• çoğumuzun adını ve varlığını ulusal futbol takımlarının 2002 dünya kupasında milli takımımızla aynı gruba düştüğü zaman öğrendiği, orta amerika'da yer alan ve aynı zamanda ordusunun da olmamasıyla dünyada kendilerine sempati ile bakılan bir ülkedir kosta rika.

    eşsiz güzellikte plajları, benzersiz doğası ve daha birçok kendisine has güzel taraflarıyla gidilesi, gezilesi, görülesi bir memleket gerçekten. son yıllarda jurasic park filminin çekimlerinin de yapıldığı bu ülke, bir aralar da abdullah çatlı'nın ordusu olmayan kosta rika'ya çökerek yeni bir türk devleti kurmak planlarının olduğu bir yer olarak basına da yansıdı. ilginç bulduk ama yine de bu ülkeyi çok iyi tanımıyorduk. şimdi ben bu ülke ile ilgili çok başka bir meseleyi yazmak için buradayım.

    kosta rika'daki bir call center'da çalışan iki kişinin 10 milyon dolarlık vurgun yapması, call center vasıtasıyla kara para aklaması ile ilgili abd adalet bakanlığının resmi web sitesindeki bir haberi okuyunca benim de duyup uzaktan şahit olduğum, kosta rika ülkesindeki enteresan call center gerçeğini sözlüğe bir yazayım dedim. evet, bu ülkede her yerde bir call center var. 5 milyon nüfuslu kosta rika ülkesinde yüzbinlerce kişi call center firmalarında çalışıyor. allah hepsine bol rızık, hayırlı işler versin elbette, kimsenin isinde gücünde gözümüz yok. fakat bu işin arkasında çok enteresan başka işler dönüyormuş meğer...

    kosta rika'ya gittiğim dönemde daha önceden tanıştığım bir arkadaşım vasıtasıyla etrafı öğrenene kadar epey bir sayıda kosta rika vatandaşı ile tanıştım. tanıştığım kişilere sohbet esnasında ne iş yaptıklarını sorduğumda büyük çoğunluğunun kumarhanelerde ya da call center firmalarında çalıştığını öğrendim. ilgimi çekmişti bu durum. kosta rika'da çok sayıda kumarhane var. birçok otelin kumarhanesi var. irili ufaklı, sürüsüne bereket kumarhanelere ana cadde üzerinde, ara sokaklarda, orman içinde ya da sahilde yapılmış bir tesiste, kısaca ülkenin her semtinde rastlayabilirsiniz. dolayısıyla kumarhanelerde çok sayıda kişinin çalışıyor olması anlaşılabilir bir durum. belli ki kosta rika orta amerika'daki en güvenli ülkelerden birisi olduğundan madâ kumarhaneler buraya toplaşmış, avrupa'lı ve amerika'lı kumarsever turistler de burayı tercih ediyor. ama neden bu küçücük ülkede devasa bir call center endüstrisi var?

    futbol sahası büyüklüğündeki hangar gibi mekanlarda yüzlerce kişi önlerinde bilgisayar ve telefon ile call center hizmeti veriyorlar. arkadaş ortamında hep aklıma geliyordu ama bir türlü bu durumu sorma fırsatım olmamıştı kimseye. nihayet bir gün kosta rika'da yerleşik yaşayan bir türk arkadaşımla birlikte onun bir call center'da çalışan kız arkadaşını almaya gittiğimizde sorabildim bu durumu. geçmiş zaman, sohbet üç aşağı beş yukarı şu şekilde gelişti:

    soru: dostum bu ülkede neden bu kadar bol call center var?

    cevap: eğer aklamak istediğin bir para varsa, ve elde ettiğin kara paranın da sürekliliği varsa, gelirsin ve kosta rika'da bir call center açarsın.

    soru: vay anasını, biraz daha detaylandırır mısın? zira iyice ilginçleşmeye başladı bu mevzu.

