• işinize yarar mı bilmem ama karides hakkında birkaç ipucu verebilirim. bazı fotoğraflar galeride çok eski olduğu için görsellerdeki fiyatlara takılmayın.

    karidesin dünya genelinde birçok türü var ama türkiye için konuşacak olursak tezgahta ya da restoranda çimçim ve jumbo olmak üzere genelde iki seçenek görürsünüz. aslında onların da kendi içinde farklı boyları ve türleri vardır yani örneğin her jumbo karideste o aradığınız lezzeti bulamayabilirsiniz. jumbo karides yazar ama masaya norveç'ten ithal tatsız tuzsuz beyaz karides gelir..

    küçük ve kırmızımsı olanlara çimçim denir. bunlar istese de fazla büyüyemez. bizim denizlerimizde olan bir seçenek. ege ve akdeniz'de yakalanıyor. tadı güzeldir.

    görsel

    bence soğuk denizlerde yakalanan çimçim daha lezzetli. yalnız onları buralarda taze bulmak mümkün değil. ithal ve dondurulmuş şekilde bazı süpermarketlerde var ama işte dondurulmuş olduğu için tadı aynı olmuyor.

    görsel
    görsel

    çimçimi tezgahtan alırken kararmamış olmasına çok dikkat etmek lazım. karidesin kendine has bir kokusu var tabi ama genelde kararmaya yani bozulmaya başlayanlar kötü kokar. mesela bu çimçim artık çöp.

    görsel

    çimçimin iyice küçüklerinden yapılan çıtır karidese denk gelirseniz kaçırmayın. dışı yoğun pane ya da tel kadayıfla kaplı olanlardan bahsetmiyorum. kabuklu şekilde derin yağda yani fritözde pişirilir, etrafında çıtırlık ve ekstra karides aroması veren kendine has hafif bir kaplama vardır ve direkt kabuklu yenir. bu pişirme şekli türkiye'de pek yaygın değil maalesef.

    görsel

    özellikle belirtmediğiniz sürece restoranlardaki karides güveç çimçimden yapılır çünkü jumbo karides pahalı bir ürün. hatta arada uçurum var diyebiliriz. gerçek jumbo karidesin fiyatını genelde menüde göremezsiniz çünkü kilo hesabıdır, günlük değişir ve restoranın kendi balık tezgahında kabuklu tartılarak verilir. sonrası ister güveç, ister ızgara..

    jumbo için işler biraz karışık çünkü iskenderun, çanakkale, ege, akdeniz, vietnam, norveç gibi çok fazla seçenek söz konusu ve siz jumbo karides istediğinizde önünüze bunlardan herhangi biri gelebilir.

    mesela ithal beyaz karides jumbo diye geçer ama lezzeti yerlerdedir. ucuz bir seçenek olduğu için artık çok fazla yerde denk gelebiliyor. üstünde herhangi bir kırmızı tonu olmamasından kolayca ayırt edebilirsiniz çünkü eti beyazdır. neyseki bunu taze olarak tezgahta göremezsiniz çünkü bizim denizlerimizde yetişmez ama özellikle dondurulmuş hazır gıdalarda, makarnalarda, pizzalarda, noodle ya da sushi gibi soslarla tatlandırılan uzakdoğu yemeklerinde karşınıza çıkabilir. piştikten ve sosa bulandıktan sonra anlamanız biraz zor olabilir ama aynı karidesi örneğin sadece ızgara yapıp getirseler bu ne ya diyebilirsiniz. bunlar yetiştirme olduğu için böyle lezzetsiz. unutmayın kırmızı tonları yoktur ve etin rengi beyazdır.

    görsel
    görsel

    yine süpermarketlerde şöyle yemeye hazır ürünler var ama fazla bir şey beklemeyin. makarna ya da salata gibi şeylerle karıştırmak için pratik olabilir. aşağıda kalanlar çimçim, yukarıdaki büyükler jumbo. bunlar genelde bizim denizlerimizde yakalanan karideslerden üretiliyor. tadı eh işte.

