• --- spoiler ---
    "kocam öldü. bir oğlum da yoktur. senin ise bir çok oğlun olduğunu söylüyorlar. eğer sen, oğullarından birini bana verirsen, o, kocam olabilir. hiçbir surette bir kölemi alıp kocam yapmak istemem! .. korkuyorum!"
    --- spoiler ---

    evet taş mektupta üçbin yıl önce böyle diyordu nefertiti veya belki de kızı ankhesenamun. şimdi hikayenin en başına dönelim:

    kadeş savaşı milattan önce 1296 yılında olmuştur ve mücadele ve küçük çaplı savaşlar m.ö. 1280 (1278) yılına kadar yaklaşık 17 sene sürmüştür. m.ö. 1280 yılında kadeş antlaşması imzalanmıştır. savaşan ve sonunda antlaşma imzalayan devletler hitit ve mısır idi.
    şimdi hikayeye en baştan başlayalım milattan önce 2.000'li yıllarda anadolu'da hitit devleti, mezapotamya'da babil ve asur devletleri, mısır'da ise eski mısır sülaleleri yaşıyordu. bu dönemde en güçlü devletler mısır ve sonrasında hitit idi.
    özellikle mezopotamya ovası sidik mücadelelerine (buradaki sidik tarihi bir isim değil, bildiğin sidik) sahne oluyordu.

    -- savaş öncesi hitit --
    hitit kralı şuppiluliuma tahta çıktığında çevredeki en kuvvetli devlet mısır'dı. şuppiluliuma mısır'dan tırstığı için mısır'a saldırmamaya özen gösteriyordu. mısırdaki dini karışıklıktan yararlanarak mitanni devletine saldırarak tüm şehirleri ele geçirdi ve gücüne güç kattı.

    -- savaş öncesi mısır --
    neferkheperure amenhotep yani iv. amenofis, kendi ilan ettiği yeni dini atonizm ile meşguldü. iv. amenofis çok tanrılı (ra, maat, hathor, isis, nephthys, set, thoth) din yerine tek tanrılı (aton) dini yaymak için çalışmıştır. amon rahipleri tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. iv. amenofis'e akhenaton da denir. yani aton'un hizmetkarı.

    tarihçi ernst gombrich şöyle yazıyor:
    "...eski geleneğin kutsadığı birçok alışkanlığı kaldırıp, halkının, garip bir biçimde betimlenmiş sayısız tanrısına saygı göstermek istemedi. onun için tek bir yüce tanrı vardı, o da aton'du. aton'a taptı ve onu güneş biçiminde imgeleştirtti. öteki tanrıların rahiplerinin etkisinden korunmak için, sarayını bugünkü el-amarna'ya taşıdı..."

    iv. amenofis'in (akhenaton) ailesini hepimiz ismen de olsa tanıyoruz. karısının ismi nefertiti, 8 yaşında tahta geçip 18 yaşında ölen ve soyun tamamen kurumasına sebep olan oğlunun ismi ise tutankhamon. kızının adı ise ankheseenpaton (ankhesenamun). sülale yok olunca da kurmaya çalıştığı din ve el-amarna şehri yok edildi. işte mısır'ın dini konular yüzünden kafasını kaşıyacak ve etraf ile ilgilenecek vakti yoktu.

    -- gizemli mektup --
    hitit kralı şuppiluliuma mitanni'lerin anasını ağlattıktan ve iv. amenofis (akhenaton) öldürüldükten sonra şuppiluliuma'ya dahamunzu imzasıyla bir mektu gelir. dahamunzu (mısır dilindeki hemet nasu yani kralık karısı kelimesinin hititçe versiyonu) şöyle der:
    "kocam öldü. bir oğlum da yoktur. senin ise bir çok oğlun olduğunu söylüyorlar. eğer sen, oğullarından birini bana verirsen, o, kocam olabilir. hiçbir surette bir kölemi alıp kocam yapmak istemem! .. korkuyorum!"

    bu mektubu kimin yazdığı kesin olarak bilinmemekle birlikte bir görüş iv. amenofis'in (akhenaton) karısı nefertiti olduğunu, bir görüş de iv. amenofis'in (akhenaton) kızı ankheseenpaton (ankhesenamun) olduğunu ileri sürer. (ankhesenamun da başvezir horemheb'den tırsıyor gerçi abla haklıymış çünkü horemheb tahta geçince başta atonizm dini olmak üzere olmak üzere sülalesini yeryüzünden siliyor.)

