• uzun zamandir hakkinda yazmak istedigim muhtesem doga olayi. gecen subat ayinda gittim gordum; buyulenip geri dondum. oyle basit bisey degil bu canlar; gozunuzun onunde bildiginiz kapkaranlik gokyuzunde yesil bir isik dans etmeye basliyor. buna bakip da tuylerinizin diken diken olmamasi mumkun mu. olayi fazla dagitmadan; bu isiklari gormek isteyen suserlere yardimci olacak bazi bilgiler paylasayim. aslinda bir blog hazirlayacaktim guzel guzel fotografli, ayrintili bilgili ama usendim baya. ileride bir gun hazirlarsam; linki de ilistiririm bu entry'e.

    oncelikle sunu belirteyim ki ben bu isiklari tromso'den gordum. isvec, finlandiya ya da izlanda'dan da bu isiklari gormeniz mumkun; lakin tromso hem havaalani bulunmasi acisindan, hem de kuzey kutup dairesi icinde yer alan en buyuk sehir olmasi acisindan oldukca uygun bir yer boyle bir tur icin. tromso hakkinda bilgiler icin soyle buyrun.

    * bilindigi uzere; kuzey isiklarinin ne zaman gorunecegi bilinemiyor. en fazla 2-3 gunluk tahminler yapilabiliyor. istatistiksel olarak, tromso'da ocak-mart arasi, her 3 gunde bir bu isiklari gormek mumkun. dolayisiyla en az 4-5 gun icin buraya gitmenizi tavsiye ederim. ne kadar uzun kalirsaniz gorme sansiniz o kadar yuksek. isiklar agustos sonundan itibaren gorulmeye basliyor ve mart sonuna kadar gormeniz mumkun. tabii gece suresinin daha uzun oldugu kis aylari daha uygun bu tur icin.

    * bu tur ucuz olmayacak; bunu kabullenin. katilmak isteyeceginiz turlara ornek olarak sunlar verilebilir: geyik turu, kopek kizagi turu, snowmobile, cross-country skiing, kuzey isigi kovalama turu (northern lights chasing) vs. iste bu turlarin fiyatlari 100-250 eur arasinda degisiyor her biri. en azindan 3-4 tanesini yapacaginizi varsayarsak; sadece buradaki turlar icin 700-800 eur civarinda bir butce ayirmaniz gerek.

    * kuzey isiklarini gorup gormemeniz sansa bagli biraz. gecen sene tromso'de 14 gun ustuste gorunmedigi de olmus. tamamen gokyuzunun acik olmasina ve yeterli gunes aktivitesine bagli bu. gitmeden once internette biraz arastirin bu isiklarin nasil olustugunu. insanin merakini oldukca cezbeden bir olay sonucta bu.

    * bu turlar icin gerekli olan ekipmanlari cok kafaniza takmayin. ben biraz bastan tedirgindim; uygun ayakkabi, kiyafet konusunda. ama bu turlarda size zaten uygun kiyafet ve ayakkabi veriyorlar. dolayisiyla sizin sadece kendi basiniza disarida gezerken nasil giyindiginiz onemli. iyi bir bot, kaliteli termal iclik, eldiven, bere, kayak montu olmazsa olmaz.

    * bu arada kimse garanti edemez dedik ama genel olarak subat sonu ve martin basi hava sartlarinin istatistiksel olarak iyi oldugu zamanlar. gitmeden, gideceginiz bolgedeki yagis istatistiklerine bakin. unutmayin, gokyuzu ne kadar aciksa, gorme sansiniz o kadar yuksek. bu arada kuzey isiklari icin bir smartphone uygulamasi var norway lights diye. onu indirin. uc gunluk tahminleri gosteriyor. isinize yarayacak.

