• öyle bir şebnem ferah eseri ki, introsundan bile bir dem hüzün dağıtıyor insanın içerisine, sonra yalnızken yalnızlığını kendine itiraf edemeyenlerin sözleri başlıyor, asla sahip olunamayacak kadar yalın, dürüst bir sesle...

    (eve gelmişsin, yorgunsun, yalnızsın, kendi çapında dertler düşünceler sırtında sanki...)

    biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
    biriyle fena halde dertleşmeye
    (tabii ya olsa biri herşeyi çekinmeden anlatabileceğin ama yok ki, neyse acıktın da...)
    evimde ne sıcak bir tabak yemeğim var
    ne de televizyonun sesinden başka ses

    (bütün bu aklına gelip diline gelemeyenler belki de içine atmaktan oysa, sabır belki de esas neden, saklı tuttuğun...)
    ama içimde bi' yerlerde sabır taşı gizli sanki
    doğduğum günden bugüne orda duruyor
    sessiz bir kaya düşün deniz kıyısında yalnız
    (ama yine de yalnız...)
    dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
    (üşümekten yorulmuşsun artık...)

    (belki de hala insanların iyi olduğuna inanmak lazım...*)
    ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
    insanlık istedi keşfetti hepsini
    dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
    (ya da iyilik maskesine ardına gizlediğin tüm nefretleri eteklerinden dökme vakti...)
    içimizde hem kötü var hem iyi

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    (en iyisi dışarı çıkmak, kafam dağılır...)
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    (kalabalıklar içinde yine de sanki, nerdeyim ben nerde?...)
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım

    (kendini abartmak belki yaptığın, tek dertli senmişsin gibi...)
    "senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?"
    diye soran hazırcı tembel sen misin?
    (büyümek istemiyorum derken korktuğun yaşlanmak seninki tam da kendini yıpratmak aslında...)
    böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek
    ruhu küskün bomboş bir bedensin

    (anlatabilsem, konuşabilsem, saklanmayabilsem...)
    kelimeler yetse daha neler neler buldum
    elimle koymuş gibi huzurluyum
    (bunca yıl ve daha sonrası için yine mevcut olana sarılmak tek çare...)
    geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
    (herkesi olduğu gibi kabul etmek tek çare...)
    doğru yanlış iyi kötü herkes orda

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım
  • biraz abartiyor olmaktan korkuyorum...

    nasil 20-30-40 sene oncesinden kalabiliyorsa bize hayata anlam katmayi basarabilen sarkilar, albumler, gruplar, sebnem ferah ayni sekilde bunun gibi sarkilarinin onderliginde zamanin amansiz testini gecmeyi basaracak bence...
  • "ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi, insanlık istedi keşfetti hepsini.." sözleri ile beni benden almış şarkı.
  • her dinlediğimde şebnem ferah'ı "yürü be şebo" diye ayakta alkışladığım şarkıdır. sözleri o kadar güçlü ki, bir şarkıyla nasıl uzun bir film çekilirin cevabı gibi. bu kadar basit sözlerle insanın bu kadar karmaşık yerlerine dokunmak zor iş. şebo yapıyor ama, şebo hep yapıyor bunu.
  • şarkıdan öte..

    bu sözü yazana saygı duymalı:

    neden böyle olmuşuz, nerelerde kaybolmuşuz....

    ayrıca burdaki ses tonu da ses değil başka bişi, vurgu değil başka bişi..

    "böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek"
  • diğer bir adı dans pisti olan bir şebnem ferah şarkısı. kelimeler yetse albümünün ilk parçası. tabii ki söz müzik şebnem ferah.

    biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
    biriyle fena halde dertleşmeye
    evimde ne sıcak bir tabak yemeğim var
    ne de televizyonun sesinden başka ses

    ama içimde bi' yerlerde sabır taşı gizli sanki
    doğduğum günden bugüne orda duruyor
    sessiz bir kaya düşün deniz kıyısında yalnız
    dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor

    ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
    insanlık istedi keşfetti hepsini
    dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
    içimizde hem kötü var hem iyi

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım

    "senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?"
    diye soran hazırcı tembel sen misin?
    böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek
    ruhu küskün bomboş bir bedensin

    kelimeler yetse daha neler neler buldum
    elimle koymuş gibi huzurluyum
    geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
    doğru yanlış iyi kötü herkes orda

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım
  • şebo'nun -söz yazarı ve besteci olarak- kendi sınırlarını dahi yıktığı görkemli şarkı.
  • şebnem ferah konserlerinde eğer bu şarkısına yer vermişse, sonlarındaki ensturmental bölümde konserin önündekilerden biriyle dans eder.
  • 10 mart 2007 şebnem ferah bostancı konserinde de bu eser çok güzel icra edilmiştir. tabii her zaman canlı performanslar bambaşka tad bırakır insana dinlerken...
    netekim bu eser de o özelliğe sahip.

    zaten şarkının kendisi bambaşka bir yapıt, insanı dinlerken alıp götürüyor başka noktalara, kayboluyorsunuz kendi içinizde adeta, zihninizin derinliklerinde...

    sözü kuvvetli, müziği kuvvetli...
    daha ne ister ki insan...
  • şebnem ferahın mükemmel şarkılarından biri, bu şarkı üstüne fazla birşey söylenmesine gerek yoktur, canlı dinlemek yeterlidir. özellikle konserlerin vazgeçilmezidir, bu şarkının bir geleneği de vardır; şebo bu şarkıyı söylerken izleyiciler arasından bir erkeği piste alarak şarkının dans pisti bölümünü uygulamalı olarak icra eder. her yiğidin kalbinde, konserdeki o talihli kişi olup şeboyla dans etmek yatar.
hesabın var mı? giriş yap