    görsel

    gelelim asıl kıymetli olan gerçek jumbo karidese. tabii ki her şeyden önce taze ve cam gibi parlak olmalı. ama onlar bile tezgahta karışık olabiliyor bu yüzden en iyisini istiyorsanız alırken dikkat etmek lazım.

    görsel

    üsteki görselde bazılarının sırt çizgileri çok belirginken bazılarında çizgiler neredeyse belli bile olmuyor. bu tezgahta iki farklı denizden gelen karides var ama karıştırıp aynı fiyattan satışa sunmuşlar. sırt çizgileri belli olanlar genelde ege-çanakkale civarında yakalanır ve en lezzetli olanlar bunlardır. daha açık renkli olanlar ise genelde akdeniz-iskenderun civarından gelir, tadı fena sayılmaz. ayırt edici bir diğer ipucu ise kuyrukta gizli. lezzetli olanların kuyruklarının uç tarafları mavi olur. yani sırt çizgileri belirgin ve kuyruk uçları mavi ise tamam demektir. bizim denizlerimizde çıkanlar arasında en pahalı ve lezzetli olanlar bunlardır.

    görsel
    görsel

    bir de yine buralarda sadece dondurulmuş olarak bulabileceğiniz black tiger'lar var. bunlar oldukça büyük ve etlidir ama bence iyi bir sos olmadan biraz sönük kalabiliyor bu yüzden zeytinyağı ve sarımsak ağırlıklı bir sos ile birleştirmek lazım. restoranlarda pek göremezsiniz çünkü pahalıdır. bazı süpermarketlerde dondurulmuş olarak bulabilirsiniz. haşlarken suya biraz elma sirkesi ve biraz şeker atarsanız çok daha güzel olur.

    görsel

    yurt dışında daha büyük boylarını da bulmak mümkün. sağdakilerin 4-5 tanesi 1kg kadar geliyor. bunlar yine dondurulmuş ürün. ızgarası ideal.

    görsel

    bu black tiger'lar vietnam'ın iç sularında ve pirinç/çeltik tarlalarının sulama kanallarında yetiştiriliyor.

    görsel

    ben güveci tereyağ, sarımsak ve kırmızı toz biberle seviyorum. mantar, yeşil biber, domates vs gibi şeyler bana gelmez ama seveni de var tabi. denk gelirse baby kalamarla birlikte karışık yapmanızı tavsiye ederim.

    görsel
    görsel

    söğüş yani hafif haşladıktan sonra zeytin yağı, limon, tuz ve zevkinize göre diğer şeylerle birleştirerek soğuk da tercih edebilirsiniz. karides çok çabuk pişer ve sertleşir. bu yüzden az pişirmek lazım.

    görsel
    görsel

    ızgarası da çok güzel olur yalnız fazla ateş karidesi kuruttuğu için ideal seviyede pişirmek biraz ustalık ister ve belki biraz da sosla desteklemek gerekebilir.

    görsel
    görsel

    bu benim uydurduğum bir yöntem olsa da kabuklu şekilde doğrudan köz üstüne de koyabilirsiniz ama yine fazla bekletmeden tabi.

    görsel

    son olarak karidesle götügöz diye anılan şu canlıyı ayırt edebiliyor olmanız lazım çünkü bu bir karides olmadığı gibi onlar da bir çift göz değil. dev karides hiç değil.

    görsel

    bazı restoranların menüsünde kendine niş bir ürün olarak yer bulmuş olsa da normalde ağdan çıkınca direkt çöpe giden bir canlı bu. zaten kayda değer bir eti ve tadı olmadığı için dikkat ederseniz baya sosa bulanmış şekilde servis ediliyor.

