• halen hayatta olan aşık'larımızdan biridir... bir gece rüyasında bade içtikten sonra aşık'lamaya başladığını söylermiş...
  • kocaman bir sazı vardır,bütün halk ozanları gibi pantolonunun paçası kısadır,oturduğunda paçalar 10 santim yukarı kalkar,çorap göstermeyi sevenlerdendir belki de,kiziroğlu mustafa bey diye böğürür ne hikmetse bana hitap etmez ama halk kültürümüzü bunların yaşattığı iddia edilir,iyi diyelim geçelim
  • âşıklık geleneğini, babasından alarak devam ettiren, karslı halk şairi. bir ara, mesaj tv'de canli türküler çalıp, söyler idi.
  • 1940 yılında kars’ta doğdu. ilkokul mezunu olan âşık evli ve dört çocuk babasıdır. geçimini âşıklık geleneğini sürdürerek temin etmektedir. saz çalmaya ve şiir söylemeye gördüğü bir rüyada bade içtikten sonra başlamıştır. ustası, babası gülistan çobanoğludur. 1968-1987 yılları arasında çıkardığı yirmiye yakın plak ve kaseti vardır.

    insan dedikleri duvara benzer
    hele suvakları dökülsünde gör
    gördüğün her güzele aldanma
    saç ağarsın beli bükülsünde gör

    kara toprak insanları yoğurur
    vedası geleni bir bir çağırır
    arkası kuvvetli fazla bağırır
    dostları yanından çekilsin de gör

    demek ki dünyada olur dermanın
    birgün uyanırsın geçmiş zamanın
    bazı insan der ki ben bir aslanım
    ezrayıl peşine dakılsın da gör

    çobanoğlu kulak versen sözüne
    yazılanlar mutlak gelir yüzüne
    evde bile karı bakmaz yüzüne
    hele sırtın yere yıkılsında gör
  • asıl soyadı çobanlar olan murat çobanoğlu 1940'ta kars'ın istasyon mahallesinde doğdu. annesi lala (la'li) hanımdır. babası, aşık şenlik'in çıraklarından aşık gülistan'dır; arpaçay'ın kıraç köyünden olup 1920'de kars'a yerleşmiştir. karısının erken ölümü dolayısıyla oğlunu o büyütüp yetiştirdi. ilkokul öğrenimi gören murat çobanoğlu çocukluğunda babasının saz çalışını dinledi, ama ona özenmedi. ancak 1951 'de gördüğü bir düş üzerine tutumu değişti. olayı şöyle anlatıyor:

    “göç mevsimi yaylaya göçerken susadım. yol kenarında bulunan çeşmeye su içmeye gittim. ben oyalanınca göçlerimiz dağı aştı. akşamın alacakaranlığında uyuyakaldım. işte o zaman nasibim olan aşıklık ilhamı bana verildi. sabah, yaylada beni bulamayan babam düşer yollara, beni aramaya. beni çeşmenin başında uyurken bulunca, aşık olacağımı söyledi. saz aldı. saz tutmasını öğretti. o zamandan bu yana saz çalmaya, şiir ve türküler söylemeye başladım.”

    murat çobanoğlu artvin, konya, erzurum ve mut'ta yapılan yarışmalarda dereceler aldı. özellikle atışma dalında başarı gösterdi. sık sık radyoda ve televizyonda -değişik konularda- söyledi. saza egemenliği, ulusal duygularının güçlülüğü ve kendine özgü sesiyle ilgi çekti. kars'ta “çobanoğlu halk ozanları kahvesi”ni açıp işletti. yurt içinde ve dışında düzenlenen bazı şenliklere katıldı.

    1965'e kadar devrani, 1967'ye kadar yanani, ondan sonra da çobanoğlu takma adını kullandı.
  • kars belediyesinin 6-7-8 mayis tarihleri arasinda anisina 1. murat cobanoglu asiklar bayramini gerceklestirecegi halk ozani... turkiyenin dort bir yanindan 188 asik uc gun boyunca sahnede olacaklar...
  • babasi, unu kars yoresinde willie nelson kadar yaygin olan halk ozani asik senlik'in ogrencisi olan, 'bade' icmis asiklardandir. sosyal icerikli konularda bazen cagdasligi teget gecsede 'asik'lik geleneginde oldukca guzel ornekler vermistir. aski asikligi dertli dertli dile getirmistir sozlerinde. boylu poslu yakisikli olmasi nedeni ile gencliginde kars yoresinde tarkan kadar hayrani oldugu soylenir. olum hazindir her zaman ve olumunu duydugumda alip basimi gitmistim o diyarlara, 'muskul olan elden ele dolanan' asigin sozleri ile...

    bulbul feryat eder

    baharin mevsimi bar zamaninda
    bulbul figan eder gule dolanir
    esinden ayrilan yarali sona
    her kanat caldikca gole dolanir

    gam yukunu ceken bellidir insan
    gunu feryad ile gecer perisan
    bazi demli gezer bazi devrisan
    muskul olan elden ele dolanir

    bu cobanoglu'na yardim edret kudret
    kulun arzusu var sendedir nusret
    yine koydu beni yara hasret
    kismet alan elden ele dolanir..
  • (bkz: ister benden)
  • aynı mahallede yaşayan çocukları uyaran, gerek fiziki gerekse şöhret anlamındaki büyüklüğüne rağmen her zaman sevecen ve mütevazı olmayı başaran büyük geleneğin son büyük ustalarındandı.
    kendisinin sahibi olduğu kıraathanede (kahvehane) aşıklar atışırlardı. çobanoğlu elbette bu yarışmalarda rakipsizdi. ramazan geceleri kahvehane tıklım tıklım dolardı. çobanoğlu genellikle hakemlik yapardı, istek üzerine o da söylerdi. önemli ve sahip çıkılmayan bir gelenek onunla birlikte unutulmaya yüz tutmuştur.
    ibo show'a beraber çıktığı mahzuni şerif ile aralarında bir soğukluk hissedilen ozan her zaman muhafazakar davranmayı tercih etmiştir.
  • neyine güvenem yalan dünyanın
    kerem'i yandırıp kül etmedi mi
    on bir ay bülbülü ettirdi feryat
    gül için bülbülü lal etmedi mi

    bülbül aşık idi gonca güllere
    arzusun söylerdi esen yellere
    mecnun leyla için düştü çöllere
    ferhat'a dağları yol etmedi mi

    çobanoğlu yaram döndü çıbana
    kurduğum bağlarım oldu virane
    kardeşi yusuf'u attı zindana
    kaderi mısır'da kul etmedi mi
hesabın var mı? giriş yap