    cevap: şöyle ki, birisinin yasadışı yollarla edinilmiş ve edinilmeye devam eden bir parası vardır ve buraya gelip bir call center açar. call center'ın çeşitli servisleri vardır. fal bakma, at yarışı tüyoları, yetişkinlere masallar ve erotik servisler, tatil önerileri hattı gibi... onlarca ya da yüzlerce elaman işe alırlar ve elemanların eline telefonlar verilir. mesela sen 50 milyon dolarlık bir kokain satışı gerçekleştirdin ve paranı aklamak istiyorsun. paranın bulunduğu ülkede telefon abonelikleri açarsın, bu telefonlardan kosta rika'daki ücretli call center hizmetlerini arar ve aklamak istediğin miktar kadar telefonla konuşur, fatura zamanın geldiğinde de gidip faturanı ilgili banka ya da kuruluşa yatırırsın. bu sayede vergilerden ve yasal kesintilerden arınmış bu para kosta rika'da resmi bir firma olarak çalışan call center'ın banka hesabına yasal yolla kazanılmış bir para olarak girer, para temizlenir.

    "çok akıllıca ve dehşet bir yöntemmiş" demekle yetindim. internete daldım ve baktım ki aynı zamanda yüzlerce ortaya çıkmış tele pazarlama dolandırıcılıkları da kosta rika'daki call center'lar aracılığıyla yapılıyormuş. buyrun, burada da bu ülkenin call center firmaları merkezli gerçekleşen ve ortaya çıkıp sorumlularının da hapse girdiği diğer call center dolandırıcılıkları ile ilgili basına yansımış haberler mevcut.

    call center ve diğer başka yollardan kara paranın kolaylıkla aklandığı kosta rika, mahkumiyete dayalı olmayan varlıklara el konulması için yeterli bir yasal çerçeveye sahip olmadığından, kara para aklama işlemine karıştığı tespit edilen kişiler yakalansa bile, kara parayla edinilmiş nakit ve taşınır-taşınmaz diğer varlıklara el konulamadığı için, bu işin başındaki büyük patronlar da her zaman maddi olarak güvende kalıyorlar. bu yüzden bu tür işleri yapmak için kosta rika her zaman revaçta bir yer oluyor. işsiz halk bu dönen dolapları bilse de bilmese de onlar için önemli olan şey, call center ya da kumarhanelerin kara para aklaması değil, kendilerinin edinebilecek bir işlerinin olmuş olması. bu kara para aklama düzeni işsizliğin karşısında ezilen halka iş imkanı sunduğundan dolayı halk da memnun. neticede telefonun başına oturmuş kişi, işinin tanımını yerine getiriyor. yani sonuçta o bir müşteri hizmetleri temsilcisi, bir sesli seyahat rehberi ya da yetişkin hikayeleri anlatıcısı.

    bu konu amerika dış işleri bakanlığı olan us department of state'in internet sitesinde de enine boyuna incelenerek detaylandırılmış. deniyor ki " uluslararası suç örgütleri, coğrafi konumu ve sınırlı uygulama kapasitesi de dahil olmak üzere diğer faktörlerin bir sonucu olarak, kara para aklama dahil olmak üzere mali suçları işlemek için bir üs olarak giderek artan bir şekilde kosta rika'yı tercih ediyor."

    abd yasadışı para aklama işlerinde kendisine ait para birimi olan amerikan doları kullanıldığı gerekçesiyle kosta rika'da dönen kara para aklama dolaplarına karşı çok hassas davranmaya devam ediyor. fakat geçen sürede kosta rika'da üslenmiş call center sayısı tüm hassas kontrollere rağmen epey artmış. üstüne üstlük içlerinde amazon gibi dev firmaların da dahil olduğu 150'den fazla çok uluslu dev şirketlerin call center'ları kosta rika'ya taşınmış. sektör o kadar büyümüş ki insanlar kara para aklama bahsini falan unutup call center'larda çalışan binlerce işçinin maaşları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili sosyal ve siyasi çabalar içine girmişler.

    tabi ki call center firmaları kosta rika'da bulunan yegane kara para aklama merkezleri değiller. bu tür spekülasyonların içinde kosta rika'da faaliyet gösteren bazı bankalar, tasarruf ve kredi kooperatifleri, emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve aracılar, döviz büfeleri ve para gönderenler, menkul kıymet komisyoncusu/satıcıları, kredi veren kuruluşlar, seyahat çekleri ve posta havalesi satıcıları, finansal aracılar, varlık yöneticileri, gayrimenkul geliştiricileri ve acenteleri, silah üreticileri, satıcıları ve dağıtıcıları, sanat, mücevher ve değerli metal satıcıları, yeni ve kullanılmış araç satıcıları, kumarhaneler, sanal kumarhaneler ve elektronik veya diğer oyun kuruluşları, avukatlar ve muhasebeciler de yer alıyor.

    tüm bu yazdıklarıma rağmen kosta rika'yı iyi bir tatil için tavsiye eder miyim? şiddetle! eğer imkanınız ve zamanınız varsa gidin ve siz de bu ülkenin nefis doğası ile keyif alın. bu arada eğer siz de yeteri kadar kosta rika'da kalıp nispeten halkın içine karışırsanız, mutlaka call center'larda ve kumarhanelerde çalışan arkadaşlar edineceksiniz.
  • düngece muhabbetimizi şenlendiren ülke olmuştur.

    joilance o gece deinnorra'dadır. deinnorra'nın ebeveynleri, sürekli içerki odada vıdı vıdı yapan iki kızın salona geçip onlarla da konuşmaları için can atmaktadırlar. sonra iki kızımız içeri tabak çanak götürürken salona uğrarlar. deinnorra'nın babası hemen televizyonda izledikleri program hakkında bilgi verip kızları da konuya sokmayı hedefler. kızlar koltuklara oturmuştur.

    deinnorra baba: bakın kosta rika'dan görüntüler bunlar. izleyin vizyonunuz genişlesin.

    deinnorra anne: bu ülkenin ordusu bile yok kızlar.

    deinnorra baba: gelirin yüzde 10unu eğitime ayıran acayip adamlar bunlar.

    deinnorra: çok dimi oran? (ölçü verileriyle hiçbizaman arası ii olmamıştır)

    deinnorra baba: türkiye'de yüzde 2 ayrılsa olay olur mesela.

    joilance: süper bişi ozaman.

    deinnorra baba: bi de ülkenin gelir kaynağının çoğu kahve ve meyve ihracatı

    joilance: tam bizlikmiş bu.

    deinnorra: valla gidesim geldi

    :: televizyonda acun belirir ::

    acun: bu ülkede kızların ortalama hamile kalma yaşı 17 18 miş sayın seyirciler.

    deinnorra baba: fakat kızlar, ben hiç sevmem bu ülkeyi.
  • wikipedia verilerine göre hiç müslüman yaşamadığını görünce taşınmaya karar verdiğim ülke.
  • ordularına lağvetmeleri orduya ihtiyaçları olmamasındandır, panama kanalının yanıbaşında oturduklarından kelli, bu ülkeye saldırmaya çalışan her kimse abd tarafından temiz bir sopa yiyecektir. bir başka deyişle; kendilerini koruyacak bir orduları zaten vardır, adı da amerikan ordusudur.
  • ulkuculer burayi isgal planina kulturunu degistirerek mi baslamis bilmiyorum ama kosta rika'da karsilastigim ve turkiye haric dunyanin baska hic bir yerinde gormedigim seyler arasinda en sasirdiklarimi sayayim. en sasirdiklarim arasina yazdiklarimin (bence) en bariz ortak ozelligi biraraya gelen unsurlarin her ulkede olmasina ragmen baska hic bir yerde birarada gormemis olmam. ornegin ileride polis cevirmesi varsa karsidan gelen arabalar yanindan gecerken "aaabi yaziyolar yaziyolaaaar" seklinde selektor yapiyorlar. arabalarin selektor yapamadigi ya da polisin hiz kontrolu yapmadigi hemen hemen hic bir ulke yoktur heralde, ve bu, bu ikisinin bir araya geldigini gordugum tek yerin turkiye ve kosta rika olmasini bence daha bir enteresan yapiyor.

