• uğruna katliam yapılan spor faaliyeti. sochi-orders-mass-killing-of-stray-dogs

    herhangi bir kongrenin, buluşmanın, spor olayının, olimpiyatların sokak hayvanlarının öldürülmesi ile ne bağlantısı var? "mantıklı" ama gerçekten "mantıklı" bir açıklaması var mı?
  • ata sporumuz olan naylon poşetle kayma* olimpiyat dallarına eklense madalyaları siler süpürürüz. bu konuda çalışmalara başlanmalı, buradan yetkililere sesleniyorum...
  • kış olimpiyatlarına katılan sporcu sayılarına göre ülkeler

    abd: 224
    türkiye: 6

    demek ki liderinizin dünya lideri olduğunu düşünmeniz için sağlam temellere ihtiyacınız var.
  • ankara'da olsa belpa'da yapılacak hadise. hem nikah salonu olarak da kullanılabiliyor artık.
  • 1 üstte bulunan yazara cevaben;

    şimdiye kadar yapılan kış olimpiyatları hep kuzey yarım küre'de bulunan ülkelerde yapılmıştır.

    kaynak

    ev sahipliği yapan ülkelerin haritalı görseli

    --- vikipediye giremeyenler için ---
    1924 kış olimpiyatları chamonix - fransa
    1928 kış olimpiyatları st. moritz - isviçre
    1932 kış olimpiyatları lake placid - amerika birleşik devletleri
    1936 kış olimpiyatları garmisch-partenkirchen - nazi almanyası
    1940 kış olimpiyatları sapporo, japonya'da düzenlenmesi planlanan kış olimpiyatları ıı. dünya savaşı nedeniyle iptal edilmiştir
    1944 kış olimpiyatları cortina d'ampezzo, italya'da düzenlenmesi planlanan kış olimpiyatları ıı. dünya savaşı nedeniyle iptal edilmiştir
    1948 kış olimpiyatları st. moritz - isviçre
    1952 kış olimpiyatları oslo - norveç
    1956 kış olimpiyatları cortina d'ampezzo - italya
    1960 kış olimpiyatları squaw valley - amerika birleşik devletleri
    1964 kış olimpiyatları ınnsbruck - avusturya
    1968 kış olimpiyatları grenoble - fransa
    1972 kış olimpiyatları sapporo - japonya
    1976 kış olimpiyatları ınnsbruck - avusturya
    1980 kış olimpiyatları lake placid - amerika birleşik devletleri
    1984 kış olimpiyatları saraybosna - yugoslavya sosyalist federal cumhuriyeti
    1988 kış olimpiyatları calgary - kanada
    1992 kış olimpiyatları albertville - fransa
    1994 kış olimpiyatları lillehammer - norveç
    1998 kış olimpiyatları nagano - japonya
    2002 kış olimpiyatları salt lake city - amerika birleşik devletleri
    2006 kış olimpiyatları torino - italya
    2010 kış olimpiyatları vancouver - kanada
    2014 kış olimpiyatları soçi - rusya
    2018 kış olimpiyatları pyeongchang - güney kore
    2022 kış olimpiyatları pekin - çin
    --- vikipediye giremeyenler için ---

    edit : ilave
  • burada gerçekleşmesi muhtemel spor şeyleri. ben yapamam ama. dengesizim. duramam ki karda ayakta.
  • eski güzel türkiye’de trt’de izleyebildiğimiz keyifli ve olağanüstü heyecanlı olimpiyattır.
  • kış olimpiyatları, dört yılda bir düzenlenen ve birçok sporu buluşturan çok uluslu bir etkinlik. fakat bu olimpiyatlar çok daha fazlasını barındırıyor bünyesinde. kar ve buzda yapılan sporların süslediği bu etkinlikte belki adını bile duymadığınız birçok spor dalı yer alıyor. alplerde yapılan kayak müsabakaları, kayak krosu, artistik buz pateni ve buz hokeyi bunlardan yalnızca birkaçı. bu saydıklarımı 1924’ten bu yana, olimpiyatların olmazsa olmazları. akan zaman olimpiyatları da değiştirmiş, yeni yeni atletik dallar eklenmiş bu yelpazeye. kızak yarışı ve kısa mesafe hız pateni, yelpazeye eklendikleri günden bu yana kalıcılıklarını koruyanlar arasında yer alıyor. speed skiing, bandy ve skijöring ise gösteri sporları olarak kalanlardan. bu sporlar hiçbir zaman olimpik spor olma şerefine erişememişler.
    şüphesiz yaz olimpiyatları gelince, kış olimpiyatları’nın pabucu dama atılıyor. bu olimpiyatlara katılan ülke sayısı da daha az. yine de kış olimpiyatları büyüsünden hiçbir şey kaybetmiyor ve soğuk kuzey ülkelerinin favorisi olmaya devam ediyor. 1924 yılından 1940’a kadar olimpiyatlar her dört yılda bir düzenlenmiş. 1940-48 yılları arasında ii. dünya savaşı’nın gölgesi olimpiyatların üzerine de düşmüş. sonrasında 1948 yılına rastlıyoruz. gelelim olimpiyatların nasıl ortaya çıktığına. kış sporlarını aynı çerçevede buluşturan ilk etkinlik 1901 senesinde isveç’te düzenlenen nordik oyunları. bu oyunları ilk organize eden kişi de viktor gustav balck. balck’ın iyi bir kayakçı olduğunu belirtmemize gerek yok sanıyoruz. 1901 senesinde düzenlenen oyunları, 1903 ve 1905 senelerinde düzenlenen etkinlikler izlemiş.
    şimdi takvim sayfalarını çevirelim ve 1912 senesine ilerleyelim. stockholm’de düzenlenen yaz olimpiyatları çarpıyor gözümüze. yaz olimpiyatları’nın konumuzla ne ilgisi var demeyin. bir dönem iki etkinlik bir arada yürütülmüş! bu yıllarda italyan kont eugenio brunetta d'usseaux’ın önerisiyle, kış sporları da olimpiyatlar çerçevesine dahil edilmiş. tabii bu hemen olmamış. bu dönemde etkinlikleri düzenleyenlerin bu öneriye karşı çıktıklarını görüyoruz. bunun iki nedeni göze çarpıyor. ilki, iki etkinliğin bir araya gelmesi halinde nordik oyunları’nın bütünlüğünün bozulacağına inanmaları. diğer neden ise, yazın ortasında düzenlenecek olan bir kış oyunları olimpiyatları’nın çok pahalıya mal olabileceği düşüncesi. bu fikir 1916 senesinde berlin’de düzenlenecek olan olimpiyatlara ertelenmiş; fakat patlak veren i. dünya savaşı olimpiyatların düzenlenmesini engellemiş.

