• tsm eserlerinden örnekler için buyrun:

    1. avuçlarımda hâlâ sıcaklığın var
    2. bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna
    3. çamlar arasından süzülürken mehtâb
    4. çiçek nedir görmeden bozkırlara dalmışsan
    5. gidelim göksu'ya bir âlem-i âb eyleyelim
    6. ne senin aşkına muhtâç, ne esirin olacağım
    7. öyle dudak büküp hor gözle bakma (ah bu şarkıların gözü kör olsun)
    8. seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?
    9. sorma bana, nafile, neler düşündüğümü
  • "kürdili hicazkar makamında kemanla meşk edildiği zamana eş gelir ağlamalarım.
    her kim ki bu makamda şa-hane taksim yapar, onunla olacak izdivacım."

    mısralarını bana yazdırtmış makam. öyle de iddialı.
  • gecenin sabaha kavuşmaya en yakın olduğu vaktin makamıdır. herkesler uyurken dinlenir. sarhoşken ayıltır, ayıkkenn sarhoş eder…

    ahmet hamdi tanpınar diyor ya; “her şeyde bir çocuk saçı yumuşaklığı var.”

    çocuk saçı gibi yumuşak bir makamdır işte…

    “beni bu dünyaya ağzımda
    bu zehirle bıraktığında
    ben senin kötü olduğunu,
    senin kötü olduğunu
    anlamamak için,
    çok çalıştım.”*

    taksimi, bu şekildedir; öldürmese de sakat bırakır.
  • la ile si notaları arasında, türk müziğinde bulunan 9 nota aralığının 5'inci notası, kürdi notasıdır. notasıdır diyorum, çünkü sibemol ile gösterilse de, aslında ses olarak batı müziğindeki sibemol sesi değildir. çünkü sazlar değişik akortlanır. 440 hz diyapozom sesi, batı müziğinde la sesidir. bizde ise diapozomdan 440 hz sesi alıp re(neva) sesini akortlarsınız.

    "kürdil" diye bir söz geçmiyor bu kavramda.

    hicaz <--> hicazkar< --> kürdili hicazkar.

    kürdil-i hicazkar diye bir kavram veya makam yoktur. kürdili hicazkar vardır.

    anlamdaki yanlışlık, cahillikten kaynaklanmakta ve bu makamın adı tv'lerde söylenirken dahi, gene cehaletten, kürdi kelimesindeki "di" hecesine vurgu yapılmaktadır. oysa vurgu, sondaki "li" hecesinde olarak okunursa, doğru okunmuş olur ve doğru anlaşılır.

    klasik türk müziğinde her sesin bir adı vardır.

    kaba çargah - do (kalın)
    kaba hicaz - dodiyez
    yegah - re
    kaba hisar - mi bemol
    hüseyni aşiran - mi
    acem aşiran - fa
    ırak - fadiyez(4/9 ince)
    geveşt - fadiyez (5/9) ince
    rast - sol
    zirgüle - soldiyez
    dügah - la
    kürdi - si bakiyye bemol (ses aralığının 9'da 5'i kadar kalınlaşıyor)
    segah - si koma bemol (ses aralığının 9'da 1'i kadar kalınlaşıyor, duyabilirseniz)
    buselik - si
    çargah - do
    hicaz - dodiyez (5/9)
    neva - re (440 hz ses bizde bu)
    hisar - mibemol
    hüseyni - mi
    acem - fa
    eviç - fadiyez (4/9)
    mahur - fadiyez (5/9)
    gerdaniye - sol
    şehnaz - soldiyez(5/9)
    muhayyer(muayyer değil) - la

    şeklinde gider.

    makamlar, basitçe*, bu seslerin oluşturduğu, 4'lü veya 5'li gamların bir araya gelmesi ile oluştuğundan, çoğunlukla buradaki isimler ile anılır. bunun istisnaları vardır. mesela uşşak, uzzal, sazkar, nişabürek gibi. ama kürdili hicazkar bu istisnalardan değildir.

    burada, kendinize, aynı sesin bir oktav üstü/altı olmasına rağmen, mesela; yegah-neva; ırak-eviç; geveşt-mahur; rast-gerdaniye; dügah-muhayyer gibi farklı isimlendirilmesinin sebebini sorun.

    yani batı müziğinde, re vardır bir de ince re vardır; si vardır bir de kalın si vardır gibi. bizde neden böyle değil ?

    bunun cevabını bulduğunuzda, bu müziğin nasıl bir derya olduğunu da fark etmeye başlayacaksınız.

    makam isimlerinin etimolojik anlamları için ise, eskişehir tabipler birliği tsm korosundan hilal hn. şurada paylaşmış.
  • en sevdigim turk sanat muzigi eseri olan unuturum diye yorma kendini (bkz: iki damlasın) sarkisinin makamidir.
  • gunumuzdeki arabesk şarkıları bu makamın yoz hali falan değildir. zira bu makamın yoz hali bile günümüzdeki arabesk şarkılarından daha zengindir. günümüzdeki, bu makami cagristirma ihtimalinden bahsedilebilecek arabesk şarkıları kurdi dizisi (dikkat edin makami demiyorum) üzerinde yapilan dolaşmalardan ibarettir.
  • beni benden alan bütün şarkılar bu makamdan çıkmıştır...neşeli olanı da hüzünlü olanı da ayrı bir tat verir ve bir yerlere götürür mutlaka...götürdüğü yerlerde de ruhen bitirip,paçavra halinde geri getirir sizi bu dünyanın gerçekliklerine...
  • kürdili hicazkar, platonik aşıkların makamı olarak da bilinir. zira kürdilinin anlamı da buna işaret eder. kür, eski lisanda kör demek; dil ise gönül demektir. yani gönlü, kalbi kör demektir bu makam. bu nedendendir ki kalplere en çok dokunan makam kürdili hicazkardır.
  • çok değişik tatlar veren bir makam.yani rastın belli bi tatı nihavendin belli bi tadı hicazın belli bi tadı varken kürdilihicazkarda icraya göre birbirinden çok farklı melodiler yakalanır.inceden ispanyol müziğine benzeyen geçişleri vardır.keza meşhur endülüste raks bu makamdadır.öğrenmek için nikolaki'nin peşrevi ile tatyos ile reşat aysu'nun saz semaileri birebirdir.
  • iii. sultan murad zamanında yazılmış olan kitâb-ı mûsikî ve edvâr-ı makâmât'da kürdî adına rastlanmıyor. şu halde makâmın kürdî adını daha sonra almış olması icap eder. buna mukabil bu iki kitapta ve zeyn'ül-elhân'da bu makâmı ebî-selîk veya ebû-selîk makâmı olarak görmekteyiz. lâdikli mehmet çelebi döneminde ebu-selîk adı kürdî olarak değiştirilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap