• karakol cemiyeti eski ittihat terakki kadroları üzerine bina edilmiş bir örgüttü. ve kimi yorumculara göre mustafa kemal bu örgütün kuvayi milliye'ye yardım etmekle birlikte hala enver paşa'nın etkisi altında kalmış olabileceğinden şüpheleniyordu. bu örgütün tasfiye edilmesiyle kurulan mim mim grubu ise kayıtsız şartsız mustafa kemal'e bağlı bir grup olarak kurtuluş hareketine destek vermiş, gizli örgüttür.
  • bugünkü deyimleri kullanırsak, derin devlet'tir.
  • karakol cemiyeti de mim mim grubu da kabaca ittihat ve terakki'nin silahli kanadi olarak bilinen teskilat-i mahsusa'nin devamidir. karakol cemiyeti kurucularinin büyük bir bölümü istanbul'daki eski ittihat ve terakki, teskilat-i mahsusa kadrolaridir ve ulusal kurtulus savasinin ilk evrelerinde önemli basarilar elde etmislerdir. ankara hükümetine lojistik destek, işgal güçlerini yipratma ve anadolu-istanbul arasndaki irtibat gibi konularda çalıştılar. karakol cemiyeti esas olarak baskentin isgali sonrasinda, istanbul'u terketmek zorunda kalan talat ve enver pasa'nin talitamiyla kurulmuşlar, onlarin ve ozellikle talat'in yonlendirmesiyle ankara hükümetine destek olmuşlardir. savasin ilerleyen asamalarinda karakol'un tasfiye edilmesinin ardından mim mim grubu dogrudan ankara hükümetine ve mustafa kemal çevresindeki gruba baglanmiştir.
  • huseyin kavalalı nın da kuruculugunu yaptıgı bır cesıt ıstıhbarat orgutunu desteklemek/guclendırmek uzere kurulmus orgut.
  • attila ilhan'ın ferda şiirinde "bendeniz topkapılı cevdet, ikinci mim mim grubundan..." şeklinde andığı vatanperver teşkilat.
  • istanbul'dan anadolu'ya silah sevkiyatı yapmışlardır.
    istihbarat faaliyetinde bulunmuşlardır. zabitan adı verilen istihbarat teşkilatını kurmuşlardır.
  • ''bozkurt'' kitabının yazarı, lntelligence service'e mensup bir ingiliz casusu olan armstrong'un başlıca görevlerinden birisi de, istanbul'da cephanelikleri basıp anadolu'ya silah gönderen ''m.m grubunun'' kahramanlarına engel olmaktı. bu kahramanlar ki, armstrong'un gözlemi altında dahi, cephaneleri basarken sigaraları tüttüren, ağır hareket edip topladıkları pılı pırtıyla ateş yakan ve silah kaçakçılığına devam eden vatanperverlerdi.
  • m.m grubunun çıkış noktası, müdafaa-i milliye teşkilatı'na dayanmaktadır. 1920 yılının ilk yıllarında kurulan müdafaa-i milliye teşkilatı'nın kuruluş gayesi resmi olarak, " her türlü ihtimal ve tehlike karşısında istanbul'un herhangi bir ihtilal vaziyetinde, hal ve mevkiye hakim olmak, istanbul'daki müslüman kuvvetlerini milli gayeye doğru sevk ve idare etmek, anadolu'daki mücadeleye manen ve maddeten yardımcı olmak..." şeklinde açıklanmıştır.

    teşkilatın içinde, yukarıda izah edilen gayenin dışına çıkarak, istihbarat ve sevkiyat hususlarında da faaliyette bulunmak isteyen bazı şahıslar mevcuttur. bu şahısların çalışmaları sonucu, değişik sahalarda vazife yapmak amacıyla tamamen hususi surette kurulmuş olan bir grup daha ortaya çıkmıştır.

