• klasik romancılık ile modernci anlayışın arasındaki köprünün başmühendislerinden biridir.
    1857 yılında, polonya milliyetçisi soylu bir babanın oğlu olarak, o yıllarda rus yönetimi altında bulunan berdiçev'de adım atar hayata .

    anadilini ya da ikinci dili olan fransızca'yı kullanmak yerine üçüncü dili olan ingilizce ile yazar edebiyat tarihinin en önemli başarıları arasına giren roman ve hikayelerini..

    conrad, romancılığa çok özel açılımlar getirmiş, yazımın içeriği ile dokusunu, zihni ile kalemi arasındaki şiddetli savaşımı sarıp sarmalayan ruhunun sisli büyüsüne köle eylemiş, kelimelerin bilindik çehrelerini kırıp dökerek derinlerindeki yeni anlatımları ortaya çıkarmıştır..

    yani kağıda hükmetmiş, mürekkebi baştan çıkarmıştır.
    duygusal dağdağalarla çalkalanan iç dünyasında, aşkın bir dünyaya duyduğu özlemin kırılgan ve çocuksu yapısını gizli gizli sunarken ruhdaşlarına, en kaba ve irkiltici biçimlere sığınmış sıradanı göstererek teker teker eler okuyanı.

    aynalarla dolu odaların içinde gezinmenin körlüğe eş olduğunu anlatmaktadır kalem kokusu.

    ilk romanı 36 yaşında yazan joseph conrad, 1898 yılında kaleme aldığı gençlik adlı öyküde karanlığın yüreği, şans ve lord jim adlı üç eserinde de anlatıcı görevini verdiği marlow'un ağzından gençlikte var olmuş bir deniz serüvenini aktarmaktadır ki, hikaye judea adlı bir gemide geçer ve geminin isminin altında ''yap ya da öl'' yazmaktadır.

    hikayede denizde geçen olayları anlatsada aslında gençliğin kendine has dünyasına, istemekle elde etmenin yasa olduğu, cesaretle ışıldayan topraklara bir daha geri dönemeyeceğimizi anlatır..

    hayatta hayallerimize ulaşmak adına bir şeyler yapmadıkça ölmekteyizdir.
    gerçek yaşlılık, risk almaktan kaçınmak ve ''boşver nasıl olsa gerçekleşmeyecek.'' deyip vazgeçmektir.

    gençlik ise ''yapmazsam ölürüm'' diyerek denemeyi göze almaktır. .
    küçük düşmeyi,zarar görmeyi ve başarısızlığı göze alabildiği sürece her insan gençtir.

    conrad, 1865 yılında annesinin, 1869 yılında ise babasının ölmesiyle yapayalnız kalır.
    16 yıl boyunca ingiliz donanmasında görev alır.
    1886 yılında usta denizci sertifikası alıp otoga adlı geminin yönetimine getirilir ve ingiliz vatandaşlığına kabul edilir.
    1894 yılında ise denizadamlığını terkedip kendini yazarlığın bitimsiz okyanusuna bırakır.

    1895 yılında almayer'in deliliği adlı romanını mürekkebe döken conrad, 1897'de narcissus'da bir zenci, 1898 yılında karanlığın yüreği, 1900'de lord jim, 1904'de nostromo, 1907'de gizli ajan'ı yayınlar.

    1913 yılında 5 ayrı üniversitenin kendisine sunduğu unvanları reddedip vefatından kısa süre önce de ingiltere'nin şovalyelik teklifini geri çevirir.

    1924 yılında ise kalp krizi sonucu hayata veda eder.

    hayatı boyunca bir idealist arar ama bir türlü bulamaz .

    not : işbu giri ellerim tarafından yazılmıştır. copy paste değildir. tamamen kendi emeğim olan bu yazının asla okunmayacağını bilerek yazmak hayli komik olsa da..
  • ingilizceyi 20 yasindan sonra öğrenen bir ukraynalının nasıl olup da ingiliz edebiyat tarihine geçtiği şaibelerin en başında gelir benim için. unabomber olarak bilinen çılgın şahsiyet tüm manifestosunu onun secret agent romanı üzerine kurmuştur. okundukça şaşırtan bir yazar, ailesini 11 yaşında kaybeder, kumarbaz olur, gençliğindeki başarısız intihar denemeleri de cabası.
  • akademik dünyada, hatta türkiyede bile hakkında en çok araştırma yapılan, yazı yazılan yazarlardan biridir. kişisel romanı başka boyutlara taşımıştır, romanlarının hepsinde anarşi teması yer alır, kendisinin de bir dynamiter olduğundan şüpheleniliyor, en azından politik bir yazar olduğu apaçık ortada. babası da polonya'da rus işgaline karşı kurulan bir komitenin içinde yer almaktaymış, fakat ruslar tarafından sürüldkten sonra shakespeare çevirileri yapmaya vermiş kendini.

