• gayet tatlı huzurlu ve bakir bir ada. beğenmeyen yallah mikonos'a

    adadan ne beklediniz de beğenmediniz anlamıyorum. bu, cem yılmaz artık komik değil demek gibi bir şey.

    sakin, huzurlu. adada hayat gayet yavaş ilerliyor.

    akşam 8de hayat başlar gece 12 de biter :) bunu bilerek gidin yani ona göre.

    deniz mahsulleri olarak da kalamar tavsiyesi vereceğim size:
    mamauzelos seafood var. aile işletmesi. ahtapot ızgara da hoşuma gitti ancak kalamari gerçekten harika.

    gezmek için 1 en fazla 2 günde bitirirsiniz daimi gezecekseniz.

    denizinin ne kadar temiz olduğunu marina'daki deniz kestanelerinden anlamak mümkün. deniz kestanesi temiz yerlerde bulunur:

    görsel
  • 15 temmuz 2017: cumartesi günü günübirlik gidip geldik eşimle. gidiş dönüş kişi başı 32 euro verdik. feribot turgutreis marinasından kalkıyor. saat 10:00 gidiş, 17:30 da dönüş seferi mevcut.

    marinaya ulaşınca büfenin ve de bilet satış ofislerinin orda checkin yapmanız gerekiyor. yurt dışı çıkış harç pulunu da büfeden satın almanız gerekiyor. bunları yaptırdıktan sonra gümrük binasına girebiliyorsunuz.

    güvenlik noktası ve de polis noktasını geçince duty free dükkanı sizi karşılıyor. isterseniz sigara vs. alış veriş yapabilirsiniz ama ülkeye girerken de duty free den alış veriş yapabilirsiniz.

    feribot yunanlılara aitti. hızlı gidiyor, çok büyük değil. üst katında ki açık alanda oturursanız yolun orta kısımlarında dalgalardan gelen su ile yoğun şekilde ıslanmaya başlıyorsunuz. yaklaşık 50 dk sürüyor yolculuk. feribotta yiyecek satılmıyor ve de yenmesi yasak. tuvaleti mevcut. yolun sonlarına doğru kalimnos hakkında broşür dağıtıyorlar.

    kalimnosa varış sonrası klasik güneş altında girilen pasaport kontrol kuyruğuna giriyorsunuz. tekne limana yaklaşırken yolcu indirme sırasında bekleyip ön sıralardan kuyruğa girerek bekleme sürenizi kısaltabilirsiniz.

    kontrol noktası sonrası şehir sizi karşılıyor, çok sayıfa taksi mevcuttu ancak ilerleyen saatlerde taksi bulmak için bu noktaya gelince taksi olmadığını gördüm. gelen yolcular için meğer sıraya dizilmişler.

    şehir merkezi küçücük, 1 saat gezme için yeterli (sünger müzesi veya kliselerde takılmazsanız). sahile bakan sıra sıra kafelerde soluklanabilir, ülkemizde olmayan nestlenin kendi üretimi dondurmaların tadına kafelerde bakabilir, 3-4 euro gibi fiyatlar ödeyerek bira veya frabbeler içebilirsiniz.
    kafelerin ücretsiz wifi hizmetleri mevcut.

    şehrin bir çok noktasında sünger saran dükkanlar var. şansımıza bir dükkana gelmiş turist kafilesinin rehberinin anlatımlarına şahit oldum. özellikle en iyi kalite süngerlerin burda olduğunu ve de 100 metre civarında çıkartılan süngerlerin basınç altında kaldıklarından gözeneklerinin daha küçük olduğu ve de daha kaliteli olduğunu söyledi. süngerlerin satış fiyatları boyutuna ve kalitesine göre 10-40 euro arası değişiyor.

