• kardeşimin delicesine korktuğu içecek. yıllar önce, bunun mayalanıp dolapta kendi kendine olduğunu öğrendiği zaman çaktırmadan travma geçirdi galiba. mutfakta yavaş yavaş kefir mayalanırken sıcacık yatağında gönül rahatlığıyla uyuyamadı herhalde. kefirin büyüyüp hepimizi ele geçireceğine inandı. yirmi yaşında kıllı tüylü adama, kefir lafını duyunca hala titreme geliyor.

    dur ben bu gece kapısının arkasına saklanıp kefir taklidi yapayım.
  • bunu evde kendim mayalayıp içtiğime mi sevineyim, yoksa o kafalara/yaşlara geldiğime mi yanayım.
  • mantarının ölmemesi için dikkatle beslenmesi gereken ev hayvancığı. tamagotchiden daha gerçek, kedi köpekten daha temizdir, kavanozun kapağını açmadığınız sürece koku pislik yapmaz ayrıca. miktarına göre her gün yarım kutu süt bitiriyor bizim ufaklık bu arada da bize koca bir kavanoz kefir veriyor afiyetle içiyoruz biz de... yalnız bir yerden sonra sürekli büyümeye devam ettiği için bölmek zorunda kalıyorsunuz, eşe dosta herkese verdik ama büyümeye devam etmesi yüzünden yakında üzülerek atacağız büyüdüğü kısımları. evde unutmamak ve hergün aynı saatte beslemek gerekiyor bir de, o yüzden evde olmayacaksanız tatile vs gidecekseniz ışık görmeyecek şekilde paket yapıp yanınıza alın. haftada bir kere soğuk suyla duş yapmayı da ayrıca sever bu hayvancık. ev ahalisi olarak severek besliyor ve içiyoruz kısaca, tadına da alıştık yoğurtlu çorbayı yoğurt yerine bu kefirle yapanına bile rastladım bu arada. * *.

    edit: ha bir de metal değdirmeyin sakın, mümkünse tahta kaşık kullanın, üzmeyin hastalandırmayın öldürmeyin kefirciği...
  • annesi son evre kanseri yenen bir insan evladı olarak şiddetle tavsiye ettiğim süt ürünü. tedavisi bitti ama annem hala her gün içmeye devam ediyor. özellikle kemoterapide çok ama çok faydasını gördük. kemoterapinin kabızlık halsizlik gibi yan etkilerini en aza indiriyor. bence hazırının hiç faydası yok mayasını bulup günlük sütle evde kendiniz yapmalısınız. yaparken metal değil tahta araçlar kullanmalısınız.kanser hastaları mutlaka kullanmalı bilindiği gibi kanserde bağışıklık çok önemli. ve kefir bağışıklık sistemini güçlendirip enerji veriyor.
  • midenin ve bağırsakların can dostu, toksinlerin can düşmanı. deterjan fabrikasından çıkmış boyalı sıvıları içeceğine bunu iç, ömrün uzar. tadını sevmiyorsan blendera dök, içine sevdiğin meyveleri ve bal vs. at al sana milk shake'e 5 basacak lezzette içecek.
  • plasebolara gelmediysem insanın psikolojisini de düzelten içecek. hatta internette araştırın, bağırsak florası ile ruh hali arasında sağlam bağlantılar bulunmuş, heyecanlanınca ortaya çıkan ishal vb durumları da bu bağlantı ile açıklamışlar. ben ikna oldum şahsen, her gün tüketiyorum.
  • ankara öveçler'e gelip evden alabileceklerin mayasını bedava hem de hiç para vermeden benden temin edebileceği süper içecek.

    bir gün önceden haber vermeniz yeterli.

    bir kaç kişiye daha bunu verirsem, toplum sağlığına akp dönemindeki tüm sağlık bakanlarından daha fazla katkım olacak galiba.

    edit: taşındım ama yine de birkaç gün önceden haber verirseniz, ulaştırmaya çalışırım.
  • efendim bendeniz normal koşullarda tadını beğenmediğim için ağzıma sürmeyeceğim ama faydalı olduğu rivayet edilen malzemelerden bir kahvaltı karışımı oluşturdum, her sabah tadını sevdiğim için zevkle yiyorum, merak edenler bir kez olsun deneyebilirler.

    ben bu kefir içeceğini yukarıda tarif edildiği gibi günlük sütten kendim mayalıyorum. faydaları konularına girmeyeceğim, bir sürü örnek verilmiş, faydalı olabilir veya olmayabilir, bilemem, ama zararlı bir şey olmadığı kesin.

    gelelim tarifimize:

    sabahları bir kâse içine bir miktar kuru meyveli müsli konur, üzerini 1 parmak geçecek kadar kefir eklenir, tat vermek için de makul miktarda* harnup* pekmezi konur (isteyen reçel, bal, normal pekmez kullanabilir), sonra da afiyetle yenir. istenirse müsliye az miktarda ceviz, keten tohumu gibi gevrek çeşniler eklenebilir.

    aynı karışımı sütle yaptığınızda fazla tatlı ve sulu oluyor. kefir biçilmiş kaftan. deneyin, vazgeçemeyeceksiniz. hızlı, lezzetli, yararlı, ucuz ve fazla bulaşık çıkarmayan çalışan adam veya öğrenci kahvaltısı. yürüyün gençler.

    not: 163 yaşındayım
  • benim oğlana bunu abur cubur gibi dikte ettim hep. yemeğin yersen içebilirsin, olmaz şimdi veremem falan diye diye çok cazip hale getirdim. çocuk kefir diye yalvarır oldu bana. bugün marketten bi tane abur cubur alabilirsin dedik gitti kefir aldı. bu da bu hayattaki başarılarımdan biridir.
    bu arada en güzel kefir altınkılıç. meyvelisi de gerçek meyveli.
  • bilmem kaç yüz yıl önce kafkasya

    -abi bu ne
    -bilmem böle mısıra benziyıo hani patlatılmış
    -ne işe yarar acaba
    -du bi üstüne süt dökelim noluyo
    -ana büyüyo lan bu
    -hee büyüyo
    -şimdi nolcak
    -abi şimdi bu var ya herşeye iyi gelir, kanser manser
    -içelim abi bu sütü biz
    -bunu da herkese dağıtalım abi nassılsa büyüyo
    -hee keselim keselim dağıtalım.

    diye mi bulunmuştur. yahu nerden nasıl bulunur böle şeyler, mesela acı biberi ilk kim yedi. hadi dur len bi tadına bakalım dedi annarım, sonra niye devam etti ki, şimdi bu kefirin biz iyi geldiğini biliyoruz analiz manaliz yapılmış e ta ozamanlar bunun iyi geldiği nasıl biliniyodu ki insanlar ısrarla içmişler bunu. üstüne süt dökmek nerden akıllarına gelmiş, sütü mayalacaklarını nerden bilmişler vs.vs. merak
hesabın var mı? giriş yap