    bu grup mensupları, müdafaa- i milliye teşkilatı'nın yalnız baş harflerini alarak, "m.m" ismini kullanmışlardır. böylece, bir teşkilat görünümünde olan fakat gerçekte biri istihbarat, fesat cemiyetlerinin saptanması, anadolu'ya silah ve cephane sevkiyatı hususlarında faaliyet gösteren m.m. grubu, diğeri ise gizli propaganda, müslüman olmayanların tecavüz ve taaruzlarını önleme görevlerini yerine getiren müsellah müdaffaa-i milliye teşkilatı olarak iki ayrı grup ortaya çıkmıştır.

    m.m grubu'nun ilk heyet-i merkeziyesi, topkapılı cambaz mehmet bey, yüzbaşı emin ali bey, topçu mülazım-ıevvel muhlis bey, kuvay-ı inzibatiye fırkası kumandanı kaymakam kemal (koçer) bey ve topkapılı ihsan beylerden teşkil edilmiş ve heyet başkanlığına süvari miralayı esat bey getirilmiştir.

    grup amirliği konusu; hüsamettin bey, topkapılı cambaz mehmet bey ve topçu kaymakamı kemal(koçer) bey arasında çekişme konusu olmuştur. her üçü de kendisinin grup amiri olduğunu hatıralarında yazmışlardır.

    topkapılı cambaz mehmet bey, istanbul'a geldikten sonra, ankara'nın direktifleri doğrultusunda çalışmaya başlamıştır. ancak kendisine verilen görevlendirmenin gizli tutulması talimatının bulunması nedeniyle durumun diğer gruplar tarafında bilinmemesi, tepkilere sebebiyet vermiştir.

    kaynak: milli mücadele dönemi istihbarat faaliyetleri**
  • mim mim grubundan bahsederken topkapılı cambaz mehmet bey'i atlamak olmaz tabi. kendisi istanbul'un o dönemdeki en bilinen külhanbeylerin den olup çanakkale savaşında da yer almıştır. özellikle savaş esnasında ki kahramanlıklarından dolayı önce onbaşı sonra da çavuş rütbeleri albay mustafa kemal tarafından takılmıştır. mim mim teşkilatı gerçekten canla başla ankara'da yeni kurulan hükumeti hem lojistik hem de istihbarat olarak desteklemek için ellerinden geleni yapmışlardır.

    detaylı bilgiye selahattin salışık'ın kurtuluş savaşının gizli örgütü m.m. grubu kitabından ulaşabilirsiniz.

    zor bulunan bir kitaptır
    (bkz: topkapılı cambaz mehmet bey)
    topkapılı cambaz mehmet bey
  • teşkilat-ı mahsusa'nın bir kolu. yani günümüz milli istihbarat teşkilatı yapılanmasının kökeni sayılabilecek bir istihbarat organizasyonu.

    kurucuları olan ittihat ve terakki cemiyeti'nin, her nasıl ki fenerbahçe ile organik bağı var olduğu gerçeği gün gibi ortadayken; mim-mim grubuyla da fenerbahçe'nin yolları, kurtuluş savaşı'nın başlangıcında birleşmişti.

    fenerbahçe spor kulübü, kurtuluş savaşı’nın gizli örgütlerinden mim mim grubu gibi örgütlerde koordineli bir şekilde çalışarak kurtuluş savaşı’nın en önemli ayaklarından birini oluşturmuştur.

    nitekim, mustafa kemal’in samsun’a çıktığı 19 mayıs 1919 tarihinde fenerbahçe’nin altıyol’daki kulüp binasında çok özel bir toplantı yapılmıştır.

    fenerbahçe’nin önde gelen yöneticilerinden ali naci karacan ve bazı arkadaşları bir yıl kadar önce mustafa kemal’in de oturduğu o masanın etrafında oturtarak, işgal boyunca fenerbahçe’nin izleyeceği politikayı tartışmışlardır.

    o toplantının sonunda alınan kararlar, fenerbahçe’nin işgal istanbul’unda toprak sahalarda yapacağı maçların artık “ulusal çıkarlara” hizmet edeceğini göstermektedir.

    ali naci karacan, o gün aldıkları kararları sonradan şöyle açıklamıştır:

    “1. fenerbahçe’yi mütareke döneminin istanbul’a döktüğü işgal kuvvetlerine mensup takımlarla çarpıştırarak, mümkün olduğu kadar galibiyetlere sevk etmek.

