• her mahallede vardi ben kucukken. ben bizim mahalledekini de yan mahalledekini de taniyordum. simdi yoklar piyasada. ya acaip iyi saklaniyorlar ya da herkes delirdi arada kayniyorlar.
  • kaz dağlarındaki bir köyde bulunan hediyelik eşya satan bir dükkan ismi.

    sahibi, şehirden kaçmış bir adam. deli mi deli! kafayı hırslı şehir insanlarına takmış, ağzından köpükler saça saça şehirlilere söven, bununla beraber gelen şehirlillere satmak üzere magnet ve bilimum hediyelik eşya satan bir dükkan sahibi. koşarak uzaklaştım oradan.
  • herkesin gunluk hayatinin bir parcasi oldugu icin bir anlamda koye sahsiyet katmakla birlikte uzerinde cok fazla dusunulmeyen, fakat oldugunde, ya da birdenbire kayboldugunda eksikligi koydeki herkes tarafindan hissedilen, cenazesi neredeyse koydeki herkesten kalabalik olan kisi. cogu zaman gecmise donuldugunde en canli hatirlanan parcasidir mekanin. nereden cikarlar, gittikleri zaman yerlerine baska deliler de gelir mi, onlara alisip boyle icsellestirmek ne kadar zaman alir, merak ediyorum...
  • köyün delisi bir şey biliyor, söylemeyi bilmiyor.

    [karanlık ağaçların olduğu taraftan evin doğusuna doğru tuhaf bir çığlık sesi geldi. okulda kaldığım akşamlar da duymuştum bunu ve ilk önce köyün delisi filan bağırıyor sanmıştım. çok tiz çıkan ve düzenli aralıklarla tekrar eden bir sesti: huu. huu. huu*. sanki eski yaşantısında melankolik bir otobüs biletçisiymiş gibi. (...) ardımızdaki karanlıklardan ses gene geldi, ürkütücü ve aptalcaydı. conchis yavaşça beşe kadar saydı* ve elini kaldırdığında ses gene geldi. sonra yine beşe kadar ve yine ses.
    "ne bu?"
    "otus scops. ishakkuşu. çok küçüktür. yirmi santim bile yoktur. şu kadar işte."] john fowles - the magus

    (ilk giri tarihi: 3.11.2016)

    (bkz: mahallenin delisi/@ibisile)
    (bkz: delilik/@ibisile)
    (bkz: dünya deliler günü)
    (bkz: deli/@ibisile)
    (bkz: havana/@ibisile)
  • "keşiş ilyas, kfaryabda halkı arasında meczup hiç eksik olmamıştır diye yazar. biri yok olursa, tıpkı ocağın hiç sönmemesini sağlayan kül altındaki korlar gibi, bir diğeri yerini alır. demek ki insanların bilgelikleriyle dokuduğu perdeyi yırtmak için tanrının parmaklarıyla oynatacağı bu kuklalara ihtiyacı vardır" *
  • saka gibidir ama hakkaten her koyde bir adet bulunur. nasil ki her koyde mahallede bir muhtar, encumen uyesi, kil yun bulunur, deli de koyun olmazsa olmaz ogesidir. gerekeli bir sahisyettir, dirlik duzenligi saglar. nasil saglar bu akli evvel dirligi duzenligi daha bunlardan haberi olmadan peki. iste tam bir sosyal fenomen olusu da burdan ileri gelir zaten. koyun delisi, koy sosyalliginin sibopudur bir anlamda. el surulmez makamlara, kisilere, otoritelere soylenmeyecek laflari soyleyen, akilli(!) kisinin burnunu sokamayacagi yerlere suursuzca daliveren yari kahramandir deli. topluluklarin otoritelerle arasindaki gerilimin havasini alan siboptur basbayagi iste. koyun akillilarinin iclerinde kabarip duran, isyanlari, deli cesaretiyle o dillendirir. itelenir, kakalanir, hor gorulur, dalgasi gecilir, ama en sonunda yine nasilsa(?) sozu dinlenir. garip arada kalmis, kategori disi bir insandir. nasil olur da her koyde bir deli olur, yok oldugu vakit yaratilir mi bilmiyorum. ancak saniyorum, her vakit, delilige yakin azicik kacik insanlardan kurulu zaten, toplum dedigimiz sacmasapanlik. kimse deli olmayi istemese de, bir bicimde delinin olmadigi alan, azicik kacik her hangi bir insanin kirisi kirmasiyla* doldurulabiliyor. (bkz: gunduz vassaf)(bkz: delilige ovgu)
  • bu hangi köyün delisi bilmiyorum ama izlemeye değer bir videosu için:
    http://video.haberturk.com/…s-en-cilgin-adami/49051
  • köyün delisi,
    hiç susmasın.
    yıllardır kimsenin ilişmediği gibi.
    insanlar alayları kadar var olsun.
    köyün delisi konuşsun,
    sadece o konuştuğu için.

    pyrocl
hesabın var mı? giriş yap