• kerpic aslinda bilinenin aksine depreme ozellikle betonarme ve yigma binalara gore cok daha dayaniklidir,
    tabi cok katli binalarla kiyaslamiyorum.. ozellikle dinar depreminde yikilan betonarme binalarin kerpic
    binalara oranina bakildiginda bu cok daha net gorulebilir tabi isin bir de teknik kismi var ama buraya
    yazmak baya uzun zaman alacak... aslinda kerpici yapi malzemesi olarak sadece saglamlik ya da depreme
    dayaniklilik bakimindan incelemekle de haksizlik etmis oluruz, mesela kerpici dokerken icine koyacaginiz
    kurutulmus cesitli bitki yapraklarinin o malzeme ile orulmus odanin kokusunu dogal yollardan degistidigini
    dusunun ya da halen koylerde kerpicin icine naneyi guveyi, kekigi akrepi, festikani ise sivrisinegi kovmak
    icin koyduklarini biliyormuydunuz? butun bunlara birde geri donusturulebilir bir yapi malzemesi oldugunu
    eklerseniz simdiki modern yapi malzemelerinin ne kadar modern olduklarini bir daha dusunmek gerekbilir :)
  • depreme de dayanıklıdır, ısı ve enerji tasarrufu sağlar, üretim sürecinde doğaya minimum zarar verir. mühendislik ilkeleri ile inşa edildiğinde ekolojik bir yaşam için umut verir.

    http://www.cihandergi.com/detay.php?id=191&did=03
  • mukemmele yakın bir ısı yalıtım malzemesi.kerpic evlerde on dakika soba yak,betonerme evde iki saat kalorifer yada soba yakarak o sıcaklıgı bulamazsın.kolay kolay dısarıda vermez ısıyı,yazınsa serin olur bu evler tam tersine.ayrıca denizli'nin koylerinde cogu birinci dunya savasından kalmıs kerpic evler vardır ki hala kullanılır,yagmur,kıs nasıl dayanır bu kerpic,nedir gizemi anlamıs degilim.tek sorun betonermede olmayan farelerdir ,birden duvarı delip,evin icine dolarlar,kerpici seviyolar herhalde onlarda benim gibi.
  • ana malzemesi killi toprak, saman olan dikdörtgen prizma şeklinde yapılan, kalıplara dökülerek kurutulan inşaat malzemeleridir. bir nevi tuğla, briket hatta ytongtur onlar. anadolu insanının kendi yağıyla kavrulması geleneğinin bir uzantısı olarak yaygın olarak kullanılmaktadır.
    kerpiç evlerin yazın serinliğine, kışın sıcaklığına doyum olmaz. yazın sanki klima var gibi olur, serin ve dingin kışınsa sobayı yaktığın anda ortam hemen ısınır ve kolay kolay sıcaklığını kaybetmez. çok sağlıklı aslında. köyde dedemin kerpiçini kendisinin keserek yaptığı, ağacını kendisinin yetiştirdiği, 2 katlı kerpiç ev 40 yıllık olmasına rağmen hala ayakta ve hala ihtiyacı olanlara kucak açmaktadır. duvarların nefes alması, ıslanınca oluşan toprak kokusu çocukluğu hatırlatır adeta. kerpiç evlerin başka bir güzelliği de o evin içindeyken gsm iletişiminin minimuma inmesi, neredeyse hiç çekmemesi. artık nasıl bir yalıtımsa, tam dinlenmelik yani.
  • insanın kullandığı ilk kompozit malzemedir.
  • ilk defa misir, israil ve mezopotamya'da kullanilan yapi malzemesi. yagmur ve kotu hava sartlari altinda kirilmamasi ve erimemesi icin firinlarda pisirilerek sert ve su gecirilmez bir hale getirilmistir.
  • nedense cep telefonunun cekmesini engelleyen bir karısım.dısarda full cekiyo,kerpic eve giriyon,bir yada sıfır.betonerme evlerde olmuyo ama boyle bir sey.
  • rusça'da da aynı seslendirme - okuyuş ile türkçe'deki anlamında kullanılmakta olduğunu öğrendiğim kelime.

    babannemin memleketteki evi kerpiçten. 17 ağustos depreminde oradaydım ve hiç uyanmadım. tahta ve kerpiçten yapılan evler esneme özelliğine sahip olduğundan çok fazla etki almaz.
  • "birisinin başına toprak saçsan, baş kırılmaz. suyu başına döksen baş yarılmaz. eğer sen, su ile toprakla, birisinin başını yarmak istiyor isen, su ile toprağı birbirine karıştırıp kerpiç yapman lazım. başı yardın, kerpiçi bir tarafa attın mı, zamanla kerpiçteki su aslına gider, her şeyin birbirinden ayrılma gününde de, kerpiçteki toprak da aslına, toprağa ulaşır." mesnevî

    "senâî öldü gibi göründü amma ölmedi. öyle büyük bir insanın ölümü, küçük bir iş değildir. pek kıymetli olan canını yaratanına geri verdi. toprak bedenini de anası mesabesinde olan toprağa teslim etti. padişahlıktan, tekrar padişahlığa gitti. onu sen, öldü sanıyorsun. aslında o, şimdi dirildi." divanı senai: 1059

    "birisi dedi ki: hoca senâî öldü. böyle büyük bir hocanın ölümü, küçük bir iş değildir. o topraktan meydana gelen tenini, toprağa geri verdi. ruhunu da göğe teslim etti. onun bir ay gibi olan varlığı, tozdan topraktan kurtuldu. ab-ı hayatı, tortudan, bulanıklıktan temizlendi, duruldu. güneşin ışığı, bedenden ayrıldı. zaten, güneşten ayrılan her şey, donar kalır. o öyle yüceldi, öyle parladı ki adeta baştan başa güneş oldu, can oldu. can olanı ölü saymak doğru değildir. senin özün pek güzeldir. öz ölmez, ancak deri, beden ölür. özü, olsa olsa dost alır, götürür. divanı kebir: 2/1007

    "salih kullarıma, gözün görmediği, kulağın işitmediği, duymadığı, insanın tasavvur edemeyeceği, gönlüne getiremeyeceği, nimetler güzellikler hazırladım." hadisi kudsi
hesabın var mı? giriş yap