• ekim 1918'de kara kemal ve kara vasıf tarafından kurulan bu gizli direniş örgütü milli mücadele döneminin ilk haberalma teşkilatıdır. grup daha sonra , mart 1920'de, kara kemal'in ve dolayısıyla örgütün atatürk'ün kontrolünden çıkmasıyla, heyet i temsiliye'nin kararıyla dağıtıldı.
    örgüt özellikle ingiliz muhipleri cemiyeti'nin planlarının anadolu direnişine gönderilmesi , istanbul'dan anadoluya silah ve subay kaçırılması gibi yararlılıklar gösterdi. cemiyetin dağıtılmasının esas sebebinin bolşeviklere yaklaşması olduğu bilinmektedir.
  • hükümet tarafından hakkında yakalama kararı verilen mustafa kemal paşa'nın samsun'dan ankara'ya tüm anadolu'yu güvenle gezmesini ve orduları komutası altına almasını sağlayan gizli örgüt. bu cemiyet sayesindedir ki mustafa kemal paşa'nın askersiz ve parasız olduğu kritik 1919 yılında hiçbir vali ya da komutan mustafa kemal paşa'yı tutuklama cüreti gösterememiştir. zira rivayet odur ki bu cemiyetin fedaileri, paşa'nın uğrayacağı yerlere paşadan evvel gidip kudret sahibi kişilere "namertlik edersen seni ve aileni katlederiz" tehdidini yapıp sır olurlarmış. mustafa kemal paşa olayı sivas kongresi esnasında öğrenmiş ve kınamıştır, fakat son derece işe yarar bir yöntem olduğunun ve birçok olası hainliği engellediğinin farkındaydı.

    nur içinde yatsınlar.
  • anlasilmasi oldukca zor ve muhim hadise. sosyal bilimler askeriyeyi hep bi arac olarak dusundu. devletin, halkin, kisinin ya da zümrenin. ve bunu ayirip, kenara koyup salt fikirlere bicimlere ideolojileri anlamaya yöneldi. (cunku farkina varamadigi varmak istemedigi güç/degerin merkezinin etkisindeydi). halbuki belki de tam tersi dogruydu hep. metod olarak da. cunku bicimlerin var olmasinin ve değişmesinin koşulu kuvvet alaniydi hep. ancak bi tur sok ya da heyecanla yalniz birkac dusunurun fark ettigi bi durum bu. carl schmitt, walter benjamin, bi anlamda nietzsche. askeriye tarafindan dusunur olarak cikan ataturk de bunun farkina vardi belki de. ısrarla istihbarat orgutu kurmak istemedi. gizli cemiyetleri kapadi, tekkekeri kapadi, ancak o da bi noktaya kadar dayandi. sosyal bilimlerin bunu anlamasi belki de yapi olarak mumkun değil cunku o zaten sivil toplum diye bi hayal dunyasindan konusuyor. ne yapacaguk?

    idealleri ve değerleri koruyan, kollayan hatta yaratan hep kuvvetti. darbeci maço olma korkusuyla bu anlaşılamiyor, ifade edilemiyor. napacaguk?
  • eski ittihatçıların ittihatçı ruhu ve kafasıyla kurduğu bu örgüt, kurtuluş savaşında istanbuldan anadoluya silah ve adam kaçırma konusunda üstün başarılar göstermekle bilikte, bir noktadan sonra enver paşanın kontrolüne girmiştir. söz konusu dönemde enver paşa sovyetlerle yakın ilişkiler içindedir ve bu ilişkilere dayanarak anadoludaki mücadelenin başına geçmek istemektedir. doğal olarak, mustafa kemal ve kemalistler bu ilişki ağının milli mücadeleye zarar vereceğini düşünmüş vekarakol cemiyetiyle ilşkilerini gevşetmişlerdir.
  • nutuk'tan..