    yerin kulağı var. şuppiluliuma'nın da kulağı var. şuppiluliuma yer mi? yemez tabi ki.
    şuppiluliuma mektubu okuyunca şöyle der:
    "hayatımda şimdiye kadar başıma böyle bir şey gelmedi." (mabeyini hattuşaziti'ye dönerek) "git, doğru sözü sen bana getir. belki onlar beni aldatıyorlar. belki efendilerinin bir oğlu vardır."
    hattuşaziti hemen yola çıkar ve durumun gerçekten bu şekilde olduğunu öğrenip geri döner. fakat yanında dahamunzu imzalı ikinci bir mektup daha vardır. mektupta şöyle yazar:

    "niçin böyle dedin? beni aldatıyorlar, eğer bir oğlum olsaydı, kendim ve ülkemin küçülmesini ister, diğer bir ülkeye yazar mıydım? sen bana inanmadın ve bana öyle dedin... ben başka hiç bir ülkeye yazmadım, yalnız sana yazdım, senin oğullarının çok olduğunu söylüyorlar, bana oğullarından birini ver, bana koca, mısır'a da kral olsun".

    bu mektubun üzerine şuppiluliuma, zannanza isimli prensini mısır'a yollar. bu sırada mektupları haber alan mısır derin devleti başvezir horemheb'in hain planıyla zannanza'yı yolda pusu kurup öldürtüyor.

    buna sinirlenen şuppiluliuma mısır'a bir intikam seferi düzenler ve mısır topraklarına girip amka memleketini yağmalar.

    -- savaşa doğru --
    bundan sonraki süreçte şuppiluliuma, oğlu ii.mürşili ve onun da oğlu muvattali kuzey lübnan ve şam'a kadar olan bölgeyi hakimiyeti altına alıp mısırlıları gıcık etmişlerdir.

    mısır o sırada eski firavunun soyunu ve atonizmi temizlemekle meşguldür. bu meşguliyetten i. sethos zamanında çıkılmıştır. i sethos ülkeyi güçlendirerek kuzey suriye taraflarına seferler düzenlemiştir. ii. sethos'tan sonra ülkenin başına oğlu ii. ramses geçmiştir.
    ii. ramses kim mi? kesin olmamakla birlikte israiloğullarını (bildiğin yahudi) mısır'dan kovan firavun. islam tarihine göre hz.musa israiloğulları ile mısır'dan vadedilen topraklara giderken takip eden ve kızıldenizin sularında boğulan firavun. 1302 de doğdu ve 1213'de ölene kadar tahtta kaldı.

    eşit güce gelen bu iki ülkenin suriye üzerindeki kovalamacaları büyük bir savaşı kaçınılmaz hale getirmiştir vee...

    hitit kralı muvattali ve ii.ramses birbirlerine doğru ordularını harekete geçirdiler. mısır kaynaklarına göre hitit ordusunda 17.000 (8 bin öncü 9 bin artçı) asker ve 4.500 savaş arabası vardır. (o zamanın tankı) mısır kaynakları mısır ordusunun sayısı hakkında bilgi vermemektedir ama 20.000 piyade 2.000 atlı savaş arabası olduğu varsayılmaktadır.
    mısır ordusu 4 kolordu idi. bunların adı amon (ana ordu) ra, ptah ve sutekh idi. sankim ii.ramses tek tanrı dinini getirmeye çalışıp tarih sahnesinden silinen iv. amenofis'e (akhenaton) inat olsun diye mısır tanrılarının isimlerini kolordularına vermişti.

    neyse sürekli doğru-yanlış istihbaratlar ile ordular uygun bir yerde karşılaşmayı beklerken muvattili ordusuyla kadeş'in doğusunda iken ii.ramses'in en öndeki amon ordusu kadeş'in batısından muvattili'nin ordusunun arkasına geçmişti. fakat bu bilinçli bir hamle değildi. hatta ii.ramses hamleyi bayağı bir geç farketmiştir. iki taraf arasında sıkışan hitit ordusu cansiperane bir savaş vermiştir.
    mısır kaynakları hititlilerin hepsinin kılıştan geçirildiğini yazar. fakat kendileri de çok büyük kayıp vermişlerdir.
    savaşın sonucu tam olarak bilinmemektedir. bir görüşe göre savaştan sonra savaşın sebebi olan amurru krallığının hititlerde kalması hititlerin kazandığını gösterir. fakat bu savaştan sonra mücadele ve küçük çaplı savaşların kadeş antlaşması yapılan m.ö. 1280 (1278) yılına kadar sürmesi belki de iki tarafında yenişemediğini gösterir.

    -- kadeş antlaşması --
    kadeş antlaşması, kadeş savaşı ve davam eden mücadelenin 16-18 yıl arasında sürmesinden sonra milattan önce 1280-1278 yıllarında imzalanmıştır.
    anlaşmanın imzalanmasının en büyük sebeplerinden biri hitit-mısır çekişmesinden faydalanan asur'luların mitanni devleti'nin büyük kısmını ele geçirmesi ve her iki ülke için de tehdit haline gelmesidir.
    bu sırada kadeş savaşı'na katılan hitit kralı'nın yerine oğlu urhi teşup geçmiş, o da tahttan indirilerek yerine iii. hattuşuli geçmiştir.
    yaklaşan tehlikeyi ayıkan iii.hattuşili ii.ramses'e haber göndererek barış yapmak istediğini bildirmiş ve bu teklif ii.ramses tarafından kabul edilmiştir.
    antlaşma iki gümüş tablette hazırlanmış ve taraflar antlaşmayı birbirlerine göndermişlerdir.
    şu ana kadar antlaşmalar bulunamamıştır fakat kil tablet kopyaları boğazköy kazılarında bulunmuştur.
    antlaşma ile ilgili bir kaç diyalog: (tırnak içindeki ifadeler gerçektir, kareografi bana aittir)

    ---------------------------
    ii.ramsey says: "kardeşim için gümüş tablet hazırlattım ve ona gönderdim, sen de gümüş tableti hazırlat ve bana gönder. onları hatti ülkesinin tanrıları ile mısır ülkesi tarılarının önüne koyalım."
    iii.hattuşili says: okeyto babiş
    ---------------------------
    king of the mira: bıdı bıdı iii.hattuşaş'ı indireceğim
    ii.ramsey says: "biz biraderimle yemin ettik, ben ona karşı sana yardım edemem."
    king of the mira: konuşmadan ayrıldı.
    ii.ramsey says: a.k.
    ---------------------------
    kadaşman-enlil: bıdı bıdı bugün elini versene
    iii.hattuşili says: "mısır kralı ve ben kardeş olduk ve şu kararı verdik: biz kardeşiz ve bunun için bir düşmana karşı müştereken savaşacağız ve bir dosta karşı da müştereken dost olacağız demektir."
    ---------------------------

    antlaşma sonucu kuzey suriye'ye hitit hakim olmuştur. mısır bu antlaşmadan çok kısa bir süre sonra yeni gelen bir hint avrupa akını ile önce sömürgelerini kaybedecek sonra da tarih sahnesinden silinecektir.

    antlaşmanın kil kopyası boğazkale (hattuşaş) kazılarında bulunmuştur. şu an istanbul arkeoloji müzesindedir.
    merak edenler gülhane parkı kapısından girip, gülhane içine girmeden sağdan yokuşu yukarı doğru takip edip istanbul arkeoloji müzesine gidebilirler. kapıdaki bekçi süleyman abiye "ii.ramses ve iii.hattuşili tarafından imzalanan kadeş antlaşmasının kil kopyasını görmek istiyorum" diyin o size gösterir.

    derleyen: uçan adam
    resimlisi: http://uktetarih.blogspot.com/
  • hitit hükümdarı 3. hattuşili ve mısır hükümdarı 2. ramses arasında kadeş savaşı sonrası yapılan bu antlaşma bilinen en eski barış antlaşmasıdır..

    ayrıca bu antlaşma hitit kralı ve mısır kralı tarafından yazılmış iki versiyondan oluşmaktadır, şu an istanbul da sergilenen ve zamanında hititlerde bulunan mısır versiyonudur,aynı şekilde mısır da karnak tapınağının duvarında bulunan da antlaşmanın hitit kralı tarafından yazılmış halidir.

