• konyaspor belediye eliyle yönetiliyor şu anda. zira yönetecek iş adamı bulamadılar. belediye başkanının yardımcısı geçti yönetime. bu sebeple yönetim şu anda direkt parti il başkanlığı modunda takılıyor.
    bu sene içinde yaptıklarına kısaca bakarsak ;
    - ligin hemen başında takım tam oturmuş ve istediği şekli almışken para teklif edilmiş oyuncuları hiç pazarlık etmeden sattı.
    - yerine kendi aralarında komisyon paylaştıkları futbolcu bile olduğu şüpheli transferler yapmaya çalıştı eline yüzüne bulaştırdı. (bkz: uche ıkpeazu)
    - taraftarı mağdur etmek için elinden geleni yapıyor, gişelerde küçük çocukların elindeki su şişesini bile alırken beşiktaş taraftarı deplasman tribününe sıfır arama sıfır kontrol ve turnikesiz girdi. doğuda oturup da maça zamanında giren seyirci sayısı çok azdır.
    - sezon başındaki saha rezaleti tamamen iktidar partisine yanlamaya çalışan iş bilmez bir belediyenin yediği bir halttı. bu iş bilmezliğin faturasını yine size bize kitlediler durup duran çimin anasını ağlatıp sonra "vergilerimizle" hibrit çim yaptılar.
    - bu süreç içinde stadın içinden geçildiği için takımın avrupaya gitmesine resmen darbe vuruldu
    - takım 2 ay iç saha maçlarını eskişehirde oynadı.
    - takımın hakem hatalarıyla alakalı kavrulduğu dönemde bile milletvekilliği planı yapan başkan asla çıkıp da konuşamadı. takımı yerlerden yerlere vuruldu. sadece izledi.
    - takımın kötü haline rağmen transfere kesinlikle olmaz çekiyor.
    buraya kadar takımın yönetim şeklini anladıysanız zaten ilhan palut'u göndermek için geç bile kaldıklarını anlayabilirsiniz.
    bu kadar mesnetsiz ve vasıfsız bir yönetimin yapabileceği tek şey buydu. şimdi tahminen yılmaz vural gibi bir medya ünlüsü ile süreç başlayacak lig bitene kadar en az 3-4 teknik direktör değişecek.
    sehic ve amir haberleri de doğru ise konyaspor bu hamle ile ligi 16. bitirmeyi garantilemiştir.
  • şampiyonluklara alışmış konyaspor gibi büyük bir camiayı sıradanlaştırmış olan vasat hoca. gönderilmesi zerre şaşırtmadı. diri ve gününde bir samet aybaba> ilhan palut.
  • emre belözoğlu ve nuri şahin için; daha doğrusu onların nezdinde tüm "hızlı yoldan lisans sahibi olan yeni nesil teknik direktörler için" söylediklerinden sonra 48 saat içerisinde görevinden alınan hoca. sportif olarak da lig sıralaması olarak da çok başarılı işler yapmasına rağmen yukarılardan gelen bir kararla fişi çekildi.

    hatayspor-göztepe-konyaspor takımlarında başardıkları ile zaten ismini türk futboluna kazımaya başladı. dilerim yakın tarihte süper lig'de zirve hedefi olan bir kulüp ile yolları kesişir..

    edit: ne dedi diye mesajlar geliyor. son derece doğru şeyler söyledi ilhan hoca. özetle;

    - biz pro lisans almak için senelerce bekledik
    - gereklilikleri yerine getirdik
    - benim gibi bekleyen yüzlerce hoca adayı oldu, oluyor
    - sırf a milli formayı belli sayıda, belli dönemde giydiler diye bazı eski futbolculara jet yoldan bu hakkın tanınması haksızlık
    - ki dediğine %100 katılıyorum
    - volkan demirel
    selçuk inan
    fatih tekke
    emre belöz
    nuri şahin
    - bu adamlar tff'nin yol vermesi ile jet kurs ile geçici lisansı aldılar
  • a spor'a göre an itibariyle konyaspor'daki görevine son verilmiş olan teknik direktör.