    "...

    biz erzurum'da kongre kararlarının her tarafça anlaşılmasını ve topyekûn uygulanmasını sağlayıcı tedbirleri almaya çalışırken, bize karakol cemiyetinin teşkilât-ı umumiye nizamnamesi , ve karakol cemiyetinin vezaif-i umumiye talimatnamesi diye basılı bir takım kâğıtların, bütün orduya, komutan,subay, herkese dağıtıldığı bildirildi.
    bu yönetmeliği okuyan bana en yakın komutanlar bile, bu teşebbüsün benden geldiğini sanarak, birçok şüphe ve kararsızlıklara düşmüşler. benim bir yandan kongrelerle açıkça ortak millî faaliyetlerde bulunurken, bir yandan da esrarengiz ve korkunç bir komite kurmaya çalıştığım zannına kapılmışlar. gerçi, bu örgütün ve teşebbüslerin elebaşıları istanbul'da bulunuyorlarmış; fakat, teşebbüslerini benim ad ve hesabıma yapmakta imişler.

    karakol cemiyeti'nin genel kuruluş tüzüğü'ne göre, genel merkez üyeleri, sayıları, toplantı yer ve toplanış şekilleri, seçim usulleri ve görevlendirilmeleri kesinlikle gizli tutulur.

    bir de, en ufak bir sırrı açığa vuran, karakol cemiyeti'ne bir tehlike getiren, hattâ tehlikeye yol açabilecek bir şüphe uyandıran kimseler derhal idam edilir.

    genel görev yönetmeliği'nde de bir "millî ordu'dan" söz ediliyor ve "bu ordunun başkomutanı, büyük kurmay hey'eti, ordu, kolordu ve tümen komutanları ile kurmayları seçilmiş ve tayin edilmiş olup gizli tutulur. bunlar görevlerini gizli olarak yaparlar" açıklaması okunur.

    efendiler, derhal komutanları uyararak, bu tüzük ve yönetmelik hükümlerini asla uygulamamaları gerektiğini ve bu teşebbüsün kaynağını araştırmakta olduğumu bildirdim.

    ..."
  • ittihat ve terakki kültürünün iki yapı taşı olan vatan sevgisi ve ihtiras kavramlarının bir araya gelmiş halidir.

    - öncelikli olarak söyleyelim ki talat paşa yurt dışına çıkmadan önce yeni mücadelenin önderi olarak mustafa kemal paşamızı işaret etmiştir. yani kalan ittihatçılar artık onun emrine girmelidir talat paşa'ya göre.

    - hakikaten de bir çok genç, ihtiraslı itc üyesi anadolu hareketine katılmış, hatta cumhuriyetin bürokratik kadrosunun oluşumuna harç koymuştur. en nihayet celal bayar'ın ölene kadar kendini ittihatçı kaydığını unutmayalım.

    - gelin görün ki kalanlardan kara kemal gibiler yine vatanseverliklerinden şüphe duyulmayacak insanlar olsalar da milli mücadeleye destek verecek ancak lider kadrodan da bağımsız olacak bir yapılanma aramaktalar. yazdığım gibi ihtiras böyle bir şey.

    - işte bu minvalde itc'nin komitacı geleneğinin de yardımı ile bu cemiyet oluşmuş ve inkar edilemeyecek bir şekilde anadolu hareketine faydalı işler yapmıştır. bu artık şüphe içermeyen bir durum.

    - ve fakat işte o ihtiras yine kendini gösterecek, cemiyet aşırı bağımsızlaşacak, yetmezmiş gibi enver paşa'da kafkas bölgesinden elini cemiyete uzatacaktır. neden çünkü itc iktidar ve muktedir olmaya alışıktır. vatan kurtarılacaksa bu işi ancak ittihatçılar yapmalıdır.

    - mustafa kemal paşa ittihatçıların ciğerini iyi bildiği için bu cemiyetten önce faydalanacak sonra da bulduğu ilk fırsatta faaliyetlerini kısıtlayacaktır. yerini ise mim mim grubu dolduracaktır. ha şunu da söyleyelim mim mimcilerin de önemli bir kısmı yine ittihatçı tornasından geçme :)

    - velhasıl tam zamanında iş görmüş ve tam zamanında tasfiye edilmiş :) bir teşkilattır.
  • mondros ateşkes anlaşması'ndan sonra kara kemal ve kara vasıf beylerin öncülüğünde istanbul'da kuruldu. kurtuluş savaşı'nı desteklemek, gerekli silahları sağlamak, istanbul'dan anadolu'ya adam kaçırmak, ittihat ve terakki partisi yandaşlarının can güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan bu dernek, kurtuluş savaşı'na zarar vermeye başlayınca meclis tarafından 1920 yılında kapatıldı.

