• bizim arapla konuşuyoruz, adam diyor ki, "osmanlı yüzünden geri kaldık, osmanlı tek bir yapı bıraktı mı arap topraklarında, hüküm sürdüğü topraklarda" diyor, cevab veremiyorum. ingiliz 2 yüzyılda sizden daha fazla izini bırakmış diyor.

    bu da burada kalsın amk neo-osmanlıcı şebekler. sizi araplar bile sevmiyor lan, valla. 600 senede bıraktığın tek bir eser, tek bir yazılı sik yok, geçtik de iyi oldu. sen arabın taşşaklarını öperken, onlar sizin sıfatınıza sıçmaya tenezzül etmezler bak o kadar diyeyim, zaten siz tatavayı bırakın da, araplardaki osmanlı-türk nefretini gidin kendiniz görün, bunlar uydurma değil beyler, gerçek. senin evliya sandığın yavuz selim'i araplar hilafet hırsızı, tarihi eser kaçakçısı olarak görüyor, haaha zoruna mı gitti.

    sana tavsiyem bir de iranlılarla tanış, adamların bizi ne kadar kıskandığını, ne kadar eziklik yaşadıklarını bir gör. dilde sadeleşme, arap harflerinden kurtuluş, resmen iranlıların yapmak isteyip de yapamadığı.

    ayrıca sen git japona kurban ol lan keko. japon da kültürünü koruyormuş, nah koruyor. allahtan internet var, japon arkadaşlarım da var, götümün kanatlarıyla size iyi gülüyorum, edirne'den ötesini görmemiş cahil sürüsü.

    pakistan'dan afganistan'a sudan'a gelişmişlik akıyor arap alfabesinden, maşallah.

    edit: dürzü sanıyor ki latin alfabesi çalışmaları cumhuriyet döneminde başladı, nah, all bak bunu görüyor musun. tee osmanlı zamanında zaten bazı aydınların kafasında bu fikir var, sanıyor ki dürzü herşey sebebsiz, lan cumhuriyet dönemi her fikrin osmanlı'da öncesi var, hiçbir şey tak die düşünülmedi ki. milli tarih zırvasıymış, lan o milli tarih osmanlı üstündeki korumasını kaldırsa, milli tarihi isterük diye emziklersiniz. bi muhteşem yüzyıl, şehzade mustafa'yı gösterdi diye ne diyeceğinizi şaşırdınız, tarih bu gençler, siker affetmez. yaa işte muhteşem padişahın meğer karı ağzına bakıyormuş, de mi, bak resmi tarih bunları da yazmıyor.

    dese ki latin alfabesini bırakıp, göktürk'e geçelim, eyvallah. bak macaristan'da tabelalar bile var eski alfabelerinde. ne sik var bu arap alfabesinde, ne var amına koduklarım bi açıklayın da anlayalım. dedesinin mezar taşını okuyacakmış, lan senin köylü götü boklu dedenin mezarı mı kaldı ibiş, sen önce istanbul'un tarihi dokusuna sahip çık, avm-sevici.
  • eveeeet, fonoloji ve filolojiden hiçbir bok anlamayanlar kitlesi gecenin bu saatinde toplanmışlar, latin alfabesi çekiştiriyorlar.

    japonların latin alfabesine geçememiş olması diye bir şey yoktur öncelikle. adamların alfabesi zaten çin alfabesini temel alan ancak kendi dil yapılarına uyarlanmış halidir. buna kanji sistemi diyoruz, sözlükte japonca bilen arkadaşlar vardır benden de iyi bilirler ki bir de romaji denen bir olay vardır ki bu da en temel olarak japoncanın latin harfleriyle yazılması anlamına gelir.

    japoncanın alfabesinin temel halini çinceden almış olması ve bunun kendi dillerine rahatlıkla uyarlayabiliyor olmalarının da tek bir sebebi vardır: çincenin de japonca gibi syllabary yani hecesel bir dil oluşu.

    şimdi ural-altay dil ailesinden bir dilin, sami bir dilin kullandığı alfabenin aynısını veyahut adapte edilmişini kullanılmışını kullanması ve dilinin bu alfabeye rağmen gelişip filizlenmesi mümkün değil. bak şimdi arkadaş adam ayrı ayrı k, t, b yazıyor, hareke dahi olmadan bunu kitab, kütub, katib ve dahasıyla okuyor. bizde de olanları var, bunlarda bir problem yok. türkçe olanları ya da batı dillerinden alınmış ve başka hiçbir kalıpta kullanılmayan sözcükleri o sözcüğe dair bir arkaplan bilgin olmadan nasıl okuyacaksın? diyelim ki "papara". harekeleri olmadan bunu doğru okuyabilmen bir ihtimal, e kitaplarda harekesiz hali var.

    "papara"yı örnek vermem boşa değil, senin dilinde olup, arap alfabesinde olmayan sesler var. "p" sesi bunlardan biri. türkçedeki seslerin tamamını arap alfabesine sokamıyorsun, latin alfabesinin uyarlanabilirliği burada ortaya çıkıyor.

    almanlar latin alfabesine ü ve ö'yü kazandırmış, latin kökenli batı avrupalılar ç'yi, kuzeyliler iki farklı th sesini vermiş, biz de "ğ"'nin en azından yazımını armağan etmişiz arkadaş. harf devrimi türkçedeki bütün sesleri kapsamış mı? hayır. harf devrimi, arap alfabesinden fazlaca sesi kapsamış mı? evet.

    harf devrimi konuşulurken araya dil devrimini sıkıştıranlar var. bunlar da bir kısım araştırmayı sevmeyen cahil cühela. dil devrimi diye bahsettikleri şey o kadar başarılı olmuş ki, 1 ay osmanlı türkçesi çalışıyorsun (harfleri sökmen 2 saatini alır, 1 haftada akıcı hale getirirsin, sonrasında hep eski kitap, gazete okuyacaksın) o dili anlayabiliyorsun. işte sana o senin milletini sözde tarumar eden dil devrimi. neyse ki henüz sözlük "dedelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz :((("cularla dolmadı, onlar da gelsin tam sirk olsun.
  • dünya üzerinde milyonlarca insanın anlamlarını bilmedikleri kanjileri dövme yaptırmasına katkı sağlayan süper durumdur. biz de okuyup okuyup gülüyoruz süper oluyor.
  • japonlarin okuma yazma orani 3 alfabeli sistem olmasina ragmen bizi katlar. adamlar burda arapca romantizmi yapiyor. iyiden latin alfabesi kullaniyoruz, arapca olsaydi okuma yazma oranini dusunemiyorum bile.
  • arap alfabesi türk halkının bir 'değeri' olmadığı için japonların yüzlerce yıldır kullandığı kanji alfabesine ve bağlantılı dillerine sahip çıkmasıyla türklerin kendi dillerine asla uymayan devşirme bir alfabeyi terk etmesi arasında dağlar kadar fark vardır.
  • isteseler de japon dilinin yapısı böyle bir değişikliğe müsait olmadığından yapamayacakları için gerçekleşmemiş ve muhtemelen asla gerçekleşmeyecek olaydır. hiç denenmediğini düşünmeyin, zira edo döneminden beri (14. yüzyıl - 19. yüzyıl arası) birkaç kez gündeme getirilmiş bir konudur.

    değil yazı sisteminin tamamen latin alfabesine geçmesi, sadece hiragana ve katakanadan oluşan bir yazı sistemi dahi düşünülemez. öyle ki kanjisiz japonca olmaz, hatta japoncadaki kanji kullanımı bu yazı sisteminin kaynağı olan çincedekine kıyasla çok daha komplikedir.

    hayatınızı asgari bir şekilde idame ettirebilmeniz için çincede bilmeniz gereken temel kanji (ya da hanzi) sayısı, japoncaya göre bin küsür daha fazla olsa da bu karakterlerin çincede tek okunuşu ve hemen hemen sıfır istisnası var. buna karşın japoncada tek bir kanjinin yeri geldiğinde abartısız 15-20 farklı okunuşu olabilip, bir de bunlara ek olarak istisnai okunuşları olan karakter sayısı da yüzlerce bulunmakta. örneğin bu karakterin çince okunuşu sadece "sheng" iken japoncada kişi ve mekan isimleri gibi istisna okunuşları haricinde 35 farklı okunuşu bulunuyor. ya da bu karakter çincede sadece "míng" olarak okunurken japoncada -istisnalar hariç- 29 farklı okunuşu bulunuyor. örnekler uzar gider böyle.

    peki deminden beri "istisna okunuş" deyip durduğumuz hadise nedir? örneğin japonya'nın eski adı olan "yamato" sözcüğünün kanjiyle yazılmış halini ele alalım. bu kelimenin okunuşu istisnadır. normal şartlar altında "daiwa" veya en kötü ihtimalle "oowa" şeklinde okunması gerekirken japonca normlarının aksine kanjiler okunuşu değil, okunuş kanjileri etkilemiştir. zira "yamato" kelimesi, kanji sisteminin japoncaya girişinden eskidir. dolayısıyla bu kelimeyi ifade etmesi için de okunuştan bağımsız olarak "büyük japonya" anlamına gelecek karakterler seçilmiş. çünkü havalı. bu duruma bir başka örnek de azuki fasulyesi anlamına gelen sözcüğün yazılışı. normal şartlarda "shoutou" ya da "komame" şeklinde okunması gerekirken okunuşu "azuki"dir.

    kanjinin komplikeliği burada bitiyor mu? tabii ki hayır. aynı yazılışa sahip bazı sözcüklerin okunuşları, cümledeki anlamına göre değişebiliyor. mesela "on" ve "parça" karakterleriyle yazılan kelime, hem "on dakika" hem de "yeterli" anlamına gelmekte ve kast ettiğiniz anlama göre "juppun" veya "juubun" şeklinde okunmakta.

    insan adlarının okunuşa hiç girmiyorum. onlar komple istisnai ve yeri geliyor aynı karakterlerle aynı şekilde yazıldıkları halde farklı okunabiliyorlar.

    kanjiyi bu kadar uzun anlatma sebebim, neden kanjisiz japonca olmayacağına arka oluşturmak içindi. hangul ile mükemmel bir şekilde idare edebilen korecenin aksine japonca sadece hiragana/katakana veya başka bir alfabetik yazı sistemi ile işlemez. mesela şu an tamamen rastgele aklıma gelen "koushi" kelimesinin bile otuz küsür farklı anlamı bulunuyor ve senin cümle içerisinde kullandığın "koushi" kelimesinin hangi anlamı verdiğini ayırt edebilmek için tek şansın kanjidir.
  • okuma yazma oranını arttırmak için mevcut alfabeden daha kolay yazılan ve okunan, dili temsil etmede mevcut alfabeye göre daha kullanışlı olan yeni bir alfabeye geçişin normal ve mantıklı olduğunu düşünen yazarlarca elbette beis görülmeyen bir olaydır. türklerin tarihi ilerlemesiyle japonların ilerleyişi arasında dağlar kadar fark vardır. en başında japonlar japonya adasından kalkıp kore'ye oradan avusturalya'ya, oradan kuzey amerika'ya, batıda çin'e, sibirya'ya göç etmiş, boylara ayrılmış bir halk değildir türkler gibi. japonların diğer kültürlere kapılarını açmasının yüz yıllık bile bir geçmişi yoktur. ancak iki komşu türk ülke arasında hem dil, hem kültür, hem yaşayış, hem yasa farkı çoktur. türkler coğrafi ilerleyişlerinden ve yer değiştirmelerinden dolayı pek çok topluluk ve kültürle etkileşime girmiş, kaynaşmış, kültürel asimilasyona uğramış ya da uğratmış bir halktır. japonya ise en büyük savaşlarını çin'le yaşamış kendi halinde küçük bir halktır. dört tarafı denizlerle çevrili pasifik okyanusunun ortasında minicik bir adadır. japonya'nın uluslararası tarih sahnesine çıkışı pek çok ülkeden çok sonra meydana gelmiştir.

    iki ülke arasında böyle tarihi bir fark varken dili ve alfabesi yüzyıllarca değişime uğramamış, başka kültürlerden etkilenmemiş, kapalı bir kültüre sahip japonların alfabelerini değiştirmeye gerek duymaması gayet normaldir. çünkü alfabeleri dillerine uygun bir alfabedir. japonya'da sarayda korece, askerde çince, halk arasında japonca kullanımı diye bir dil ayrımı da hiçbir zaman olmamıştır.

    milli tarih zırvaları diyene kadar iki dakika iki ırkı da kıyaslayın ve alfabe değişimine neden ihtiyaç duyulduğunu anlamaya çalışın.
  • şu anki halleri geçmemiş halleriyse, insana şükrettirir.
  • japonların kendi alfabesi varken başka bir alfabeye gerek duymamasıdır.arapçayı türklerin dili sanan gerizekalıların çok da anlayamayacağı durumdur.ayrıca bizde okuma yazma oranı yerlerde süründüğü yıllarda japon kadınları bile %30 civarı okuma yazma oranına sahipti.işte bu aradaki farkı kavramaya senin zekân yemez sevgili arapperest mal.
  • aslen geçmeye çalışmışlardır. halen japonya'da latin alfabesine geçişi savunan dernek vardır. bunun yanında, çinceden gelme kanji karakterlerini bırakarak sadece kana kullanmayı da opsiyonlar arasında değerlendirmişlerdir. ancak japon dilini oluşturan bazı öğelerin bu yazı sistemi kaynaklı olmasından dolayı oluşan bazı zorluklardan dolayı bu gibi fikirler sonradan rağbetten düşmüştür.
hesabın var mı? giriş yap