    emre belözoğlu ve nuri şahin gibi futbolcu eskilerinin teknik direktörlük kariyerlerine 1-0 önde başladığını iddia etmesinin üzerinden daha birkaç gün geçmişti. bunun üzerine görevine son verilmesi biraz tuhaf.
  • t : emre belözoğlu'nun çok enterasan bir futbol figürü olduğunu akıllara getirmiş hocadır.
    umarım emre'yi fenerbahçe efsanesi olarak görmeyen aklı başında taraftarlar çoğalır.
  • hayattan umudunu kesip intihar etmek isteyenlere hayat hikayesinin okutulması, kariyer yükselişinin gösterilmesi gereken 12 kasım 1976 reyhanlı/hatay doğumlu eski futbolcu, şimdilerin futbol antrenörü. tarih itibarıyla bugün doğum günüdür. bu bağlamda doğum gününü de kutlamış olalım. nice yıllara hocam.

    başlığını açma fırsatı varken o sıralar ekşi sözlükte yazma işini bıraktığımdan uzun zaman önce yazdığım entry'yi şimdi güncel durumlarla beraber güncelleyip yazmak istedim.

    ilhan palut'u futbolculuğundan beri bilirim. futbolculuk döneminde alt liglerde oynayan biri için iyi sayılabilecek bir kariyer yapmıştı diyebilirim. profesyonel anlamda;

    (bkz: hatayspor)
    (bkz: adanademir spor)
    (bkz: çorumspor)

    gibi takımların formasını giymiş ve;

    1. lig'de 45,
    2. lig'de 218,
    3. lig'de 60,
    turkiye kupası'nda 6

    toplamdaysa 329 resmi maç oynayıp 33 gol atmış.

    daha sonra çoğu eski futbolcu gibi antrenörlük sertifikası alıp futbolun içinde kalmaya karar vermiş lakin "ulan bu ülkede altyapı takımlarında veya alt liglerde çalışan antrenörler karın tokluğuna çalışıyor" diye düşünmüş olacak ki kafasını çalıştırarak üniversite okumuş. kapağı devlete atarak beden eğitimi öğretmeni olmuş ve koluna da bir altın bilezik takmış.

    aynı anda hem öğretmenlik hem de altyapılarda veya a takım kategorilerinde antrenörlük yaparak hayatını idame ettirirken birden (bkz: hatayspor) teknik direktörünün kovulması sonrasında lütfü savaş'ın yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı felsefesi mi ya da pintiliği mi diyelim ne diyelim bilmiyorum henüz teknik direktörlük diploması olmamasına rağmen hatayspor'un başına getirildi. eminim ilk etapta ucuz bir paraya anlaşmıştır zaten kendisi iyi bir hataysporlu'dur ve bu teklifi seve seve kabul etmiştir. gerçi bu teklifi kim kabul etmezki. düşünsene reyhanlı'da bir okulda ortaokul öğrencilerine ters takla, ip atlama gibi şeyleri full ek dersle 5000-5500 tl'ye öğretmekle meşgulken birden bire dinamiklerini hareket ettirmeye başlaysan büyük bir şehrin şehir takımı olan (bkz: hatayspor)'u talih kuşu konmuş gibi çalıştırmaya başlıyorsun.
    beki de yapmayı düşünmediğin işi profesyonel olarak en üst 2 kategoride, üst düzey sporcularla, güzel tesislerde, genel olarak çok iyi imkanlar dahilinde üstüne 3 milyon tl (hataysporla sezon başından anlaştığı para.) civarında bir maaş almaya başlayarak yapmaya başlıyorsun. kurduğun sistem tutuyor ve takımın güzel bir oyunla şampiyon oluyor. sen de herkes tarafından seviliyor ve saygı görmeye başlıyorsun. 3 yıl içinde de kendini süper ligde buluyorsun. bu adamın hikayesi yazılamasın da doğuştan şanslı olanlara mı methiyelet düzelim.

    ilhan hoca futbolu hem icra etmiş hem de akademiden gelmiş olması neticesinde belli bir futbol felsefesi benimsemiş ve takımına bunu öğretmeye başlamıştır.

