• son yıllarda izlediğim en iyi film. ne sözlüğü ne de imdb'yi fazla kurcalamadan izleyiniz efendim.

    --- spoiler 1 ---

    onca işarete rağmen filmin sonlarına doğru ben de kendimi claire'in aşkının büyüsüne kaptırıp virgil gibi kalakaldım o boş odada. ki filmin başında çarkların yemleme olduğunu farkedip, burdan bi pislik çıkacak kesin diyerek dikkat kesilmiştim. sonra robert'ın kız arkadaşı virgil'e ona sakın güvenme diyince iyice işkillendim. billy aşkın bile sahtesi yapılabilir dediğinde uyanmayı bırak çarkları markları çoktan unutmuş robert'ın da sağdıç olduğu görkemli bir düğün hayali kuruyordum. o yüzden kızamıyorum virgil'e. o rüyalarında bile göremeyeceği bir kadını çok sevdi ve sevildiğini hissetti. virgil gibi biri için bu his o paha biçilemez koleksiyonunu satsa dahi satın alamayacağı bir şeydi. zamanı geriye alma şansı olsa, kandırılacağını bilse bile aynısını yaşamayı tercih ederdi. servetinin peşine düşmektense gururunu ayaklar altına alıp o kafede beklemesi de bu yüzdendir.

    --- spoiler 1 ---

    --- spoiler 2 ---

    gerizekalı imdb'nin film türü için crime ve drama tanımı yaparak hayvan gibi spoiler verdiği film. oldu olacak bi de yanına akıllı bkz verip "billy'ye dikkat" yazaydınız a.k.

    --- spoiler 2 ---
  • --- spoiler ---

    ben olsam ikinicisini ceker, virgil abimizin tamirciyi bulup sikme cercevesinde bir gorsel solen yasatirdim. ise tamircinin isyeri acma ruhsatindan tcsini bularak baslardi hatta.
    --- spoiler ---
  • muhtemelen yılın en iyi filmi. aynen bir tablo gibi katman katman irdelenesi.

    --- spoiler ---

    seni beklerken bütün bu kadınları biriktirdim, sense benden gitmekle kalmadın; bana seni bekleme gücünü ve sen umudunu veren kadınları da yanında götürdün.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    sanat sanat icin mi, sanat toplum icin mi sorunsalina;

    sanat am icindir diye cevap veren fantastico film.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler --- olabilir

    bence claire için seçilmiş olan sylvia hoeks'in kırılgan, narin bedeni ile bu role tamamen oturduğu filmdir

    filmde bana en çarpıcı gelen sahne, claire'in küvette suya gömüldüğünde sanki virgil'in duvarındaki kadın portreleri gibi bir tablo görüntüsünün ortaya çıktığı sahnedir.

    --- spoiler ---
  • bana bunca entryi okutturan film.

    filmi çok büyük bir keyifle izledim ve bir sinemacının gözünden bir entry yazacağım. bu entryi okuyup da değişik görüşleri ya da başka detayları yakalamış olan arkadaşlarla muhabbet etmek çok sterim.

    öncelikle filmdeki sanat yönetmenliğini, oyunculukları ve yönetmene diyecek çok bir lafım yok. teknik açıdan da oldukça başarılı. ben daha çok filmin içeriği hakkında birkaç şey yazmak istiyorum.

    --- spoiler ---

    film, soygun sahnesinden sonra izleyicilerin birçoğu için bitmiş. yani final sahnesi olarak herkes soygundan bahsediyor. bence filmin asıl final sahnesi virgil'in day and night'a tek başına gidip birisini beklediğini söylediği sahnedir. şimdi karakterlere ve sonrasında filme dönelim!

    virgil:
    bir sanat eksperi. işine büyük bir tutkuyla bağlı. hatta işine aşık. işine olan tutkusu, mizacındaki titizlikle birleşince ortaya büyük bir başarıyla birlikte virgil'in pratik hayattaki saplantılarını da bizlere gösterir. hayatı çok sterildir. bedeni, eldivenleri olmadan birşeye dokunmaz. ruhuna ise tablolardaki kadınlardan başka bir kadın temas etmemiştir. ta ki gizemli claire, virgil'in hayatına dahil oluncaya kadar.

    claire:
    filmde izlediğimiz karakter, film içinde de kurmaca bir karakter. saplantılı, problemli bir kız rolü ile virgil'in hayatına sızar. virgil'i yavaş yavaş ele geçirir. virgil'in oyuna iyice dahil olmasıyla aslında ona acımaya başlar.

    robert:
    tam bir teknik adam. çarklara, saatlere büyük bir tutkusu var. playboy. virgil'in aşk konusunda teknik direktörü. virgil'e oynan oyunun parçası.