    öğlen sıcağının başınıza geçmesi ile yüzmek için en yakın koylardan biri olan vlyhadia köyünün meşhut taşlı plajına gitmek istedik. rıhtıma gidip taksi bulurum diye düşünürken, baktık ki taksiler yok. şehir kıyısında araba kiralayan yerlerin orda tur ayarlaması da yapan ofisin tabelasında taxi yazısı da mevcuttu. bize taksi çağırdılar ve de taksi şöförüne işimiz bitince bizimle randevulaşarak alması için rumca bilgi verdiler. 28 numaralı taksi bizi aldı( eski model mercedes). son derece kibar ve de nazik bir şöfördü. saat 1:30 gibi vlyhadia plajına vardık, 3:30 da gelip bizi alması için randevulaştık.

    bu plajın özelliği datça kargı koyu gibi suyunun aşırı berrak olması. bir tarafı taşlık, diğer tarafı kumluk bir plaj. zaten küçücük bir yer. şezlong felan beklemeyin hele sahile içecek hizmeti hiç beklemeyin. eski çocukluğumuzda olduğu gibi havlunuzu serip zamanın tadını çıkarın. deniz gözlüğünüz mutlaka olsun ki berraklığın tadını doyasıya çıkartın. taşlık kısmın hemen arkasında paradise kafe var ve yemekleri lezzetli. biz burda yedik. 1 küçük su, 1 bira, 1 soda, 1 ahtapot köftes, 1 yunan salatası, 1 eritme peynir ve de 1 adet cips söyledik. 30 euro tuttu hepsi. öğünleri bizde ki gibi küçük değil, 1,5 kişilik geliyor nerdeyse. plajda ücretsiz wifi mevcut.

    zamanımız bitince taksici 15 dk gecikmeli de olsa geldi. ama eşim durur mu, 10 dk gecikme sonrası bana telefon ile arattı. taksicinin numarasını almamıştık ama taksiyi ayarlayan ofisin numarasını almıştık, orayı aradım. taksiciye ulaştılar gerçi biz aradıktan 2 dk sonra taksici de geldi. bu yolu izleyecekseniz taksicinin numarasını alın mutlaka, insan ister istemez stres olabiliyor çünki köyde taksi durağı yok. yeni taksi gelse bile 20-30 dk da şehirden gelecek.

    şehire döndükten sonra tekrar kafelerde soluklanıp, nestle dondurmalarını hafızaya kazıdıktan sonra adettendir 1 adet kalimnos magneti satın aldık.

    gümrük binasına döndük, hemen bitişiğinde ki kısımda kafeteryası mevcut. burda da bir şeyler içebilirsiniz.

    merkezde ayrıca sünger müzesi ve de alanı tepeden gören meşhur bir klisesi mevcut. biz gitmedik.

    ek bilgi:
    yerel ürünleri olarak kekik balı satın alınabilir, biz tadımlık küçük bir kavanoz satın aldık. ayrıca baharat satan, alkol ve şarap çeşitleri satan dükkanları mevcut.

    yunan adalarının güzelliği, geçim kaynakları turizm olduğundan sizi el üstünde tutmaları ve çok kibar ve hoşgörülü davranmaları.
  • 70’li yıllarda süngerciliğin başkenti olarak bilinir.
  • *küçük ve kayalık bir ada.

    *başkentte kalıp tüm adayı günübirlik gezebilirsiniz. her yer -kuzeyi hariç- 10-20 km. mesafede. kuzeyde pek bir şey yok o yüzden giden de az.

    **vathi kasabası bir çeşit fiyort ve şahane bir kasaba. zaten türk yatları es geçmiyor, herkes orada. kumsal yok ama betondan denize atlanıp yüzülüyor.

    *vlihadia plajı güneyde ve organize değil. havlunuzla gidip yüzebilirsiniz. ama restoranlar var.

    *maosuri plajı, myrties plajları yan yana. güzel bir deniz ve organize. aegean restoran türkler arasında pek bir meşhur ama şöhreti hak ediyor, çok lezzetli bir menü var.

    *myrties den karşıdaki küçük ada telendosa botlar kalkıyor. adam başı 2 euro verip gidebilirsiniz. telendos'da 50-100 kişi yaşıyor ve 10 kadar restoran ve çeşitli pansiyonlar var. sessiz, sakin tam kafa dinlemelik bir ada. bu arada orada kışın kimse yaşamıyormuş.

    *gezmek için 2 gün yeter de artar bile. sokaklar çok dar, kiralayacaksanız mini araç kiralayın.

