• mesela tecavüz oranlariyla dondurma satislari arasinda pozitif korelasyon vardir. bu nasil olabilir acep?
    rahatlikla olur tabii, çünkü bildigimiz üzere korelasyon nedensellik anlamina gelmez. yaz aylariyla tecavüz orani arasinda nedensellik bagi vardir belki, ama tecavüz oranlariyla dondurma satislariyla arasinda tahminen yoktur. olabilir de elbet, ama bunu anlamaya korelasyon yetmez.
  • bağıntı, karşılıklı bağıntı (!), karşılıklı ilişki vb. terimlerin aşınması sonucu, değil öz türkçesi, türkçesi bile bulunamayan, ders notlarımda üzülerek kullandığım, en basit açıklaması çift başlı ejderhanın bir başının "kalk gidelim" dediğinde diğerinin "hadi gidelim" demesi halinde "pozitif", "otur otuduğun yerde" demesi halinde "negatif" olan, bir başın kendi kendine "uyandırma kerizi bulandırır denizi" diyerek tüymeye kaçması halinde "sıfır" olan (bazı mantıkçıların gülerek "korelasyon nizani" dediği hal) şey.
  • korelasyonun 0 dan uzaklaşması iki olay arasında nedensel bir ilişki zinciri olduğunu gösterir, bu ilişki zincirinin basit sebep sonuç ilişkisi biçiminde olması gerekmemektedir.

    şöyle açıklayalım, iki olaydan birisinin (a) oluş sıklığı arttığında diğerinin (b) sıklığı artıyor (azalıyor), ya da olayın oluş sıklığı azaldığında (a) diğerinin (b) oluş sıklığı azalıyor (artıyor) ise biz bu iki olay arasında korelasyon var deriz. her korelasyon bir sebep sonuç ilişkisine bağlı değildir. mesela dondurma satışları arttığında tecavüz olayları artıyor ise bu iki olay arasında korelasyon vardır, ancak bu veriden hareketle dondurma satışlarını azaltarak tecavüz olaylarını azaltamazsınız. ya da birilerine tecavüz etmek dondurma satışlarını arttırmayacaktır. ancak bu iki olay nedensel olarak ilişkisiz de değildir. ikisi de ortak bir nedenden kaynaklanıyor gibi görünmektedir. yaz ayları geldiğinde insanların hormonsal dengelerindeki değişim insanları tecavüze daha yatkın hale getirmekte, beri taraftan sıcak da dondurma satışlarını arttırmaktadır. burada nedensel ilişki şöyledir; her iki olay da yaz mevsiminin sonucudur. yani bir ülkeye yaz gelmez ise hem tecavüz olayları azalır hem de dondurma satışları düşer.

    bu noktada şu soru çok anlamlıdır:

    arasında korelasyon olan herhangi iki olay arasında illa ki nedensel bir zincir olmak zorunda mı dır?

    soru çok önemli ve tartışılan bir sorudur. kişisel cevabım ise şöyledir; bizlerin beyni arasında korelasyon olan olayları birbirlerine nedensel zincirler ile bağlayacak biçimde çalışmaktadır. yani, arasında korelasyon olan iki olay arasında zihinsel olarak kurduğumuz şeye nedensel ilişki denir ve bu ilişki kurma (ya da yaratma) işi zihnin en becerikli olduğu konulardan birisidir bu şekilde doğaya dair tahminlerde bulunabilmekte ve olayları birbirlerine bağlayıp çevremizde olan bitene anlam yükleyebilmekteyizdir. bu görüşe göre tıpkı çevremizde renkler değil farklı dalga boylarında elektromanyetik dalgalar olmasına rağmen beynimiz sayesinde çevreyi renkli hissetmemiz gibi, çevremizde korelasyondan öte hiç bir nedensellik olmamasına rağmen beynimiz sayesinde çevremizi sebep sonuç örüntüleri ile sarılmış gibi algılarız. tıpkı renkler gibi sebep sonuç ilişkileri de varlıklarını zihnimize borçludur.

    konunun derinliğini vurgulamak adına zekasına hayran olduğum bir arkadaşımın konu ile ilgili şu sözlerine yer vermek istiyorum: "ben birbiri ile tamamen bağlantısız iki farklı kavram, olay, olgu bulabilmekte fevkalade zorluk çekiyorum. eğer çok zorlanır ve hiç bir bağlantı kuramaz isem, bu iki kavram/olay/olgu da aynı zihin tarafından algılanabilmektedir (illa kavranbabilmesine gerek yok) der geçerim." evet zihnimiz gerçekten de kendisine olaylar ve olgular arası ilişkileri bu kadar sıkı dokunmuş bir evren yaratıyor, bunu görmek için ise sadece bir sonucun birden fazla (en genel anlamda sonsuz tane) sebebinin olabileceğini (sonuç üzerindeki etkileri farklı oranlarda olmak koşulu ile) kabul etmemiz yeterli oluyor (bkz: nedensellik/@selfadjoint).

    kavramlar/olaylar/olgular arasındaki sebepler ve sonuçlar agı (bkz: causality network) [1] kişiler ve toplumların düşünme yapılarını analiz etmek açısından enteresan bir çalışma alanı olabilir gibime geliyor.

    her beklenmedik deneysel bulgu karşısında paradigma kayması yaşamamamızın sebebi de zihnimizin sebep sonuç ilişkilerini korumaya meyilli olmasıdır. örnek vermek gerekir ise, bir maddenin kütlesi var ise ışıktan hızlı gidemeyeceğini biliyoruz. bu durumda beklentimiz ışıktan hızlı giden bir madde bulamamamız ve evrene dair nedensel bağlantı ve mantık yürütme faaliyetlerimizin (matematik ya da teorik fizik) bu tarz maddelerin varlığına dair ip uçları vermemesidir (bkz: takyon). eğer yanılmış isek yani bir şekilde ışıktan hızlı giden maddeler bulur isek yapmamız beklenen mantıklı davranış eldeki kuramı çöpe atıp yeni kuram arayışına girmektir. ancak olan bu değildir birisi ışıktan hızlı madde bulur ise biz hemen bunu elimizdeki sisteme nedensel bir bağ ile yamar ve bu maddenin “negatif kütlesi” vardır deriz. nedensel süreç çelişki üretmediği sürece bu şekilde devam ederiz, ancak kotaramadığımız çelişkiler ile karşılaştığımızda paradigma kaymaları* yaşarız.

    ya da final dönemlerinde fazlasıyla bilinmezci oluyorum, bilemedim.

    yillar sonra edit:

    dunyadaki korsan sayisi ile dunyanin sicakligi arasindaki nedensel iliskiyi goremeyene saygi sevgi
    sanayi devrimi kuresel isinma yaratti ayni zamanda denizler uzerindeki kontrolu kolaylastirdi, korsan sayisini azaltti

    not:
    [1] http://www.springerlink.com/…tent/v662822470t667v0/ nedensellik ağlarının düşünme süreçlerine uygulanması (uygulanmaya çalışılması) hakkında bir çalışma.
  • bu olayı anlatan en iyi grafik kuşkusuz ki yandaki linktedir. http://i.imgur.com/5d45k.png
  • +1 e de yaklaşsa -1 e de yaklaşsa artan bişi,ilginç
  • -1 ters orantı,+1 doğru orantı,0 (sıfır) orantı yok demektir.
  • iki rastgele deney sonucunun birbiri ile ilintili olup olmama derecesi... birimsiz kovaryans diye de gecer...(istatistikte tabii...)
  • basit ise ; iki değişken arasındaki ilişkiyi inceler.
    pearson ise ; bu ilişkinin derecesini inceler.
    spearman ise ; sıra sayıları verilmişse serilerin, ya da sıraları önemliyse kullanılır.
    çoklu ise ; ikiden fazla değişken arasındaki ilişkiyi inceler.
    çoklu kısmi ise ; bir değişken sabitken, diğer ikisi arasındaki ilişkiyi inceler.
  • hayatımı kazandığım denklemler grubunun genel adı. ben pearson sayesinde evimin kirasını, kedi mamasını, kış sporlarımın masraflarını falan karşılıyorum. öyle mübarek. öyle tutarlı.
  • tdk'nin 1 kasım 2007 tarih ve 965 sayılı dağarcığınıza her gün iki söz bilgi hizmeti ile "bağıntı" olarak türkçeleştirmek istedığ ikelime. oysa, bağıntı, bu satırların yazarının yine tdk tarafından bağıntı kelimesinin açıklanmasından anladığı kadarı ile "relation" kelimesinin karşıtı. (bkz: bağıntı /#11305912) nerede bunun latince "cum"dan gelen "co"su? oysa bir taşla iki kuş vurup correlation, yerine göre "eş bağıntı" ya da "zıt bağıntı" olarak türkçeleştirilebilirdi ve yine bu satırların yazarına göre hiç de fena olmazdı. ah! ah! diyorum ama dinletemiyorum tdk uzmanlarına : biraz etimoloji ile ilgilenin, kelimelerin kökeni bilinmeden yeni kelime türetmeye kalkmak doğru değil!*
hesabın var mı? giriş yap