• pazarlaması en güzel şekilde kotarılmış makaroncudur.

    paris'te yaşayan fransız bir arkadaşım da bana pierre herme'yi tavsiye etmiş, ladurée'nin over-rated olduğunu söylemişti. bir parizyen olmadığım için, tavsiyesinin yerinde olduğunu varsayabilirim, herhalde benden daha iyi biliyordur. ha, bu demek değil ki ladurée'nin makaronları kötü, kötü diyeni allah taş yapar herhalde, ama onu öne çıkaran ünlü modacılara tasarlattığı kutuları (bkz: jean-paul gaultier), dükkanlarındaki ortam, renkler, koku, kısaca ambiyansıdır.

    bu bence harika bir şey, zira her gün makaron yemediğimize göre (ki fransızlar da her gün yemiyor, onlar için bile pahalı bir yiyecek), yiyeceğim zaman öyle bir ortamda yemek güzel bir tercih. ha, vaktim yoksa orada oturmaya ya da zaten evde sunmak istiyorsam, o zaman ladurée'den almak yerine, aynı lezzeti sunan, fakat pazarlaması o şekilde olmadığı için daha ucuza satan yerlerden de alabilirim. zira lezzet aynı lezzet.

    belirtmek isterim ki, fransa'da farklı makaroncular denememe rağmen fiyatlarda inanılmaz bir farklılık yok yalnız. yani tanesi 2,5 euro değil de, 2 euro olsun çok çok. 1 euro'ya makaron satan herhangi bir makaroncu yok, zira yapımı müthiş zor. ama kutuyla alırsanız (10'lu 12'li filan) o zaman daha makul bir hale geliyor fiyatları...

    bir de "türkiye'dekisi bayat, hem o tazecik halini yemezseniz de makaron yenmiş sayılmaz" laflarına filan biraz güldüm, zira makaron yapmayı öğrenmek için kursa gittiğimizde oradaki aşçı makaronun en lezzetli halinin, hazırlandıktan 48 saat sonra yakalandığını, hatta son hali bittikten sonra minimum 24 saat dinlendirilmeden asla yenmemesi gerektiğini söylemişti, zira kremanın o dış bezelere işlemesi, dıştaki bezelerin içinin yumuşaması için böyle bir süre gerekiyor (toplamda iyi bir makaron yemek için bugün başlasanız, 9 gün sonra elinizde oluyor, o zaten apayrı.)

    yani neymiş, makaronlar paris'te yapılsa ve frigofrik kargoyla yollansa, bir kaç saat içinde istanbul'daki raflarda yerini alır, en iyi tadına ulaşması için biraz beklemesi bile gerekebilir.

    makaronları dışında kutuları, alışveriş çantaları, duş jeli-talk pudra-yüz kremi gibi kozmetik ürünleri, defterleri, mektup zarfları vs. de var bu arada ve görüntüleri inanılmaz! bir ladurée bulduğunuzda makaron almaktan bile daha iyi bir fikir olabilir bunları almak... hele bu yıl çıkardıkları ajanda o kadar güzel ki, bakmaya doyamadığım gibi, yazmaya nasıl kıyacağımı merak ediyorum.

    velhasıl-ı, fransa'ya yolunuz düşerse makaron harici diğer ürünlerinden alın, burada ve başka yerlerde makaronlar yiyip kıyaslayın, sonra kalan paranızla biraz daha ucuz bir yerde tekrar makaron yiyin!
  • öyle ya da böyle ne kadar çamur atılırsa atılsın pahalı ancak kaliteli makaronları var.

    burdaki çeşitler başka yerde yok. misal bugün pembe karabiberli, ballı baharatlı, zencefilli, yaban güllü-menekşeli makaron çeşitlerinden aldım. tadının ve görünüşünün güzelliğinden hem yedim hem de yanında yatıyorum valla.
  • 2 su=18 lira, 1 latte=15 lira, 4 makaron=24 lira hesap=57 lira. kutular çok güzeldi, bakmam için para almadılar. istinye park/istanbul
  • ladurée, hem makaron hem de fransiz pastaciligi denince akla gelen ilk isim olmasini biraz da bunyesinde paul'u de bulunduran endustriyel gida devi holder grubunun sirketlerinden biri olmasina borcludur. holder tarafindan satin alinmasinin hemen ardindan yapilan yatirimlardaki en buyuk atilimlardan biri pierre herme'nin sirketin pasta sefi olmak uzere fauchon'dan transfer edilmesidir . kendi markasi ile kendi butiklerini acana kadar ladurée'nin makaronlarinda herme'nin imzasi vardir.
  • fiyatlari soyle:
    sutlu kahve 4 eur civari
    3-4 makaron 7,5 eur civari
    champs elysees'dekine gidecekseniz ust kattaki tuvaletlerini bir ziyaret edin.. oldukca guzel, oldukca fransiz..
    garsonlari mal.
  • hayatimda yediğim en guzel macaronlari yapan yer. pahalı ama yedikten sonra verilen para batmiyo
    sanki her gün macaron yiyo deme sakın burdan yedikten sonra bissuru yerde daha yedim ama hiç biri bu kadar başarılı degildi.

    antep fistikli ve kahveli olanı ekstra dayanılmaz. reçel gibi renkli olanlarından uzak durun.
  • sofia coppola'nın marie antoinette'indeki her yerden fışkıran makaronlar bu pastanenin ürünüdür.
  • bugün itibarıyla,uzun zamandır beklediğim nişantaşı şubesini sonunda açan ve de yeni sezon ürünü olan krema yerine marshmallow dolgulu macaronlarıyla yine yoldan çıkartmış macaroncu
  • paris'e gittiğimizde sanki hemşehrimi ararcasına bütün imkanları seferber edip eninde sonunda bulduğum makaroncu.
    çük kadar makarona kamaşullah kadar para saydıktan sonra, öğrencilik hayatını ankara-olgunlar sokakta 4 liraya at etinden döner + ayran yemekten bağışıklık kazanmış midemi bile bozması cabası oldu. şu entryi görür görmez midem bulandı.
    koskoca laduree, o gün farklı bi tereyağı mı kullandı ülker margarin mi kullandı bilmiyorum. bana uzak allaha ve şaşlık severlere yakın olmasını dilediğim pastanecidir kendileri.
  • pierre herme’yi her ne kadar çok beğensem de laduree’nin makaronları bence her halükarda daha iyi.

    champs-elysees’deki şubesi her zaman çok kalabalıktır, garsonların tavrının da buna göre değiştiğini düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap