• ayrıca çok bilindik bir ingiliz çocuk şarkısı (ya da şiiri, nursery rhyme dedikleri şey işte) imiş jack and jill, 1600'lerde ortaya çıktığını öne sürüyorlar; sözleri de şöyle:

    jack and jill went up the hill,
    to fetch a pail of water;
    jack fell down and broke his crown,
    and jill came tumbling after.

    up jack got and off did trot,
    as fast as he could caper,
    he went to bed to mend his head,
    with vinegar and brown paper.

    sözlerin nerden geldiği konusunda yoğun tartışmalar var, en bilindik olanı ve çocuk kitaplarında filan resmedileni jack ve jill'in biri kız biri oğlan iki çocuk olduğunu ve olayların literal olarak aynen vuku bulduğunu savunuyor, bir başka deyişle hikaye filan yok ortada.. bir diğeri jack ve jill'in iskoçya'da gerçekten yaşamış bir çift olduğunu, gidip bir su getirmenin basbayağı aşna fişne yapmak anlamına geldiğini öne sürüyor, hikayenin aslına göre jack ve jill yalnız kalabilecekleri tek yer olan tepeye çıkar, jill bekaretini kaybeder ve hamile kalır, aylar sonra jack bir kaya altında kalarak can verir, bir kaç gün sonra da jill de çocuğunu doğururken hakkın rahmetine kavuşur (jack fell down and broke his crown / and jill came tumbling after)

    yakın bir zamanda ise eski kayıtlarda jill'in adının gill olarak geçtiği bulunur, lakin gill bir erkek adıdır. bu sebeple kimilerine göre bu hikaye aslında hjuki ve bil isminde iki oğlan çocuğundan bahseden eski bir iskandinav hikayesinin ingiliz topraklarında aldığı formdur. jill - marie antoinette analojisi yapan başka fantastik yorumları bir kenara bırakırsak tüm bunların içinde en akla yatanı aslında şu;

    efendim eskiden britanya'da ölçü sistemleri bir standarda oturtulmamışken bizdeki dirhem, arşın gibi muğlak birimler kullanılırmış, bunların ilki ağızdolusu anlamına gelen mouthful imiş. bunları iki katına çıkara çıkara bir ölçü sistemi oturtmuş köylüler iyi kötü, buna göre 2 mouthful 1 jigger, 2 jigger 1 jack, 2 jack ise 1 gill imiş. (merak edenler için gerisi; 2 gill 1 cup, 2 cup 1 pint, 2 pint 1 quart, 2 quart 1 pottle, 2 pottle 1 gallon; görüldüğü üzre cup, pint, pottle, galon gibi tanıdık simalar var aralarında..) sonra 1. charles denilen kral bunları bir standarda bağlamayı koyar kafaya, bu arada voliyi vurmaktan da kaçınmaz, jack ile satın alınan her şeye vergi koyar ve daha fazla vergi almak için de jack'in boyutunu küçültür, (haliyle gill de küçülür). böylece fakir olduğundan genelde yiyeceklerini jack ile almak zorunda olan köylü aynı paraya daha az mal satın almamak için jack'i kullanmamaya başlar, önce jack sonra gill artık gözden düşer, kullanılmaz olur (jack fell down and broke his crown / and jill came tumbling after). adı geçen taç (crown) ise 1. charles'dan başkası değildir, bir başka deyişle kralın planı elinde patlar. yani jack and jill aslında köylülerin kralla afedersiniz taşak geçmek için uydurduğu bir şiirdir vesselam.

    ingiliz diline iyice yerleşen bu "jack and jill" fenomeninin kullanıldığı, benim gözüme çarpan bir başka örnek leonard cohen'in why dont you try adlı şarkısıdır, burda cohen'in gönderme yaptığı jack ve jill yalan rüzgarındaki abbotlar değildir elbet..