    bu antlaşma sonrası sağlanan sukünet ortamında 2. ramses in kendini inşaat işlerine verdiği ve mısırın tüm o piramitlerinin,tapınaklarının vs. çok büyük bir çoğunluğunun kadeş sonrası dönemde yapıldığı da bilinmektedir.

    o zamana kadar birbirini düşman gören bu iki hükümdar antlaşma metinlerinde birbirinden "kardeşim" diye bahsetmektedir. ki sonrası bence daha da ilginç, neredeyse ailecek görüşen komşular moduna giren bu iki hükümdar ve eşlerinin arasından su sızmamaya başlamış.. örneğin,bulunan mektuplardan birinde mısır kraliçesi hitit kraliçesine sağlığını sıhhatini soruyor kızkardeşimin iyi olmasını temenni ederim vb. gibi yorumlarda bulunuyor. yine başka bi mektupta hattuşili ramses ten çocuğu olmayan kızkardeşi için ilaç istiyor, ramses de cevaben hattuşilinin kızkardeşinin bildiği kadarıyla 50 yaşında olduğunu,o yaştaki bir kadının çocuk yapmasını sağlayacak ilaç olmayacağını filan söylüyor.

    yani uzun yıllar birbirini yoketmeye uğraşan bu iki ülke ve kralları barış ortamını çok da güzel muhafaza edebildiği gibi, daha da ileri gidip birbirlerinin insan yönlerini görmeye başlıyor ki bu da mesela çok zorunlu olmadıkları ve hatta bu tür barış sonrası metinlerde bile hemen hemen hiç rastlanmayan birşey..

    son olarak, bu antlaşmanın bir kopyasının da birleşmiş milletlerin new york binasında sergilendiğini belirtmek istiyorum..
  • mahfi egilmezden anladigim kadariyla bu istanbuldaki orjinali degilmis. orjinalini gumus tabletlere kazimislar, onlar hala kayip. sonra bunun kopyalarini misirda ve hattusada yazmislar biraz degistirerek. iki taraf da kades savasindan kendilerinin ustun ciktigini anlatmis o kopyalarda ama sinirdaki bir kralligin savas sonrasinda misirlilardan hititlere gecmis olmasi hititler biraz daha ustun ciktiklarina bir kanit.

    bir de bu anlasmanin adi neden kadestir? savastan 20-30 sene sonra yapiliyor galiba anlasma ve bizim alistigimiz gibi ismi verilen kentte de yapilmamis. herhalde bizim sonradan taktigimiz bir isim.

    bu devletlerin bir daha da birbirlerine saldirmamis olmalari, ara sira yardim yollamalari da buddha gibi aydinlanma gecirmis olduklarindan degil, ortak tehdit asurlular yuzundendir. onlar da asiri militer manyaklar zaten, oyle bir tehdite karsi ben yilanla da isbirligi yaparim, kardesim diyen mektuplar yazarim.
  • erdal demirkıran dönemin nevşehir belediye başkanı ile anlaşır, notere giderler. kadeş antşamasının nevşehir'de imzalandığıyla ilgili noter onaylı bir belge çıkartırlar. gerçek hayatta trollük böyle birşey olsa gerek.
  • anlasma metni uc nushadir. (tabiiki tabloid) bunlarin biri istanbul arkeoloji muzesinde, biri yine istanbulda bir yerlerde, ucuncusu ise berlindedir.
  • sanılanın aksine kadeş savaşından sonra imzalanan bir barış antlaşması değildir.

    kadeş savaşı'yla da alakası yoktur gibi görünüyor

    çünkü
    kadeş savaşı'ndan çok sonra,
    artan asur tehlikesi,
    mısır ve hitit sınırlarını tehdit etmeye başlar.
    bunu önlemek için hititler, mısırlılarla bir anlaşma yapmayı ve böylelikle asur tehlikesini önlemeyi düşünürler.
    sonra elçiler görüşmeleri vs. derken bu antlaşma imzalanıyor.

