• çoğu bilimsel makale çevirisinde, artık çevirenin anlamını bilmemesinden midir bilmiyorum, türkçe'ye de in situ olarak çevrilen sözcük. ingilizce bir makalede karşılaştığım, anlamını öğrenmek için baktığım hiç bir ingilizce, fransızca ve italyanca sözlükte de bulunmuyan sözcük aynı zamanda (gerçi fazla kasmadım; ayrıca latince bir sözlük de bulamadım).
  • bir seyin yerinde incelendigini ya da halledildigini gosterir. ornegin kaplanlari dogal ortaminda incelemek gibi.

    (bkz: in vivo)
    (bkz: in vitro)
  • yerine, ikame anlamlarına gelir.

    bilimsel makaleler için literatürdeki mevcut denklem, yöntem ya da düşünce şekline yeni bir bakış açısı getirildiği, aynı sonuca çıkan başka bir yol önerildiği anlamına gelmektedir.

    genellikle ''an in situ'' şeklinde başlayan bilimsel makalelerde tamamen yeni bir yol ya da mevcut yöntemin bir kısmının değiştirilerek geliştirildiği bir öneri-görüş ortaya atılmış demektir.
  • arkeoloji biliminde de kullanılan bir terimdir. arkeolojik bir buluntunun ilk çıkarıldığında dış etkenler tarafından zarara uğramamış halidir. bulunan ilk hali diyebiliriz.
  • biyolojide
    bir şeyin tam olarak yerinde incelendiğini anlatmak için kullanılır.
    (örnek olarak bir hücrenin bulunduğu organda iken incelenmesi bir "in situ" incelemedir.)

    kimyada
    kimyada birçok kararsız molekül vardır ve bunlar kullanılmak için in situ üretilirler.

    tıpta
    kanser in situ tek bir yerde bulunan kanser demektir. bu tip bir kanser,
    nerde bulunduğuna bağlı olmakla beraber, genelde cerrahi ile alınabilir.
    tedavi edilmesi istenen bir gene sağlıklı bir genin dışarıdan direkt olarak verilmesi anlamında kullanılır.
    örneğin; kistik fibrosis hastalığının tedavisi için sağlam gen aerosol yoluyla verilir. melanomda ise deriye enjeksiyon yoluyla verilir

    arkeolojide
    bir bulgunun tahrip edilmemiş ve yeri değiştirilmemiş bir halde bulunduğunu belirtir. (örnek olarak tarihi eser kaçakçılarının kazıp çıkardıkları, sonradan bulunmuş eserler "in situ" değildir.)

    kaynak : vikipedia
  • lat. yerinde.
    in situ concerete, yerinde dokulen beton.
  • tıpta da kullanımı vardır. kabaca kanserli hücrelerin ortaya çıktığı dokuyu henüz aşmamış olan evresini ifade eder.
    (bkz: karsinoma in situ)
  • türkçe'ye "yerinde yapım" olarak çevrilebilir..
  • "yerinde üretim" gibi bir anlamı var. özellikle robot ve 3d print teknolojisinin mimaride kullanılmaya başlamasıyla birlikte "prefabrikasyon" tanımına zıt olarak "in-situ" tanımı gelmiştir.

    artık klasik yapım teknikleri önümüzdeki yıllarda yavaş yavaş yerini 3 boyutlu devasa printerlara bırakacak. printer dediysek baya robotlar aslında. bildiğin apartman, köprü, villa falan yapıyolar. (basıyolar)

    örnekler için buyrunuz :
    - 5 katlı bir apartman 1
    - villa 2
    - köprü 3

    edit : sabahın 3 ünde makale yazmaya çalışan beynimden dökülen seçkileri okudunuz.
hesabın var mı? giriş yap