• bir başka kinayeli versiyonu da "kalın dedik oturmadınız, bari kapıya kadar geçirelim" dir
  • bir de bu kapıya kadar gecirmek adetinin apartman kapısına kadar geçirmek versiyonu vardır ki, bu olay gelen misafirin gelmiş olduğu yolun uzaklıgı ve misafirin geliş siklığı ile ilişkilendirilebilir. eğer soz konusu misafir başka şehirden ya da 50 km uzaklıktan ( sanki ab belirlemiş gibi oldu bu 50 km mesafeyi) geliyorsa ya da cok sık gelmeyen bir misafir ise genellikle apartman kapısına kadar evin babası tarafından eşlik edilir, evin babası arabanın hareket etmesi ile esas gorevı baslar "acaba araba koseyı donene kadar beklemelı miyim? yoksa arabının uzaklığı 15 metreyi gecince sırtımı donup gitmeli miyim?" diye, buradaki kararı babanın o anki psikolojik durumuna bırakıyoruz. anne ise baba misafirleri arabaya kadar ugurlarken, kafasını pencereden cıkartıp kafasında perdeyı basortu yapmıs bicimde, "hadı gule gule, yine bekleriz" tarzında ugurlama klışelerini soyler. evin cocugunda ise buyuk bır huzun hakımdır, cunku genellıkle bu apartman kapısınıa kadar gecirilien mısafırler pazar akşamları gelırler ve saat 10 ila (ile degıl) 11 arası evden ayrılırlar, bu da misafirler gittikten sonra yatılacak yarın sabahkı okul işkencesi gercegi ile yuzyuze kalınacak demektır. bir de eger gelen mısafırlerın cocukları varsa, cocugun az once yasadıgı o tarıf edılemez kudurma duygusunun, annenın " niye o legolarını cıkarttın mısafir cocuga, kim toplicak bunları??!!!" seklindeki dayak oncesı replıklerıyle son bulması da, cocugun misafir sonrası yasadıgı depresyona ivme katacaktır.
  • misafirinizi yolcu ederken yapmanız gereken nezaket kuralı...
    argo zihniyetle iğrenç bir moda sokulduğu da görülmüştür...

    - kadin misafirlikten evine dönerken hamile kalmış, neden?
    - bilemedim neden?
    - kapıya kadar geçirmişler de ondan.. ehahühoha...

    (bkz: oeehh)
  • misafir kisinin gittiginden emin olmak icin yapilan bir eylemdir. "kapiyi biliyorsun, cik git iste" denilirse, ardindan paranoya yapilir. "acaba gitti mi?", "dolaba falan saklanmıs olmasın", "ya aniden yatagin altindan cikip ben uyurken bogazimi keserse" diye dusuncelere gark olur insan.
  • yaban ellerde, ilk kez kapiya kadar gecirilmediginizde kendinizi cok tuhaf hissettiren yurdum aliskanligidir. misafirlige gittiginiz yerden ayrilirken kapiya kadar gecirilmek, yine beklerizi duymak, sevildiginizi hissettirir. olmadiginda ise, dis kapinin dis mandali gibi hissedersiniz kendinizi...

    tersi durumda, yani siz alisik olmayan birini kapiya kadar gecirdiginizde, bu insanlar cok utanirlar, gerek yoktu ben giderdim derler... bunu 2. ya da 3. kez yaptigimda, isvicrelilerden

    "bu adetiniz cok güzel, insan kendini cok istenilir hissediyor" lafini duymustum, ve de düsünmüstüm...yazik bu insanlara diye... ailesi, dostu da ayrilirken sevdigini ve saydigini belli etmiyorsa, vay bu insanlarin haline.
  • bir de al bundy tarafından kelly nin erkek arkadaşı üzerinden uygulanan "misafiri kapıya geçirmek" eylemi vardır ki, bu ikisinin arasında yarım metrelik fark vardır. ikincisinde misafir telef olur
  • her daim, ilkogretim seviyesi mizaha malzeme olmus misafiri yolcu etme surecinin akillara kazinmis klise ifadesi. gecirmek fiilinin seksapelitesinin tavan seviyesinde gezmesinden midir bilinmez, eli pipisinde gezen ergen, bu fiilin gectigi tumcelerin hepsinde icten ice, erotik mevzunun bahsi gecetigi anda olusan surattaki anlamsiz siritma, hosa gitmeyle karisik macupluk havasina burunur, sanki gecirmek fiili gercekten de libidoyu maksimize eden bir fiilmis gibi.
    konuyla alakali olarak, misafiri kapiya kadar gecirdikten sonra, asansorun gelmemesi durumu soz konusudur ki, muthis bir pandomim. ev ahalisinin tamami tarafindan eskort edilmis olmanin mahcuplugu icindeki bahtsiz misafir asansoru, ev halki da asansorun gelip pezevengin bi an once siktir olmasini beklemekte ki tekliften onceki son kutu mavi mi acilacak, kirmizi mi, hamdi bey teklifini yapti bile belki, kacti yarisma. soz yok, sadece gerginlik.
  • samimi arkadas ziyaretlerinde, misafirin gitmesini ne ev sahibinin ne misafirin istedigi durumlarda, veya misafirler kalabalik bi grup halinde gitmeye yeltendiginde, ozellikle "hadi gidek" denilen anda sohbet hala kivamindaysa, bazen icerde oturma suresine esdeger bir "kapi onu" muhabbet oturumuna sebebiyet verebilen eylem.
    kapi onunde oyle dikilinir ve sanki montlar giyilmemis, botlarin bagciklari coktan baglanmamis gibi, konusulur da konusulur, yeni konular acilir, planlar yapilir.

    kanimca samimiyetsizlik filan degil, bilakis eve gelen adamin umursandigini gosterir.

    reddediyorum iste misafirimi kapiya kadar gecirmemeyi. beni kapiya kadar gecirmeyene de kil oluyorum. evet, boyle.
  • misafirlerin gittiklerinden tam olarak emin olabilmek adina yetersiz kalmis davranistir. zira misafirler once evin kapisina kadar gecirilmeli, ardindan asansöre ve onun ardindan apartman cikis kapisina suruklenmelidir. mumkunse ve arabalari varsa dis kapi ve mandalina kadar goturuldukten sonra kendilerini arabalarina kadar da ugurlamak ve araba gozden kayboluncaya kadar da el sallamak yerinde bir davranis olacaktir. bu sekilde bir tas ile iki kus vurulmus, hem gittiklerinden emin olunmus ve hem de onlar sizi nazik biri sanmistir. ancak eylem her an geri tepebilir. misafir gozluk kabini ya da cep telefonunu sizde birakmis olabilecegi gibi , kendi evine ait anahtarlari da evinin kapisinda unutarak cikmis ve olayi evine gittigi an kavradigi vakit de hayli gec oldugundan cilingir bulamayarak kapida kalmis olabilir.sizin misafirperverliginizden pek memnun kalan zat-in tekrar sizin evinize gelmesini gerektirebilecek bu nedenlerden oturu eve doner donmez isiklarin hepsi kapatilmalidir ve hatta kapiya "yurt disinda is gezisine ciktik" diye not asilmalidir ki gelince kapinizin duvar oldugunu sansinlar ve baslarinin caresine baksinlar. hadi bakalim.
hesabın var mı? giriş yap