• bir şeyin dayanıklılığı, uzun ömürlülüğü, sağlıklı, lezzetli, güvenilir oluşu gibi özelliklerin tümü. nitelik.

    öncelikle;
    (bkz: 2021 ekonomik krizi)
    (bkz: cipslerin kalitesizleşmesi)

    günden güne kullandığımız bütün ürünlerin, yediklerimizin kalitesi düşüyor. bunun en büyük nedeni paramızın (bkz: türk lirası) sürekli olarak değer kaybetmesi.

    bir ürünün maliyeti hesaplanırken, o ürünün üretiminde kullanılan bütün hammadde, emtia, bağlantı ekipmanı ne varsa tek tek hesaplanır. en son bir maliyet hesabı yaparken karşıma çıkan bir üründen bahsetmek istiyorum; (bkz: cca kablo) üretimde çalışanlar, elektrikçiler bilir bu ürünü. normalde kablo, içinden bakır tel geçer ve elektriği iletmeye yarar. cca kablo da ise alüminyum telin etrafı bakırla kaplanıyor, daha dayanıksız ama tamamen kalitesiz ya da işe yaramaz değil, fazla yük gerektirmeyen yerlerde kullanımında hiçbir sorun yok, mesele de burada başlıyor. bakır kablo cca kablonun bir buçuk katı fiyatta, maliyetten kaçmak için bakır kablonun taşıyacağı yüke cca kablo bağlanınca kalite düşmüş oluyor. ne dayanıklılık, ne güvenlik ne de sağlamlık gibi nitelikleri karşılamıyor. son alıcı bunun içindeki kablo bakır mı alüminyum mu diye düşünmez, aklından bile geçmez. işte tüm bu maliyetten kaçmak için yapılan daha az kaliteli, ucuza kaçma gibi tercihler yüzünden herşeyin kalitesinde düşüş yaşanıyor.
    eskiden evladiyelik diye bir tabir vardı, şu anda bu mümkün değil, hiçbir ürün bu kalitede değil. ıso 9001 gibi kalite belgesi bulunan ürünleri artık göremez olduk, eskiden reklamlarda bile kullanılan tüketici için güven verici bir sertifikaydı bu. şu anda yapılabilecek en iyi şey garantili ürünleri tercih etmek ve şanslı olmayı dilemek olur.
  • kalitenizin ölçüsü, boş zamanlarınızda ne yaptığınızdır. medeniyetlerin kalitesi de insanlara sağladığı boş zaman ve bunun kalitesi ile ölçülür.

    irwin edman
  • son zamanlarda yanlis kullanimi yuregimi burkan kelime.

    - ay berke cok kalite bir cocuk...
    - nitelikli sekilde siter seni insallah!
  • fransizca nitelik anlamina gelen soz. turkce'mize de sessiz sedasiz girmi$tir guzelcene.
  • bir malzemenin veya hizmetin, niteliğini veya ihtiyacı ne oranda karşıladığını anlatma durumu. lüks kavramının olmazsa olmaz parçalarından biri ancak tek başına kullanımında ihtiyaca cevap verebilme becerisi, tutku duyduğum.

    alım gücü düştükçe fakirleşen ülkemiz insanlarının ulaşmakta en çok zorluk yaşadığı ve daha da yaşayacağı kavram.

    iş görecek özellikteki, kaliteli ürünlerin, iş görmeyecek, tekrar satın almak zorunda bırakacak kalitesiz ürünlerden çok daha pahalı olması ise fakirleşmemizin matematiksel olarak ifade edilmiş biçimi.

    kaliteli olan bazı malların, artık ülkemizde satılmaması, satılamaması. günlük hayatta, ihtiyaç anında göremediğim durumlarda, üzülmeme sebep olan.
  • "kaliteli ayakkabı, kaliteli elbise alarak, kaliteli mekanlara giderek, kaliteli olamazsınız. kalite dıştan değil, içten gelir.
    o duruşundan, o bakışından, o sözlerinden, o davranışlarından bir ışık gibi yansır. seni parlatır. başkalarına sevdirir. kısacası kalite, sahte değerlerde değil, içten gelen samimiyettedir."

