• şimdilerde küresel ısınmanın bir numaralı sorumlusu olsa da, dünyanın bir kartopuna dönmemesi için varlığı gerekli gazlardan biri.

    jeolojik araştırmalar, dünya atmosferindeki karbondioksit oranının düzenli bir düşüş içinde olduğunu gösteriyor. daha başka bir deyişle, atmosferdeki karbondioksit oranı azala azala bugünkü seviyesine kadar inmiş ve inmeye devam ediyor.

    çalışmalar gösteriyor ki, önümüzdeki birkaç yüz milyon yıl içinde karbondioksit oranı bitki yaşamına elvermeyecek oranda düşecek.

    şu anda atmosfere salınan ve küresel ısınmaya yol açtığı düşünülen karbondioksit ise, dünya biyosferi için geçici (birkaç bin yıllık) bir sorundan ibaret. dünya kısa bir süre içinde bu fazla karbondioksiti absorve edip normal döngüsüne, yani karbondioksitin azaldığı sürece geri dönebiliyor. tabi olan bu kısa (birkaç bin yıl) süreç boyunca bizlere ve şu anda yaşayan canlı türlerine oluyor. fakat bu da dünya için bir sorun değil, kendini yine kısa bir sürede (birkaç on bin yıl) yenileyebiliyor...

    kısaca karbondioksit fazlalığı nedeniyle oluşan küresel ısınma bizim sorunumuz. dünyanın değil...
  • şimdilerde çılgınca bilim dünyası tarafından ne yapsak da bu gazdan kurtulsak diye düşünülen/çalışılan gazdır...

    neden çok co2 var?

    çünkü enerji santralleri (kömür, jeotermal, dizel ve tüm santraller için üretim sırasında ortaya çıkan co2 emisyonu oldukça artmış durumda. bir de sanayi de, fabrikalarda üretim sonrası ortaya çıkan co2 var, araçlardan çıkanları da vs koyunca oldukça ciddi miktarlara ulaşıyor.

    böyle olunca gelişmiş ülkeler kyoto idi, iklim zirvesi derken co2'yi azaltma ve capture
    etme konusunda zorunluluk getiriyor anlaşmalar ve yönetmelikler dolasıyla.

    co2 olsa ne olur ki?

    co2 her zaman vardı dünya atmosferinde. ancak miktarı arttıkça dünyanın etrafında güneşten gelen ışınları hapseden ve küresel ısınma, iklim değişikliği gibi kavramı gündeme getiren, sıcaklığı arttıran bir özelliği oluyor ve bu bizim daha çok ısınmamız anlamına geliyor. kutuplardaki buzlar daha hızlı eriyor, deniz seviyeleri yükseliyor, kıyı kesimleri sel baskınları tehditi altında kalıyor ve kuraklaşıyoruz uzun vadede.

    co2 ne yapılabilir peki?

    yoğuşmayan bir gaz olan co2'yi ilk olarak ortamda yakalamanız gerekir, bilim adamlarının bir kısmı bunun üzerinde çalışıyor. çeşitli membran ve co2 kaynağına göre uygun tekniklerle co2'yi ortamda yakalayabiliyorsunuz.

    ama asıl yapılması gereken, bu co2'yi ya depolamak ya da başka bir forma dönüştürmektir ki (belki yeni bir enerji kaynağına) co2'den kurtulup, bundan yan bir ürün elde edilebilsin.

    co2'yi yeraltında depolamak için uzun yıllardır çalışmalar yapılmakta, bunlardan biri pilot proje olarak başlayan almanya'nın ketzinisimli berlin'e yakın bir bölgede gfz tarafından çalışmadır. bu yöntem co2'yi kaynağından çekip, toprağın altına küçük çaplı kuyulardan vermektedir. bu nasıl bir değişime neden olabilir?ortamın ph'sını düşürebilir zaman içinde ama toprağın, o bölgedeki kayaların yapısıyla çok ilintilidir.
    bu konu tam olarak çözülebilirse özellikle jeotermal sahalardan kaynaklı co2'in yeraltına basılarak, hem rezervuarın basıncının yükseltilmesine hem de co2'den büyük oranda yerin 1000 ve daha üzeri derinliklere basılmasına olanak sağlayacak (tabi oluşabilecek basınç biraz yüksek olacak, ona göre pompa vs bulmak gerekecek).
    buna örnek olarak son dönemde izlanda'da volkanik kayaların içine gönderilen co2 örnek verilebilir...takip etmek lazım yeni neler oluşuyor diye, bu da jeoloji ve jeokimya uzmanlarının alanı oluyor.