    *
  • ittihat ve terakki cemiyeti 1918 yılında resmi olarak kendini feshetmiş olsa da örgüt fiilen varlığını sürdürmüştür. karakol cemiyeti de mütareke döneminde ittihatçı liderler tarafından yeraltı direniş hareketi için oluşturulmuştur.

    cemiyetin lideri kara kemal’in malta’ya sürgüne gönderilmesinden sonra, kara vasıf cemiyetin yeni lideri olmuştur. cemiyetin misyonu önce, “avrupa kapitalizm ve emperyalizm aleyhine asya ihtilal-i umumisi” şeklinde açıklanmıştır. daha sonra cemiyetin misyonu için, “hukuk-ı beşer ve istiklal-i milliye muhafaza eder” ifadesi kullanılmıştır.

    cemiyetin ana amacı ise, ittihatçıları işgal güçlerinden korumak ve işgal altındaki bölgelerdeki direniş için gerekli lojistik desteği sağlamaktır. karakol’un istanbul’da yürüttüğü en etkin faaliyetlerden biri, müslüman nüfusun yoğun olduğu semtlerde silahlı direniş grupları oluşturmaktır. istanbul’un işgalinin ardından cemiyet etkinliğini kaybetmeye başladığında dahi, çeşitli isimler alan birçok gizli örgüt anadolu hareketi için çalışmayı sürdürmüştür. müdafaa-i milliye teşkilatı, bu gizli örgütleri tek çatı altında toplamış ayrıca, kaçakçılık ve istihbarat işleriyle ilgilen mim-mim isimli yeni bir grup oluşturulmuştur. müdafaa-i milliye ve mim-mim grupları genelkurmay başkanı fevzi çakmak paşa’nın istihbarat bürosuna bağlanmışlardır.

    bunun dışında karakol cemiyeti’nin önde gelenlerinden baha sait, bolşeviklerle temasa geçip kafkaslar’da stratejik işbirliği anlaşması imzalamıştır. ankara hükümeti bu anlaşmayı enver paşa güdümünde yapılan bir hareket olarak görüp cemiyete daha temkinli yaklaşmıştır.
    bir avuç vatanseverin cesareti ile başlayan ve bir döneme damga vuran bu cemiyet, istanbul’un yönetimi ankara hükümetine geçtiği sıralarda milliyetçi örgütlenmeler kurmaya yönelip gayrimüslim unsurları dışlayıcı tutumları desteklemiştir. eksilerine rağmen, kurtuluş savaşı’nda oynadıkları rol paha biçilmez olan bu cemiyet tarihte her zaman minnetle anılacaktır.
    var olsunlar...
  • birinci dünya savaşı'ndan sonra teşkilatı mahsusa'nın yerini karakol cemiyeti istihbarat yapılanması aldı. karakol cemiyeti, anadolu'daki müttefik işgal kuvvetlerine karşı savaşanlara lojistik destek sağlıyordu, ancak 1920 yılında istanbul'un işgaliyle hızla dağılım sürecine girmişti.
  • "karakol cemiyeti, mondros ateşkes antlaşması’nın imzalanmasını müteakip talat paşa’nın isteği ve talimatı üzerine, kara kemal ve kara vâsıf’ın ortak gayretleri sonucu istanbul’da gizli bir siyasî teşkilât olarak kurulmuştur.

    mütarekenin başında karakol cemiyeti’nin kuruluş çalışmalarını yürüten ve cemiyet tüzüğünü hazırlayan kara vâsıf bey, kurtuluş çalışmalarını programlı ve teşkilâtlı bir hale getirmeye gayret etmiştir.

    karakol cemiyeti genel teşkilât tüzüğü ile birlikte, genel konuları ihtiva eden ve 50 maddeden oluşan karakol cemiyeti genel görev yönetmeliği hazırlanmıştır.

    kara vâsıf’ın kuruluşuna öncülük ettiği karakol cemiyeti yürüttüğü faaliyetlerle millî mücadele sürecinde bağımsızlık mücadelesi veren kadrolara para, askerî malzeme ve nitelikli personel temin etmeyi başarmış, istihbarat desteği sağlamış, kamuoyunu etkilemek için propaganda faaliyetleri yürütmüş ve muharebe çeteleri oluşturarak bölgesel güvenliği sağlamaya yardımcı olmuştur.

    karakol cemiyeti’nin kuruluş sürecinde oldukça aktif faaliyet gösteren kara vâsıf, millî mücadele döneminde bu yapı içerisinde entelektüellerle irtibatı tesis etmiştir."
hesabın var mı? giriş yap