    temelde iyilik ve kötülük temalarını işler conrad, dış dünyadaki kötülüğün içimizdeki kötülük tarafından onaylanmasını ve ikisi arasındaki duvarın yıkılmasını anlatırken tüyler ürpertir.
  • "doğaüstü bir kötülük kaynağına duyulan inanç gereksizdir, zira insanlar kendi başlarına her türlü kötülüğü yapmaya muktedirdir." cümlesinin sahibi olan yazar.
  • klasik sayılabilecek yetkinlikte eserler verip de en az okunan ve en az tanınan yazarlar grubunda ismi ilk sıralarda söylenebilecek bir yazar sanırım conrad.
    "the secret agent" adlı kitabını okumadan önce beklentim galiba kitabın adından dolayı soğuk savaş döneminin artık ezbere bilinen ajan hikayeleri ve bu bağlamda süregelen sürükleyici kovalamalar, stratejiler, çekişmeler vs. gibi konulardı. kitabı okumaya başlayınca epey zorlandığımı ve üslubun yorucu olduğu kanısına vardım. işte burada okumayı bıraksaydım güzel bir eserden mahrum kalacaktım. 1800'lerin londra'sında insan psikolojisinin, toplumsal yaşamının, devlet anlayışının, anarşizm ve sivil itaatsizlik gibi konuların ustaca kurgulanmış ve harika tasvirler eşliğinde anlatımının tadına vardım kitapta. bunun yanında hikaye de ilgi çekici ve sürükleyici olarak işlenmiş. yazar londra'da anarşizmden bahsediyor. bu bile yeterli aslında. conrad'ın kitaba sonradan eklediği önsözde londra hakkında söyledikleri şu şekilde:

    "derken gözlerimin önünde koskoca bir şehir belirdi. insan eliyle yaratılmış gücü sayesinde göklerin öfke ve sevincini hiçe sayan, yeryüzünün ışığını zalimce yutup tüketen, bazı kıtalardan çok daha kalabalık, dev bir şehir. bu şehirde her türlü öyküye ortam olabilecek kadar bol yer, tüm güçlü duyguları barındırabilecek derinlik, her türlü olaya uygun düşecek farklılıkta toplumsal bir çevre, beş milyon kişiyi gömmeye yetecek kadar da karanlık vardı."
  • "yazmak, anlaşılması güç bir iç gerekliliktir."
  • birtakim ingiliz dili ve edebiyati ogrencilerinin kabusu olabilecek yazar.
  • alien filmlerinde de bu yazar sıklıkla anılır. alien filmlerindeki uzay gemilerinin adları (nostromo, narcissus, sulaco, verloc*) bu yazarın kitaplarındaki karakterlerdir.
  • heart of darkness, apocalypse now isimli copolla filmine de ilham kaynağı olmuş bir romandır. (öykü değil) novella diyelim anlaşalım, o da senin güzel hatırın için.
  • jozef teodor nalecz konrad korzeniowski... dunyaya, bedene, dile, yaziya yabanci olmanin erdemlerini ozumsemi$ tuhaf, linguistik bir deha.

    otobiyografik roman yazmi$ bu yazari taniyanlar, conrad'in ingiliz olma fikrini kabul etmi$ olmasina ragmen, polonya aksanini hicbir zaman birakmadigini yazmaktadir. bu dil olayi da zaten eserlerinin en temeline yerle$mi$ bir gizli kahraman gibidir.

    ingilizce ucuncu dilidir. ana dili lehcedir ve ingilizce'den once fransizcayi ogrenmi$tir.

    1890'da belcika kongo'suna yaptigi bir yolculuktan ilham alarak yazdigi heart of darkness, ustadin hemen hemen tum eserlerinde oldugu gibi birkac anlaticidan olu$ur. darkness, marlow isimli bir gemicinin hikayesini deh$etle dinleyen bir anlaticinin hikayesidir...

    cogunlukla anla$ilmaz olmakla suclanilan lord jim de bir deniz oykusu gibidir. ama darkness'tan daha bunalimli bir tona sahiptir. lord jim ise; sallanan gemi, gri gok, ve karakterin bozuk psikolojisini anlatan bir arkaplanda, hiristiyan azizligine eri$ebilme hulyalarinin bo$a ciktigini gizliden gizliye anlayan insanlarin, cesaret-cesaretsizlik ikilemlerinde kalarak yapmi$ olduklari bir hatanin hayatlarini nasil zindan ettigini anlatmaktadir.

    tabi bir de amy forster var. conrad'in kendisine benzeyen bir adamin omru boyunca linguistik yetersizlik cektigi bir cografyada, ingiltere'de, son nefesinde kendi karisi ve cocugu tarafindan ihanete ugramasindan sonra "garip bir dilde" mirildanarak varolu$unun kokenini ya da kokensizligini anlamasinin hikayesidir.

    tabii bir de conrad efendi james joyce'nin cagda$idir ve onun gibi bircok dilde du$unerek yazar. conrad'dan sonra modernist olmak, farkli cografyalari yazmak daha kolayla$mi$tir denilebilir. bir cok insan, kendisini rudyard kipling'le beraber post-kolonyel edebiyati ba$latan insan olarak one surerler.

    aynen kipling gibi, conrad da oldukca pesimisttir. yani, ayni kipling gibi, oteki'nin (koloninin) topraklarinda gordugu $ey olumdur conrad'in. bunun nedenlerini anlamak icin de antropoloji ve tarih disiplinleriyle beraber cali$irlar conrad uzmanlari.
hesabın var mı? giriş yap