    * ay durumu isiklarin nasil gorunecegini direk olarak etkiliyor. yeni ay doneminde giderseniz, gokyuzu karanlik olacagi icin kuzey isiklarinin kontrasti daha fazla belli olacaktir. bu avantaja ragmen, zor olan kismi ise bu durumda fotograf cekmek. yuksek iso kullanmaniz gerekecegi icin, fotograf makinanizin dusuk isik performansinin basarili olmasi gerek. aksi takdirde fotograf dediginiz sey noise'dan gecilmez. post-processing de bir yere kadar. sayet dolunay olursa gece doga manzarasi cok guzel gorunecektir ama isiklarin kontrasti az olacaktir. bu tercihe bagli. biz yeni ay'dan biraz sonrasini tercih etmistik. hilal vardi gokyuzunde.

    turlar:

    * ren geyigi kizagi (reindeer sledding) turunu kesinlikle tavsiye ederim. ozellikle gece ay isiginda yavas yavas yol alirken kaybolacaksiniz manzaranin icinde. gokyuzu kapkaranlikken, bir taraftan kuzey isiklari belirmeye basladiginda buyuleneceksiniz adeta. bu turu yapabileceginiz en iyi yer lyngsfjord adventure. kesinlikle tavsiye edilir. hatta bu isiklara baka baka uyuyabileceginiz odalar bile mevcut bu amcalarda. sitesini iyice inceleyin. kamp oldukca guzel.

    * husky kizagi (husky sledding) turlari da kesinlikle yapilmali. biz bunu gunduz yaptik; oldukca da memnun kaldik acikcasi. turun sonunda husky yavrularini sevme, kucaga alma, opme, minciklama sansina erisiyorsunuz ki sevimlilikleri kelimelerle ifade edilemez. yalniz bu tur biraz yorucu olabilir ona gore. yokus cikarken, sizin kizagi ittirmeniz gerekiyor, yoksa kopekler duruyor oyle *. sayet turu gece yaparsaniz, kuzey isiklarini gorme ihtimaliniz de mevcut elbet. bu tur icin tavsiye edebilecegim sirket de su: http://villmarkssenter.no/

    * kuzey isigi kovalama (northern lights chasing) turu oldukca uzun suren bir aktivite. 10-15 kisi bir dolmusa biniyorsunuz, sonra amcalar sizi bu isiklari en iyi gorebileceginiz yerlere goturuyorlar. sayet gittiginiz noktada hava bozulmaya baslarsa tekrar biniyorsunuz dolmusa baska bir yere gidiyorsunuz. dolayisiyla tam bir kovalama turu. eger isiklarin gorunme ihtimalinin dusuk oldugu bir zamana denk gelirseniz, en iyi sansiniz bu turlardan birine katilmak.

    * cross country skiing hem eglenceli hem saglikli bir aktivite. tromso'nun merkezinden 15 dakika mesafede bunu yapmak mumkun. hicbir on bilgi gerekmiyor. zaten grup olarak yapiliyor. tabii daha profesyoneller icin olan turlar da var. tavsiye edilir, bizi tatmin etmisti.

    * son olarak kuzey isiklarini goremezseniz boynunuz bukmeyin. sans isi bu. ben her insanin hayatinda bir kere yapmasi gerek diye dusunurdum ama bir kere gorup bu olaya tanik olduktan sonra da vazgecmek zor. bizim gittigimiz turda kuzey isiklari icin rehber olan amca bir iskocyaliydi. adam bos zamanlarimda kuzey isiklarini izlemek icin cikiyorum kamyonetimle dogaya diyordu. oyle bisey iste. adamin isi hobisi olmus. neyse; yani gidilir buna daha. hatta ilerde cocuklarimi da gotururum ben oraya. benim gibi gormek icin 29 yasini beklemesinler, evet.

    biraz da fotograf cekmek isteyenler icin bazi onemli bilgileri aktarayim:

    oncelikle uzun shutter suresi kullanmaniz sart. dolayisiyla iyi bir tripodunuz olmali. iyi tripoddan kastim, ruzgarda hemen sallanan ucuz cin mali tripodlardan olmasin yeter. sayet kuzey isigi avina, tur sirketleri ile katilacaksaniz bu sirketlerin cogu tripod sagliyor size. dolayisiyla yaninizda tasimaniza gerek yok.

    genis acili lens (ya da fisheye lens) kullanirsaniz harika fotograflar cekme sansiniz olacak. ben bu tur icin nikon af-s dx nikkor 10-24mm f/3.5-4.5g ed lens kullandim ve oldukca memnun kaldim. zaten fotograflarin cogunu 10 mm'de cekmisim. boyle fotograflar cektiginizde kuzey isiklarini arka planda birakip, on planda doga manzarasini cok guzel yakalayabiliyorsunuz. sayet bir gun usengecligimi yenip su blog'u acarsam; orada da paylasacagim bu fotograflarimi.

    diger onemli bir kriter ise hizli lens kullanmaniz. genis acili lenslerin hizlilari 2-3 bin euro civari oldugu icin ben boyle bir lens alamadim. ama para sikintiniz yoksa, ya da kiralama sansiniz varsa; nikon'un f/2.8 olan genis acili lensini tavsiye ederim. gunes aktivitesinin fazla oldugu gunlerde isiklar cok hizli bir sekilde kipirdiyor. bu durumda shutter suresini uzun tutarsaniz , bildiginiz motion blur oluyor.

    kucuk bir detay olsa da; bir uzaktan kumanda isinizi baya kolaylastirabilir. ben bunun yerine timer kullandim gerci ama olsa fena olmazdi.

    daha da fazla uzatmadan soz vereyim buradan sozlerime... kendisini daha ayrintli bilgi ihtiyaci icerisinde hisseden suser olursa yesillendirsin, elimden geldigince yardimci olmaya calisirim. buyuleyici bir tura cikmak uzeresiniz; her anini sonuna kadar yasayin. bon voyage...
  • yeni bir tür kuzey ışığı keşfedildi diye bir haber çıkmış, sonra bu yazı debe'ye girmiş. teknoloji sitesinden veya haber sitesinden bilim haberi paylaşmak düzgün bir kaynak anlamına gelmiyor arkadaşlar.

    madem bu kadar önemli ve yeni bir tür kuzey ışığı keşfedildi, neden haber'de yer alan jennifer briggs'in adını ve aurora kelimesini yazınca hiçbir popüler bilim sitesinde buna dair bir habere rastlamıyoruz? çünkü teknoloji sitesi aslında sizi kekleyip tık kazanmak için haberin içini boşaltıp hikaye anlatmış.

    bilim ile ilgili eğer gerçekten bir şey öğrenmek istiyorsanız popüler bilim sitelerine veya ana kaynağın yer aldığı sitelere bakmanız gerekiyor. öyle haber sitelerinden veya teknoloji sitelerinden "kaynak" adı altında paylaştığınız şeylerin en azından yarısı yanlış olur çünkü haberi yazanın konuyu ne kadar bildiği belirsiz. haber diye 2 sayfa yazı yazılmış fakat içinde 2-3 cümleden fazla bilgi yok. ışık oluşmuş, güzel gözüküyormuş falan diye hikaye anlatıyor. biraz bu işten anlayan biri çekilen görüntünün iyonosfer görüntüsü olduğunu anlayabilir fakat paylaşılan kaynaklarda iyonosferin bahsi geçmiyor. çünkü haberi yazanın olayla uzaktan yakından alakası yok. iyonosferden bahsetmediği gibi, görüntünün nedeni olduğu düşünülen, manyetosferin dışındaki foreshock'tan da bahsedilmiyor. zaten bundan bahsetmediği için gizemli denilmiş, gizem falan yok aslında. nasa'nın paylaşımında yazıyor hepsi.

    nasa şöyle bir başlık altında paylaşmış gelişmeyi: bilim insanları iyonosfer ile ilgili yeni görüntüler ve bilgiler sundu. (yeni bir tür kuzey ışığı keşfedildi, sebebi açıklanamayan gizemli bir şeyler oldu diye clickbait yapılmayınca %90'ınızın dikkatini çekmez tabi)

    meraklılar için esas kaynak şu:

    https://www.nasa.gov/…ionosphere-images-and-science
  • geçtiğimiz hafta 4 gün arka arkaya izleyerek zevkten dört köşe olmamı sağlamış harika doğa olayı. hem de izlanda-blue lagoon termal havuzunda, volkanik ısıyla ısınmış 40 derecelik suyun içerisinde biramı yudumlarken bir anda tepemde belirmelerinin verdiği zevk.. tarif edilemez. anlatılmaz yaşanır, öyle bir tecrübe. bu 3. kuzey ışıkları tatilim oldu, ama içlerinden de en güzeli oldu. gözle görünür kırmızı renkli aurora dansı, dahası hızlı aurora rüzgarlarının oluşturduğu girdapları gözle seyretmek büyük şans. güneş reyiz kıyağını geçti.. çekebilme fırsatı bulduğum 100'lerce fotoğraf da cabası. seviliyorsunuz aurora'lar, kendinize iyi bakın, seneye görüşmek üzere.

    edit: bir kaç tane fotoğraf bırakayim bari, merak edenler varmış. :)
    1
    2
    3
    4
    5
    6

    imza: canon 5d classic
  • tromsò dan tura katılıp petterøya yakınlarında bi yere geldik ,ve ışıkları çıplak gözle görebilme şansına eriştik,gerçekten muhteşem bi deneyimdi.görsel
  • 30 dakikalık tahminler için şuraya bakabilirsiniz. 3 günlük tahmin de test aşamasındaydı.

    uydu doğru açıdaysa dünyadaki aurora uzaydan da görünüyor ya, hep bir uydunun tepesinde oturup uzaydan bu renk cümbüşünü izlemek istemişimdir. şarap içerek, yanında da şahane peynir tabağı... belki biraz üzüm... uff keyfe bak!

    hatta abartıp diğer gezegenlerdeki auroraları görmek istiyorum. daha kuzeye gidememişken satürn'e nasıl gideceğim konusunda konuşmak istemiyorum.
  • " sebebi açıklanamayan yeni bir tür kuzey ışığı keşfedildi

    nasa'da çalışan bir stajyer, üç yıl önce kaydedilen bir videoda yeni bir tür kuzey ışığı keşfetti. fakat bu ışıkların meydana gelmesini sağlayan neden hâlâ açıklanamadı.
    nasa’da görev yapan bir stajyer, kuzey kutup noktası’nda gözlemlenen göz alıcı kuzey ışıkları’nın yeni bir türünü keşfetmeyi başardı. işin ilginç yanı ise stajyerin bu keşfi 3 yıl önce çekilen bir video sayesinde keşfetmesiydi.

    pepperdine üniversitesi’nde fizik öğrencisi olan jennifer briggs, nasa’da çalışan bilim insanları ve uydular yardımıyla keşfi anlamlı hale getirdi. araştırmada elde edilen bilgilere göre daha önce görülmemiş olan bu tip kuzey ışıkları, dünya’nın manyetik alanında meydana gelen ani değişiklikten kaynaklandı.

    bu göz alıcı ışık gösterisi kuzey kutup noktası’nın yanı sıra güney kutup noktası’nda da gözlemlenebiliyor. bu gösteri, güneş rüzgarı olarak bilinen güneş’ten gelen yüksek enerjili parçacıklarının atmosfere girmesiyle oluşuyor. fakat keşfedilen yeni türü ‘keşif’ yapan şey, gösteri gerçekleştiği zaman güneş’in herhangi bir etkisinin olmamasıydı.

    araştırmacılar, manyetik alanda gelen ani değişikliğin kaynağını hâlâ çözebilmiş değiller. fakat bazı tahminlere göre bu olayın nedeni güneş’ten gelen parçacıkların dünya’nın manyetik alanıyla çarpıştığı bölgede beklenmemiş bir fırtına yarattı. ancak kimse bu fırtınanın manyetik alanda ani bir değişikliğe neden sebep olduğunu bilemiyor.

    sebep her ne olursa olsun, meydana gelen bu ani olay aşağıda görebileceğiniz müthiş manzarayı oluşturmuş. kuzey kutup noktası’nda meydana gelen bu ışık gösterisi norveç’teki bir adadan gözlemlenebilmiş.

    parlak ve rengarenk gözüken kuzey ışıkları, güneş’ten gelen elektrik yüklü parçacıkların atmosferdeki gazlarla çarpışmasından kaynaklanıyor. gezegenimizin manyetik alanı genelde bu parçacıkları saptırabilse de kutup noktalarındaki manyetik alan daha güçsüz olduğundan bu noktalarda saptırılamayabiliyor.

    bu nedenle bazı parçacıklar atmosfere giriş yaparak kuzey ve güney ışıkları’nı meydana getiriyor. fakat bahsettiğimiz gösterinin gerçekleştiği gün bir nasa uydusu, dünya’nın manyetik alanında devasa bir baskı olduğunu tespit etti.

    yalnızca 1 dakika 45 saniye içerisinde manyetosferin sınırı uyduyu geçti ve yeryüzüne doğru yaklaştı. bu yaklaşma yaklaşık 25.000 kilometre olarak ölçüldü. günümüzde uçan ticari uçakların bu mesafeyi 27 saatte alabileceğini eklersek değişikliğin ne denli büyük olduğunu anlayabilirsiniz.

    keşfi yapan stajyerimiz, olayı yukarıda gördüğünüz üzere görsel anlamda açıkladı. animasyonda dünya’nın manyetik alanını kesik çizgiler temsil ederken güneş rüzgarlarını dış taraftaki düz çizgi temsil ediyor.

    güneş’ten yayılan elektrik yüklü parçacıklar yalnızca bizim gezegenimize değil, diğer gezegenlere de ulaşıyor. güneş’te meydana gelen patlamalar bu parçacıkların bir anda artış yaşamasına neden oluyor ve böylece kuzey ve güney ışıkları’nın göz alıcı dansını izleyebiliyoruz.

    bu ışık gösterileri oldukça güzel gözükse de bir anda artış gösteren parçacıklar iletişim aletlerini bir anlığına etkileyebilir ve gps’lerin kafasını karıştırabilir. daha da ötesi uyduları yörüngeden çıkarabilir, astronotların hayatını tehlikeye atabilir ve hatta güneş’teki patlama fazlasıyla şiddetliyse elektrik nakil şebekelerini bile yıkabilir.

    fakat briggs’in keşfi yaptığı videonun çekildiği zamanda güneş’te herhangi bir patlama meydana gelmemişti. yani dünya’nın manyetik alanında baskı oluşması için herhangi bir sebep bulunmuyordu. bilim insanlarını şaşırtan bu olayın gizemi hâlâ açıklanabilmiş değil. "

    ps- ilgili resimler ve video icin; (bkz: https://www.webtekno.com/…gi-kesfedildi-h82572.html)

    bu da haberin ingilizce'si; (bkz: https://www.businessinsider.sg/…echobox=1577412874)
  • çok değişik bir deneyim. eyfel kulesi, kolezyum veya piramitler gibi bir şey değil bu. yerinde bir türlü duramayan, rahatsız bir doğa oluşumu için gecenin bir köründe sıfırın altında olduğu garanti olan, bu eksi bir de olabilir, eksi yirmi de, bir havada yollara düşüyorsunuz.

    ben tromsö'de görmeye gittim. aylardan mart, daha ilk haftası. gitmesi ayrı dert, dönmesi ayrı. istanbul'dan direkt uçuş yok, çeşitli alternatifler var. ben oslo'dan uçtum 1 saat 55 dakika. giderken kafamda deli sorular. blog yazılarından ve ekşi sözükten bol bol okudum. en çok soğuk hava kaygısı hakim yazılarda. bir de yazılanların ardından fotoğrafları görünce, sanıyorsunuz ki başka gezegene gitmişler, bizim dünyamızla alakasız bir görüntü. gitmeden bir sürü kışlık şey satın aldım, üşüdüm mü üşümedim mi değinecem anlatırken.

    şimdi bu kuzey ışıkları için ne lazım? ışıksız ortam, berrak gökyüzü. bu yüzden tromsö merkezden görme ihtimaliniz düşük. yani ihtimaliniz olsa bile o kadar harcama yapıp gelmişsiniz, vakti boşa harcamamak lazım. ya araba kiralayıp şehrin dışına doğru süreceksiniz, ya da tromsö'de sayısı çokça olan turlardan birini seçip anahtar teslimi kuzey ışıkları göreceksiniz. birinci seçeneğin kolay tarafı, yollar bomboş, navigasyon yeteneğinize güveniyorsanız atlar gider, havada parlaklığı sezdiğiniz anda kenara çekersiniz. zor ve ürkütücü tarafı ise kendinizi yol boyunca david lynch'in kayıp otoban film setinde, ama bir de donduran soğukta hayal edin. ikinci seçenek ise otelden al otele bırak, çocuklar işlerini inanılmaz profesyonelce yapıyorlar. yani en azından tripadvisor'a güvenip seçmiş olduğum chasing lights isimli tur firması öyleydi. gitmeden email ile yazışıp ayarladım, her şeyin nasıl olacağını detaylarıyla yazıyorlar sağolsunlar. soğuk konusunda da, hava kaç derece olursa olsun, üşümemeniz için her şeyi sağlayacaklarını söylüyorlar. iki tip tur var, büyük otobüsle 40-45 kişilik, minibüsle 10-12 kişilik tur. ilki hiç aklıma yatmadı çünkü ikincisiyle arasında süper bir fiyat farkı olmadığı gibi, gerek fotoğraf olsun, gerek diğer hususlarda bilgilendirilme olsun, hiç bilmediğiniz bir şeyi yapacaksınız ve de sizinle özel ilgilenecek bir tur rehberine hiç olmadığı kadar ihtiyacınız var.

    önerilen, kuzey ışıklarını kovalamaya sadece 1 gece çıkmamanız. 3 gecede görme şansınız çok fazla, en az 2 gece diyorlar. zaten ilk gece görseniz bile diğer geceler de gitmeniz şiddetle önerilir. çünkü saat akşamın 6sında başlayıp en erken gece 1de biten turda, rehber sizi o gece hava koşullarının en iyi olduğu yere, hava tahminleri doğrultusunda, götürecek ve de her gece bulunduğunuz coğrafyanın değişik bölgelerinde gezme ihtimaliniz çok yüksek.

    birinci gece 17:45de aldılar otelden, yola koyulduk. tur rehberi yeni zelandalı, norveç'te rehberlik işini uzun süredir yapıyor, konuya süper hakim ve de çok ilgili bir insan. herkesin ismini teker teker öğrenip, yol boyunca size isminizle hitap ediyor. sürekli halinizi hatırınızı soruyor. dedi ki, hava çok bulutlu norveç'ten uzaklaşıp finlandiya sınırına uzanmamız lazım, berrak hava ihtimali orada daha fazla; şöför hemen koyuldu yola. minibüste wifi bile var, herkes için kıyafetler de var, ayakkabı, eldiven, pantolon, ceket. eksi 26'yı gördüğü günler olmuş, bu sebeple ben soğukla kanka oldum, hissetmiyorum, siz üşüdüğünüz anda bana söyleyin diyor. araç finlandiya istikametine giderken rehber aracı durdurdu. dedi ki, işte ışıklar, hadi
    iniyoruz. burada ilk mühim bilgi geldi. o fotoğraflarda gördüğünüz nefis yeşil parlaklık var ya, çıplak gözün seçebileceği iş değil. fotoğraf makinesinin marifeti. çünkü gözleriniz ışıkların pozlandığı kaliteli bir fotoğraf makinesinin enstantane ve diyaframı kadar iyi değil. havada zifiri karanlığı delen bir ışık, parlak bir gri ve mat bir yeşil karışımı var. makineyi çıkardım, tripodu takıp, kafama göre yüksek bir enstantane ve iso ayarladım, diyafram 2.8'de, odak sonsuzda. bastım deklanşöre, ekranımda yeşil ve turuncu karışımı bir görüntü, gözümün gördüğü gibi değil, tek sorun biraz çamurlu olması. ilk denemede olur o kadar, yine deneyeceğiz. benim makine sony'nin yarı profesyonel makinesi hxv 100, diyafram en fazla 2.8, ıso 500den sonra çamur yapıyor, enstantane'yi 10-20 saniye arası açıp tripodla iki saniye bekleme süresinden sonra çekiyorum. rehberdeki makine tam bir canavar, 1.4 lens takılı, ne çekse kaymak gibi çıkıyor. arada bizi de çekiyor, sonuçlar harika. çektiğim fotoğrafta yeşilin altında bir de turuncu renk var. görüntü güzel ama tur rehberi diyor ki, turuncu renk bulutmuş, normalde çok istenmiyormuş. espriyi de patlatıverdi, turuncu renk çekip sosyal medyaya koyma, sonra gelenlere onun bulut olduğunu açıklamak zorunda kalıyorum.

    hava eksi 12 derece. içimde alt ve üst termal içlik, onun üstünde bir kat daha termal, bir kat da kazak. pantolonum ince bir outdoor pantolonu, ayağımda outdoor ayakkabısı içinde termal çorap, kafada yün bere. parmak uçlarım normal koşullarda öldüresiye donar ve acır, bu yüzden kat kat eldiven almışım ama motivasyonum öyle bir boyutta ki, minibüsten eldivensiz, kayak montumun ceplerine güvenerek iniyorum, eller cepte üşümüyor, sadece fotoğraf çekerken çıkarıyorum.

    minibüs kuzey ışıklarını yakalayıp ikinci kez durduğunda bu seferki noktada ışıklar daha güçlü olduğu için uzun süre kalıyoruz. finlandiya sınırına 1 saat uzaklıktayız. tripod'lar kuruluyor, fotoğraflar çekiliyor. yavaş yavaş deneyim kazanıp yeşilin daha güzel tonlarını yakalıyorum. bulunduğumuz yerde ateş yakılıyor, ateşin etrafında, pirinçli dana eti sotesi yiyip, üstüne de kurabiye ve sıcak çikolata tüketiyoruz. soğuktan donmamak için en mantıklısı gündüzden başlayıp vücuda bol bol karbonhidrat yüklemek, gece bol bol yakılacak çünkü.

    bu bölgede de işimiz bittikten sonra rehber göreceğimizi gördüğümüz için ve saat zaten bir hayli ilerlemiş olduğundan finlandiya'ya gitmenin gerekli olmadığını söylüyor ve tromsö'ye geri sürüyoruz. gece 2de oteldeyim. üşendiğimden dağıtılan kıyafetlerin hiçbirini giymemişim. pek de üşümüş hissetmiyorum, kara çok bastığımdan donmuş ayaklarım dışında, o da bir süre sonra geçiyor, odama çıkıp güzel bir uyku çekiyorum.

    ikinci gece aynı saatte yola koyuluyoruz. bu seferki rehber guatemala'lı. yine iyi, ilgili ve sıcak bir arkadaş. bu arkadaş ışıklar hakkında dünden biraz daha farklı bir yorum yapıyor. diyor ki, bu ışıklar bazen o kadar parlaktır ki, zifiri karanlıkta belirdiğinde, altına geçip bir şeyler bile okuyabilirsiniz. bunun ne zaman olacağı ise kestirilemiyor. ayrıca ekliyor; o tip bir parlaklık çok hızlı hareket ettiği için fotoğraf için çok uygun değil, o tip bir durumda en iyisi seyretmek. benim aklımdaki soru ise fotoğrafta çıktığı kadar parlak bir yeşili çıplak gözle görüp göremeyeceğimiz; görmediğim için yorum yapamayacağım.

    ikinci gece ara ara kar atıştırıyor. rehber diyor ki, şansımız var çünkü tromsö'ye çok da uzak olmayan sommaröy adası civarlarında hava açık ve yağışsız. bu sefer sıcaklık eksi 2 derece, dünle kıyaslandığında tropik iklim gibi, üstümde yine benzer kıyafetler. minibüs ada istikametinde sürüyor, bir saate kumsal kenarına varıyoruz; karşımızda güzel bir köprü manzarası. köprünün hemen üstünde kuzey ışıkları gökkuşağı biçiminde upuzun ve ince belirmiş. parlaklığı dünkü kadar, parlak bir gri ve yeşile çalan mat tonlar. hemen makineyi çıkarıyor ve dünkü deneyimlerimi de kullanıp iki nefis görüntü alıyorum. sonraki saatlerde diğer bölgeler yağışlı olduğundan ateşimizi burada yakıyoruz. yağış burayı da vurunca daha bu rehber bu akşam daha fazla ışık olmayacağına kanaat getiriyor ve gece 1 sularında otele dönüyoruz.

    önemli noktaların üstünden geçmek gerekirse:

    1. ne zaman ne şekilde çıkacağı belli olmaz. çıkıp kovalayacaksınız.
    2. fotoğraf için tripod ve en az yarı profesyonel bir kamera. 1.4 lensiniz varsa çılgın fotoğraflar çekersiniz.
    3. kapkaranlık bir yerin fotoğrafını çekiyorsunuz ve daha sonradan ekranınızda nefis bir manzaranın üstünde yemyeşil ışıkları görüyorsunuz. çıplak gözle kameranın yakaladığı görüntüyü yakalamak anladığım kadarıyla mümkün değil, yakalayan varsa aydınlatsın. gün batarken veya doğarken tripodla çekilen rengarenk manzara fotoğraflarını düşünün. mantık aynı.
    4. tromsö için konuşmak gerekirse, tur rehberleri o kadar uzman ki, o gece ışık varsa, hava tahminine göre gerekirse finlandiya'ya kadar sürüp sizi ışıksız bırakmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
    5. tur şirketleri kıyafet sağlıyor, yine de gitmeden sorun. eksi 20nin altında sıcaklıklar ihtimal dahilinde. eğer minibüste kıyafet giymeye üşenirim derseniz, termal veya yün içlik, termal çorap, bot, en az bir kat yün kazak, kayak pantolonu ve montu, bir kat ince eldiven ve onun üstüne parmaksız eldiven maruz kalacağınız hava koşulları doğrultusunda gerekebilir. gecenin bir yarısı, ıssız bir zifiri karanlıkta olacaksınız. tromsö'de her türlü kıyafet dükkanı var ama norveç çok pahalı yer.

    bir ara blog'uma yazabilirsem çektiğim fotoğrafları da paylaşacağım. süper kaliteli olduklarından değil, benim kullandığım ayarda bir kamerada ne tip görüntüler çıkar o konuda fikir olsun diye; şimdilik esen kalın.
  • şimdi biz bunu canlı canlı göremeden ölüp gidecek miyiz lan? ölmek çok saçma.
  • gelişmiş beyne sahip ilk memelilerden birinin bu olayı ilk gördüğünde hangi gözlerle izlediğini gerçekten merak ediyorum. çok masalsı bir an olabilir. hiç sallamamış da olabilir.
  • kurdan biz gidemeyince cenab-ı hak bize gönderdi. hamdü senalar olsun.
hesabın var mı? giriş yap