    cavit çağ
  • kalite, kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır.
    -henry ford
  • joseph juran, kaliteyi "kullanıma uygunluk" olarak tanımlar. bunu da 3 aşamada; planlama- kontrol ve iyileştirme ile sabitler.

    philip crosby'e göreyse kalite "ihtiyaçlara uygunluk"tur. "sıfır hata" ile "ilk defada doğru yap" der.

    walter shewhart'ın denklemi devrim niteliğindedir. kalite, ürünlerdeki değil çalışma sürecindeki problemlerin çözümüdür. onun algoritması "planla- uygula- kontrol et- önlem al" hala kalite kontrolünde işlevseldir.

    edward deming, "hiç son bulmayan sürekli bir iyileştirme döngüsü" şeklinde tanımlama yaparken, kalite problemlerinin %94'ünün yöneticilere ait olduğunu söyleyerek çalışan dostu bir yaklaşım sergiler.

    armand vallin feigenbaum, sunulan ürün ya da hizmetin müşteriyi ekonomik olarak tatmin etmesi şeklinde kaliteyi tanımlarken literatüre kalite maliyetleri kavramını dahil eder.

    ishikawa ise totaliter hayalperestliği ile kalite "temel hedefi müşterinin tüm ihtiyaçlarına cevap vermek"tir diyerek imkansızı hedefler.

    ve hepsi de endüstriyel kalitenin tanımlanmasında öncüdürler.

    tüm bu tanımlara ve diğer sektördeki açıklamalara baktığımızda, farklı aşamalar, farklı yollar, farklı kelimeler önerilse de ortak noktanın memnuniyet olduğunu görürüz. tartışmaya açık olarak kişisel tanımım ise kalitenin bireyde memnuniyet yaratan sistemler bütünü olduğu yönünde.
  • bir ürün veya hizmetin belirlenen veya olabilecek gereksinimleri karşılama yeteneğine dayanan özelliklerin toplamı..
  • günlük hayatta her hangi bir şeyin niteliğini belirten bir sıfat olarak kullanılır. kaliteli jilet, kaliteli kağıt, kaliteli sucuk, kaliteli karı*, kalitesiz çiçek vs. gibi. çiçek örneğinden emin değilim yalnız işin ilmine vakıf olanların yaptığı tanımların bir kısmı dönem ödevi, kopyala-yapıştır marifetiyle aşağıya alınmıştır ki faydamız olsun geyik yapıyo demesinler;

    - kalite, bir ürün ya da hizmetin belirlenen veya olabilecek ihtiyaçları karşılama kabiliyetine dayanan özelliklerin toplamıdır (ts-iso 9000).

    - kalite, bir mal ya da hizmetin belirli bir gerekliliği karşılayabilme yeteneklerini ortaya koyan karakteristiklerin tümüdür (amerikan kalite kontrol derneği-asqc).

    - kalite, bir malın ya da hizmetin tüketicinin isteklerine uygunluk derecesidir (avrupa kalite kontrol organizasyonu-eoqc).

    - kalite, ürün ya da hizmeti en ekonomik bir yoldan üreten ve tüketici isteklerine cevap veren bir üretim sistemidir (japon sanayi standartları komitesi-jis).

    son olarak kalitenin dokuz boyutu, bence burası önemli kavramın zihnimizde sağlıklı şekillenmesi açısından;

    - güvenilirlik
    - zamanında teslim
    - basit üretim ve düşük maliyet
    - dayanıklılık
    - uygunluk
    - fonksiyonellik
    - estetik
    - servis olanakları
    - kalıcılık
hesabın var mı? giriş yap