• örgütü kimin kurdurduğu, kimin desteklediği önemli değil; bu örgütü kim ne amaçla büyüttüyse onun daha sonrasında yararlanabileceği imkana bizzat sınır komşusu olarak sen sahiptin. ancak zamanında sınırı geçmek yerine, sınırın diğer tarafında türbe kaçırdın?

    türkiye olarak artık "dış güçler" safsatasıyla onu bunu boklamak yerine harekete geçmemiz gerekiyor. satrançta defalarca şah mat olduk, oynamayı dahi bilmiyoruz, gerekince kıçımızı kaldırmıyoruz, sonra "amerika şunu etti, almanya bunu etti, rusya bizi üzdü" diyoruz.

    2014'te ışid'in yükseliş döneminde ve en azgın dönemlerinde bütün dünya ışid'i zaten şeytan olarak bellemişti. ortada rusya da yoktu, amerika da yoktu. esad, kürtler, esad karşıtı örgütler ve güneye çekilmiş ırak vardı.

    ışid, yeterince güçlü ve büyükken (kürtleri tek noktaya sıkıştırdıklarında) türkiye'nin pekala "beni tehdit ediyorlar" diye ırak ve suriye'ye geçen sene nasıl yaptıysa girişme hakkı vardı.

    türkiye neyi seçti?
    1- bahanesi bile varken (bir şekilde türbeye saldırdılar deyip başlatabilirdi) ışid'e saldırmamayı, aksine koskoca türk silahlı kuvvetlerini ülke içine kaçırmayı tercih etti.
    2- bunun bahanesi "istihbaratımız yetersizdi, bombalar patlardı" olamaz; zira senin istihbaratının dünyadan haberi yoksa özrün kabahatinden büyük.
    3- zaten bombalar patladı er ya da geç?
    4- ışid ile 2013'te belli bir temasımız olduğu açık (büyükelçilik olayı vs.), ülkenin içine bile bile bu adamları sızdırdığımız da belli. ancak bunları sızdırırken "sonra ters düşersem yakalayamam" düşüncesindeysek çok amatör bir istihbarat takibimiz olmalı, aldığını takip etmemen mümkün mü? tüm o baskınlar nasıl yapıldı?
    bu da geçerli bir bahane değil, hücre evleri teker teker alındı ve hala da alınıyor.

    sonuç:
    ** türkiye'nin istihbaratı bir rus istihbaratı olmayabilir, ancak düşündüğümüz kadar kötü değil. (son 15 yılda kötüye gittiği gerçek, ancak hala yeterince iyi.)
    "yani ışid'in nerede olduğunu bilmiyorduk o yüzden giremedik" bahanesi geçersiz.
    ** "2014'te orada kimseler yokken ışid'e girişseydik ambargo yerdik" tezi de geçerli değil. zira ışid gibi "şeytani" bir oluşumu ezmemiz; iyi bir pr ile yapıldığı takdirde bırakın yergiyi, tüm dünya kamuoyundan takdir alırdı (pr; akp gibi imajı çok zayıf, ikna edicilikten ve karizmatiklikten çok uzak insanlarla biraz zor, ancak ona rağmen"şeytani örgütü bastırma" kahramanlığı o kadar baskın ki, gönülsüz yapsan bile sana karşı kozları olamazdı.) , daha sonraki hamleler için büyük bir koz olurdu bu.
    (nasıl ki kürtler şu an "ışidle savaşan kahramanlar" diye biliniyorsa)
    + işi kürtlere bırakmadan kendin hallederdin, şimdi "kuzey ırak kürt oluşumu"nu uzaktan seyrediyor olmazdın, hatta bizzat kurulmasında adım atıyor olabilirdin (iyi polis-kötü polis),
    +bu esnada kürtlerin "kurtarıcısı" olarak, ülkendeki kürtleri de sakinleştirmiş, hatta türkmen-kürt transferi bile yapıyor olabilirdin (uzun vadede).

    -> peki biz ne yaptık?

    türkiye ağzının dibindeki fırsatı kaçırdı, buna girişmek istemedi. neden? bunun cevabı çok, ancak "gücümüz yoktu" bu cevaplar arasında değil:
    - ya bir anlaşma gereği "bekle" komutu alındı (bu vatana ihanet eşdeğerinde),
    - ya da türkiye oyalandı (bu da "kandırıldık" lafları ile denk bir yetisizlik, kabiliyetsizlik örneği)

    hem fırsat kaçırdık, hem de "suya sabuna dokunmayayım" mantığıyla uzak durduğumuz ancak girip yok edip ödül alabileceğimiz topraklardaki çapulcular, ülkemizde sağlık hizmeti görmüş olmalarına ve bizim onlara saldırmamış olmamıza rağmen ülkemizde yine bombalar patlattılar, yüzlerce insan öldü. bizim elimizde ne var? ışid çıktığında elimizde 0 vardı (oyun başlangıcı), potansiyel 10 alma şansımız vardı, biz ise oyunu -10 ile bitirdik.

    türkiye şöyle yapmalı, böyle yapmalı tatavalarını geçin arkadaşlar. türkiye bir halt yapamıyor. bu devlet, türk tarihindeki en yeteneksiz, en vasıfsız, en politika özürlü insanlar tarafından yönetiliyor. rezillik diz boyu.
  • ışid'in yok olma sürecine girmesiyle, abd'nin içindeki elemanlarını kaçırdığı örgüt.

    daha önce rakka tarafından bir kaç sefer helikopterlerle örgüt içindeki elemanlarını kaçırdılar. son olarakta deyri zor'dan yirmiden fazla üst düzey ışid komutanı ve ailesini kaçırmışlar.

    bu ışid'in suriye ve ırak topraklarını dizayn etmek için, buralara müdahaleyi meşru kılmak için abd tarafından kurulmuş bir örgüt olduğunu iddia edenlerin tezini destekliyor. ayrıca abd, yetişmiş ışid komutanlarının tecrübelerinden başta uzak doğu olmak üzere faydalanmak istiyor. buralarda çaresiz, zulüm gören müslümanları kendi çıkarları için ışid'in kucağına atmak istiyorlar.

    türkiye'nin başta arakan, uygur türkleri olmak üzere çaresiz müslümanların abd piyonu olmasını engelleyecek adımları atması lazım.

    https://sptnkne.ws/fwjt
  • gerçek islam bu değil deniyor, peki.
    peki bu da mı gerçek islam değil?
    (bkz: ilahiyat dekanının boğaziçilileri tehdit etmesi)

    adam ilahiyat profesörü ve türkiye cumhuriyetinde bir ilahiyat fakültesinin dekanı.
    ayrıca açık açık katliam yaparız ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi işimize gideriz, bize kanun manun uygulanmaz diyebiliyor.

    hani ışid'i islamı kötülemek için amerika kurmuş deniyor ya, bu ilahiyat fakültesini de mi amerika kurdu? böyle adamları da mı amerika dekan yaptı? katliam yapsak bile polis kanun mahkeme bize dokunamaz güvenini de mi amerika veriyor?
  • uzun süredir sesi soluğu kısık çıkan örgüt. başlık altında beğenilen, beğenilmeyen bir çok yazıda bilgi hatası var.

    1. ışid denilen örgüt suriye iç savaşından sonra kurulmadı. 2003 abd'nin ırak harekatı sırasında da vardı. süreç ebu musab ez zerkavi isimli kişiye kadar gidiyor. ki abd'nin ırak'ta bataklığa saplandığı tek yer felluce'ydi ve felluce'deki tek güç o dönem ışid'di.

    2. ışid, suudi arabistan desteklidir iddiası tamamen yalandır. ışid suud hanedanlığını hem mürted hem de kâfir ile işbirliği yapmış kabul eder. ışid'in temel felsefesine göre ise bu durumdaki bir hanedanlık tüm düşmanlardan önce yok edilmesi gereken düşmandır.

    3. 70'li yıllara kadar abd'nin sovyetlere karşı islami hareketleri desteklediği bilinen bir gerçektir fakat ışid gibi kontrolü imkansız bir yapı hem sovyetlerin yıkılması nedeniyle hem de kontrolü imkansız olduğu için abd tarafından desteklenmedi. özellikle siyasal islamcılar "gerçek islam bu değil" diyebilmek için ve sosyalistler saçma abd düşmanlığı nedeniyle ışid'in abd tarafından kurulduğunu söyler durur. incirlik'ten abd, kürecik'ten fransa, konya'dan israil uçaklarının kalkıp ışid'i vurduğu bir ülkenin abd ışid ilişkisini söylemesi ise başlı başına saçma.

    4. ışid'in türkiye sorumlusu ebu hanzala kod adlı halis bayancuk değildir. evet iki taraf da selefidir ama cihat anlayışı taban tabana zıttır. bu iddia hdp tayfası tarafından ortaya atılmıştır. akp'ye muhalif islami kanattan olduğu için de akp buna ses çıkarmamıştır. zaten bir birine düşman ışid ve el kaide örgütüne liderlikten ceza alması çelişkisi de buna delildir.

    5. ışid, islam'ı peygamber dönemindeki gibi yaşamak isteyen bir yapıdır. gerçek islam mıdır değil midir bu; tartışılır. herkes ayrı bir görüş bildirebilir ama yaptığı hiçbir eylem de islam dışı değildir. diri diri adam yakmaya karşı gelenler halife ebu bekir ve halid bin velid dönemi ridde savaşlarını okuyabilir. kafa kesmeye karşı gelenler beni kureyza kabilesini okuyabilir. yaptıkları modern hukuka veya toplumsal yapıya uygundur demiyorum. ama islam dışı değildir.
  • adamlar fransa'da biri wifi ağ ismini "daesh" yaptığı için 18 yaşında bir çocuğu tutuklamışlar, biz de bildiğin ellerini kollarını sallayıp geziyorlar.
  • sadece müslümanları öldüren ışıd’a sormuşlar israil’e ve hristiyanlara neden hiç saldırmıyorsunuz diye. müslüman olmalarını bekliyoruz demişler
  • modern çağın en ilkel,en gaddar,en... terör örgütüdür.

    ilgili terör örgütü ile alakalı binlerce araştırma yapmış,yüzlerce yazı okumuş,500'e yakın sansürsüz,kendi çekimleri videoları izlemiş biri olarak öncelikle söylemeliyim ki:

    türkiye cumhuriyeti devletinin adını bu terör örgütü ile beraber anan ya art niyetlidir ya da bir şeylerin etkisi altında kaldığından ötürü batılı propogandaya alet olmaktadır; dolaylı ya da direkt haindir.

    insandan insana,bakış açısından olaylara yaklaşıma kadar; işid denince ilk akıla gelen değişik gösterir. benim için ilk akıla gelen özellikleri ise şudur: profesyonel çekim
    profesyonel çekim,hitabet sanatı,etkileme biçimi,ikna kabiliyeti,her şeyi kapsar.

    ilgil terör örgütünün 'propoganda' yayınlarından da bazı kesitleri,aklımda kalanları sizinle paylaşayım ki,neden 'türkiye' ile beraber anmamanız gerektiğini idrak edin:
    "münafık türkler..."
    "fitne türkiye..."
    "kafirler..."

    evet,biz onların propogandalarının bir çoğunda bulunuyoruz,yalnız sizin tahmin ettiğiniz gibi övgü,dostluk olmuyor. öyle bir şey yok.
    bir halk düşünün,bir terör örgütü ile devletinin adını bir arada anıyor,yalnız o terör örgütü 10 propogandasından 5'inde türkiye'yi anıyor; hepsinde de düşmanca,kin kusarak...
    deaş, ışid, adına artık ne diyor,nasıl tanımlıyorsanız; inanın ki en çok bu devlete zarar vermiştir. türk halkı,türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan insanlar; ya iyice araştırsınlar ya da batılıların kendi siyaset malzemesi yaptıkları söylemlere inanmasınlar.

    çünkü bu ülkede yaşayan,bu ülkenin imkanlarından faydalanan,bu ülkenin vatandaşı olan kişiler; ilgili söylemin türkiye cumhuriyeti devletinin aleyhinde olduğunu bilerek,bu tür söylemlerin bizim zararımıza olacağı bilinerek,aleyhimize olan söylemlerde bulunur ise bu lamı cimi olmaksızın net 'hain' liktir.
    siz kendiniz araştırsanız,ilgili terör örgütünün hem bu devleti hem de türk halkını her döneminde hedef aldığını görürsünüz. ve bu gerçektir,inanın siyaset değil. o yüzden bazı şeylere dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.

    işin biraz da bilgi kısmına geçelim:
    bu başlığa yazdım madem,izlediğim videolardaki propoganda ve akılda kalan sözleri,bazı yapılan araştırmaları(internet bilgileri ama az bilinen),terör örgütünden zarar görmüş halkın bazı sözleri,onunla mücadele etmiş kişilerin tecrübelerini(saha,tsk ve smo) de buraya ekleyim:

    benim izlediğim videolar genelde karışık,yalnız musul savaşını(terör örgütünün musul savunması) kronolojik olarak sansürsüz,kısmen aşama aşama izledim.

    benim izlediklerimden aklımda kalanlardan,ilginç bulacağınız bazı olayları paylaşıyorum:
    bunların mentaliteleri sır değil,bilinen bir gerçek ki o da (bkz: cihad).
    yalnız motivasyon kısmı,gerçekten araştırılmaya ve anlamaya çalışmaya değer. ciddi anlamda tez konusu bile olmalı...

    bunlar gerçekten bir devlet kurduklarına inanmışlar. işin ilginç yanı ise,o devletin kalıcı olduğuna inanmışlar.
    ben bir propoganda videosunda(musul savunma savaşı sırasında) şu konuşmaya rastladım,içeriği aşağı yukarı şöyle:
    hafızam yanıltmıyorsa ürdünlü bir emir
    "bu devlet kafatasları üzerine kuruldu. hemen her noktasında,birçok yerinde rabbani lerin kanı,onların kafatasları var..." bu cümleler ile giriş yaptı.
    cihad etmek,islam devletini savunmak,kendince allah'a olan borç olarak tanımlıyordu;
    "evet bizim uçaklarımız yok ama onlarda olmayan imanımız var. bu bize cesaret veriyor,bizi avantajlı kılıyor,çünkü bizim bu yönümüz onlara korku salıyor" diyordu.

    işin korku kısmına da değineyim,hatta ondan da biraz bahsedeyim: (bkz: svbied)
    svbied olarak bilmezsiniz,yabancısısınızdır muhtemelen ama aslında herkesin bildiği bir intihar eylemidir: içi dışı betonlarla güçlendirilmiş araç ile canlı bomba,intihar eylemi.

    yukarıda bahsettiğim sözde emir,evet iyi bildiniz son aşamada yukarıdaki eylemi gerçekleştirdi.
    işid'in militan seçmek için yayınladığı propoganda videolarına ek olarak; vefa ya da yaptıklarının karşılığı olarak,intihar eylemini gerçekleştiren kişinin mevkisine göre ya 10 saniye(kısaca; adı,memleketi) ya da 1-2 dakika veya şeyimin emirleri gibi olanları 10-12 dakikalık(kimdir,nerelidir,hangi sahalarda bulundu,nereden geldi,neler yaptı...) videolar ile sözlerini,savaş videolarını yayımlarlar...
    işte yukarıda bahsettiğim emirin,kontak çevirmeden önce araçtaki son sözleri ise kısaca şöyle:
    " allah'ın mübarek adlarını hep analım. ona el açıp ağlayalım,yakaralım. o ki,ol deyince oldurandır. islam devleti askerleri(mücahitleri) unutmasın ki allah bizimledir. ben şu an bunu yapıyorum ama içim rahat,çünkü cennete gideceğim inşallah,bu eylemim islam devleti için,cihat için,biliyorum ki kuteybe'ye komşu olacağım"

    bunlar insan değil,insanlığını yitirmişler derken laf olsun diye söylenmiyor. yukarıdaki emir'den,onun kısmen süreçlerinden bahsettim madem,yine ondan,onda olmayan ve kalmamış insanlığına dair de bir ufak örnek vereyim:

    işin vefa kısmı,örgüt içi propaganda için çekilen 'veda' videosu var ya; ilgili video 10-12 dakika ve ilk çeyreğinde çevresinde 2'si çocuk,1'i ergen 3 kişi var. bunlara diyor ki: bu devlet için 1'i oğlum,1'i yeğenim 2 şehit verdim... ama çok mutluyum,çünkü ben cihad etmeyi ve savaşmayı seviyorum; bu özelliğimi onlara da kazandırmışım,mutlu bir şekilde şehit oldular,mücahit olarak gözlerini yumdular...
    ben şimdi aranızdan ayrılıyorum ama... derken,daha cümlesini bitiremeden; cariye ya da esirlerden birinden doğan çoçuğu olduğunu tahmin ettiğim hemen sağındaki ufak bir çocuk hemen gidiyor sözde emir'e sarılıyor...
    o insanlığını yitirmiş şeyimin emir'i çocuğa diyor ki:
    "ağlama. ağlamak yok. hani mücahit olacaktın. hani savaşmak istiyordun. hani sen de şehit olmak istiyordun..." evet,eksiği var; fazlası yok.

    not: bu arada o şeyimin emir'i,yukarıdaki veda videosunu,anlattığım olayın videosunu; telegram'da biri atmıştı,hala duruyor. merak eden varsa alt yazılı için söz vermiyorum ama %90 türkçe alt yazılı ekleyip paylaşırım veya normal orijinal arapçasını eklerim buraya. belki uyumazsam bugün de türkçe alt yazılı ekleyebilirim ama sonundaki intihar eylemi de görüntüde olduğundan,her ne kadar kanlı rahatsız edici görüntü olmasa bile(dron çekimi) şiddet içerdiğinden,buraya eklemek istemiyorum ama merak eden olursa tabii ki atarım.

    svbied kısmından devam edelim:
    musul savunması diye tanımladıkları o savaşı kaybetmeye başladıklarında; ellerinde uçak yok,zırhlı kalmadı,ağır silah nerede ise çok az; bu svbied yoluna girdiler.
    ilk eylemlerinden biri olduğunu ya olacağını tahmin ettiğim görüntüde:
    4-5 tane deaş /ışid militanı bir odada yere oturmuşlar; birisi geldi,ortaya zar attı.
    zar değil tabii ki de,ben zannetmişim... ulan kumar bu,hani siz dindardınız diye ekran başından başladım sövmeye...
    neyse,kameraman olan terörist bayağı bir yaklaştı; kadraja giren şey kağıt parçalarıydı...
    terörist meğer kağıda eylemler ile ilgili bir şeyler yazmış; kimin şansına,pardon kısmetine ne düşerse o eylemi yapacakmış...
    içlerinden biri ayağa kalktı; ellerini açtı,gök yüzüne bakar gibi kafa yukarıda: "rabbim sana şükürler olsun" dedi. havalara zıpladı,yere çöktü secdeye gitti,bu delirdi. ben de ekran başında 'ulan herhalde payına kolay bir şeyler düştü' dedim,öyle düşünürken meğer svbied buna girmiş. pardon,svbied eylemi buna nasip olmuş... sanırsın miami'ye tatile gidecek mezevenk,heyacandan eli ayağı birbirine dolandı; gözleri doldu. kameraman olan teröriste, döndü ve öyle şeyler söyledi ki' yogh ahuhaa goyum' dedim. ben dedim,siz de dersiniz... öyle bir doldurmuşlar,akıllarına girmişler,öyle bir işlemişler ki; pes artık,yok artık dedim.

    neyse,musul savaşı'ndan devam edelim:
    savaşın ortaları olduğunu düşünüyorum. terör örgütüne yeni katılan kişi; sanıyorum ki ilk kez sahada bulunuyor ve daha önce hiç kimseyi öldürmemiş... beni böyle düşünmeye iten şey ise,cephede birini vurduğundan emin olunca,arkasını döndü,silahını yere bıraktı ve yarı ıslak,yarı çamur,o pis suya heyecanla secde etti,rabbim sana şükürler olsun dedi.

    ne alaka diyenler ya da olayı anlamayanlar varsa kendimden ve çoğunluğun yaşadığı bir sabit düşünceden bahsedeyim:
    güvenlik güçlerinin çoğu ilk zamanlarında şöyle der:
    "rabbim şehit olacaksam da boş gitmek istemem. bana en azından 1 terörist/hain/kafir öldürmeyi nasip et,ondan sonra şehit olayım; boşa bedenimden canım çıkmasın"
    ilk asker olduğum zamanlarda şahsen benim de dediğim,çevremde de ilk zamanlarında benzer düşünceye sahip olanlar oldu..

    işte yukarıdaki ilgili terörist de aynı düşünce ile ilk birini öldürdüğünde,kontrolü dışında,aşırı mutluluktan(?) dolayı öyle hareketler yapıyor. ee tabii arkasında onu çeken bir kamera olduğunu da bildiğinden,işi biraz şhow'a da döküyor.

    neyse,yine ilgili savaştaki bir videoda; biri 9-10 yaşında,diğeri ise 12-13 yaşında,henüz ergenliğine bile girmemiş 2 sübyan,velet,çocuk,ırak ordusuna baskına gidiyor. bu drone ile havadan kayıt altına alınıyor. an be an çekiyorlar; öncesindeki hazırlık(yakın çekim,röportaj),başlangıç,eyleme geçiş,dönüş,zafer konuşması(çok kısa,yakın çekim röportaj) ve kapanış...

