kaçak çay

• bir ulke dusunun, ulkeye kacak yollarla geldigi icin, gayet legal sekilde, "kacak cay" ismiyle satilsin.
  yemin ediyorum fikra gibi ulkeyiz.
  
  - bir cesit cay.
• seylan, saylon gibi memleketlerden yasak olduğu için kaçak yollarla getirilen çaya verilen isim. yasağın kalkmasına rağmen ismin kalkmaması enteresandır.
• her ne kadar üzerindeki yasak kalkmış olsa da hala insanların marketlerde satılan seylan çayına güveni olmadığından, memlekete kaçak yollardan (suriye, iran, ırak üzerinden) giren bu çaylara rağbet devam etmektedir..
  
  bildiğimiz, daha doğrusu kullanmaya alıştığımız, rize çayı, turist çayı gibi çaylardan çok daha sert bir içimi olur.. rengi, demleyene^* bağlı da olsa, daha koyudur.. sert içimi olduğundan, bir çok kişi evde harman yapmayı tercih eder; iki ölçek kaçak çay, bir ölçek rize turist çayı, biraz da tomurcukçayı.. bir de porselen demlik oldu mu^*..
  
  uykuyu pek güzel kaçırır, yanında sıgara da nefis gider (derler, zira bendeniz sıgara içmem etmem)..
• bizim kaçak çay dediğimiz bu meret, orta doğu'nun yerel çayı. buraya yazıyorum bu çay bu topraklarda içildiği sürece buraya barış falan gelmez arkadaş.
  zehir lan bu, yılansı siber yılan, böyle sinsilikle...
• diyarbakır`da askerlik yaparken tanıştığım ve çok sevdiğim çay. terhis olduktan sonra eve 3 kilo getirdim fakat canım anam karadeniz çayıyla karıştırarak yeni bir tat elde etme işine girdi. özellikle keçiburcu`nda manzaraya karşı içtiğim kaçak çayın tadını hala unutamam.
• çok kitap okutan çay. üniversite birinci sınıftayken aynı evi paylaştığım arkadaşıma ailesi gönderirdi paket paket. paketlerin içinden fincan çıkardı. dört beş adet fincanı tamamlamıştık. evde üç kişiydik. biri sevgilisiyle odasına kapanır, biz bu imkana nail olamayan iki kişi salondaki dandik kanepelerde kitap okumayı tercih ederdik her gece. bakılırdı ki kitap akmıyor, sayfa çevirme sesi dakikalarca duyulmaz olmuş, ''çay demleyelim'' teklifi gelirdi hemen birimizden. çay, arkadaşımın özel olduğunu iddia ettiği bir yöntemle demlenir ve promosyon fincanlara doldurulurdu. sonra her fincan başına ortalama elli sayfa... öyle tadını çok özel bulduğum, bayıldığım falan da yoktur ama güzel anılara eşlik ettiği için yeri her zaman ayrıdır.
• çocukken gizli gizli tel örgülerin arasından içeri sokulduğunu düşündüğüm çaydır.
• en az 15 sene önce geçen olay;
  
  antepli arkadaş memleketine gidecek var mı bi istediğin dedi, ben de "kaçak çay" getirmesini istedim.
  
  memleket dönüşü iki paket getirdi. getirirken çayı nasıl bagajında elbiselerin arasına sakladığını, her jandarma/polis gördüğünde
  nasıl tedirgin olduğunu falan anlattı. neyse teşekkür edip ücretini ödeyip aldık arkadaştan.
  
  aradan bir zaman geçti, ben ankara'ya gittim, ulus'ta dolaşırken bir dükkanın önünden geçtikten iki adım sonra aniden durdum geri döndüm dükkanın içerisinde rafta tanıdık paketler bana bakıyordu.
  daha yakından bakınca bizim "kaçak çay"ların dükkanda gayet serbest satıldığını ve kaçak maçak olmadığını anladım.
  
  eve dönünce çay paketlerini daha bir dikkatle inceledim, paketlerin üzerinde "tse" sembolleri bile vardı.
  çayın kaçak olmadığını öğrenince sanki lezzeti kaçtı, tadı bozuldu. cazibesi kaçak olmasındaymış demek ki!
• bağımlılarına içmediği zamanlar baş ağrısına sebebiyet veren, antibiyotik, analjezik gibi çay.
  en iyi demleme tarifi;
  
  önce çayı soğuk suyla bi çalkalar tozunu alırsınız, sonra büyük çaydanlığa su koyulup kaynatılır, bu arada küçük demlikte olan hafif nemli çayımız da yapraklarının açılması için boş olarak alttaki demliğin üstüne konulur. su kaynadıktan sonra küçük demlik başka bir ateşin üzerinde ısıtılırken kaynar su yavaş yavaş eklenir, eş zamanda alttaki su takviye edilerek kaynaması için beklenir. bu süre içinde zaten üstteki çayımız demlenmiş duruma gelecektir. (demi çöker). afiyetle içiniz.
  
  not: kürtler çok demli ve şekerli içer, araplarsa hem açık hem de şekerli içer. (tabi sizin tercihiniz farklı olabilir, genelleme)
• adana'daki çay anlayışı. kaçak olmayanı sevilmez pek. bu çayın lezzeti bence pek sevilir değildir ama saçınıza kına yakacaksanız, kınayı suyla değil kaçak çayla karın. süper renk veriyor.