    bir diğer pahalı alternatif ise bu co2'nin farklı enerji formuna döndürülebilmesidir. buradan bioetanol üretimi söz konusudur algler dolayısıyla.
  • basit boğuculardandır. ortamda 5000 ppm'in üzerinde rastlanması oksijeni azaltıp boğucu etki yaratmasına sebep olur.
  • atmosferdeki oranının 2010 yılı itibariyle iki katına çıkacağı açıklanan gaz. küresel ısınmanın başlıca sebebi.
  • atmosferdeki miktarının artması, kabuklu canlılar için hayati tehlike oluşturan gaz.
  • doğal olarak sera etkisi oluşturan gazlardandır*, global karbon çevriminde;en çok okyanuslarda daha sonra atmosferde ve en son olarak fosil (petrol, doğal gaz gibi) yakıtların yanması sonucu açığa çıkar.

    ortamdaki oksijenin yerini aldığındakarbonmonoksithaline geçer ve boğucu etki gösterir. doğalgaz sonucu ölümlerdeki sebepte budur;_yüksek sıcaklıkta karbonmonoksit etkisi. bu gaza maruz kalan canlılarda hafif baş ağrısı-dönmesi ile başlayan etkiler artan konsantrasyona bağlı olarak bilinç kaybı, görmede ve anlamada zorluk ve daha da ileri durumda ise boğulmalara neden olur. havalandırmanın iyi yapılması önemlidir.
  • son yıllarda dünyadaki karbondioksit üretiminin artış hızını inceleyen bilim adamları, çin ve hindistan'ın bu artışa büyük katkısı olduğunu öne sürüyorlar.

    ancak olaya bir de şu açıdan baktığımızda, dünya nüfusunun sadece yüzde 4'ünü oluşturmasına rağmen, ''dünya karbondioksit üretimi'' sıraya konulduğunda abd %25'lik bir pay ile başta geliyor.
    (ek bilgi: ingiltere bile %3 üretiyor)

    ortalama olarak;
    bir amerikalı yılda 6 ton
    bir ingiliz 3 ton
    bir çinli 0.7 ton
    bir hintli 0.25 ton karbondioksit üretiyor

    olmasına rağmen, çin ve hindistan'ın karbondioksit üretimine katkısının fazla olmasının tek sebebi nüfuslarının çokluğudur...

    türkiye'ye gelince. atmosfere yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakarak 20. sırayı almışız.

    2010 yılında bu rakamın 400 milyon tonlara ulaşacağı tahmin ediliyor.
  • fotosentezin ana hammaddesidir (urunu degil).
    6 tanesinin biraraya gelmesiyle 6li karbon zinciri ve dolayisiyla karbonhidrat olusturulur.
  • karbon temelli yaşamın kaynaklarından birini oluşturan biricik gaz. o olmasaydı halimiz nice olurdu.

    bundan yaklaşık 3 milyar yıl önce güneş şimdikinden %25 daha az ışık ve ısı üretiyordu ve o zaman atmosferdeki oksijen gazının oranı %0,1'lerin bile altındaydı. güneşin %25 daha az ısı ve ışık üretmesi demek yaşam oluşamayacak bir dünya demek. o dönem karbondioksitin metanla birlikte yarattığı sera etkisi sayesinde dünyamız olması gerekenden daha sıcak bir yer oldu ve su sıvı formunda yeryüzünde bulunabildi. bunun sonucunda ilk canlıların oluşabilmesi için bulunması gereken kompleks karbon temelli moleküller oluşabildi. herşey karbondioksit sayesinde yani...

    karbondioksitin yaşama etkisini en kısa yoldan gözlemleyebilmek için bir bitki akvaryumuna kontrollü co2 salınımı yapıp sonrasında bitkilerin nasıl da coştuğunu gözlemleyebilir ya da seralarının içine co2 salınımı yapan sebze/meyve üreticilerinin rekolte miktarlarını co2 salınımı yapmayanlarla kıyaslayabilirsiniz.

    ayrıca, lütfen karbondioksiti karbonmonoksitle karıştırmayınız.
hesabın var mı? giriş yap