    yine trafikten bir ornek, yol veren arabaya eyvallah baba tadinda iki kisa korna yapinca o ne lan demiyor kimse, herkes cevap veriyor.bip bip (muchas gracias), bip (buenos -saate gore buenos dias veya buenos noches kisaltmasi).

    beyaz peynire benzeyen bir peynirleri var, adini sorduydum da simdi hatirlayamadim. enteresan kismi onun yanina kahvaltida domates salatalik koyup beyaz peynir domates salatalik ucgenini tamamliyorlar. helal.

    hellim peynirine cok benzeyen bir peynirleri var. grilled cheese diyorsun garson "si senyör" dedikten bes dakika sonra kosta rika hellimi masaya ulasiyor.

    biz ispanyolca, kendisi de ingilizce bilmedigi icin cat pat elle kolla anlastigimiz otel gorevlisi teyze yumurta ister misiniz sorusuna evet dedikten sonra domatesli olsun mu dercesine arkasinda soru isareti tonlamasiyla "tomato?" diyor, ok diyince onumuze resmen melemen geliyor.

    velhasil ulkuculer iyi is cikarmis, takdir ettim. bir fikir de benden olsun bari, turklestirme planinda siraya koyulacak bir numarali fikir tuzluklara pirinc atma olmali. malum tropik iklim, rutubetli ukle derken kosta rika'da deniz kenarinda da olsan dag basinda da olsan tuzluklardan tuz akmiyor arkadas. bam gum dibini masaya vurduktan sonra biraz belki, o da garanti degil. o yuzden sagda solda restoranlarda falan bi dolu tek kullanimlik paket tuz falan getirdikleri de oluyor. bu rutubet yil boyunca boyleyse (ki guya dry season'da gittik biz) tuzluga pirinc atma olayi kosta rika'ya cag atlatir arkadas. ulkuculer bunu yazsin bi kenara.
  • yanılmıyorsam 1944 te ordusunu dağıtıp, oraya ayrılan parayı eğitime, sağlığa... aktarmaya başlamış ülke. konum gereği hiç te fena olmamış kanımca.
  • kendisi bir ülkedir. futbol takımı değil. futbol takımı için (bkz: kosta rika milli futbol takımı)
  • 100 kilo altın rezervine sahip ülke. o ne la öyle. bizim ülkede iyi bir kuyumcuda 100 kilo altın vardır.
  • guzel insanlarin yasadigi guzel ulke. gitmeyi sectiginiz mevsime gore tatilin kalitesi cok degisecektir. o yuzden kuru sezon denilen aralik-mayis disinda gitmemeye calsiin derim. biz aralikta gittik ve yine de costa rica'da gecirdigimiz zamanin %60inda yagmur yagiyordu. ho$ insan costa rica yagmurunu da ya$amali, hayatimda boyle $ey gormedim. abartmiyorum, abd'de yol uzerinde buldugum motellerin cocugun dusu costa rica yagmurundan zayifti.

    baskent san jose ulkenin ortasinda iki uc muzesi ve yakininda yoresinde gormelik bir iki volkan (volcan poas, volcan irazu) haricinde cok bir numarasi olmayan bir sehir. aksam takilmalik san pedro var fena degil, universite burada oldugu icin gencler de buralarda yiyor iciyor. san jose'de vakit kaybetmeye pek gerek yok bence. onun haricinde gorulmesi gerektigini dusundugum yerler: arenal, monteverde, montezuma ve manuel antonio national park. bahsettigim yerlerden montezuma ve manuel antonio deniz kenari, digerleri dag bayir.

