• japoncada agac ruhu ya da yanki anlamina gelirken ayni zamanda cocuk anlamina gelen kodomo ile de benzerligi dusundurucudur.
  • cici tıkırıklar..
  • princess mononoke `nun süper sempatik minik karakterlerinden biri. japon mitolojisinde de yeri olan kodamalar , ormanda kaybolanlara yol gösterirler, bunun yaninda kodamalar ormanin saglikli oldugunun da bir göstergesidir. minicik bedenleri ve kafalarini cevirirken cikarttiklari garip seslerle filmi izlerken cigliklar atmaniza neden olabilecek niteliktedirler.
  • princess mononoke'de yorumlandıkları haliyle bana ölü çocukları çağrıştırmış japon mitolojik öğeleri. sanki ölen bebekler, çocuklar ormanlara karışıyormuş gibi bir hikaye anlattılar bana alttan alttan, filmin böyle bir amacı olduğunu hiç sanmasam da kafamdan çıkaramadım, hafif bir gerilimle izledim göründükleri sahneleri. acaba böyle bir hikayeleri var mıdır diye ekşi sözlüğe başvurduğumda, kodamanın japonca'da çocuk anlamına gelen kelimeyle olan benzerliği kafamdaki hikayeyi desteklemedi değil.
  • çok şirin görünmelerine rağmen usum gremlinlere benzettiğinden tırstıran ecinniler...
  • miyazaki'nin elinden çıkan ve ulan ne şirin şeymişsin sen öyle dedirten hayali mahlukattan biri. her eserinde böyle şirinlik timsali gizemli yaratıklar bulunur. princess mononoke'de kodamalar, spirited away'de kömür taşırken yaran örümcekimsiler (adları var mıydı unuttum), howls moving castle'da süper karizmatik ateş cinimiz calcifer gibi..
  • dunyanin en sirin agac ruhlari! asimetrik suratlari, saga sola cevirip tikirtilar cikardilari kafalari, kucucuk, bembeyaz vucutlariyla princess mononoke'nin en sevimli karakterlerinden. keske bircogu olmeseydi!
  • bana şamanizmdeki ölen ruhların ağaç dallarında kuşlar olarak yaşamaya ve yeniden bedene kavuşmayı beklemeye başlamasını hatırlatan orman ruhları. japon ve türk mitolojisinin bir benzerliği herhalde. hem büyülü, hem sevimli, küçük tahtadan bebekler gibiler.
  • aynı anda hem ürkütücü hem sevimli olabilen, enteresan miyazaki yaratığı.
  • japonya'da özellikle yaşlı ağaçlarda yaşadığına inanılan ruhlarmış. bu ağaçları kesmek (bu bakımdan) uğursuzluk getirirmiş. bundan dolayı bu ağaçlar, kutsanmış bir iple işaretlenirler. bir sürü ağaç ruhu olduğu gibi, bu ruhlar iyi huylu, tehlikeli ya da nötr olabilirler. kırsal kesimlerde, eğer ağaçlar 1000 yıllık bir yaşam süresine kavuşabilirlerse, geceleri bu ağaçların canlanacağına ve çok tehlikeli olabileceklerine inanılır. geceleyin ağaç kesmeye giden ormancıların, bu tehlikeli ve korkunç yaratıklara dikkat etmeleri, onları rahatsız etmemeleri öğütlenirmiş.

    j. r. r. tolkien'in doğrudan ruh/can olarak hareket eden entlerini aklıma getirdi.

    (bkz: gorski/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap