kıbrıs
-
rumların yaptıkları büyük katliamlar sonrası türkiye cumhuriyetinin müdahale ettiği ada. peki ne oldu yeni nesil bazı kıbrıslı zerzevat rumlara destek vermeye başladı.
peki rumlar ne yaptı enosis'i kutlama kararı aldı. -
1928 yılından bazı fotoğraflar; http://www.gundemkibris.com/…da-kibris-1916g-p7.htm
-
paphos veya paphia iştar'la kaynaştırılmış aphrodite anlamına geliyormuş. nerval'in kitabından öğrendiğim kadarıyla kıbrıs'ın ormanları tanrıça paphos'a adanmış. (bkz: baf/@ibisile)
tarihte kıbrıs, venedik kontrolündeyken en önemli etkinlik tuz ticareti imiş. magosa'daki venedik askeri garnizonu denetiminde.
kıbrıs da bir yokülke, yanı ütopya, veya atopya.
kıbrıs yaklaşımı: adamlar mezara, resimler duvara, kadınlar kumara.
kıbrıs dilinde (kıbrısça) ben de, şakayla karışık değil gerçek olarak "ben da" biçiminde söylenir. pek severim. taa lise zamanında filan kendi aramızda ben da, derdik, bu öylesi değil.
ağlasam, ağlasam, ağlayıp içimi söksem. hiçbir şey olmayaydı demiyorum, olan biten, kalakalan her şeyi sadece ağlamayla, selle söksem... tıkır tıkır işleyen bir maraş'a vicdanım direnir, belki düşman da olurdu (çözümsüz bir kıbrıs'ta bile işlek maraş'ı dünya kamuoyu kolayca kabullenirdi), şimdi boğazımda bir baca dolusu is tabakası yuvalanmış gibi. (bkz: kapalı maraş/@ibisile)
kıbrıs'ta kapı kilitlemeye kalkan tazelere söyleniyorlarmış: "ada burası ada!" diye. çok harika bir yaklaşım. "ada/adalı psikolojisi" diye bir tanım/terim olmalı muhakkak.
bilen biliyordur, kıbrıs'ta girne, lefkoşa, gazimağusa, iskele gibi kentler il değil ilçe statüsünde. bu durumda lefkoşa başkent ama aynı zamanda başilçe, başil değil. cumbabaları aynı zamanda başilçi. bunlar kıbrıs yavru-ülke diye olabilir. senin salamis gibi bir antik kentin, saint george katedrali* gibi bir eski eserin olsun, başketin ilçe olsun, bu da ibretlik bir gariplik.
2019 güzündeki kıbrıs ziyaretimde kıbrıs'ı daha çok bir ağaçlar adası, ağaç galerisi olarak deneyimledim. ilk olarak kendini anımsayıp adına kaynaktan bakmak zorunda kaldığım cümbezi anayım. kapalı maraş'ta orduevinden kuşbakışı baktık. görevli başçavuşun tanıttığı bir tek kauçuk ağacı yayıla yayıla bütün bahçeyi kaplamış. yukarıdan mahalle içinde görünüyor. zaten kapalı olunca o ufak bölge bile vahşi yaşam alanı, orman gibi kısmen. kauçuğun gövdesi yataymış. onu görmeyi çok istedim. önceden de orduevinin bahçesindeki kauçuk, bir de kapalı maraş'a girişte yerlere dal uzatan alev ağacı dikkatimi çekiyordu. bir de iskele'ye bağlı boğaz/boğaziçindeki ağaçlar, okaliptüsler eklendi. bir de girne'deki durrell'ın huzurağaç'ı ve maymun çıkmaz ağacı var. en güzel ağaçların en çok bulunduğu yer gazimağusa. yani sırf ağaçlar için bile bir kıbrıs gezisi yapılır..
frangipani kıbrıs'ta da bulunup, kıbrıs'taki adı "fitne ağacı" olan, eksantrik, çok güzel çiçekli, değişik ve iri yapraklı bir ağaç. bilimsel adı plumeria. gariptir fitne ağacı adı internette de biliniyor. bu kıbrıs beni gitgide özel ağaçları bakımından da çekmeye bağlamaya başladı her gittiğimde alev ağacı görmek istiyorum. maymun çıkmaz ağacı ise kıbrıs'a geldiğimde hemen aklıma geliyor. normal, zeytin, narenciye, nar, palmiye varlıklarını saymaya gerek duymuyorum. lala mustafa paşa camii'nin esas çekiciliğini adeta cümbez ağacı sağlıyor. serdarlı köyünde hem fitne ağacı, hem pakistan geceleri dedikleri kolonya çiçeği (cestrum nocturnum) gördüm (o da ağaç).
goethe'nin faust'ta cyprie dediği kıbrıslı demeye gelip, kıbrıs'ın deniz köpüğünden doğma afrodit/aphrodite'dir. (bkz: hermes/@ibisile)
"iki şey hızlı yayılır -dedikodu ve orman yangını." [kıbrıs atasözü] (bkz: bitter lemons of cyprus/@ibisile)
psylle'ler-marse'ler:
"kıbrıs'ın ıssız mağaralarında,
deniz tanrısının bozmadığı yerde,
seismos'un öfkesinden uzak,
ölümsüz rüzgarların çevresinde estiği
eski çağlarda olduğu gibi, koruruz
durgun, bilinçli bir tutumla
zyprie'nin arabalarını; geçeriz arasından
tatlı hışırtısında gecelerin" goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
[oğuz atay, süleyman kargı'yı 1922'de bener'in çocukluğunu geçirdiği "kıbrıs'ın yeşil bir kasabasında" (t.638) dünyaya getirterek, çizdiği bu 'güzel insan' resminin kaynağını* belirgin kılmak istiyor gibidir.] yıldız ecevit - ben buradayım
(bkz: kıbrıslı), kıbrıslılar
(bkz: kition)
(bkz: kıbrıs ağzı)
(bkz: bakır/@ibisile), cupper, cuprum
(bkz: celal kıbrızlı)
(bkz: spiros kyprianu)
(bkz: makarios)
(bkz: stavrovouni kilisesi), dürüst hırsız
(bkz: st. hilarion)
(bkz: girne/@ibisile)
(bkz: huzurağaç/@ibisile)
(bkz: frangipani/@ibisile)
(bkz: cestrum nocturnum)
(bkz: şambali)
(bkz: kayık pasta)
(bkz: serdarlı)
(bkz: mutluyaka)
(bkz: trodos dağları)
(bkz: lawrence durrell/@ibisile)
(bkz: barnabas), barnabas incili
(bkz: baphomet), baphometh, baf taşı
(bkz: baf/@ibisile), paphos
(bkz: doriad)
(bkz: paulo paolides/@ibisile)
(bkz: kapalı maraş/@ibisile) -
ab komisyonu tarafından yapılan açıklamada, ab tarafından kontrol edilen mavi bayraklı sahillerinin ve suyunun % 99 “üstün kalitede” (en üst düzey) olduğu vurgulanan akdeniz'in güzel, eğlenceli ve huzurlu adası.
http://www.kibrispostasi.com/…agename/doga_ve_cevre -
birkaç gün önce ilk defa ayak bastığım ada. "yunan adaları meets ümraniye" gibi göründü gözüme; o muhteşem doğa, bizim rantçı müteahhitlerin yaptıklarına benzeyen binalarla gölgelenmiş. her yerde inşaat var, turkish inşaat çılgınlığı orayı da es geçmemiş. biz girne'deydik, otelimizde yarı yarıya türk yarı yarıya yabancı turistler (genelde ingiliz, alman) vardı. türkiye'deki turizm krizi kıbrıs'ı çok etkilememiş görünüyordu... gerçi otel yarı doluydu şimdi yalan olmasın. denizi çok güzel, temiz, ılık. hava sıcaklığı dayanılmayacak sıcaklıklara ve neme henüz ulaşmamış, geceleri tatlı bir serinlik var. kısacası kıbrıs'a gitmenin tam zamanı olabilir.