    2. lig'de sezon arasında geldiği hatayspor'u orta sıralardan alıp playoffa taşımış ve penaltılarda elenmesine rağmen bu işi basarabileceğinin sinyellerini verdiği için sözleşmesi uzatılmıştı.

    spor toto 2. lig 2017-2018 sezonu başlarken bir sene önceki takımdan çalışmaya devam etmek istediği oyuncuları bırakıp yanlarına da birkaç takviyeyle yola çıktı. hocanın takıma oynayama alıştırdığı sistem, oluşturulan mantıklı kadro, taraftarın ve yönetimin de inanmışlığı vs. derken sezon içindeki tatmin edici oyun sonunda hatayspor 16 yıl aradan sonra (bkz: tff 1.lig)'e yükselmeyi başardı.

    hepimiz bu takım tff 1. lig'de (bkz: ptt 1. lig 2018-2019 sezonu) ne yapacak? takımdaki topçular seviye olarak üst düzey değil, bu ligde kırılgan oluruz bizi de çiy çiy yerler diye düşünürken tam tersi oldu ve ilhan hoca oluşturduğu sistem üzerinde ısrar ederek inanılmaz güçlü ve bu gücü rakip kim olursa olsun kolayca hissettirebilen bir takım oluşturuldu.

    sezona direkt oynayabilecek 4 yerli gökhan karadeniz, yusuf abdioğlu, mirkan aydın ve kubilay sönmez transfer edildi. yabancı kontenjanı ise genellikle geleceğe yatırım olabilecek 5-6 gençle birlikte sezonun toplamında adam gibi katkı verecek tek kişi olan (bkz: saido diallo) haricinde sakatlık, formsuzluk vs. derken vasat bir performans serileyen ve bir önceki yıldan kalan topçuları kesemeyen (bkz: dmytro korlishko), (bkz: wellimgton brito da silva) ve (bkz: bakary nimaga)(gayet iyiydi aslında ama lisans vs. probleminden ötürü takıma 2. devre dahil olduğu için çok öne çıkamadı.) gibi isimler takımdaki diğer yabancılardı. ilhan hoca bu 3 topçudan çoğunluğu sakatlık olmak üzere çeşitli sebeplerle tam yararlanamasa da kalite olarak 2. lig seviyesinde olan eski kemikleşmiş isimlerle sezon içinde gerçekten canavar bir takım yarattı. tek sıkıntı sezon başında sinan kurumuş'un kadro dışı kalması ve mirkan aydın'ın iyileşip takima katılana kadar geçen 10 haftalık sürede santrafor eksikliğinden dolayı iç sahada oyunu tutmaya çabalarken son dakikalarda yediğimiz gollerle kaybettiğimiz 4 puandı. (görece kolay rakiplere karşı evimizde son dakikalarea yediğimiz gollerle 4 puan bıraktık. ligi de 3 puan geride 3. olarak bitirdik zaten.)

    ilhan palut şartlar ne olursa olsun kaleciden başlayarak ayağa pas, toplu takım savunması, sakin ama gene toplu hücum daha doğrusu hurra değil modern futbola uygun şekilde savunma oyuncularının da hücuma katıldığı, ayakta durabilen, ne yaptığını bilen, hem güçlü hem de teknik oyuncuları harmanladığı, takım ayırt etmeksizin aynı ciddiyetle oynayan, kele ve takım savunması uyumunu çok iyi kuran bunun meyesini de 2 defa 2. lig'de, 1 defa da 1. lig'de olmak üzere türkiye liglerinde toplamda 3 defa, avrupa liglerinde de 1 defa en az gol yiyen takım olma unvanını kazanan, sadece savunma değil hücumda da 4-5 futbolcunun oyunun içinde olduğu harika pozisyonlarla, hazırlanışı itibarıyla şaşırtacak derecede güzel olan organize gollerle de bu işi hakkını vererek yalabileceğini herkese gösterdi.