    işte o 2 velet,ırak ordusunun karakoluna baskın yapıyor. aslında tam bir karakol denmez,yarı karargah bile denebilir. bu sübyanlar, ilk başta bir arada duran ıraklı askerlerin ortasına el bombası atıyorlar, akabinde de 2'si tank 4 zırhlı aracı 5 dakikadan kısa bir süre içinde etkisiz hale getirip, en az 10 ıraklı askeri öldürerek inlerine başarı ile dönüyorlar. o inde kameraman hazır bekliyor. kayıt açık olduğu için veletler içeri girer girmez onları gösteriyor; sübyanlar ne diyor?

    "her şey islam devleti için. her şey cihad için. hınzırları cehenneme gönderdik, karakollarını düşürdük,hepsi ölecek, hepsi geberececek" bu arada içlerinden büyük olanı ki dediğim gibi 12-13 yaşında; gözleri dolu dolu,gururlu,mutlu. sevinçten gözünden yaş damlıyor.

    ulan velet! ulaan çocuk!! ekran karşısında nutkum tutuldu. sizin o yaşta okumanız,pc'de oyun oynamanız lazım. yalnız ne yapıyorlar?
    o emirlerinin %99'u tamam cesaretlidir ama yükselmelerinin ana sebebi,oradaki hocamsılardan farkı; hitabet yeteneği,etkiliye bilme becerisi(kandırma yeteneği),ikna kabiliyeti...

    infaz çeşitlerinden,infaz türünü ne belirliyor,nasıl belirleniyor,kime nasıl ne için yapıyor,ondan da biraz bahsedeyim:
    bir infaz videosunda; ırak'ta radyo yayıncılığı yapan birini,
    "işid terör örgütüdür,barbardır" dediği için,üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra alıyor; büyük akvaryumda yavaş yavaş boğuyor. canı çıkmıyor desem yeridir. tam öldü ölecek,adamın kafasını çıkartıyorlar; tam bir derin nefes alamadan geri suya sokuyorlar...
    çin işkenceleri demode ve tarih olmuştur diyebiliriz,profesyonel anlamda en orospu çocukluğu olacak şekilde infaz gerçekleştiren bu terör örgütür.

    neyse,birinde de haçlı şabi mi haşdi şabi mi artık her ne ise ondan birini sağ yakalıyorlar.
    bilmeyenler için deaş sunni'dir,haşdi ise şii'dir. iran'a aittir.
    şii'ler sunni, sunni'ler ise şii yakaladı mı gerçekten iyi şeyler yapmıyor. 2 tarafta birbirinden nefret ediyor,ediyordu.

    bu arada mezhep kısmına değinmişken,deaş/ışid biz türkleri zaten müslüman olarak görmüyor ama
    arapların bizi sevmeyen kısmı da benzer düşüncede. onlar şöyle diyor: sen sunniyim desen bile sunni değilsin,siz türkler sadece sofisiniz.

    islam'a hizmet etmiş olsanız bile geçmişte,özellikle de osmanlı'nın tek amacı,din' i x için araç olarak kullanmaktı. tamam bütün zamanlar değil ama ilk zamanlarda,arap coğrafyasına geldiğinde,halk tarafından benimsenmek için "biz müslümanız. biz dindarız. yabancılık çekmez,bizim yönetimimiz altında zorluk yaşamazsınız" diyerek bölgeye ksımen kolay yerleşmiştir demişti.
    biri ile de kısmen bu konu üzerine tartıştık. 6 yıldır türkiye'de yaşayan cerablus lu bir suriyeli de benzer şeyler söylemişti. itiraf etmeliyim ki ona bazı konularda hak verdim.

    kapanış:
    işbu entry içerikleri archive 'de paylaşılan,telegram'da izlenilen videolar sonucunda oluşmuştur.
  • suriye'de toprak kaybettiler tamam ama nereye gitti lan bu cihatçı teröristler?

    birden yok olmadılar ya(!)

    300.000 cihatçı vardı, potensiyeli 14 milyona dayanabilir diyorlardı falan hayırdır?

    ya ben bu işleri anlamıyorum.
  • gasp ettikleri petrolleri zamanında türk iş adamlarıyla pazarladıkları iddia edilen terör örgütü.
hesabın var mı? giriş yap