inkılap

• yönetmenliğini ömer lütfi akad'ın yaptığı 1973 yapımı gelin filminin hemen başında, istanbul'a göç eden veli, eşi meryem ve çocukları osman haydarpaşa garı'nda inerler ve amcasının kucağına aldığı osman, çarşaf gibi denizin üstünde süzülerek gelen inkılâp vapurunugöstererek sorar:
  - ana bu ne?
  anası hülya koçyiğit hayretle dona kaldığından, amcası^* cevap verir:
  - gemi! şimdi ona bineceğiz.
  
  aradan yıllar geçti ve osman dede, anası ise akpli oldu. hadi bunlar bir şekilde kendilerini kurtardı ama olan inkılâp'a oldu. inkılap vapurunun sökümüne başlandı
  
  --- gelin remake ---
  istanbul'a göç eden veli, eşi meryem ve çocukları osman fikir değiştirip yalova'da inerler ve amcası çoktan hakkın rahmetine kavuşan ve boylu poslu bir adam olan osman, çimenlerin üstünde sadece pruvası kalmış (bkz: #138366699) inkılâp'ı göstererek sorar:
  - ana bu ne?
  yalova belediyesi akp'de olduğundan anası susunca lairocse cevap verir:
  - traş bıçağı! şimdi sinek kaydı olacağız.
  --- gelin remake ---
• devrim kelimesinin 82 yilindan sonra devlete gore daha makul olani
• "inkılabı" benimsemeyenler "inkilabı" tercih ediyor durumuna düşebilirler.dikkatli olunmalıdır:
  
  "kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sâhralar
  uyan ey yâreli şîr-i jiyân bu hâb-ı gafletten"
• boğazın en güzel vapurlarından biriydi. camlarında vitraylar, duvarlarında işlemeli ahşap paneller vardı.
  son zamanlarda yalova'da, kartal iskelesi'nin yanında perişan bir halde beklemekteydi. yanından geçerken bakıp haline üzülürdüm, onunla yaptığım boğaz yolculuklarını hatırlardım.
  şimdi ise bu güzel vapuru otele çevirmek için(!?) ihaleyi kapmış olan firma ona gecekondu muamelesi yapıyor ve üzerine kat çıkıyor. davalar falan açılmış ama giden gitti...
  boğazın diğer güzel vapurları için (bkz: fenerbahçe vapuru) (bkz: çengelköy vapuru)
• odtu stadyumuna yazilmis olsaydi sanirim su anda 'devrim tarihi' ve 'ataturk devrimleri' olacakti mufredatimizda.
• toplumdaki mevcut duzenin, kisa surede ve belli bir zorlama ile degistirilerek yerine yeni bir sosyal yapinin kurulmasi demektir.. inkilap olmasi icin mutlaka bir devlet duzeninin bulunmasi gerekir..
  
  islahat ile farki, inkılap'in zorlama ile yapilmasi, islahat'in ise mevcut sistemde iyilestirme amaci gutmesidir.. islahat'in biraz daha gelismis ve zorla olani ise darbedir.. darbeler ile devrim (inkilap) karistirilmamalidir.. darbelerde zorlama vardir ancak mevcut sistemde koklu degisiklikler yoktur..
  
  ayni sistem icerisinde sadece isimler, kadrolar degisir.. misal ataturk'un yaptiklari inkilap iken, evren pasa'nin yaptigi darbedir.. öle.
• inkılap'in geldigi révolution kelimesinin asli olan “revoluere'', onceleri sirtustu dusmek, devrilmek, yuvarlanmak anlaminda kullanilmaktaymis... bu kelimeyi ilk defa dante alighieri solen isimli kitabinda kullanmis.. bu kitapda “revoluzione” ifadesi yildizlarin seyir ve hareketleri anlamina geliyomus..
  
  sonra sonra hobbes gibi yazarlar, bu terimi onceden gorulmeyen, insan iradesi disinda bir olay, bir degisme anlaminda kullanmaya baslamis.. ve fransiz inkılabi ile ilk defa bu kelime subjektif bir anlam kazanmis.. bu subjektif anlami kazandiktan sonra inkılapta insan iradesinin tesiri de on plana cikmis.. yani artik inkılap, insanin seyirci kalacagi bir degisiklik olmaktan cikip, dogrudan dogruya istenilerek ve ugrasilarak basarilabilen siyasi ve sosyal degisiklikler anlamında kullanilmaya baslanmis..
  
  onlar ermis inkılabina biz cikalim kerevizine..
• bir gün olur da ömer lütfi akad üçlemesinin ilk filmi gelin'i izlerseniz, belki de en iyi günlerine ait birkaç saniyelik görüntülerine rastlayacağınız efsanevi vapur.
• görsel
  akp elinde zayi olup gitmiş güzel vapur. durumu türkiye'nin temsili gibidir.
  oysa şöyle bir şey olması gerekiyordu:
  imamoğlu başkanlığındaki ibb'nin restore ettiği kanlıca vapuru
• ekonomik ömrünü tamamladığı için bakıma alınan, bakımdan sonra sanatsal faaliyetler için gezici sergi mekanına dönüşeceği söylenen vapur.