kıbrıslılarla çok ortamımız olmadı; ama görebildiğim kadarıyla çok esmer bir grup var (acaba zamanında osmanlı, çingeneleri falan kıbrıs'a sürmüş olabilir mi?), bir de sarışın, neredeyse rus tipli diyebileceğim kıbrıslılar var. etnik kökenlerini merak ettim doğrusu. kumarhanelere ise girmedim, ilgimi çekmedi. ancak kumarhanelere giremeyen gruplar çok ilginç geldi: her kumarhanenin girişinde şu kurallar asılı: askeri personel giremez, üniversite öğrencileri giremez, 25 yaş altı giremez, ve kktc vatandaşları giremez. hadi ilk üçü tamam, bir mantığı var anlıyorum, kktc vatandaşları neden giremiyor? onu çözemedim.
bir de trafik ilginç geldi. hayatımda hiç trafiğin soldan aktığı bir ülkede bulunmadığım için alışamadım, yola inerken falan hep ters tarafa bakıyordum. otobüsle yolculuk yapmaksa sanki aynanın içine girip simetrik bir evrene düşmüşsünüz gibiydi; alice harikalar diyarında'da gibi hissettim kendimi :)
ve içki çok ucuz. kıyafet falan pahalı (merkezdeki butiklerde fiyatlar euro cinsinden, turistlere hitap ediyor sanırım) ama 33'lük birayı 4 tl'ye içince falan insan bir hoş oluyor... limandaki en civcivli mekanlarda 50'lik bira ve kocaman patates tabağı 12-13 lira...
sevdik kıbrıs'ı. yine gideriz. -
(bkz: #69123272)
-
insanların birbirlerini skmeye çalışmadığı, direk sktiği yer.
dünyanın en kötü tavuk dönerine 12tl vermek isteyen suserlar koşun.
dünyanın en kötü adana dürümüne 12tl vermek isteyen suserlar koşun. içinde sadece soğan var.
yarım litrelik su en iyi ihtimal 1.5tl
5 litrelik su 5.5tl
150dk konuşma 5gb internet 10000sms 60tl.
arkadaş yurtta kalıyor 3 kişilik odada 800tl veriyor sadece eşyalar dahil bu paraya.
ulaşım cidden çok kötü. 80-90 model otobüsler var çoğunda klima yok. 1.5-2 saat ölüm gibi geçiyor.
uçak biletleri ciddi anlamda çok pahalı. ercandan antalyaya 2 hafta sonrası için en ucuz bilet 400 kusur tl.
insanı rahatlıktan ölüyor. arkadaş yeni yurda taşınacaktı, kıyafetlerini koliledik. yeni yurduna götürdük taksiyle. yurdun sahibi ben yokum dedi dairenin önüne bırakın dedi bıraktık. 3 saat bekledik gelmedi bizde taksiye atlayıp çocuğun eski yurduna gittik orda kaldık. tam geldik adam aradı ben geldim diye. bizde dedik ki abi koyduk kapının önüne içeri alıver. almadı lan! 5 metre taşıyacağı 2 koliye dokunmadı bile. biz sonra bir daha git gel yaptık tabi.
velhasıl gitmeyin. bu aç gözlü hayvanlara para kazandırmayın. -
bu ay sonunda gideceğim güzeller güzeli ada. kıbrıs içi kültürel amaçlı turların bilgisine sahip olan varsa ve yeşillendirirse sevinirim, araç kiralayamayacağım taksi işi de pahalıya geliyor gibi
-
prof. dr. ilber ortaylı'ya göre de türkiye'nin bu adadan tamamen vazgeçmesi mümkün değil. ancak kktc'nin tanınmamış statüsü devam ettiği sürece bu konu türk dış politikasına zarar verecektir. ayrıca güney kıbrıs rum kesimi'nin bölge ülkeleriyle yaptığı doğalgaz anlaşmaları sonrasında bölgede gerilimin yükselmesi de ihtimal dahilinde.
-
http://politikaakademisi.org/…nin-kibris-tanikligi/
http://ydemokrat.blogspot.com.tr/…ekten-sovyet.html
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap