• neşeyle uçuşup kaçışan afacan notaları toparlayıp sakin ve huzurlu bir bütün oluşturan üstad.
    düşünceleri dinlendiren, duyguları ve hayal gücünü çoşturan adam. *

    an der schönen blauen donau (mavi tuna), 1867;
    https://www.youtube.com/watch?v=745vi1hu1bw

    die fledermaus (yarasa), 1868;
    https://www.youtube.com/watch?v=gpybroxrot4

    frühlingsstimmen (ilkbahar sesleri), 1882;
    https://www.youtube.com/watch?v=iyw3tf5plr0

    kaiserwalzer (imparator valsi), 1888;
    https://www.youtube.com/watch?v=fkorsojz7_g
  • azim öyküsüdür.

    babası onları terk etmiş, küçük yaşta ailesine bakmak zorunda kalmış; ünlü bir besteci ve saray müzisyeni olan baba bununla yetinmemiş, oğlunun müzik kariyerini baltalamak için her şeyi yapmış. konser afişlerini toplatmış, ona iş verenleri protesto edeceğini duyurmuş*. yıllar böyle geçmiş.

    1844'de sabaha kadar süren ve hem kendi hem de her şeye rağmen babasının besteciliğine saygı nişanı olarak babasının bestelerini çaldığı konserden sonra, babası onunla rekabet edemeyeceğini anlayıp birlikte çalışmayı teklif etmiş. oğul strauss'un kendi kelimeleriyle :

    "kırık kalbimin sesini dinledim ve babamı reddettim"*
  • the blue danube eseriyle sabahları güzelleştiren klasik müzik bestekarı. bu parçanın özellikle sabahları hatırlatmasının, bir yandan da huzur vermesinin nedeni çocukluğumuzda izlediğimiz çizgi filmlerin arka planında çalması olabilir. henüz okulla tanışmamış el değmemiş zihnin meraklı yapısı böyle şeyleri hafızaya almaya epey müsait olsa gerek.

    (bkz: serbest çağrışım)
  • 25 ekim 1825’de viyana’da doğan ve babası johann strauss’un en büyük oğlu olan johann strauss jr, babası onun müzik dışında bir meslek sahibi olmasını istemesi yüzünden babasından gizli olarak ve annesinin yardımıyla müzik ve keman dersleri aldı. 6 yaşındayken yazın ailece gittikleri salmannsdorf’ta ilk valsini besteledi. bu vals daha sonra ilk kez kendisinin 15. yaş gününde erster gedanke adıyla çalındı.

    babası oğlunun kendinden daha yetenekli olduğunu görünce oğlunun müzik dışında bir meslek seçmesi konusunda elinden geleni ardına koymadı ve genç besteciyi müzikle uğraşmak yerine bir bankada memur olarak çalışmaya gönderdi. bu işten kısa sürede nefret eden johann strauss 1842 yılında bankadaki işinden istifa edip kendini müziğe verdi.

    strauss’un müziğe devam etme kararı babası ile arasını iyice açtı. aynı yıl başka bir kadına aşık olup evi terk eden babasının ardından annesinin bakımını üstlendi ve 17 yaşında ailesini geçindirmek zorunda kaldı. 1844’de viyana’daki dommayer casino’da, kendi kurduğu dans orkestrasını yönetmeye başladı. 15 ekim 1844’de ilk kez sahne alan besteci ilk konserinde kendi bestelerini ve babasının loreley valslerini çaldı. müthiş bir başarı elde eden ve sabahın ilk saatlerine kadar süren bu konser sonunda yaşlı strauss oğlunun yeteneğini kabul etmek zorunda kaldı ve ona beraber çalışmayı önerdi. ancak bu teklifi kabul görmedi.

    babası 1849 da ölünce kendi orkestrasıyla babasınınkini birleştiren besteci saray baloları müzik yönetmenliğine atanandı ve bu görevini sürdürürken yaklaşık 300 kişilik kadrosu ile birlikte avusturya, almanya ve polonya’da bir dizi konser turnesine çıktı. para kazanmak için hiç dinlenmeden verdiği konserler yüzünden sağlığı kötüleşen strauss, 1853’de bad gastein’daki dağ evine gitti ve iptal etmediği konserlerine mimar olan kardeşi josef strauss'u yolladı. josef kendi mesleğine duyduğu sevgiden dolayı bu tekliflere ilk başta sıcak bakmasa da daha sonraki konserlere çok keyif alarak gitmeye başladı.

    strauss 28 ağustos 1962’de o dönemin popüler şarkıcısı ve kendisinden 10 yaş büyük olan henrietta treffz ile evlendi. treffz’in bir öneki evliliğinde olan çocuklarını kendi velayetine geçiren besteci eşinin de desteği ile kendini bestelerine verdi. böylelikle en ünlü eserleri olan güney gülleri, ilkbaharın sesleri, mavi tuna, viyana kanı gibi valsleri besteledi.

    bu valslerin içinde en ünlüsü olan güzel mavi tuna aslında koro için yazılmış bir valsti. viyana erkek korosunun şefi johann herbeck’in siparişi üzerine yazılan ve tuna nehri ile hiçbir ilgisi olmayan vals aslında prusya tarafından yenilgiye uğratılan avusturya için yazılmış bir ağıttı. ilk defa 15 şubat 1867’de viyana’daki diana hall’de seslendirilen eser hiç beğenilmedi ve besteciyi büyük hayal kırıklığına uğrattı.

    1865–1866 arasını rusya turnesinde geçirmiş olan besteci, temmuz 1867’de paris’e davet edildi. buradaki dünya sergisi için şubat ayında beğenilmemiş olan mavi tuna valsini yeniden düzenledi ve izleyiciler önünde bir kez daha seslendirdi. büyük yankı uyandıran eser birkaç hafta içinde bir milyon kopyadan fazla basıldı. böylelikle müzik tarihinin en bilinen valsi haline gelmiş oldu.

    1869’da ingiltere’de turneye çıkan strauss londra’da 63 konser verdi. 1870’de orkestrasının şefliğini kardeşleri josef ve eduard’a bıraktı. ancak 1 sene sonra josef kendilerine müzik yapmasını isteyen ve reddedildikleri için kızan rus askerleri tarafından döve döve öldürüldü. bu tarihten itibaren yaklaşık beş yıl strauss kendisine gelemedi. 1877’de itibaren fransız besteci jacques offenbach’ın desteği ile operet yazmaya başladı. ali baba ve 40 haramiler, binbir gece masalları operetleri ile büyük başarı kazanan besteci ünü atlantik’i aştığı için 1876’da boston’a davet edildi. buradaki konserlerin ardından new york’a geçen strauss 1878’de viyana’ya döndü.

    eşi henrietta’nın 1878’de ölmesi üzerine strauss, kendisinden 33 yaş küçük olan angelica dittrich ile evlendi. ancak dört yıl süren bu evlilikte kavgaların ağır basması angelica’nın evi terk etmesine yol açtı. strauss çok geçmeden mali danışmanın kızı ardela’ya aşık oldu ve onunla evlenebilmek için katolik inancından ve avusturya vatandaşlığından vazgeçmek zorunda kaldı. 61 yaşındayken 1886’da ardela ile evlenen besteci bu evliliği süresince venedik’te bir gece, çingene baron, yarasa ve viyana kanı operetlerini besteledi.

    johann strauss jr, 74 yaşındayken bir mayıs günü soğuk algınlığı yüzünden yatağa düştü. ancak bir süre sonra zatürree olduğu anlaşıldı. hastalığına rağmen konserlerine devam eden besteci iyice güçten düşüp son günlerinde tamamen yatağa mahkum oldu. yatakta beste yapmaya devam eden ve bale müziği cinderella üzerinde çalışan strauss bu eserini bitiremeden 3 haziran 1899’da uykusunda vefat etti. vasiyeti üzerine viyana’da brahms, schubert ve beethoven’in yanına gömüldü.
  • "mavi tuna" valsinin bestecisi. (bkz: strauss).
  • talihsiz bir sekilde le sancy gibi bir temizlik malzemesinin reklamina konu olmus essiz mavi tuna valsinin yaraticisi.
  • ilginç bir tesadüftür ki,büyük bestecilerden georges bizet ile aynı gün doğup,aynı gün ölen bestecidir,vals kralıdır;ama kendisi dans etmeyi sevmezdi... güzel mavi tuna nın da bestecisidir
  • nam-ı diğer vals kralı reis.

    1892 yılında, ikinci abdülhamit'in ellinci doğum yıldönümü hasebiyle doğu masalları (marchen aus dem orient, op. 444) adlı bir eser bestelemiş ve eseri dönemin viyana büyükelçi ziya paşa aracılığıyla abdülhamit'e takdim edilmiş.

    buna karşılık olarak 1895 yılında üçüncü derece mecidiye nişanı ile taltif edilmiş. dinlemek isteyenleri zubin mehta yorumu ile şu köşeye buyuralım.
  • marşlarında öğrencilerini unutmayan ve bugün; doğumunun 187. yılında onlar için yazdığı marş ile andığım üst insan.
    iyi ki doğdun strauss'ların en'i.

    http://www.youtube.com/watch?v=9j-qqtg5-va
  • strauss'ların en yetenekli olanıdır. dahası en büyük düşmanının babası olduğu bir hayat yaşamıştır. programının yoğunluğu yüzünden yıpranması, en az kendisi kadar yetenekli kardeşinin rus askerler tarafından döve döve öldürülmesi ve desteğe en ihtiyaç duyduğu zamanlar babasından yediği uzun süreli kazık, onun yaşadığı hayattır işte. ve tabi yetenek denen şeyin her engeli aşabilecek kadar azim ve güce sahip olduğu, onun yaşadığı hayat sayesinde kanıtlanmıştır tekrar.
hesabın var mı? giriş yap