    görsel

    sonuç olarak mavi kuyruk wins. beyaz şarapla da iyi gider. afiyet olsun
  • eğer denizde değil de karada yaşasaydı; gördüğümüz yerde üzerine terliği fırlatacağımız, değil yemek bakmaya bile tahammül edemeyeceğimiz bir hayvan olurdu bu karides.
    ilginç ama gerçek.
  • babamın 'ben kaşı-gözü olmayan hayvan yemem' diyerek hakaret ettiği mahlukat.
  • ilk kez yemeye bu yıl cesaret edebildiğim canlı. biraz vahşi bir arkadaşım bunların jumbo boy olanlarını aldı, yıkayıp attı tavaya. biraz halka soğan eşliğinde zeytinyağında 10-15 dk kızarttı. hiç ayıklama falan yok önceden... gözümün önünde anten, bacak, püskül ne varsa pişti. öyle bütün halde ve anadan üryan tüm uzuvları pişen yaratıkları görünce, lan dedim ben yapamayacağım. kusura bakmayın siz yiyin hepsini...

    neyse 2 arkadaş oturdu kıtır kıtır kafalarını koparıyor, ayakları yoluyor, sırtını soyuyor falan ben iyice fenalaştım tabi. sonra birisi aşağıdan tuttu benim takımları, ya yersin ya patlatırım dedi. laaan derken ağzıma soyulmuş bir tanesini tıktılar, yutana kadar da aşağıdan eziyete devam etti şerefsiz. s.ksen yemem dediğim şeyi bir güzel yedim oracıkta.

    sonra bir açıldım anlatamam. nereye gitsem, menülerinde varsa karides yiyorum artık. farklı farklı tarifler deniyorum. marketten sandviç bile alsam karidesli alıyorum. şartlı refleks gibi oldu bende. karides görüp de yemezsem kasıklarım başlıyor ağrımaya... ne kadar para varsa karidese yatırıyorum, haftalık en az 30 euro karides masrafım var.
  • yüzlercesi bir araya geldiğinde onları dinleyen bir operatörü sağır edebilecek, hatta bir denizaltı sonarının yönünü değiştirebilecek güçte ses çıkarabilen tek deniz hayvanı.
  • riskli bir yiyecek. iyi yapılmış bir karides yiyen insan, daha sonra hiçbir yiyecekten aynı zevki alamayabilir.
  • sade olarak yarım kilo yenince kaşıntı yapan feci güzel deniz böceği. denizden çıkan her varlık gibi lezzetlidir.
    ülkemde çok pahalı, gavur memleketlerde ise genelde ucuzdur. kuyruklu*, kuyruksuz*, pişmiş*, pişmemiş*, vs. gibi tercihlerinize göre değişik şekillerde alabilirsiniz.
    genelde az yağlı falan sanar amerikalılar bunu ama onlar zaten salak geçelim....
  • tezgahın üzerinden alıp ağzıma tikabilmek uğruna bebekken ilk defa yürümemi sağlamış,o günden sonra da ağzımdan düşmemiş olan,ilerki yıllarda kalamar la beraber muhteşem bir eküri olup,yokluğunda özlenen ender yiyeceklerden biri.
  • mantıksız ve asi deniz canlısı. kendisiyle aynı sulardan gelen diğer her şey zeytinyağıyla ebediyete bir güzel intikal ederken, bu, güzelleşmek için sadece tereyağını tercih eder. halbuki senin hayvansal yağla ne işin var?!
  • ben otuz yasima gelene kadar bunu agzima surmedim. tipi zaten bocege benziyor, kokusu da itici geliyordu. bir gun birden bana vahiy geldi. kafamdaki butun onyargilardan kurtulmaya calistigim bir donemdi zaten. dur dedim bunu da denicem, olmem heralde. o gun bugun yiyorum ve seviyorum bu bocegi. daha jumbo olanini yeme seviyesine gelemedim ama o da olur zamanla.

    sunu farkettim ki karidesi yiyemeyen bircok insan aslinda bocek yiyormus gibi hissettiginden dolayi tadini hic denemeden sevmedigine karar veriyor. benim yaptigim gibi... hala jumbo yedigimde sanki bocek yiyormus gibi hissedip birakiyorum yemeyi. halbuki tamamen psikolojik. balik bundan daha agir bir tat kesinlikle. o yuzden balik yiyebilen biri karides de yiyebilir diye dusunuyorum.
hesabın var mı? giriş yap