• yaşar usta 'nın da bizzat telekom müdürüne sarfettiği şu sözlerle katıldığı kampanya.

    bak beyim, sana iki çift lafım var.koskoca müdürsün. mevkin var makamın var herşeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana internetle oynamak. yakışır mı bunca günahsız insanı kotasız bırakmak. ama nasıl yakışmaz. sen değil misin adsl'i dünyada en pahalı satan. bu insanlar interneti seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. interneti bilmeyen adama interneti anlatmaya çalışıyorum. hıh. sen büyük patron, genel müdür, telekomun sahibi mehmet bey. sen mi büyüksün. hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümde bir bit kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne internetime ne de adsl kotama hiç birşey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize emule'lerle morpheus'larla bittorrent'larla bağlıyız. bizler paylaşımı seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun. dokunma artık networkümüze. dokunma filmlerimize dokunma mp3lerimize. dokunma internetime dokunma adsl kotama. eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile.(çıkar)
  • turk telekom'u yaptığı saçma sapan işlerden ve en son biz kullanıcılara verdiği şukela ayardan dolayı protesto etmek amacıyla açılan sitenin ana başlığı.

    adresini de yazayım tam olsun:

    http://www.internetime-dokunma.com/
  • 18 ocak 2014 günü her çeşit insan evladının sokaklara dökülmesini sağlayacak buluşmanın sloganıdır.
    #internetimedokunma hashtag/sloganı 22 ağustos 2011'de gezi öncesi kendini belli eden çok büyük bir kitlenin beraberce yürümesini sağlamış bir başlangıcın temellerini oluşturmuştu. hemen hemen her türlü kesimden insanları birleştirerek sokağa çıkaran, yürüyüş yapma hakkının bu kadar toplu ve güçlü olarak kullanıldığı belki de son taksim yürüyüşlerinden olmuştu. atılan sloganların hedefinde elbette ki bilindik kişi ve faşist politikaları göze çarpıyor, kendisinin hitler'e benzetildiği ilk pankartlar havaya kaldırılıyor, uyarı mayetinde çok sert sloganlarla bütün taksim adeta inletiliyordu. yürüyüşe gelen herkesin taksim'i ilk gördüğünde tekrarladığı şey hemen hemen aynıydı "çok kişi gelmiş be". kalabalık şaşırtıcı derece büyük ve etkiliydi. peki aradan geçen zaman süresince neler oldu?

    2011'in faşist rejimine kuşkuyla bakan, "ya yok canım bu adamlar özgürlükçü" diye sayıklayabilen insan evlatlarının artık neslinin tükendiği ve onları simgeleyen şeylerin "polis, cehalet, kelepçe, toma, gericilik" gibi iğrenç eşya ve eşyamsı karakterlere kısılıp kaldığı tüm dünya tarafından artık bilinen bir gerçek durumuna gelmiştir. bu kavga tüm dünya'da ıskalanmayacak, haklı bir özgürlük kavgası olduğu artık tartışılmayan somut bir gerçektir.

    halen tartışmaya çalışanlara; "tayyibe tapanlar" yakıştırmasını yapmak gayet yerinde olacaktır.

    çok net bir şekilde söylemekte fayda var ki; 18 ocak günü akp aradığı belayı bulacaktır.

    an itibariyle ayrıntılar. güncelleneceğine hiç şüphe yok.
  • pasif slogandır. olması gereken, hele bir internetime dokun demektir. hele bir dokun, dokunamazsın. ben izin vermiyorum. biz izin vermiyoruz. ne sen tib, ne sen tayyip, ne de sözde muhalefet diğerleri, hepiniz hiçsiniz biz olmadan. devlet siz değilsiniz, biziz. hak veremezsiniz, hak bizimdir zaten, belki bugün değil, ama bir gün alırız. siz gidersiniz, biz buradayız. istediğiniz kadar yırtının yasaklamak için, engellemek için, bizim önümüzde duramazsınız. meclisiniz, gri örümcek ağları tutmuş beyinleriniz gibi gri binalarınız sizin olsun, sanal ya da gerçek bütün meydanlar bizim. sokaklar bizim, internet bizim. siz ancak biz izin verdiğimiz sürece koca kıçlarınızı zar zor yerleştirdiğiniz koltuklardasınız, o koltuklarınızı altınızdan çektiğimizde düşeceğiniz yer bizim. biz sizden lütuf dilenmiyoruz, ihtiyacımız yok. ama sizin bize ihtiyacınız var, görüyoruz seçim zamanı yaklaştıkça dilenmelerinizi. kandırabilirsiniz bazılarını şimdilik, ama her zaman değil. demokrasi diye bize yutturmaya çalıştığınız masallara inananlar olabilir, ama gerçek demokraside değil. o zaman size yer olmayacak. o yüzden, şimdi internetime dokunun sıkıyorsa dokunabildiğiniz kadar, zamanı geldiğinde size dokunacak olan biziz.
  • şüphesiz ki o beklenen kırılma noktasının gerçekleşmesi, laik anayasal rejimin askıya alınması ve tamamen dini kuramlarla yeni bir yapılanmanın artık fiilen de ilan edilebilmesi için, insanların internet özgürlüğünün de tamamen yok edilmesi çok önemli.

    ben de bir ülkenin rejimini değiştirmek istesem ve buna karşı canını ortaya koyacak ama tek sorunu örgütlenmek olan milyonlarca gencin var olduğunu bilsem yapacağım en son darbe interneti ve sosyal medyayı yok etmek olur.

    bu tarz şeylerin türkiye'de artık garip karşılanması bile başlı başına komedi. gayri meşru bir yönetimden her şey ama her şey beklenebilir.
  • buna doğru zamanda ses çıkartıp, tepki gösterilmediği durumda kısa süre sonra bir daha böyle örgütlenip toplu hareket edemeyecek hale geleceğinizi unutmayın. çünkü yeni yasal düzenlemeyle artık insanların organize olması, toplu hareket etmeleri, hükümete karşı tepki gösteren farklı düşüncelerdeki oluşumlara internet üzerinden ulaşamayacaksınız. çünkü istedikleri anda keyfi gerekçelerle tek bir kişinin kararıyla istedikleri yerin ulaşımını kapatabilecekler.

    şu an kullandığınız interneti mumla arar bir hale geleceksiniz.

    o yüzden doğru zamanda makul ve güçlü tepkiyi göstermek hepinizin borcudur.
  • 15 mayis 2011 internette sansure hayir yuruyuslerinin koordinasyonu twitter'da @netimedokunma profilinden yapiliyor. not edelim.
  • herkesin gidip anketlerde oy vermesinin güzel bir gövde gösterisi olacağını düşündüğüm site. sonuçta direkt olarak basın ilgisi çekecektir.
hesabın var mı? giriş yap