• serinin en sevdiğim yanı dilidir şüphesiz. özgün bir dili var. korsan dili dedikleri olayı güzel kotarmışlar. arada o güzel tını ve komik cümleler için açar hala izlerim.
  • tekrar tekrar izlenebilecek film serilerinden birisidir.
  • en sevdiğim film serisidir.

    en sevdiğim replik hector'un, jack sparrow'a siyah incinin esir alınmasını anlattığı sahnede geçer.

    h- deniz birden köpürmeye başladı. siyah inci korkunç sesler çıkararak homurdanıyordu. her tahta, her delik, her çivi çatırdamaya başladı. gemi sanki hayat bulmuştu. kendi gemimiz bize düşman olmuştu. mürettabatı yılan gibi sıkıca sarmıştı. beni de bacağımdan kavramıştı. ama kollarım serbestti ve kılıcım elimdeydi. gemimim kaptanıyım ve kara sakal değilim. kaderimin efendisiyim, kara sakal gibi tutsak değilim. ve yapmam gerekeni yaptım. yaşamayı başardım.

    j- o halde pınarın peşinde değilsin?

    h- ne kral george umrumda, ne de sakat birine umut olacak taverna safsataları. ama kara sakalla karşılaşmak için sol kolumu verirdim.

    j- diğerini vermez misin?

    h- zehirli kılıcımı (karasakalın) kalbine saplamak için sağ kolumun kuvvetine ihtiyacım var.
  • pirates of the caribbean isimli filmin turkce adi.
  • karayip korsanları'nın amerikanın metrik sisteme geçememe sebebi olduğu düşünülmektedir.

    bağımsızlık savaşı’nda abd'ye destek olan fransa, abd ile ticari ilişkilerini geliştirmek istiyordu. farklı tarihlerde abd başkanlığı ve abd dışişleri bakanlığı görevlerini de yürüten thomas jefferson ise ölçü birimlerinde belirli bir standart olmamasından rahatsızdı.

    abd’nin kuruluş aşamasında eyaletlerin bu konuda birbirinden bağımsız hareket etmesi söz konusuydu. ilk olarak hollandalı kolonicilerin yerleştiği new york’ta hollanda sistemi, new england’da ise ingiliz sistemi kullanılıyordu. bu durum ülke içindeki ticarette bile sorun oluşturuyordu. abd’de standart ölçü birimlerinin kullanılması hem yurt içi hem de yurt dışı ticareti kolaylaştıracaktı. jefferson fransa’da o yıllarda yeni yeni sistematik hale getirilen ondalık tabanlı metrik sistemden haberdar olmuştu ve bu sistemin abd için uygun olabileceğini düşünüyordu. fransa ile bu konuda iletişime geçip metrik ölçü birimlerinin örneklerini istedi.

    bu amaçla deniz yolculuğu konusunda deneyimli joseph dombey görevlendirildi. dombey, bir metre ve bir kilogramı sembolize eden iki bakır nesne ile yolculuğa çıktı. dombey hem bir botanikçi olduğu için ticareti yapılacak tarım ürünlerinin kalitesini değerlendirebilecek hem de yetkin bir bilim insanı olduğu için abd kongresi’ni yeni fransız standartlarını kabul etmeye ikna edebilecek kapasitedeydi.

    ancak dombey'in içinde bulunduğu gemi karayip denizi’nde korsanlar tarafından ele geçirildi. dombey hayatını kurtarmak için önce sıradan bir ispanyol denizci gibi görünmek için rol yaptı ancak gerçek kimliği ortaya çıkınca korsanlar tarafından esir alındı. korsanlar, fransa ile fidye pazarlığı yapamadan dombey hayatını kaybetti. fransa’nın dombey ile birlikte abd’ye göndermek istediği ölçü birimleri de böylece hedefine ulaşamadı.

    tarihçilerin bir kısmı bu olayın amerikanın metrik sisteme geçememesinin sebebi olduğunu düşünmektedir.

    amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesinde* bulunan ve dombey'in gemisinden çıktığı iddia edilen bakır kilogram örneği.

    dombey’in gemisinden elde edilen ganimetler bir açık artırma ile satılır. birkaç fransız aracılığıyla bu standart ölçüler jefferson’dan sonraki dışişleri bakanı olan edmund randolph’a ulaşır. ne var ki randolph eline geçen bakır nesnelerin önemini kavrayamaz ve bunları görmezden gelir. bir süre sonra, kilogramlık kütle dombey’in çağdaşı andrew ellicott’un mülkiyetine geçer. uzun yıllar ellicott ailesinde nesilden nesile aktarılan bu ölçü birimi, 1952’de andrew ellicott douglass tarafından amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesi’ne bağışlanır.

    kaynak: nist
  • karayip korsanları türktür.

    filmlerde ve hikayelerde korsanlar hep kara bayraklı, milletsiz, anarşist bir kimlikle gösterilir. ama aslında bunların bir çoğu türk veya osmanlı denizcilerdi. hatta bunların bazıları adalarda ve amerika kıyılarında küçük devletçikler bile kurdular. ama hiç biri uzun ömürlü olmadığı için tarihe bile geçmedi.

    barbaros hayrettin paşa - filmde, captain hector barbossa oluyor.
    jack sparrow'un asıl ismi de yusuf reis'tir ve kendisi osmanlı vatandaşı bir berberi'dir.
  • her fantastik yapım gibi (bkz: yüzüklerin efendisi) (bkz: harry potter) ergen filmidir.
  • müzikleri ile gönüllerde taht kuran, hayal gücümüzün üzerine büyük etkisi olan film
  • bozuk radyodan gelen sesin yükselip alçalması gibi,doluluk ve heyecan konusunda filmlerinin hicbirinin birbirini tutmadıgı bir yükselip bir alçaldığı seridir.
hesabın var mı? giriş yap