuk standart. delta'da kompakt lüks sınıf iddiası varken giulietta'nın böyle bir iddiası yok. diğer taraftan delta'nın otomatik vitesli kombinasyonuyla da giulietta'daki çevikliği bulamayabilirsiniz. ikisi benzer olduğu kadar farklı arabalar.

    bir de lancia delta'nın hangi sınıfta yer aldığı ile ilgili sorular ve kafa karışıklıkları var onu da şöyle izah etmeye çalışayım.

    elimizde c platformu var.

    c platformu + estetik tasarım + performans unsurları = alfa romeo giulietta
    c platformu + estetik tasarım + prestij konfor unsurları = lancia delta

    aslında farkı yukarıdaki formülde bulabilirsiniz.

    giulietta'daki performans dokunuşları örneğin tek kavrama yerine çift kavramalı şanzımana yer verilmiş olması, gaz-fren pedallarındaki sportif detaylar, jantın arasından görünen renkli fren bölümleri vs. bakın bu saydıklarım, aracı bulunduğu sınıftan dışarı çıkarmıyor.

    gelelim delta'daki prestij konfor unsurlarına;

    geniş iç hacim ve bagaj için uzatılmış şasi, standart deri koltuklar, standart cam kenarı krom çerçeve, airbag sayısı, izolasyona önem verilmiş olması gibi bu unsurlar genelde başka bir segmentin içinde bulunan unsurlar olarak bizlere pazarlandığından delta'nın c premium veya d, hatta euro ncap değerlenirmesine bakarsanız büyük aile kategorisinde olmasını sağlıyor. yani temelde benzer olan arabalara ufak dokunuşlarla başka alanlardan pazar alma durumu diyebiliriz. ve euro ncap büyük aile kategorisinde yer alan diğer otomobillere bakarsanız neredeyse tamamının iyi ve pahalı arabalar olduğunu görürsünüz. o listede en kolay ulaşılabilen araba belkide delta'dır. bu yüzden delta kafa karıştıran, ezber bozan bir arabadır diyebiliriz. elbette kendisinden iki üç kat pahalı arabalarla aynı listede oluşu onların sunduklarının tamamını sunması demek değildir. haddini bilerek, fiyatına oranla iyi iş başarmıştır bu noktada hakkını teslim etmek lazım.

    kısa bir test videosu
    reklamlarında richard gere rol aldı.
  • 5 yıldır cazır cazır bindiğim güzel arabam. parça sıkıntısı filan yok beyler siktiğimin kartalcı doğancı takımı uyduruyor o lafları. parça sıkıntısı var diyenler gitsinler sanayiye doğana film çektirsinler yada egzozunu değiştirsinler amk. şimdi size yaşadığım bir olayı anlatayım da parça sıkıntısı var mı yok mu siz karar verin. 2011 senesinde lancia deltamla bir kaza yaptım kamyona sağ taraftan hafiften sürttüm sağ kapı saçı ve sağ çamurluk değişti işlem yetkili serviste yapıldı( fiat servisiydi) parçalar italya'dan geldi 2 haftada arabamı aldım kullanmaya başladım. düşünün 2 hafta gibi bir süreçte italya'dan parça geldi boyandı takıldı ve teslim edildi. bu nisan ayında annem 2013 model yeni kasa toyota auris marka aracı ile kaza yaptı düz yolda başka bir auris geldi arkadan çarptı. tampon bagaj kapağı ve sol şase kolu değişti arabanın ve bu işlemler için tam 2 ay araç serviste kaldı neymiş efendim şase kolu türkiye'de yokmuş japonyadan gelecekmiş sipariş vermişler bekliyorlarmış bunuda biz arayıp sorduğumuz için söylüyorlar yoksa toyota genel merkezden arayıp aman efendim şöyle oldu böyle oldu özür dileriz filan yok. ayda bir kere uçakla geliyormuş parçalar mayıs ayında gelen uçakta çıkmamış bizim parça haziranı bekledik mecburen parça geldikten sonrada 2 haftada yapımı sürdü sonra vay efendim toyota auris çok satılıyor parçası kolay bulunuyor lancia delta kötü parçası bulunmaz falan filan ha siktir diyorum ha siktir.

    neyse sinirimizi attıktan sonra lancia deltayı değerlendirecek olursak motor ve alt yapı fiat bravo ile aynı 1.6 multijet. vites geçişleri gayet başarılı hissettirmiyor denebilir. içi konforlu ve acayip geniş arka koltuklar öne arkaya hareket edebiliyor ister bagajı büyüte biliyorsunuz ister oturma alanını. benim gözümde tek eksiği orijinal multimedia ekranı yok hatta usb girişi bile yok servise sordum sonradan takılır mı ona da olmaz dediler bizi cd ye mahkum ettiler, bunların haricinde süper araç bas gaza bin git artist artist.
  • takribi 1 yıldır 1.6 dizel otomatiğini kullandığım araba dünyasının monica bellucci'si.

    kendisi bir hatchback olmasına rağmen iç kullanım alanının genişliği, 1.5 tondan fazla ağırlığı, 4.5 metreyi aşan uzunluğuyla nice sedan aracın yanında yadigar ejder gibi durmaktadır.

