• sevimsiz sarı sıcağın şehirde etkisini arttırdığı, sıkı sıkı kapatılmış jaluzilerin arasından sızan parlak ışığa engel olunamadığı herhangi bir yaz sabahında birkaç fotoğraf beni yerimden kaldırır ve nehir kenarına dizilmiş rengarenk evlerin olduğu soğuk bir çek kasabasına götürür.

    sessizliği bozmamak için insanların adeta fısıldadığı, 14. yy'da kurulmuş taraçalar halinde yükselen bu kasaba; becherovka kokan sokakları, şifalı olduğu söylenen sıcak suları, dekor gibi görünen renkli evleri, kağıt helvaları, soğuk ve temiz havası ile yemyeşil ve insanın ömrünün son günlerini geçirmek isteyebileceği kadar huzurludur.

    nehir boyunca 30 dereceden 70 dereceye kadar farklı sıcaklıklarda şifalı suların aktığı çeşmelerden, ibriğe benzeyen tuhaf seramik kaplarla su doldurup şifa arayan diğer turistlere karşı biz şifayı becherovka'da bulduk. becherovka, 1807 yılında bir jan becher isimli doktorun yaptığı %38'lik alkol oranıyla çok sert bir çek likörü. 47 çeşit bitki, baharat ve alkolün muhteşem birleşiminden oluşan bu likör, eylül başında buz gibi havasıyla karlovy vary'de içimizi nasıl da ısıtıyor.

    tarihi boyunca pek çok önemli ismin ziyaret ettiği bu kasabada eğer kısıtlı zamanınız varsa bu isimlerin kaldığı otelleri, binaları bulup fotoğraflamak yerine kendiniz için yapılabilecek en iyi şeyi yapın. dokundukları eşyaları fotoğraflamak yerine onların yaptıklarını yapmayı deneyin. nehir kenarında yürüyün, sessizliği dinleyin. bu güzel kasabayı ve nehrin akışını izleyin.

    prag'dan karayolu ile 2 saat uzaklıkta bulunan ve şerbetçiotu tarlalarının arasından geçilerek gelinen karlovy vary'de hediyelik alışverişi için fiyatlar prag'dan daha uygun. bira kozmetiği ürünleri de burada daha uygun fiyatlara bulunabiliyor. çeşit çeşit aromaya sahip incecik kağıt helvalardan mutlaka alınmalı. küçük kutularda, incecik ve lezzetli. elbette becherovka alışverişinizi de buradan yapın, prag'dan daha uygun fiyatları.

    karlovy vary'e turla gelmeyenler için prag'da florenc durağından kalkan otobüslerle gelmek mümkün. daha ekonomik olan bu seçimde ne yazık ki yoldaki krusovice bira fabrikasına uğranmıyor. bu sebeple krusovice'de taze yapılmış bira içme şansımız olmadı. ayrıca otobüsle geliyorsanız, dönüş biletinizi de mutlaka alın. akşam aklı başına gelenler için otobüs bileti kalmıyor. ama her şeyin sonu değil. epey yürüyerek tren istasyonunu bulun ve 4 saatlik bir tren yolculuğuna hazır olun. ormanların içinden, göllerin yanından ve çek kasabalarından geçerek, elbette içerek, tren penceresinden hızlıca akıp giden görüntüleri izleyin.

