incinmek

• sızı gibi burnumun ucunda hissettim.
  
  sanırım biraz incindim. hiç kırılmayacağını sandığım yerlerimden kırılıyorum. ben bu işin içinden kendim çıkacağım dediğimden beri, bir çukurun içinde debeleniyorum. şimdi tek isteğim, biraz gerçeklerimle yalnız kalmak. kendimle yüzleşmek. birilerinin bana acımasından nefret ederim, birilerinin bana acımıyorum deyip içinden acımasından daha da nefret ederim. içimde öfke ve kızgınlık yok. sadece incindim. birini çok sevince, o da seni çok sevsin istiyorsun. senin gibi heyecanlansın, senin hissettiğin şeye ortak olsun istiyorsun. olmak zorunda değil. ama bu benim incinmeme engel de değil. olsun. oluyor. olur yani. anlamsız bulduğum her şeyi yapıp, kendimi kendi yalnızlığıma gömüyorum. savaşacak halim yok. varlığımı kanıtlayacak halim yok. kendimi sevdirecek halim yok. duvarlara çarpıp tekrar kalkacak gücüm yok.
• o'nun senin gibi dusunmedigini farketmek... saygi duymak, anlayisla karsilamak ama kirilmayi engelleyememek... zarar gormek olmasa da tam, uykuya dalmadan once bir burukluk hissetmek, durgunlasmak... alkolun mevcut oldugu ortamlarda alkolle butunlesmek; alkol eksikliginde melankoli adina tukenmek...
  
  incinmek buymus; bugun de bunu gordum.
• "incitemezdi beni ne a$agılanmak hor görülmek, ne de yağmur, kar, açlık.. o umursamazlığın olmasaydı.."
• çoğu zaman incitenin umurunda bile olmadığı, incineninse sızısını ömür boyu taşıyacağı,orantısız duygusal güç kullanımı sonucu yaşanan his.
• icinde ince bir kirginlik ta$ir. ince ve derin. ben bir defa gormu$tum incinmi$ birini. hala bir cizgi gibi durur o kirginlik, agzinin yaninda...
• ruhen canı yakan hallere maruz kalmaktır. hiç olmadık bir anda kalbe inen büyük bir darbedir incinmek. üzülmektir. kahrolmaktır. izi hiç kaybolmayan bir yaradır.
• kıymık gibi batışıdır ay ışığının bile. kaldı ki sevilen bir kalbin neden olduğu bu duygu, göz pınarlarının doğal kaynağını oluşturmaya yeter.
• uzun zaman biriktirilen kucuk yara izlerinin birlestigi anda, guvendiginiz kisinin elinde yara bandi yerine tuzla gelmesidir.
• kırılmak ve faturasız aşklar veyahut biraz da;
  sevmeye devam eden bir uzvun son demecidir:
  "incindim"
• kağıdın parmağınızı kesmesi gibidir. için için sızlatır. zamana bırakırsınız geçsin diye, apansız geldiği gibi apansız da gider..
  
  kalırsa da içimizde bir derin sızı kalır.