    hatayspor başlığında da yazdım 25 yıldan fazladır maç izlerim. bunun 20 yıldan fazlası tribünde geçti. bir süre öncesine kadar da dünyanın her ligini yakından takip edip istatistik tutmuş biri olarak söylemem gerekiyorsa ilhan palut'un
    çoğunluğu kalite olarak 2. lig seviyesinde olan hatayspor'a 1. lig'de oynattığı top benim hayatım boyunca en çok keyif aldığım takım perfonmanslarından biriydi.

    sezon içinde ayrı ayrı hikayesi olan birçok maça çıktık ama şüphesiz akıllarda en çok kalacak olanları tarihin en güzel maçlarından biri olan (bkz: 26 mayıs 2019 hatayspor adanademirspor maçı/#92239554) galibiyeti ile bu galibiyetle gelen final ve maalesef şanssızca kaybedilip süper lig hayallerimizi yıkan, tarihi hikayemizi yarım bırakan (bkz: 30 mayıs 2019 hatayspor gazişehir gaziantepspor maçı/#94702426) başta olmak üzere çeyrek finale çıkarak takımın prestij ve marka değerini de yükselten türkiye kupası serüveni de geçen sezon yaşadığımız sevinçlerin üstüne koyulan lezzetli bir sos gibiydi.
    (bkz: 24 ocak 2019 hatayapor başakşehir maçı/#94602237)
    (bkz: 6 şubat 2019 galatasaray hatayspor maçı)
    (bkz: 27 şubat 2019 hatayspor galatasaray maçı) serileri de ki buna gençlerbirliğini de elediğimiz maç da dahil olmak üzere çok önemli ve dönüşü muazzam maçlardı.

    playoff finaliyse hepinizin bildiği gibi bizim adımıza şanssızlıklarla geçti. sakatlık sebebiyle oynayamayan, sezon içinde muazzam bir performans göstermesine rağmen finalde vasat olan birkaç oyuncu, maç içindeki kırılma anları takımda alışılagelen final fobisiyle birleşince maalesef penaltılar sonunda yenildik ve süper lig hayallerimizi birbaşka bahara erteledik.

    oynattığı oyun ve kurduğu sistemle dikkatleri üzerine çeken ilhan hoca sezon sonunda süper lig'den çok teklif aldı ama yönetim onu ikna ederek takımda tutmayı başardı.

    tff 1. lig 2019-2020 sezonu başlarken ilginç bir şekilde tüm taraftarlar gene heyecanlıydı. normalde kaybedilen finallerden sonra şehir olarak takıma bir küskünlük oluşur ve çoğu kişi maça bile gitmezdi ama işte ilhan hoca'nın kurduğu takım, oluşturduğu sistem ve tabiki oynattığı oyun şehirdeki havayı tamamen değiştirdi. hayatında maça gitmeyen kişiler bile takımı takip etmeye başladı. bu hem iyi hem de kötü bir şeydi aslında. takım olarak sezona gene iyi başladık ama bu sefer türkiye kupası'nda bal takımlarından birine yenilir ve birkaç maçta da olsa takımda geçen seneye oranla az da olsa bir tutukluk görülünce yönetim -ki lütfü savaş'ı bilen bilir egosu tavan biridir- hocayla fikir alışverişinde bulunmak isteyince karşılıklı ego savaşları başladı ve sonunda da kimsenin istemediği şey oldu ve ilhan palutla yollar ayrıldı.

