• herkes kiziroğlu türküsünü konu edindiği şahsa övgü olarak niteler ama gözden kaçırdığımız bir şey var bu bir hiciv / taşlama da olabilir.

    bunu bana seneler evvel kültürlü eski tüfek abilerden biri anlatmıştı. bu türkü aslında kiziroğlu mustafa beyle dalga geçmek için yazılmış.

    rivayet odur, kiziroğlu mustafa bey diye biri çıkar ortaya, sahte kabadayı, köroğlu hakkında, yok efendim ala atım köroğlunun kıratını rüzgar gibi geçti, köroğlu ile kavgaya tutuştuk da yok efendim az daha ikiye biçecektim, insaf ettim suya teptim diyerekten ileri geri konuşur, sallar, üfürür. bu sözleri duyan köroğlu da kiziroğlunu bağlaması ile itin mabadına sokar çıkarır.

    sözlerini bir de bu şekilde değerlendirin. misal,

    "bir hışm ile geldi geçti peh peh peh peh
    kiziroğlu mustafa bey hey hey hey
    hışmı dağı deldi geçti"

    anadolu insanı "peh peh peh" i neden kullanır? dalga geçmek "he koçum aslansın kaplansın" gibisinden maytap geçmek için. ardından gelen "hışmı dağı deldi geçti" dizesini de kendini abartan adamla daha çok dalga geçmek gibisinden değerlendirin.

    yine aynı şekilde

    "bir atı var ala paça peh peh peh peh
    mecel vermez kırat kaça hey hey hey
    az kaldım ortamdan biçe"

    nakarat kısmındaki yer ise ayrıca anlamlı,

    "ağam kim, paşam kim,
    hanım kim, nigâr kim, kim, kim, kim, kim
    kiziroğlu mustafa bey
    bir beyin oğlu
    zor bey’in oğlu"

    burayı da "biz kimiz ki kiziroğlu mustafa bey varken? ağamız kim, paşamız kim, hanımız kim sevdiğimiz -nigar- kim? ama bu kiziroğlu var ya bu kiziroğlu! ülen kiziroğlu, ah o zor beyin oğlu ah!" diyerekten dalga geçiyormuş gibi düşünün.

    hasılı kelam bütün türküyü aslında köroğlunun kendisini öven ve üfürdükçe üfüren kiziroğlu mustafa bey adlı şahsa ince ince laf sokmak için yazdığını düşünmememiz için bir sebep yok.

    bu yorum doğru olabilir de olmayabilir de bilemem, sadece aklıma yatan bir yorum şeklini paylaşmak istedim.

    lakin özellike yukarıdaki yorumun doğru olmasını isterim, sırf davutoğlu zamanında kullandı diye. düşünsenize köroğlunun dalga geçmek için yazdığı türküye kendi adını koydu adam. ironinin dibi.
  • kizir daglarinda, kılıcını kuşanmış mustafa bey'in, hak ve adalet dagitan, zalimin düşmanı babasindan, mirasi devraldiktan bir süre sonra; karadeniz'in yaylalarindan kars'a inen köroglunun, kizir'i sahipsiz sanmasi, kendi kalesini kurması ve köy'ün kizir'i olmak istemesiyle, kiziroglu ve köroğlu arasında başlayan mücadeleyi, destansi bir şekilde işleyen eserdir. (bkz: murat çobanoğlu)
  • koroglunun kendisini alt eden kisiye yazdigi bir bukemedigin eli opeceksin turkusu.
  • aynı zamanda zor beyin oğludur.
  • kiziroğlu'nun köroğlu'nu suya/çaya teptiği ve muhtemelen ardından kellesini alacağı türkü. fakat canını bağışlar, git öyle bir türkü çığır ki cümle alem duysun madara olduğunu der. yazmaz ise hesabı sonra kesecektir. köroğu verdiği sözü tutar. nasıl madara olduğunu anlatır bu türküde. (bkz: her firavunun bir musası vardır)
  • hafızasını kaybeden kiziroğlu'nun yaktığı türkü.

    "ağan kim paşan kim
    hanım kim nigar kim
    kim kim kim kim"
  • kore demokratik halk cumhuriyeti için muhteşem bir marş olabileceğini fark ettim.

    "ağam kim, paşam kim,
    hanım kim, nigâr kim
    kim, kim, kim, kim
    kim jong-il oğlu kim jong-un bey
    bir bey'in oğlu
    zor bey'in oğlu"
  • köroğlu'nun azeri varyantında şöyle anılır:

    analar oğlu doğanda
    kiziroğlu mustafa bey!
    bu dünyaya tek gelibdi
    kiziroğlu mustafa bey!

    bir atı var alapaça,
    aman vermiş gırat gaça
    nizesinin ucu haça
    kiziroğlu mustafa bey!

    hay deyende haya basar,
    huy deyende huya basar,
    koroğlu'nu çaya basar.
    kiziroğlu mustafa bey!
  • ne talihsiz türküdür ki, hep devletluların propagandalarına alet olmuştur.
  • köroğlu başını alıp da yürümeye başlayınca, bu kiziroğlu mustafa bey kuşanır silahlarını, alır fedailerini 'bi görelim neymiş' diye köroğlu'nun yanına gelir.

    kiziroğlu'nun geldiğini duyan köroğlu, her ne kadar destansı filan bir kişilik olsa da çok fena korkar, çadırının içinden çıkmaz, kiziroğlu'nun geldiğini bilmiyormuşçasına, kendi çadırında sazına vurmaya başlar bu türküyü yakar iken.

    kiziroğlu'nun da egosu patlıcan değildir, şişer de şişer, bırakır köroğlu'nu gitsin.
hesabın var mı? giriş yap