    2. ingilizler, fransızlar, italyanlar ve bilhassa rumlar, ermeniler ve bunların muhtelifleriyle yapılacak maçları gazetelerde mümkün olduğu kadar anlatarak, fenerbahçe’yi milli bir mücadele bayrağı haline koymak ve halka sevdirmek.

    3. bir taraftan ve mütemadiyen maçlar ve diğer taraftan bu maçların gazetelerde
    propagandasını yaparak büyük kitlelerin futbola karşı alakasını hareketlendirme.”

    özetle, kurtuluş savaşı yıllarında fenerbahçe aynı anda iki maça birden çıkacaktı:

    hem dereağzı’ndan anadolu’ya gizlice silah ve cephane kaçırarak kurtuluş savaşı’na sürekli lojistik destek sağlayacak, hem de istanbul’a işgal güçleriyle ve azınlık takımlarıyla yapacağı karşılaşmaları kazanarak halkın moralini yükseltip, ulusun kırılan onurunu bir nebze de olsa onaracaktı.

    işgalci ingilizlerin anadolu’daki kabusu mustafa kemal, istanbul’daki kabusu ise adeta fenerbahçe’ydi.

    bu nedenle işgal kuvvetleri komutanı ingiliz general harrington, istanbul’daki kabusundan kurtulma planları yapmıştı.

    işgalcilere istanbul’u dar eden, kazandığı maçlarla türk halkının milli hislerini okşayan, ulusa yeniden özgüven kazandıran fenerbahçe’yi etkisiz hale getirmek gerekiyordu.

    işte tam da o günlerde general harrington’un kulağına, fenerbahçe’nin dereağzı’ndan anadolu’daki millicilere silah ve cephane kaçırdığı haberi gelmişti.

    general harrington beklediği fırsatı bulmuştu.

    işgal kuvvetleri, 1920 haziranı’nda fenerbahçe’nin kuşdili’ndeki kulüp binasını basıp sıkı bir arama yapmıştır.

    aramadan sonra kulüp boşaltılmış ve kapısına kilit vurulmuştur.

    ingiliz kuvvetleri, kulüpten ayrılırken yöneticilerden ömer nazım bey’in eline bir bildiri tutuşturdular.

    general harrington, imzasını taşıyan bildiride fenerbahçe’ye yönelik şu suçlamalar vardı:

    1. fenerbahçe spor kulübü, ittihat ve terakki fırkası’nın bir şubesi olup spor maskesi altında siyasi faaliyette bulunmaktadır.

    2. fenerbahçe, müttefik kuvvetlere karşı düşmanca duygular beslemekte ve bunu her fırsatta ifade edip ahaliyi kışkırtmaktadır.

    3. kulüpte yuvalanan bazı kimseler, anadolu’daki asilere silah ve mühimmat sevk etmektedir.

    4. görülen lüzum üzerine, fenerbahçe spor kulübü süresiz olarak kapatılmış ve azaları her türlü sosyal faaliyetten men edilmiştir.”

    aslında “vatan savunması” fenerbahçe’nin kuruluş felsefesiydi. ve bu felsefe de; yenilenen 1913 tüzüğünde;
    "kulübün takip ettiği maksat ve gaye; memlekette terbiye-i bedeniye ve fikriyenin tamimine çalışmak ve şübbân-ı vatanı mübâreze-i hayata ve meşâkk ve esfâr-ı askeriyeye alıştırmaktır.(kulübün takip ettiği amaç ve gaye; memlekette bedeni ve fikri terbiyenin yayılmasına çalışmak ve vatan gençlerini; vatanın korunmasına, zorluklara ve askeri seferberliklere hazırlamaktır." olarak geçmektedir.
hesabın var mı? giriş yap