    dağların eteğinde kurulmuş karlovy vary'den geri dönerken; temiz dağ havasını, tarçınlı sert likörünü, bulup çıkardığınız kendi şifanızı çantanıza koyun. karmakarışık şehir koşuşturmasına döndüğünüzde arada çantanızdan ufak yeşil şişelere hapsedilmiş soğuk dağ havasını çıkartıp, yeryüzünün inziva yerlerinden biri olan bu güzel, küçük kasabanın sessiz sokaklarını anımsayın.
  • mineral suları ve kaplıcaları, ayrıca açık havada dahi (!) sigara içilmesine izin verilmediği için tertemiz olan havasıyla insanı büyüleyen kasaba. karl marx, hitler, atatürk, beethoven, mozart ve adını hatırlayamadığım pek çok ünlünün uğrak yeri olmuştur. ayrıca eğer prag'a gidip alışveriş yapılacaksa sabredip herşeyi karlovy vary'de almak tavsiye edilir, çünkü fiyatlar burada şehir içinde olduğundan çok daha düşüktür.
  • aristocrat, rich ve egoist. bunlar sırasıyla karlovy vary'nin merkez caddesinde ayakkabı, giysi ve kravat satan dükkanların isimleri . zengin değilsen içeri girme der gibi bi halleri var.
  • prag'da metroda florenc durağından yukarı çıkın, her saat başı kalkan otobüslere 140kron (yaklaşık 6 euro) karşılığında binerek 2 saat sonra varacağınız kaplıcalar şehridir. yol boyunca kartpostal gibi manzaralar görüp, şerbetçiotu dikilmiş tarlaları izleyerek yolun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. indiğiniz yerde bir information merkezi vardır ve ordan ücretsiz bir şehir haritası alarak tüm görülecek yerlerini yürüyerek gezebilirsiniz. rengarenk şatoları ile tam bir peri masalı kentidir. merkeze doğru krale jiriho caddesinde ilerlerken disney animasyonlarından fırlamış gibi duran rengerank bir ortodoks rus klisesi karşınıza çıkar, klisenin içi de gezilebilir ancak insanlar orda ibadet ettiği için turistlere biraz garip bakıyorlar. kafalar sürekli yukarıda, hangi binaya, hangi detaya bakacağınızı şaşırmış durumda merkeze kadar ilerliyorsunuz. merkezde büyük bir kapalı alanda kaplıca suları bulunuyor. su sıcaklıkları 30 dereceden 70 dereceye kadar sıralanmış. içerideki hediyelik eşya dükkanlarında satılan garip şekilli bardaklarla kaplıca suları şifalıymış diye içip tadı da iğrençmiş ama bir bardak daha içeyim diye kendinizle çelişkili anlar da yaşayabilirsiniz. içeride pişen kağıt helvalardan da alıp yiyin güzel yapıyorlar. daha sonra haritayı elinizden bırakın istediğiniz sokakta gezin her yer cıvıl cıvıl kış mevsimine rağmen. atatürk'ün kaldığı carlsbad plaza'yı da görmeden dönmeyin çok güzel bir yapı, duvarında bir mermerde türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu kemal atatürk burada kalmıştır yazıyor.
  • prag’ın 1, hadi en fazla 2 günde altını üstüne getirip ikinci tura geçebileceğiniz için oralara gidildiğinde mutlaka uğranması gereken şehir. aşırı dozda şirinlik içerir. bir de alabildiğine temiz hava.
  • biz bunları hep yazacağız detaylı olarak da..
    özetle
    prag içeren bir tur alındıysa ek tur dahilindeki bu bölgeyi sakın elemeyin.
    huzurlu, estetik, keyifli cici bici, berrak ve gözü bozan tek yapının bulunmadığı şahane bir kent.
    çekya’nın biraları güzel genel olarak, bunu da dip not yapayım.
  • bu kentte bulunan hotel imperial ve ceylan heykeli grand budapest hotel filmindeki otele ilham kaynağı olmuştur.

    tepeden karlory vary

    grand budapest hotel afişi..

    çok şirin, gezilmesi keyifli bir kenttir. hatta şahsen prag'dan daha karakteristik ve sevimli buldum.
  • bölgedeki en lüks ve tarihi otelin girişinde 'türkiye cumhuriyetinin kurucu lideri mustafa kemal atatürk bu otelde konaklamıştır' yazmaktadır.
  • bu kaplica kentin adi kralin banyosu manasina gelirmis.. ayrica rustem batum'un cektigi bir turistik belgeselde gorduk ki, vaktiyle ataturk'un kaldigi otelin girisine onun bir de bustunu yerlestirmis adamlar.. olay simdiye kadar nasil televole'lere dusmedi, bilmiyorum.. ya da dustu de haberimiz yok..
  • eski adi karlsbad olan sehir. 13 tane sifali cesmesi olan, insanlarin ellerinde masrapalarla su icerek dolandigi sehir.
hesabın var mı? giriş yap