    şimdi tarihi biraz daha ileri saralım ve büyük buluşmanın gerçekleştiği 1920 yılına uzanalım. antwerp’de düzenlenen olimpiyatlarda iki alan daha göze çarpıyor. artistik patinaj ve buz hokeyi. bu oyunları takip eden sene, fransa’da bir de “uluslar arası kış sporları haftası” düzenlenmesi kararlaştırılmış. chamonix’de düzenlenen ve 11 gün süren bu etkinlik büyük beğeni toplayınca gerisi gelmiş. 16 ülkeden 200’den fazla sporcu katılmış. yalnız, bu noktada bir parantez açmamız gerekiyor. 200 sporcunun arasında yer alan kadın sporcuların sayısı 15’i geçmiyormuş; onlar da yalnızca artistik patinajda temsil edebilmişler ülkelerini. anlayacağınız, o yıllarda kış sporlarında da erkek hegemonyası sürmekteymiş. peki kimler ipi göğüslemiş bu yarışlarda? çok da düşünmemize gerek yok aslında. konu soğuk sporlar olduğundan iki soğuk ülkenin sporcuları, finli ve norveçli sporcular iyi dereceler elde etmişler. bu başarı günümüzde de düzenlenmekte olan kış olimpiyatları’nı getirmiş beraberinde. 1924 senesinde düzenlenen etkinlik bir ilk kabul edilmiş ve 1928 senesinde ikincisi düzenlenmiş kış olimpiyatları’nın. 1928 senesinden ayrıca bahsetmekte yarar var. bu yılda değişen hava şartları nedeniyle, olimpiyatların unutulmaz görüntülere sahne olduğunu görüyoruz. o yıl 2.si düzenlenen olimpiyatların açılışı kar fırtınası eşliğinde gerçekleştirilmiş; fakat organizasyonun geri kalan kısmında hava birden ısınmış. hatta eriyen kar 10 bin metre hız pateni müsabakalarının iptal edilmesine neden olmuş. 50 kilometre cross-country müsabakaları ise 25 derecelik sıcaklık eşliğinde tamamlanabilmiş! 1928 yılını diğerlerinden ayıran bir özellik daha var aslına bakarsanız. norveç’li sonja henie 15 yaşında artistik patinaj dalında altın madalya kazanarak, olimpiyat tarihinde bir ilke imza atmış.
    1940’lara geldiğimizde bir dizi talihsiz olayın olimpiyatlara gölge düşürdüğünü görüyoruz. 1940 senesinde başlıyor talihsizlikler. sürmekte olan sıno-japon savaşı, olimpiyatların kararlaştırıldığı gibi japonya’da düzenlenmesini engellemiş bu tarihte. daha sonrasında bu görev isviçre’ye verilmiş ve isveç takımıyla uluslararası olimpiyat komitesi arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle yeniden ev değiştirmiş olimpiyatlar. ev değiştirmiş; ama yine de düzenlenememiş. bu kez de ii. dünya savaşı’nın soğuk yüzüyle karşılaşmış. verilen uzunca bir aradan sonra 1948 yılında ikinci bir buluşma yaşanmış olimpiyat oyunları tarihinde. bu yıl içerisinde isviçre’nin iki kez kış olimpiyatları’na ev sahipliği yaptığını öğreniyoruz. bu durumun da mantıklı bir açıklaması var tabii. savaş yılları öncesinde isviçre’nin elinden alınan hak geri verilmiş bir anlamda. bu kez almanya ve japonya oyunlar çerçevesine dahil edilmemişler. 1948 yılında düzenlenen olimpiyatlarda da bazı tatsızlıklar yaşanmış tabii. bu kez de ihtilaf ve hırsızlık, spor ile barış ikilisini geri planda bırakmış ne yazık ki. 1920 yaz olimpiyatları’nda armağan edilen olimpiyat bayrağı çalınmış. çalınan bayrak yerine konulan ikinci bayrak da çalınmış; fakat yine de müsabakalar hiçbir şey kaybetmemiş heyecanından. o yıla kadar yapılamayan yapılmış ve 10 ülke altın madalya ile dönmüş isviçre’den. gördüğünüz gibi olimpiyatlar dönem dönem savaşın, dönem dönem de ihtilafların gölgesinde kalsa da; sporcular olimpiyatların sembolü olan halkalar gibi kenetlenmişler birbirlerine ve olimpiyat meşalesini günümüze kadar taşımayı başarmışlar. 4 yıllık bir özlemden sonra yeniden kış olimpiyatları’na kavuşuyoruz bu sene. dünyanın dört bir yanından gelecek olan sporcular da kanada’nın vancouver şehrinde bir araya geliyorlar.
  • soçi'de yapılacak olan, kış ve buz sporlarında ülke olarak ezik ve eksik kaldığımız olimpiyat oyunlarıdır.