    montezuma boyle sirin bir sahil kasabasi, backpacker diyari. her yerde oldugu gibi hiking yapilabilecek yerleri var, selaleleri var, cimento rengi uzuuun plajlari var. bir de "playa de los artistas" diye bir restoran var ki basli basina montezuma'ya gitme sebebi olabilir. en son turklugumuzu de gosterip yapistik restoran sahibinin yakasinda. bizim oralara yolunuz duserse bizde kalin-aaa vallahi birakmayiz diye. tabi bilmiyorlar kilitleyecegiz mutfaga vuracagiz kirbaci.

    manuel antonio bir gunluk yorucu olmayan bir hike icin ideal. kucucuk bir milli park zaten. rehber tutmak sart zira adamlar hayvanlari (tembel hayvan, maymun, iguana, geyik, rakun hatta minik bir yilan bile gorduk) elleriyle koymus gibi buluyorlar. hayvani lensleriyle de hic bir hayvani kacirmiyorsun-zira beyaz suratli maymunlarin aksine tembel hayvan agacin tepesinden haftada 1 iniyor.

    arenal'de bulundugumuz gunler boyunca yagmur bir dakika bile durmadi. sisten me$hur arenal volkanini bir saniye bile goremedik ama ona ragmen cennet gibiydi. arenal observatory lodge'da kalmanizi tavsiye ederim. mekana arabayla cikis bile apayri bir deneyim. manzara muhtesem, sis olmadiginda nasildir dusunemiyorum bile. zaten bu arenal denen yere gitmek icin gec kalmisiz sanirim. bu sene volkan pek aktif degilmis ama gectigimiz senlerde her aksam ince ince lav akiyormus etrafindan sen de agzindan ince ince salya akitarak izliyormussun. kisfmet. dedigim gibi, yagmur hic durmadi hava da sicak degilde o yuzden planladigimiz yuruyusleri, ata binmeleri ve zip line denen agaclarin tepelerinden fiyyyy fiyyy kaymalari yapamadik. onun yerine tabacon denen yerde jeotermal aktiviteye duaci olarak tepemize dokulen sicak sularda saatlerce mayistik. etrafta bir suru "hot spring" var ama en guzeli ve en bilineni tabacon. cok kalabalik bir sezonda gitmediyseniz paraniza kiyip burayi tercih edin derim. adamlar yapmis. hatta hazir paraya kiymaktan bahsederken bir de ustune masaj yaptirin mekanin spa'sinda. zaten bilmemne tarafindan en iyi spa mi ne secilmis. agaclarin arasindan ilerleyip kapali bir mekana gelmeyi beklerken seni sadece ustu kapali bir yere getiriyorlar, acik havadasin, bir tarafta sular akiyor, bir tarafta kuslar cikcikliyor, bir taraftan yagmur pitirdatiyor, guzel kokulu yaglarla yumusak sesli kadinin teki seni yumuruyor... oha!

    sonlarina dogru iyice mayistigim bu entry'i brikac hatirlatma ile bitireyim madem. hiking botlarinizi yanina almazsaniz aglarsiniz. dolar her yerde geciyor. mumkunse ispanyolca yol sorma, yol tarifi anlama falan bunlari ogrenin. araba kiralayacaksaniz kesinlikle ve kesinlikle suv olsun. arabada hicbir sey birakmayin. son gun san jose'de otelin otoparkindaki bagajdan nasil oldugunu anlayamadigim bir sekilde snorkellerimizi calmislar. belki de kilitlememistik. neyse, helali hos olsun, giden snorkel olsun...
  • dünyanın en iyi kahvelerini yetiştiren ülkelerden biridir.

    eğer gitmek isterseniz vize almanız gerekmiyor ve 1 ytl 350 kosta rika kolonuna (crc) eşdeğerdir.

    pahalı oteller olduğu gibi uygun fiyata da kalabilecek yer mevcuttur.
    bambu yataklarda yatmak, açık hava duşunda yıkanmak ve size özel veranda isterseniz lapa rios'u tercih edebilirsiniz.
    http://www.laparios.com/

    daha uygun fiyat için ise playa nicuesa rainforest longe' ı tercih edebilirsiniz
    http://www.nicuesalodge.com/
hesabın var mı? giriş yap