• lubuncadır lubunca olmasına, ama fuck buddy tabirini türkçe'de karşılamaya muktedir tek kelime de budur. seks partneri, yatak arkadaşı gibi dallama cosmopolitan tabirlerinin aksine, argonun zarafetini barındırır.

    bu kelimenin kullanıldığı kısıtlı da olsa, heteroseksüel çevreler, elbette bulunmaktadır. geniş ve yaygın bir biçimde streyt jargonuna sirayet etmesi için çaba gösterilmesi elzemdir. gösterdiğimdir.
  • escinsel dilinde seks; duzmek-duzulmek anlamina gelir.
    (bkz: koli kesmek)
    (bkz: kolici)
    (bkz: berdeli koli)
  • eşcinsellerin kendi aralarında kullandığı dilde cinsel ilişki partneri.
  • beldeli ya da beldesiz, duygulu ya da duygusuz düzüş partneri. lubunca yaşasın ayol!
  • üzerine espri yapmayı bu kadar çok sevdiğim başka bir kelime daha yok sanırım.

    güzel koliye, kolin(a) demekten, golinayde enerji içeceği tasarımına kadar türlü şakalıklar yapıyorum. eh, keşke benden başka da gülen olsaydı ama ne yapalım?
  • kutsal kutu.

    bir düşünsene azizim yorgun bir gün geçirmen gerekirken aklında hep bugün antakya'dan gelecek olan koli yüzünden saatlerce ayakta durmana rağmen yorgunluğun yanından bile geçmiyorsun.. içinde nelerin olabiliceğini de biliyorsun ama yok bu da heyecanını dindirmeye yetmiyor. hadi hemen eve gitme saati gelsin diye düşünceden düşünceye atlıyorsun demek isterdim ama yok tek düşüncen yoldaki kutsal koli ve içindekiler*:

    "-acaba bu sefer annem ne göndermiştir, e babam da evdeydi kesin bu sefer bir sürü şey daha göndermişlerdir, acaba zahter buldular mı, nar ekşisini unutmasalar bari, havalar hala soğuk kaytaz börekleri bozulmaz umarım, kardeşim " merhaba sefiller" diye başlayan bir mektup yazdı mı yine, ağaçların son portakallarından yiyeceğim off, kesin dedem koparıp yerleştirmiştir, limonda göndereceğim demişti, ne güzel bir ağaçsın sen limon ağacı tüm kış limon almadım sayende, canım ağaçlar.. dedem de öyle diyor canım ağaçlar, 90 yaşını geçti hala ağaçlara çıkma sevdalısı, acaba leblebi, karkaş gönderdi mi......"

    eve yaklaşma anları;
    telefonda antakyalı uyuz bir ağa** ile konuşuyorum;
    - ne len bu acele diyor, nefes nefese koşturuyorsun yine diye sorunca
    +leyn koli gelecekti bugün dememle kendisi de o kutsal anı yaşıyor birden,
    sonuçta o da bir "koli ile beslenir koloni halinde yaşarlar " mensubu:)
    işte o an iyice "koş forrest koş" coşkusuna kapılıp koşturuyorum, uzun merdivenleri birkaç adımda çıktım, kapıyı açınca o an o göz göze gelinen işte o an o kendinden geçilme anı
    gelmiş midemin efendisi ve yanında bir sandık sevgilisi

    - ha sonrası mı?,
    nasıl anlatılır yazılır ki;
    sonrası mide de mideymiş ha baharatlı iyilik, güzellik*
  • taşınırken asla bulunamayan, en küçük modeli bauhaus ta 4 milyondan satılan, tasınma işlemi bitince her yerde karşınıza çıkan yapboz kutu.
  • tasinan insanlarin en buyuk ihtiyaci. once tanıdık bakkallara, marketlere sorulur, ogleden sonra gelecek olan mallar beklenir; onlarda yoksa baska yerlerden edinilir. tasinma isi bittikten sonra bir sure her koli goruldugunde alip bir kenara atma istegiyle yanilip tutusulur.
  • yeni ürünlerle birlikte gelenleri "nası olsa taşınırken buluruz" diye atılan ama asla öyle olmayan kartonlar..
  • taşınırken sokak sokak, mağaza mağaza gezip koli aramak istemeyenler için iki alternatif site bulunmaktadır;

    http://www.kolici.com/
    http://www.kolishop.com/
hesabın var mı? giriş yap