    erzurum'a 25. dünya üniversiteler kış oyunları kapsamında cumhuriyet tarihinin en büyük spor yatırımı yapıldı. bu yatırımlar arasında atlama kulesi, körling salonu, 3 adet olimpik buz pisti var. bu tesisler -ortalama- 2009'dan beri açık. 24 saat kullanılabiliyor. (atlama kuleleri bozuk, tenzih ediyorum.)

    peki erzurum'dan olimpiyata giden kaç sporcu var?
    rakamla 0 yazıyla sıfır.

    ben spor sektöründe çalışan, yenilikleri takip eden, dirsek çürüten bir bilim insanıyım.
    fakat buz sporları için basit bir çözümleme yapacağım:

    ortalama 2009'da bu tesisler açılmış olsun, olimpiyatlara kaç sene var? 5.
    her tesise her hafta belirli fiziksel uygunluk testlerinden geçmiş (her branşın bir fiziksel uygunluk testi var) 1500 çocuk gelse, 1 yılda 52 hafta var toplamda 78.000 çocuk yapar bu sadece erzurum örneği.

    bu 78.000 çocuğu ortalama 50.000 diye alalım. o kadar çocuk çıkmasın hadi, gelen çocuk bir daha gelsin falan. çevre illeri de katmıyorum bu hesaba, ankara'da 1989'dan beri, kocaeli'nde 1999'dan beri istanbul'da 2010'dan beri olimpik buz pistleri var bunları da katmıyorum hesaba.

    evet nerede kalmıştık; bu 50.000 çocuğun %10'u branş başına yetenek gösterse 5.000 sporcu yapar.
    bu 5.000 sporcunun %10'u temel eğitim ve temel testlerin ardından yetenek gösterse yine branş başına 500 sporcu yapar. 500 sporcunun %50'si fire versin 250 sporcu yapar. yurtiçi, yurtdışı kamplar, yoğunlaştırılmış eğitimler psikologlar, doktorlar, antrenörler, beslenme uzmanları, fizyoterapistler (bunların hepsi erzurum'da var, türkiye'de var) eşliğinde 250 sporcu'nun %50'si elimizde kalsa 125 sporcu yapar.

    buz pateni: 125
    buz hokeyi: 125
    körling: 125
    short track: 125

    geriye 4 sene kalıyor. ortalama 12-13 yaşlarında çocuklar olsa bunlar (figür pateni hariç, onda daha erken başlamak gerek. 4 yıldır cepten yiyoruz, alper & alisa olmasa adımız duyulmayacak) 17-18 yaşında olimpik düzeyde sporcu olacaktılar. olamadılar.

    yazdığım rakamlar çok uçuk rakamlar değil. kış sporlarında erzurum'da 40.000 lisanslı sporcu varmış.
    bırakın olimpiyatı elemelerde bile adımızdan söz ettiremiyoruz.

    hadi bunların hepsini geçtim.

    palandöken dağı'nda ortalama 4 ay kayak yapılıyor. ta dedemin zamanından beri bu böyle. yanılıyorsam düzeltin kayakta en büyük başarımız dünya 32.'liği.

    ve işin tuhaf yanı bu tesisler aylık ortalama 80.000 tl elektrik faturası ödüyor.

    erzurum 1800 rakımda yani ideal bir hazırlık merkezi.
    kış sporları için hazırlık merkezi ne zaman kuruldu? 1-2 ay önce.

    ne diyorum?
    olimpiyatlar trt'de izlenir.

    ne diyorum?
    allah bu düzenin, bu düzensizliğin sorumlusu herkesten sorsun, hepsinin çoluğundan çocuğundan çıkarsın.

    rantınız batsın!
  • http://www.eurosport.com/ dan da "salt lake olympics" kısmına girilerek takip edilebilir.
hesabın var mı? giriş yap