    billy:
    virgil'in sanatçı olmadığına inandığı ve bu konuda hor gördüğü sanatçı. oynanan oyunda asıl oyun kurucu.

    filmi hatırlayalım:
    virgil işine büyük bir tutkuyla bağlıdır. hayatında ruhuna temas etmiş bir kadın olmamıştır. kadın tablolarıyla avunmaktadır. saçlarını boyar. eldivensiz bir şeye dokunmaz. claire'le tanışır. ona büyük bir şehvetle aşık olur. işine karşı beslediği büyük tutku yavaş yavaş claire ile birlikte aşk halini alır. virgil'in işindeki titizlik ve başarı kaybolmaya başlar. fakat iyice hatırlayalım. claire için hazırladığı bütün kataloğu restoranda yırtsa da hatta claire'e deliler gibi aşık da olsa robotun parçalarını claire'in evinden çalmaktan kendini alıkoyamaz. yani tutku yerini aşka bırakıyor gibi olsa da aslında virgil ikisinden de vazgeçmek istememektedir.

    billy yıllarca virgil'in aşağılanmalarına maruz kalmıştır. billy'de uzun yıllardır tanıdığı virgil'in zayıf noktalarını kullanarak kusursuz bir intikam planı yapar. virgil'in elinden hem tutkusunu hem de aşkını alır. geriye bir tek virgil'in aşkına rağmen parçalarını çalmaya devam ettiği robotu bırakır.

    virgil, şikayet için polis merkezine gider. o zamana kadar görmediğimiz virgil ile claire'in sevişme sahnelerini görürüz. virgil şikayetten vazgeçer. çünkü tüm yaşadıklarına rağmen malın mülkün canı cehenneme deyip claire'i seçmiştir.

    virgil yaşadığı onca şeye rağmen day and night'a gelir. çünkü claire, kendini en huzurlu hissettiği yerin prag'ta day and night olduğunu söylemiştir.

    2 kişilik yerde oturur ve birisini beklediğini söyler. çünkü hala claire sevmektedir ve onu affetmeye hazırdır.

    eldivenleri yoktur. çünkü claire'i kaybetse de bulduğu aşk onu tedavi etmiştir.

    virgil tutkudan vazgeçmiş yerine aşkı seçmiştir.

    son olarak:(belki biraz fantastik olacak ama hissettiğim bu)
    içinde sadece saatler ve çarklarların olduğu bir kafe neden claire gibi bir kıza huzur verir ki? bence burada ki huzurun kaynağı robert. çünkü robert gibi saatlere ve çarklara karşı tutkulu biri böyle bir kafede kendini çok mutlu hisseder. claire, robert'e aşıktır. robert kendisine aşık olmasa bile robert'le daha önce geldiği bu mekanda robert'in mutluluğu kendisine huzur vermiştir ve bu yüzden day and night'ta kendini huzurlu hissetmiştir.

    kısadan hisse claire aşıktır. robert tutkuludur. virgil ise hem tutkuludur hem aşıktır.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    bir hırsızlık olacağını filmin henüz yarısı gelmeden seziyorsunuz, henüz yarısı geçtiğinde ise hemen hemen olayın içindeki her şeyi ve herkesi anlamış oluyorsunuz.

    billy whistler zaten ilk göründüğü anda şüphe uyandırıyor. her şeyden önce bu karakteri donald sutherland'ın canlandırması dikkat çekiyor. görece "önemsiz" bir karakter gibi gözükmesine rağmen bu derece usta bir oyuncu tarafından canlandırılıyor oluşu fazlasıyla kuşku uyandırıyor.

    hemen ardından robert (jim strugess) ile tanışıyoruz. bir kere robert, virgil (geoffrey rush) gibi bir adamın tarzına uymuyor. ilk başlarda bu ilişkinin profesyonel olduğunu ve virgil'in robert ile yeteneğinden dolayı iletişim kurduğunu düşünüyoruz ama kısa bir süre içinde görüyoruz ki bundan çok daha fazlası var. söyledikleri, verdiği "tüyolar" ve claire (sylvia hoeks) -sözde- kaybolduğunda onun evin içindeki diğer bir gizli odada olabileceğini tahmin etmesi... robert dikkatleri sürekli üzerine çekiyor.

    evin görevlisi fred bile virgil'i amiyane tabirle "yemliyor". ona otomaton'un parçalarını getirip "bu zırvaları topladığınızı duydum" deyip hep dikkatini çekiyor hem de arabasının anahtarlarını alıp -muhtemelen vericiyi yerleştirmek üzere- oradan uzaklaşabiliyor.

    dediğim gibi, hemen her sahne virgil'i içine çeken bir kapan kuruluyor ve her şeyden habersiz virgil de adım adım kapanın merkezine ilerliyor. tabi yukarıda bahsedilen işaretlerin hiçbiri hikayeyi bağlamak ya da kurguyu oturtmak için orada değil. onları farketmiş olmak da john mcclane'in die hard filminde soygunu anladığı andaki gibi bir aydınlanma sağlamıyor. tersine, yönetmenin bu ipuçlarını bulmamız için bu kadar görünecek yerlere serpiştirdiğini anlıyoruz. çünkü kör olan biz değiliz, kör olan virgil...

    ilginçtir ki virgil filmin başından sonuna kadar kadınlar tarafından "kör" edilmiş durumda. ilk baştaki kadınlar fırçanın tuval üzerinde bıraktığı darbelerden ibaretken sonucusu, claire, bir sesten ibaret; en azından başlangıç için... ağ kurulur, virgil her geçen an kadınlarından uzaklaşıp kadınına yaklaşırken kaçınılmaz son da bize geliyor. virgil değişiyor, farklı bir insan haline gelip eldivenlerini atıyor ve hayata dokunmaya korkan, onu kenardan izleyen bir insanken onu yaşayan bir insan haline geliyor. tabi hayatı yaşamaya başlamak beraberinde tehlikeleri de getiriyor. eldivenlerini çıkardığı, claire'i ilk gördüğü hatta belki duyduğu andan itibaren kendi steril dünyasından ayrılan virgil, aslında gerçek dünyanın "mikroplarına" karşı da korunmasız hale geliyor.

    film kaçınılmaz sona ulaştığında bir tarafta ustaca işlenmiş ama yönetmen tarafından aynı ustalıkla gözümüze sokulmuş bir hırsızlık planı olduğunu görüyoruz ve şaşırmıyoruz, tam tersine üzülüyoruz. çünkü bu aslında seyirci için de kaçılmak istenen bir son. bütün işaretleri görmüş seyirciler olarak istiyoruz ki yanılalım, istiyoruz ki hayatını 60'ından sonra yaşamaya başlayan virgil, kalan zamanında onu tam anlamıyla yaşasın. ancak yönetmen virgil'i gerçek hayata atıp, onu bu hayatın sonuçlarıyla karşılaştırmaya kararlı. beklenen sonun ardından virgil her şeyin ama her şeyin bir adi bir hırsızlıktan ibaret olduğunu görüyor. sevdiği, belki de en çok aşık olduğu kadın, diğer sevgililerini çalıp onu hayatta tam anlamıyla yalnız bırakıyor. filmin son anlarında bir sahnede virgil'i karakolun önünde görüyoruz. bir süre orada dikilip, claire ile yaşadığı anları anımsayıp oradançekip gidiyor. bu sahne konunun bir hesaplaşma, aptal yerine konma, hırsızlığa uğrama değil yeni bir tür aldatma, yeni bir sadakatsizlik türü olduğunu da ortaya koyuyor aslında... virgil yaşadıkları karşısında ne yapacağını şaşırıyor, her aldatılan erkek gibi kendini kaybediyor; sonrasında ise hatırlarına ve umutlarına tutunup yaşamının geri kalanına başlıyor.

    --- spoiler ---
  • nasıl bu fikre vardım emin değilim ama:

    --- spoiler ---

    filmdeki hatun kişi ortaya çıkana kadar onun robot olacağını düşündüm nedense.
    --- spoiler ---

    kendimi kınıyorum şiddetle.
  • --- spoiler ---

    virgil'in tablolarla beraber bütün hayatını çalan billy'nin, 60 lı yaşlarında hala bakir olan bir adamın aklını alarak onu kendine aşık eden claire'in, kanka ayağıyla virgil'in duygusal ilişkisinde ona akıl veren robert'ın allah evlerine ateşler salsın, onların birliklerini bozsun..
    --- spoiler ---
  • ne kadar yetenekli olursa olsun, amerikalı bir yönetmenin asla çekemeyeceği film. insanlar avrupa'da binlerce yıldır öyle şeyler biriktirdiler ki, bu birikim işte böyle kimi zaman tornatore'nin, kimi zaman bir başkasının bedeninde dahiyane bir işe bürünüyor. gerçi evet, tornatore'nin bedeninde daha sık bürünüyor.

    şu an için filmin imdb puanı olan 7,8, bu filme hakaret kabul edilebilir. o çapta bir film.

    edit: bir de divxplanet çevirisi çok çok kötüydü. vakti olan iyi bir çevirmenin el atmasına değecek kadar üst düzey bir film bu oysa.
hesabın var mı? giriş yap