    öncelikle kılışdar'ın liderlih vasfı yoh kafasındakilerin önyargılarına değinelim.
    ikinci eli zayıf: galerici gibi alıp satıp kısa vadede para kazanma derdindeysen ya da paraya sıkıştım acil nakite çevireyim dersen doğru, biniciysen yanlış. ben aracımı alırken hangi ilanı takibe alsam 15-20 gün içinde satıştan kalktı. birçoğunu teyit ettim elbette sahiplerinden. bu aracı hastası alır ya da başkalarının lafına kulak asmayan kişi alır. aracı aldıktan sonra tanıştığım ve irtibat halinde olduğumuz 60-70 kişilik bir grubumuz var.
    satmak isteyen olduğunda kendi aramızda eşe dosta yönlendirip malum sitelere ilan vermeye bile ihtiyaç duymuyoruz. tüm bunlar ikinci el satışının tok kapı sesi'ne sahip araçlar kadar hızlı satılmadığı gerçeğini değiştirmiyor. özetle al sat aracı değildir ama satacağın zaman da elinde kalmaz merak etme.

    parçası yok: aracın motor mekanik aksamındaki parçaların tamamı fiat gruba ait. dolayısıyla bugüne kadar hiçbir servisten ya da sanayiden parça yokmuş diye dönmedim. türkiye genelinde tüm fiat araçlarda ne kullanılıyorsa bunda da o kullanılıyor. bu bir şehir efsanesi.
    yalnız şöyle bir durum var. dış kaporta aksamında parça gerektiği zaman yan sanayisini ucuza alayım dersen alamazsın. çünkü yan sanayisi yok. far, tampon, ayna vs gerektiğinde orijinal parça kullanacaksın. bunları da lancia'nın yetkili servisi olan fiat bayilerinden temin edebiliyorsun. emsallerine göre pahalı mı? evet. örneğin c segment herhangi bir aracın farını 1.500 liraya alıyorsan bunu 2.000 liraya alıyorsun. böyle bir fark var. yani her şeyin bir bedeli var.
    bu arada c segment demişken bu aracın adı c, donanımları d segmenttir. teknik özelliklerine baktığında anlayacaksın mutlaka.

    bunları geçtikten sonra avantajlarına ve dezavantajlarına değinelim

    avantajları
    -bir kere her gören dönüp bir daha bakıyor. nadir bir araç ve ufak tefek makyajlar haricinde sürekli yeni yüz.

    -c segment fakat birçok donanımıyla d segmente göz kırpıyor. arka koltukların birbirinden bağımsız kızaklı ve yatar olması, hill holder, kapı içi aydınlatmalar, 10 hava yastığı, yağmur, far, hız sensörü, deri/nubuk alcantra koltuklar, çift yönlü dijital klima, viraj içi aydınlatma özelliği vs. vs.

    -ses sistemi çok iyi.

    -yakıt fevkalade düşük şehir içi 6'yı geçmiyor, şehirler arası 4.5-5 (benim araç mazotu içiyor o ayrı)

    dezavantajları
    -multijet olduğu için biraz gürültülü çalışıyor. özellikle şehir içinde hissediliyor bu.

    -robotize şanzıman 1-2/2-1 geçişlerini bir hayli hissettiriyor tam otomatiklere göre. fakat çok rahatsız edici seviyelerde değil.

    -0-100'ü 10 saniyenin üzerinde. bunu da ben pedal box takarak çözdüm.

    not: fiat group diyince aklımıza linea'lar, egea'lar geliyor ülkemizin şartları nedeniyle yalnız,
    lancia
    alfa romeo
    maserati
    chrysler
    dodge
    jeep
    ferrari
    yamaha motor gibi markalar fiat grubun çatısı altındadır.

    görsel şölen
    1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10

    sorusu, sorunu olan yeşillendirebilir.
  • hatchback hastasi beni kendine asik etmis lancia modelidir. allahim o nasil hat, o nasil ic mekan, o nasil beyaz ustu cam tavan kombinasyonudur be brader? hos gercekten cok hos!
  • yurtdışına çıkmadan önce araba kiralamak için konuştuğumuz şirket bize marka - model seçeneği sunmak yerine sadece sınıf seçebileceğimizi söyledi. kompakt hb olsun dedik. golf ya da focus gibi alışıldık arabalar beklerken karşımıza bir lancia delta 2.0 multijet dizel (düz vites) çıktı. dışarıdan acayip dikkat çekici bir otomobil. özellikle arkası çok havalı. ızgarası biraz acayip olmuş, alışkanlık istiyor.

    içeride malzemeler hiç ummadığım derecede vasattı. ergonomide de rahatsızlıklar vardı. yalnız arabayı sürmeye başlayınca bütün bu irili ufaklı kusurlar önemini yitiriverdi.

    2.0 dizel motoru 1700-1800 devire kadar biraz hantal. şehir içinde park ederken, dur kalk yaparken vs. stop ettirmek çok kolay. ama o devri aştıktan sonra (6. viteste bile) arabayı sanki allah gibi bir şey itmeye başlıyor. otobanda gazı ilk kökleyişimdeki şaşkınlığımı anlatmam zor. çünkü delta, aile otomobili olarak satılan bir araba. kocaman bagajı, geniş koltukları var. içinde sportifliği vurgulayan herhangi bir unsur yok. ama hani istense golf gtd'de kullanılabilecek bir motoru var. hızlanma sırasında bambaşka bir şeye dönüşüyor. insan dizel sürerken gti hissi alıyor. yol tutuşuna da diyecek yok, keskin virajlı dağ yollarında saatlerce kullandım, hiç düz yol olmasın, hep viraj alayım istedim. bir de rampalar. ne kadar dik, o kadar iyi. açı ne olursa olsun araba herhangi bir yavaşlama - tıkanma belirtisi göstermiyor.

    işçililik fena değil, malzemeler orta karar, tasarım herkese hitap etmeyebilir ama bahsettiğim modeli sürüp de etkilenmeyecek insan azdır. 2.0 168 beygirliği (360 nm) böyleyse, türkiye'de satılan 1.6 120'liği de (300 nm) herhalde tatmin edici bir araçtır.

    not: yanlış ölçmediysem 2.0'ın 8,5 saniye gibi bir 0-100'ü var.
  • yollardaki astra-corolla-astra-golf-auris-golf tekduzeligi yaninda nefes aldiran konfor ve stil sahibi arac.

    rivayet: turkiye'ye en son 2013 modelleri geldigi icin 2023 sonrasinda yedek parca temini problem olacak.
    gercek: gri renk "rakipleri" gibi kose basinda parcasi zaten bulunmadigindan italya'dan parca beklemek icin 2023'u beklemenize muhtemelen gerek olmayacaktir. (ama halen daha sifirini arayip bulamayan var)

    ayrica sevenlerinin toplandigi bir forumu var (trafikte karsilasinca korna otturuyorlar). hakkinda bilgi sahibi olmak ya da ustasini bulmak isteyen oraya bakabilir.
  • son dönem türk dizi ve filmlerinde oldukça fazla boy gösteren

    süren kitle de orta-üst gelir sahibi, gustosu gelişmiş, sosyal, yakışıklı/güzel, alpha girl-alpha boy tadında.

    (bkz: küçük sırlar)
    (bkz: romantik komedi)
  • 6 aylik kullanim sonrasi artik bilgilendirme yapabilirim diye düsündüm.
    eksilerinden baslayayim:
    - kol dayama cok geride kaliyor
    - cam acma kapama dugmeleri fazla ileride kaldigi icin surekli yanlislikla arka cami aciyordum ilk zamanlar
    - orijinal teypte usb veya bluetooth olmamasi kötü
    - emniyet kemerinin yükseklik ayari yok
    - gösterge paneli özellikle gün isiginda zor görünüyor

    artilar:
    + yakit tüketimi gercekten cok iyi. sehir ici 1 depo -yani 58 litre- ile 900 km gidiyor (1.6 dizel manuel)
    + arabanin ici gercekten ama gercekten genis. özellikle de o arka koltuklarin ileri geri hareket edebilmesi ve ayni zamanda sirtlarinin da geri yaslanabilmesi falan cok iyi.
    + parca veya usta sorunu yok cünkü herkesin dedigi gibi zaten fiat parcalari kullaniliyor (ama tabii far, panjur, camurluk vs zarar görmesin onlari bulmak zaman alabilir)
    + viraji döndügünüz yönü aydinlatmasini babam cok seviyor o yüzden bunu da artilara yaziyorum
    + koltuklari hem rahat hem de görünümü güzel
    + yüksek hizlarda kontrolü koruyor, yani siz bi hata yapsaniz da araba arkanizi toplar gibi

    bir de begendigim yönlerini yazayim:
    * bagajdaki 12 volt cakmak girisi
    * ic kapi kollarindaki aydinlatmalar
    * arka kol dayamadaki bardakligin sekil sukullu olmasi
    * ön tarafta saga ve sola ayri derecelerde calisabilen klima (ve tabii arka tarafta da fan olmasi)
    * follow me home özelligi
    * ön kol dayamanin altindaki sogutmali bölme
    * sürücü koltugu bel destegi
    * arka koltugun ortasina oturanin iki büklüm kalmamasi, zeminde ortadan gecen yükseltinin diger arabalara göre cok alcak olmasi (saft tüneli evet)
    * benzer özelliklere sahip arabalara göre daha ucuz oldugu icin kaskosunun da daha ucuza gelmesi :)
    *her bir tarafinda bulunan, arabayi neredeyse kusatmis olan hava yastiklari
    * siradan olmayan tasarimi
hesabın var mı? giriş yap