• yoğun araştırmalar sonucunda sözlük içeriğine sözlerini mutlulukla dahil edebileceğim güzel marş.

    izmir’in dağlarında çiçekler açar.
    altın güneş orda sırmalar saçar.
    bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
    yaşa mustafa kemal paşa,yaşa;
    adın yazılacak mücevher taşa.

    izmir dağlarına bomba koydular
    türk’ün sancağını öne koydular.
    şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
    kader böyle imiş ey garip ana
    kanım feda olsun güzel vatana.

    izmir’in dağlarında oturdum kaldım
    şehit olanları deftere yazdım.
    öksüz yavruları bağrıma bastım.
    kader böyle imiş ey garip ana
    kanım feda olsun güzel vatana

    türk oğluyum ben ölmek isterim.
    toprak diken olsa yatağım yerim.
    allahından utansın dönenler geri
    yaşa mustafa kemal paşa,yaşa
    adın yazılacak mücevher taşa
  • geçtiğimiz hafta çok sevdiğim bir ağabeyim vesilesiyle beni olumlu anlamda şoka uğratmış marş.

    bahsedeceğim ağabeyim yobazlığıyla anadoluda bayrağı taşıyan vilayetlerden birinde büyümüş, babası imam, kendisi imam hatip mezunu. mesleği pozitif bilimlerle alakalı daha fazla detaya girmeyeyim.

    velhasıl bir yere gidecektik onun otomobiliyle. teybi açtı. gümbür gümbür izmir marşı çalıyor. -abi? ;) dedim, - "yaaa işte celilcim" dedi, "benim gibi adamdan cansiperane atatürkçü yarattılar", "bizim yetişme şeklimizi, memleketi biliyorsun. öyle bir tiksindirdiler, öyle bir gözüm açıldı ki, atatürkle yatıp, atatürkle kalkar oldum" tadında coşkulu bir konuşma yaptı.

    bu anlattığım olay gerçek arkadaşlar, zerre kolpa yok, daşşak yaptığım zaman belli ediyorum zaten. yalnız bunu anlatma sebebim akp'lilik, dincilik, kemalistlik, siyaset, memleket durumu mevzuları falan değil. kozmosun absürtlüğüne aymak için ufak bir katkı.
  • etrafımdaki şakirtleri kudurtmak için telefon melodisi yaptığım. bu arkadaşlar yanımdayken de telefonum çaldığında uzun uzun çalmasına müsade ediyorum, kuduruyor orospu evlatları telefon çaldıkça. hele bir tanesi var ki, "telefonun çalıyor hafız" deyince suratına bakıp pis pis sırıtıyorum.

    çok güzel.
  • cok sesli versiyonunu icra eden kişilerden biri olma şerefine eriştiğim söylerken de gözümden yaşların süzüldüğü kurtluş savaşı ruhunu en iyi anlatan eşsiz marş
  • eger dogru hatirliyorsam, kurtulus dizisinde insanin tuylerini diken diken eden, cok sesli bir versiyonu bulunan mar$ .

    *

    izmir'in daglarinda cicekler acar (tekrar)
    altin gune$ orda sirmalar sacar (tekrar)

    bozulmu$ du$manlar hep yel gibi kacar (tekrar)
    ya$a mustafa kemal pa$a ya$a . adın yazılacak mücevher taşa (tekrar)

    *
  • oksuz yavruları ben bagrıma bastım
    kader boyle ımıs ey garıp ana
    canım feda olsun guzel vatana

    canım izmirimin guzelim marsi.
  • muammer sun tarafından orkestra ve koro için yazılmış, insanın tüylerini diken diken eden eserdir. eserin orjinali 8 ölçülük küçük bir ezgiden ibarettir. sun bu ezgiyi akıl almaz güzellikte işlemiştir. parça başlarken, baslardaki la sesinin üzerine kemanlar si sesini duyurmaktadır. eser, 16'lık üçlemelerden oluşan ve parçanın başından sonuna kadar devam eden motifle, la minör tonunda devam eder. eşliğin duyurulmasının ardından bas'lar temayı duyurur. ardından buna tenor partisinde duyulan kontrşan eşlik eder. temanın bir sonraki gelişinde alto partisi de bas'ı katlamaktadır. ardından re minör tonuna modülasyon yapılır, soprano partisi de sözlerin başladığı yerde esere dahil olur. soprano partisi temayı bir kez seslendirdikten sonra tenor'u katlamaya başlar. sözlerin bitiminin ardından orkestra, yine temadan oluşmuş köprüyü çalar ve eser beklenmeyen bir biçimde fa minör tonuna geçer. bu bölümde coşku doruktadır. korodaki tüm partiler en son sınırlarında "yaşa mustafa kemal paşa yaşa" diye haykırmaktadırlar. orkestra ve koro tutti halinde eseri sonlandırırken, baslarda duyulan ve fa minör'ün dışında bir ses olan sol bemol sesi, eserin minörden ziyade kürdi bir hissiyatla son bulmasını sağlar. eser her ne kadar tonal gibi gözükse de aslında modal yapının tonal kullanılışına örnektir.

    http://www.youtube.com/watch?v=nbmh7nzdt5k
  • galatasaray basketbol maçında ultraslan a rağmen söylenen marş. hoparlörlerden maç başlarken çalmaya başladılar. ua göt gibi kaldı.

    not: yaşa mustafa kemal paşa yaşa
  • 17 kasım 1922'de olduğu gibi bu ülke fazlalıklarından kurtulduğu zaman hep birlikte söyleyeceğimiz marş.
  • türkiye cumhuriyeti'nin la marseillaisei.. tek fark la marseillaise fransa'nın milli marşıyken, izmir marşı bizim milli marşımız değildir.

    oysa gaz vermesi açısından la marseillaise ile yarışırken, sovyetler birliği marşı'na da yaklaşmaktadır. bu konuda istiklal marşı'na ise fark atmaktadır.

    eğer ki spor müsabakalarından önce istiklal marşı yerine bu çalınıyor olsaydı, türk milli futbol takımı çok daha başka yerlerde olabilirdi, o kadar da iddialıyım.
hesabın var mı? giriş yap