    son olarak cockney rhyming slang'de de para kasası, yazar kasa anlamına gelen (jack and jill->till) bir tamlama olduğundan dem vuralım jack and jill'in, kullanmaya asla cesaret edemeyeceğimiz başka bir hoşluk olarak yerleşsin kafamıza, zaten kaç kere ingilizce yazar kasa demek zorunda kalacağız ki bir ömür boyunca..
  • senaryo itibariyle çok basit-sıradan bir film. south park'ın bir bölümünde cartman robot kılığına girip adam sandler'ın oynayacağı film senaryoları yazıyordu*. bildiğin o robotun elinden çıkmış gibi bir senaryosu var filmin.
  • en kötü film - jack and jill
    en kötü erkek oyuncu - adam sandler (jack and jill)
    en kötü kadın oyuncu - adam sandler (jack and jill)
    en kötü çift - adam sandler - adam sandler (jack and jill)
    en kötü senaryo yazarı - adam sandler (jack and jill)
    en kötü yardımcı erkek oyuncu - al pacino (jack and jill)
    en kötü yardımcı kadın oyuncu - dacid spade (jack and jill)
    en kötü yönetmen - dennis dugan (jack and jill)
    ve dahası - jack and jill

    altın ahududu ödüllerinin 32 yıllık tarihinde tüm ödülleri toplayalarak bir ilke imza atmış filmdir. çok uğraşmış olmaları gerek.
  • 45 dakika önce bluray ripinin çıktığını gördüğüm film. bu kadar hızlı bluray'e çıkan bir film kesinlikle rezalettir.
  • time'dan mary pols'un filmin ne kadar kötü olduğunu anlatmak için seçtiği cümle çok dikkat çekici:

    "more than 24 hours has passed since i watched the new adam sandler movie jack and jill and i am still dead inside"

    kaynak: http://entertainment.time.com/…-what-an-awful-drag/
  • nasil samimiyetsiz olunura kafadan ornek teskil edebilecek bir amerikan dizisi, dizide cirkin oyuncu yok, cirkini birak, vasat oyuncu yok, hepsi yunan tanrilari gibi; jack (kiz) ve jill (erkek) isimli iki sevgili ve arkadaslari etrafinda donuyor hikayeler, guya gundelik hikayeler ama hepsi yapimcinin manhattan'in gobeginde 90. kattaki sicacik ahsap mobilyali ofisinden cikmis belli, herkesin ya muhtesem bir kariyeri var, ya da en iyi okullarda ogrenciler, doktor filan cikacaklar, para denilen bir dert yok sanki dunyada, bunlar hep muhtesem evlerde muhtesem ev arkadaslariyla yasiyorlar, ogrencilerin canlari sikiliyor telefon defterinden arkadas cagiriliyor, muhtesem partiler veriliyor, ertesi gece ama orlon kazakla sabaha kadar ders calismasi da biliniyor*; en yakin arkadasliklar desen pamuk ipligine bagli, "secmelere benim girdigimi bile bile sen de giriyorsun" diye cikmaza giriyor "yakin" arkadasliklar; ask desen adi coktan iliski olmus, herkes bir gurestir tutturmus gidiyor, iliskiler bozuluyor, taviz veriliyor kurtariliyor, taviz vermek efendilikten, ustun insanliktan sayiliyor samimiyet var mi yok mu gozetmeden. bir de bunlari bugunun insaninin basindan gecen olagan hadiseler gibi yansitmalari yok mu, harika parmak bastik, herkes kendisinden bir sey bulacak diyor arkadan arkadan, hepten tiksindiriyor; kendi izole hayatlarindan baskasina korlukleri mi yoksa bir kesim insan icin hakikaten gecerli olmalari mi mide bulandiran, bilinmiyor. her seyrettigimde sinirleniyorum, gene de hicbir hafta kacirmiyorum..
  • filmin imdb sayfasında al pacino'nun rol olarak kendisini oynadığı yazıyor ama bi yanlışlık var orada. al pacino, filmde erdal özyağcılar'ı canlandırmıştır aslında.

    (bkz: şabaniye)
  • izlediğim en berbat film. o kadar.

    daha fazla söylenebilecek ne varsa star-democrat (easton, md) gazetesi sinema eleştirmeni greg maki özetlemiş:
    "why, al pacino, why?"

    http://www.rottentomatoes.com/…/jack_and_jill_2011/
  • komedi diye yapılmış ama ızdırap niyetine izlenen adam sandler filmi. "iyi ki adam sandler travesti olmamış" dedim kendi kendime!

    aziz yıldırım'a üç kere izletseler kennedy suikasti'ni bile itiraf eder! o kadar yani...

    --- spoiler ---
    al pacino'nun film sonundaki 30 saniyelik reklamı, tüm filmden daha güzel!

    işin komiği... al pacino gerçekten de bir başka kahve reklamında oynamış daha önce!
    --- spoiler ---
  • ahududu ödülleri (razzie award)'nin 32 yıllık tarihinde bütün ödülleri toplayan tek film olmuştur.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25335983/
hesabın var mı? giriş yap