    *nasıl gidilir: kalimnos'a kos-merkez limandan dodakanisos firmasının feribot seferi var. ayrıca kos-mastichari kasabasından da feribot -anem ferry- kalkıyor ve bilet fiyatları neredeyse yarı yarıya. mastichari , kos merkeze 20 km ve otobüsle gidilebilir. o yüzden tercihinizi buna göre yapın. hele aracınız varsa ve araçla geçecekseniz kesinlikle mastichari'yi tercih edin. şöyle ki ; merkezden kalimnos'a araç tek yön 59 €, mastichari'den 17€. tercih sizin.
  • (bkz: kilimli)
  • gümüşlük'ten görülür.
  • olympic hotel kalmak icin iyi bir fikir.
  • türkiye'ye en yakın yunan adalarından biri

    limanda deniz müzesinin yan tarafında nefis kahve yapan, kurabiye ve ekmekleri çok lezzetli olan minik bir fırın var. o kadar küçük ki iki kişi alışveriş yaparken üçüncü dışarıda bekliyor. yolunuz düşerse tavsiye ederim. sarı "bakery" levhasına bakının. tatlı ve kurabiyelerin yanında lezzetli börekleri de var. feribot iskelesine biraz uzak

    bakery sırasında yokuşun biraz ilerisinde köşede doğal ürünler ve sütlaç satan bir mandıra var. sütlacı gayet güzelmiş. baharat,sabun, kaymak, peynir vs vs de var. ismi spryros.. tabelası yunan alfabesiyle. sütlaç deyin verirler

    aegean tavern en iyi tavernalarından. aynı zamanda da ucuz. adada tek gece kalacaksanız buraya rezervasyon yaptırın. manzara mükemmel. lezzet mükemmel. balığın kıvamı mükemmel. sunum mükemmel. dondurma & lokma mükemmel(miş). merkezde değil

    plajlarını ben beğenmedim. diğer adalara göre en olumsuz tarafı plajlarını yetersizliği olabilir. özellikle türklerin yoğun gittiği vathi, çığlık çığlığa denize atlayıp duran bebelerden dolayı çok sevimsizdi. denizi de çok bulanıktı; nedeni yakındaki balık çiftlikleri olabilir ama emin değilim

    pazar gecesi, saat 10:00-01:30 arası limanda canlı yunan müziği yaptılar. ben böyle saçmalık görmedim.. tam teknelerin ve otellerin yanıbaşında avaz avaz müzik. önce kalabalık bir izleyici topluluğu vardı, yavaş yavaş azaldı, saat 1'den sonra ise sadece müzisyenler çalıp söylüyor, eşleri de sirtaki yapıyordu! kimse de uyarmadı. bir ara acaba teknelerdeki türklere adilik olsun diye mi yapıyorlar diye düşündük. çünkü bu liman pek çok teknenin bir gecelik konaklama noktasıymış, ayrıca kos'taki depremden dolayı da pek çok tekne yunanistan girişini kalymnos'tan yapmış. yani önünde avaz avaz şarkı söyledikleri teknedekiler ya yol yorgunu, ya da ertesi sabah çok erkenden demir alacak insanlar. bu kadar rahatsız edecek ne vardı anlayamadık

    çok ruhu olmayan bir ada, ama ben çok sevdim. belki de o güzel sabah kahvesinin hatırına...
  • şu ana kadar gitme fırsatı bulduğum yunan adaları içinde en beğenmediğim kalimnos oldu. kimseye gidin veya gitmeyin demem haddim değil elbette, ancak süngerlere ve dağcılığa özel ilginiz yoksa size de çok hitap etmeyebilir.

    o pantelis isimli restoran ise gerek ilgi, gerekse lezzet açısından son derece başarılıydı. tek tesellim o oldu.
  • güler yüzlü insanların yaşadığı ada. genç nüfusu fazla olmasa da yurtdışından gelen genç tırmanıcılara ev sahipliği yapıyor. adanın tamamında tırmanış sektörleri var, yazın tırmanmak için sabahtan rotaların altında olmak lazım. zaten kalymnos guide'ında hangi sektöre saat kaçta güneş geliyor, gibi bilgilerin hepsi mevcut.

    irish pub akşamları takılmak için güzel bir mekan.

    adanın cennet gibi bir manzarası ve sahili var.
hesabın var mı? giriş yap