148 entry daha
  • -şarkı olanı-
    (aynı isimde dizi varmış, haberim yoktu.)

    izlediğim dizide iki gün önce denk geldiğim nostaljik bir damar arabesk şarkısı.

    duygularını çok yoğun yaşayan ve hayatı deli gibi müzikle dolu birisiyim. bir yerde müzik varsa başka hiçbir şeyi dinleyemiyorum ben. radyo açıkken, canlı müzik varken vs. biri bir şey derse mümkün değil o kişiye odaklanamıyorum. dizide de arka planda bu şarkı çalınca ben diziden koptum başka alemlere uçtum.

    şu bölümünü dinlerken insanın içinden bir şeyler kopar. zamanın geri dönüşsüzlüğünü tokat gibi çarpar sözler size:

    geri dönmez artık
    giden sevgililer
    her ümit ufkunda
    ağlıyor gözler

    ayrıca, şarkının sözsüz yerinde sazı salya sümük ağlatmış orhan baba. kesinlikle içilmelik bir şarkı.

    ancak bir yandan da kimi duygular öyle nasır bağlamış ki, on beş yaşımda, yirmi beş yaşımda dinlediğimde içimi yakan, beni kahreden bu şarkı, şimdi eski bir arkadaş gibi uzaktan. hatta, abes diye nitelendirebilirsiniz ama, şarkıyı dinlerken sallanıp, içten bir gayretle omuzlarımla kıvrak figürler sergileyerek eşlik ettim şarkıya. kınamayın, hor görmeyin hemen. üzerine düşününce anladım: bu hareketler, bilinçsiz hava yastığı görevi görmek niyetiyle varlar. eskisi kadar ağır duygular yüklenemem artık, biliyorum demek ki içten içe, bilmeden vücuduma dans talimatı verdiğime göre. vardır bi bildiğim. (her boka dans ediyorum diyemeyip suçu şevkete atmak değil de nedir bu? ulan haydut sen yok musun!)

    yalnız, müzik zevkime bakarak, toplumun en alt tabakasından, eğitimsizliğin dibinden gelmiş, fakirlik sefillik içinde yaşamış, bir miktar kıro ve dâhi hırbo bir kenar mahalle delikanlısı olduğumu düşünebilirsiniz. üzgünüm ama haklısınız, ne yazık ki öyleyim.

    neyse, ben tekrar şarkıya dönüyorum. bokunu çıkarana kadar dinlemeden olmaz. o gün bugün değil ama bir gün de içki eşliğinde bokunu çıkaracağım.
hesabın var mı? giriş yap