• bir demecinde,
    "basarilarimin 3 katını basarabilirdim. tam kapasitemi yerine getiremiyorum. ama hayatta önemli olan seyler var. yürümek, aile gibi. dogmak, aci, sevinç ve sonra ölüm. oyunculuk sadece soslu turtayi beklemek gibi birsey. o kadar" demis.
  • audrey hepburn ile soy isim benzerligi olmasina ragmen akraba degillerdir

    ki katherine audrey den daha eskidir ve audrey yeni olaya girerken kendisi deli mesur bir aktrisdir hatta audrey film piyasasina girince soy ismini degistir karisiklik olmasin demisler ama citir audrey imiz katiyen demis malum degistirmemis yoksa simdi audrey hepburn olarak bilmezdik dogal olarak
  • 1934, 1968, 1969 ve 1982 selerinde olmak uzere 4 kez en iyi kadin oyuncu oscarini kazanarak en cok oscar odulu almis amerikali kadin oyuncu
  • sinema dünyasının efsanevi oyuncularından katharine hepburn hayata veda etti. 96 yaşında yaşama veda eden oyuncunun doğal sebeplerden öldüğü açıklandı.

    60 yıllık kariyerinde tam 12 defa oscar adayı olan hepburn, rekor bir sayı olan 4 kez altın heykelciği kazanma başarısını göstermişti.

    kazandığı 12 oscar adaylığı da, 2003 yılında meryl streep bu sayıyı geçene kadar bir rekor olarak bulunuyordu. oyuncunun oscar kazandığı filmler sırasıyla, morning glory (1933), guess who's coming to dinner (1967), a lion in winter (1968) ve on golden pond (1981) idi.

    keskin zekası, zerafeti ve kafasına koyduğunu gerçekleştirmesi ile tanınan oyuncu, kendi sözleri ile kendisini "uzun, ince ve son derece kararlı" şeklinde tanımlamış, uzun yıllar hollywood'un bir numaralı ismi olmayı başarmıştı.

    oyuncunun hayatındaki dönüm noktalarından biri, en çok istediği rol olan rüzgar gibi geçti 'deki başrolü scarlett o'hara 'ya kaptırması olmuştu. bunun üzerine broadway'de oynadığı the philadelphia story adlı oyunun sinema filmi haline getirilmesi için harekete geçmiş ve kendisinin finanse ettiği filmde başrolü canlandırarak oscar'a aday olmuştu.

    hepburn bir röportajında "oyuncu olmaktansa büyük bir ressam veya büyük bir yazar olmayı tercih ederdim. bunun sebebi de oyunculukta yanınızda çalışanlara bağımlı olmak zorunda kalmanız. kendi başınıza yarattığınız bir eser, bir makinenin parçası olmaktan çok daha tatmin edici." şeklinde konuşmuştu.
  • biseksüel olduğuna dair dedikodular günümüze kadar ulaşmıştır. bence zamanında kimse cesaret edemezken pantelon giymesinden öttürrüü hep bu laflar.
  • summertime filminde,bir sahnede senaryo gereği kanala düşmesi gerekmektedir. ancak kanal suyu çok kirlidir ve çeşitli enfeksiyonlara sebep olmaktadır. hepburn'ü bu konuda uyarırlar ve dublör kullanmasını söylerler ancak hepburn kabul etmez, o sahnede kendisi oynar. sahne tam üç kez çekilir. hepburn'ün gözü o suda enfeksiyon kapar ve bu enfeksiyonun etkilerini ömür boyu çeker. daha sonra bu sahne için şöyle der:
    "korkmamıştım ama kanaldaki çöpün ne kadar zehirli olduğunu ya da hayatımın geri kalanında benim için ne tür sorunlar çıkaracağını bilseydim, korkardım. yine de bunu benim için bir başkasının yapmasına izin veremezdim. gerçi benden daha dayanıklı bir cildi olan biri için zor olmazdı. cildim her zaman hassas olmuştur. ama yine de bir insan yerine büyük bir kukla kullanmalarını önerirdim. işin sonunda bir kukla kullandılar ve o kukla bendim."
    edit:imla
  • bu kadın benim için azmin ve başarının simgesidir efendim.
    kendisi ilk olarak morning glory isimli filmde akademi ödülünü kucaklamışsa da kariyerinin ilk yıllarında bu ödülün hayrını pek görememiş, ilerleyen yıllarda çeşitli sebeplerle ard arda box-office'te patlayan filmlere imza atmış ve 1938'de sahnelere dönmesi ile sonuçlanan ciddi bir kriz dönemi yaşamıştır. bu başarısız filmlerinden birinin de bu arada, bugün katharine'in klasiklerinden biri sayılan bringing up baby olması şaşırtabilir, ama o zamanlar katharine'in kendinden emin tavırları, güçlü kişiliği ve bugün hayran olduğumuz bağımsız ve özgür ruhunun yanında son derece yapay olan meşhur hollywood oyununu oynamaktaki isteksizliği ve hayranlarına karşı olan soğuk tutumu halkın da ondan giderek soğumasına yol açtığından insanlar filmlerini izlemeye zahmet etmemiş, kendisine "katharine of arrogance" lakabı takılmış ve günümüzde klasik hollywood'un eşsiz örneklerinden biri sayılabilecek söz konusu film bile gişelerde patlamıştır. hatta pek çok yerde kendisinden "box-office poison" olarak bahsedilmeye bile başlanmıştır. tabi bunun sonrasında da stüdyolar ona rol verme konusunda giderek isteksizleşmiş ve katharine de çareyi the philadelphia story oyunu ile tiyatroya dönmekte bulmuştur. bu oyun ve canlandırdığı karakterin de özellikle kendisi için yazılmış olması bu kararında etkili olmuştur heralde. oyunun başarısı üzerine kate eski sevgilisi howard hughes'un yardımları ile* oyunun film haklarını satın almış ve filme çekilmesi için kolları sıvamakla kalmamış, kendi kurallarını koyup yönetmeni bile kendisi seçmiştir. bu film, onun eskisinden çok daha güçlü bir şekilde ekranlara dönmesini sağlamış, bir daha da hiçbir şekilde kimse onun tahtından edememiş, akademi de onu toplamda bugün bile rekorunu koruyan 4 adet ödülle taçlandırmıştır. yaşlı bir nene olduğunda bile ara ara filmlerde rol almaya devam etmiş, oscarları da mideye indirmiştir yaşına bakmadan.
    yani diyeceğim o ki, -dikkat, entry'nin kişilleşmeye başladığı nokta- ne zaman hayatımda bişeyler ters gitmeye başlasa, tekrar ayağa kalkmak için ne kadar umutsuz görünürse görünsün gelişmeler, bu kadını hatırlarım ben. olabilecek en dip noktaya varıp** pes etmeyip azmiyle kendisini kimsenin kendisinden beklemediği kadar yukarılara taşımış kadın, o bile peşindeki hollywood'un ikiyüzlü oyunlarına yem olmasını bekleyen akbabalara rağmen geri gelmeyi başarabildiyse hiçbir şey geri dönülemeyecek kadar imkansız değil umudunu verir farkında bile olmadan.
  • hollywood sinemasının altın çağına damga vuran ismi; kendisine 4 oscar ödülü kazandıran sinema kariyeri; upuzun hayatının neredeyse son nefesine dek vazgeçmediği tiyatro sahneleri herkes tarafından bilinir. spencer tracy ile yaşadığı aşk, ilk kıvılcımını aldığı günden iki sevgilinin çoktan hayatını kaybettiği bugüne kadar değişmez biçimde dillere felesenktir.

    evet, katharine hepburn müthiş bir kadın oyuncudur ama hakkında defaten dillendirilen bu bir grup önemli ama sıradan veriden çok daha vurucu detaylara sahip bir hayatı olduğunu sadece bilen bilir. bu müthiş kadının kendisini başarıya taşıyan soğukkanlı, sert ama güçlü çehresinin ardında yatan acı hikaye yürek ezici türdendir. çok sevdiği abisi tom henüz 15 yaşındayken hayatını kaybeder. acı olan şey katharine'in bu ölüme tanık olmak zorunda kalışıdır. yatak odasına abisini uyandırmak için gider ve onu kendisini çarşafla çatı kirişine asmış halde bulur. çarşafı çözer, abisinin tenine dokunarak yaşayıp yaşamadığını anlamaya çalışır. şok halinde "ağabeyim öldü" diye bağırarak karşı evdeki doktordan yardım ister. ve yardım istediği evin sakinlerinden aldığı yanıt "öldüyse doktora ihtiyacı kalmamıştır" olur. bu korkunç olayı yaşadığında katharine hepburn sadece 13 yaşındadır.
  • gayet cool bir insan. muhtemelen insanların dikkatini çeken kabalığı (!), rahatlığı, sarkastik cümleleri, inadı, kendi kararlarını kendi vermek için ısrar etmesi vs. gibi özellikleri, eğer erkek olsaydı hiç ama hiç konuşulmayacak aksine "adamsın" "adamın dibi", "taşaklı" sıfatlarıyla alkışlanacaktı. whatever, bunların hiç önemi yok, dört oscar'ı var, yeteneği ve müthiş güzelliği var. daha ne olsun.

    who's coming to dinner filmindeki şu sahnede efsanedir: https://www.youtube.com/watch?v=h7__wvg7vm8

    ama asıl on golden pond filminde başrolü paylaştığı jane fonda o kadar şahane taklidini yapıyor ki .... https://www.youtube.com/watch?v=hafluqprtte o kadar komik ve şahane bir insan ki tam da türk insanın ihtiyacı olan özgünlük, hayata bakış açısı.
  • anahtarligimin uzerinde yazan, olabildigince ders almaya calistigim
    if you obey all the rules, you miss all the fun sozunun sahibesi.*
hesabın var mı? giriş yap