• bir soner sarıkabadayı imzalı hit daha. itiraf ediyorum ve ben bu şarkıyı çok sevdim, sebebini bilmiyorum.
  • eskiden bakkalların içine fındık fıstık, çekirdek ve dahi bilumum çerez ya da akide şekeri, cam şeker, nane şekeri, lokum koymak için kullandıkları nesne.. malzemesi önceden iki üç farklı boyutta hazırlanmış dikdörtgen gazete kağıtlarıydı.. içine konulacak nevalenin miktarına uygun boydaki gazete kağıdını bakkal eline alır ve gayet seri ve şık bir hareketle bir saniye içinde külah haline getirirdi.. külahın uç kısmını açılmasın diye iyice büker içini doldurduktan sonra da üst kısmını hooop diye içeriye katlayarak külahın ağzını kapatırdı.. bu külah olayının en keyifli yanı içindeki çerezler bittikten sonra hatta henüz bir taraftan içindekileri atıştırırken gazete parçasının üzerindeki yazıları, haberleri okumaktı.. bakkalın eski gazete stoğunun kapasitesine ve mal satış durumuna göre okuduğunuz haberlerin güncelliği değişiklik gösterirdi.. örneğin kasabadaki bakkalların külahlarında iki üç gün öncesinin haberlerini okumak mümkünken köyde arapça harflerle basılmış gazetelere rastlamak mümkündü.. neden sonra kese kağıtları çıktı ve türk köylüsünün aydınlanma süreci de bu şekilde nihayete erdi..
  • murat dalkılıç'ın sözü-bestesi soner sarıkabadayı imzalı parçası. aranjesi tolga kılıç'a ait olan külah, murat dalkılıç'ın daha önceki seslendirdiği soner sarıkabadayı parçaları** gibi gene hoppidi hoppidi club sounduna sahip, yazın kendinden bıktırana kadar her yerde çalacak tipik bir piyasa parçası. soner sarıkabadayı bu parçayı mart ayında jolly joker balans'ta sahne aldığı gece okumuştu. o zaman dinlediğim o akustik hali bende hoş bir parça izlenimi yaratmıştı. ki soner sarıkabadayı genelde kendi bestelerini çok başarılı yorumlayan bir isim olmamasına karşın bu parçayı çok güzel okumuştu. keşke bu parçayı kendi kullansaydı. sözlerini de yazayım tam olsun.

    sana bu gönülden çiçekler var
    bana senin rüzgarın gelmiyor
    boşuna yola serilmiş emekler var
    biliyorum kimseye değmiyor

    belki razıyım buna dünden
    belki hiç değilim
    inan bir farkı yok güzelim zaten
    ben ayni ben değilim

    sevgimiz yetersiz
    bence bir süre görüşmeyelim
    ayrılık olabilir nedensiz
    onca yalana ilişmeyelim

    bu son sözler imansız
    senle kötüye dönüşmeyelim
    belki gemi oluruz limansız
    sonunda külahı değişmeyelim
  • evimizin altındaki pastaneden dondurmasız aldığımız şey. elbet paramız olunca dondurmalı alıyorduk. ama nadirdi bu paralı zamanlar...

    bizim dondurma dolabının etrafında sündük sündük dolandığımızı gören pastaneci başlarda bize acıyıp, külah isteğimizi karşılamıştı fakat önünü alamayacağını anladığından olsa gerek, bir süre sonra bu külahları bize dondurmasız satmaya başlamıştı. bana bu acıklı olayı yaşatan anneme babama da burdan selam ederim...

    bir de annesi babası harçlık konusunda çok cömert olan arkadaşlar vardı.. biz böyle acıklı acıklı külah yerken, onlar panda kornetleri götürürlerdi. biz de zaten gelişmiş hayal gücümüzü zorlayarak, boş külahın içine limonlu, çikolatalı, fındıklı, fıstıklı dondurmaları doldurur, yalamaya başlardık boş külahı.. külah kısmına gelince şartlarımız eşitlenir, hepimiz çatır çutur bitirirdik son kısmını.
    adam korneti, biz havayı yaladık yıllarca. hala havamızı alıyoruz birçok konuda, çocukluktan gelme bir alışkanlık olsa gerek...
  • dondurmanın içine oturtuldugu huni bicimindeki sey. bunun tadi saman gibidir. tadi kurabiyeye benzeyen ve leziz bisi olan kornetle karistirmamak lazim gelir
  • ben affleck'e benzeyen bir çocukcağızın söylediği şarkı.
  • murat dalkılıcın ayrılsak da sevişmeye devam edelim konulu hoppidi şarkısı;

    içinde 'bu son sözler imansız, senle kötüye dönüşmeyelim, belki gemi oluruz limansız, sonunda külahı değişmeyelim' diye sözler geçen, ayrılırsak eğer hala sevişebiliriz manalı şarkısı. seviyor muyuz, seviyoruz o ayrı. günümüz aşklarına pek bir uyuyor. murat dalkılıc ıda tebrik ediyor, bu tip şarkılarının devamını diliyoruz...
  • istanbul karaköy'de bir depoyu andıran elektronik müzik çalan güzel bir mekan. yeri tam olarak tophanedeki benzincinin arkasında kalır.ara bir sokakta yer alan mekanın karşısında otopark da mevcut, yerini basitçe tarif etmek gerekirse; güllüoğlundan ilk sol ilk sağ yapınca sokağın sonlarına doğru giderken denilebilir ama oralarda bir araya daha girmek gerek, zaten gece 12-1 gibi gidince oralardaki düzgün giyimli tipleri takip ederek bulunabilir.
  • imaj değişikliğine gitmiştir.
    http://www.hurriyet.com.tr/planet/22413664.asp
  • bu külahların dibindeki sivrilik kulağa sokulup döndürülerek yapılmaktadır (kornetler için nere sokulduğunu tam olarak bilmiyorum). o yüzden sakın külahların dibini yemeyiniz efendim. kırıp atınız. ayrıca bunun bu kadar saçma olmasını bile bile her külah sonuna gelindiğinde bunun akla gelmeside ayrı bir olay. yine yaptı amerika oyununu.
hesabın var mı? giriş yap