    savaştan hemen sonra ise barış için yapılan bir görüşme mevcut değil. zaten savaştan kısa bir süre sonra savaşı yapan hitit kralı mutavalli ölüyor. yerine oğlu urhiteşup geçiyor. onun yönetimi beğenilmeyince amcası ııı. hattuşilionu devirip tahta geçiyor. buraya kadar zaten savaşın üstünden yıllar geçmiş ve hititler kendi iç karışıklıklarıyla cebelleşiyor.
    yani herhangi biri oturup barış antlaşması yapmıyor.
    üstelik savaş zamanı ramses kaçınca ordu komutanı olan urtiheşup kovalayıp yok etmeyi istiyor. kendisi de bayağı sinirli birisidir. hattuşili ise mısır ordusunun mısır içlerine doğru kaçtığını, bunun kendileri için bir bataklık olabileceğini düşünüyor. kral da bunu onaylıyor ve kovalamaktan vazgeçiyor.
    tabii urtiheşup ölüyor sinirden.
    yani savaşı yapan mutavalli kısa süre sonra öldüğü için barış antlaşması falan yok.
    urtiheşup da kral olunca mısır'ın üstüne yürüme planları yapıyor. yani onun da barış antlaşması falan düşündüğü yok. o devrilince yerine geçen hattuşili de savaştan yıllar sonra artan asur tehlikesine karşın mısırla yapılan bir ittifak olarak bu antlaşmayı yapıyor.

    savaş sonu yapılan barış antlaşması değil yani..
    çok sonra, tam tamına 15 yıl sonra! asur tehlikesine karşı yapılan bir ittifak antlaşması..
    savaşın üzerinden geçmiş 15 yıl!

    maddelere baktığımız zaman da mısır ve hitit sınırlarını tehdit eden asur tehlikesine karşı yapıldığını kanıtlıyor:

    "eğer bir düşman, hatti ülkesine girer ve hatti'nin büyük
    kralı, mısır'ın büyük kralından yardım isterse ya da bir düşman mısır ülkesine girer ve mısır'ın büyük kralı hatti'nin büyük kralından yardım isterse, düşmana karşı birbirimize yardım edeceğiz. o, bizim ortak düşmanımız olacak."

    nitekim bu antlaşma ile asur tehlikesi bir süre duraklar.
    mısır ve hitit barışı ise bir daha asla bozulmaz
  • antlaşmanın metninde ii. ramses ile iii. hattuşili "kardeş" olarak anılır.
  • kazınması 4 gün sürmüş, hititli ustabaşı barvossas'ın mısırlı ustabaşı osurus'la yaptığı ağız dalaşı yüzünden son maddeleri sözle tespit edilmiş en masif diplomatik metin
  • tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır. hititler ve mısırlılar arasında imzalanmıştır..
    hititlerin mısıra savaş açmasıyla olaylar gelişir.. kadeş kalesi önünde başlayan savaşta iki gün geçmesine rağmen taraflar birbirine üstünlük sağlayamazlar. bazı tarihçiler ise savaşın sona ermesini o gün meydana gelen güneş tutulmasına bağlarlar.. güneş tutulmasından korkarak, tanrıları kızdırdıklarını düşünüp savaşı bitirdiklerini iddia ederler... sonuç itibariyle savaş sona erer.. kadeş antlaşması imzalanır..
    antlaşmanın temel düzenlemesi bu iki ülkeden birisine yönelik bir saldırı ya da tehdide karşı ötekinin ona yardım edeceği ve savaşa birlikte gireceğidir.
    bugünkü nato antlaşmasının 5. maddesini de aşağı yukarı aynı düzenlemeye sahiptir..

    bu arada küçük bir not: savaştan sonra mısırdaki ebu simbel tapınağına ramses'in kazandığı yazılırken, hitit kil yazılarında bu tam tersidir..
  • http://bp2.blogger.com/…t7cb3u/s1600-h/p7130045.jpg

    bu anlaşmanın gerçek bir örneği arkeoloji müzesinde görülebilir... hatta herkesin gidip görmesi gerekir.. yanlız ben şimdiden uyarayım fotoğraf çekerken dalgınlığınıza gelir flaş falan açık olur çok ayıp edersiniz. ülkemde bu tip şeyler kimsenin afedersiniz s.kinde değil.. patır kütür flaşlar patlıyo..

    sora vay efendim müzeye niye kamera sokamıyoruz?
hesabın var mı? giriş yap