    bu süreçten sonra hayatında maça gelmeyen iyi gün dostu tipler (yukarıda bahsettiğim durumun kötü tarafı da bu işte) sırf ilhan hoca gönderildi diye takımın küme düşmesini isteyebilecek kadar saçmalamaya başladılar. ilhan hocanın gönderilme şekli, yeri ve zamanı elbette yanlıştı ama maalesef futbolda böyle şeyler var. neyseki süreç çok uzamadan halloldu ve takım kaldığı yerden devam etmeyi sürdürdü. ilhan palut gittikten sonra takımda bir savrukluk, ayağa top sisteminde bir azalma var, takım savunmasında da formuzluk var gibi görünüyor ama benim için önemli olan hatayspor'un şampiyon olması ki ilhan hoca bile giderken bunu dile getirdi ve takıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

    en sonunda ilhan palut çok çalışmasının meyvesini yedi ve türkiye'nin köklü ekiplerinden göztepe takımının başına getirilerek hakettiği süper lig hocalığı deneyimini elde etti. göztepeliler gördüğüm kadarıyla ikiye bölünmüş durumda. kimi ilhan hocayı küçük görüp istemiyor (bunlara pep quarliola'yı mı getirsek ne!) kimi de ilhan hocanın süper lige hakederek geldiğini ve kaşarlanmış hocaları değil de böylesi genç, hedefleri olan ve belli bir futbol felsefesine sahip bir hocayı görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek yeni hocalarına sahip çıkıyor.

    ilhan palut eğer göztepe'de kalırsa eğer bence önümüzdeki sene yapacaklarıyla değerlendirilmeli zira mevcut kadrodaki oyuncular hocanın kafasındaki felsefeyi oynayabilecek durumda mı onu bilemiyorum. bence göztepeliler ilhan palut'un arkasında dursunlar. eğer ilhan hocanın bizde oynattığı oyunu göztepeli futbolcular da oynayabilirlerse emin olun göztepe taraftarı maç sonlarında isyan etmek (isyan marşı) yerine inanılmaz keyif aldıkları takımları için bu sefer de zevkten dört köşe olmak marşını bestelerler.

    en başta yazdığım şeyi neden yazdığımı entry içinde daha iyi anlamışsınızdır. ilhan palut gerçekten dipten gelip tavanı gören kariyeriyle herkese örnek olması gereken bir isim. bu hayatta gerçekten şansın olacak ama asıl mesele eline geçen bu fırsatı ilhan palut gibi çok çalışarak kullabilmektir.

    hataysporla birlikte desteklediğin beşiktaş'a teknik direktör olmak düşüncesi artık hayallerinin arasına girmiştir diye düşünüyorum. oralara ulaşmak çok çok zor tabii ama bu kadar kısa sürede yaptığın sıçramayı düşününce kesin konuşmaktan kaçınıyorum.*

    hatay'ı iyi temsil etmen dileklerimle.
    yolun açık olsun.

    edit: (bkz: hatayspor/#97673526)
  • şehirde dolaşan iddialara göre: şike teklifine olumsuz yaklaşıp yöneticilere karşı çıktığı için görevinden alınan başarılı teknik direktör. hatay belediye başkanının eşi gelecek seçimlerde eskişehir'de belediye başkan adayı(il veya ilçe) olmak istediğini ve kötü giden eskişehirspor'a karşı hatayspor'un galip gelmemesi gerektiğini dile getirmiş takımın as kadroyla çıkmayıp pasif bir oyun sergilemesinin doğru olacağını yönetime bildirmiş yönetim de hocaya bunu aynen aktarmıştır. bunun üzerine ilhan palut ve öğrencileri nasıl biliyorlarsa öyle oynamış ve galibiyet elde etmişlerdir. türkiye'de hiçbir etik davranış cezasız kalmayacağı gibi bu da kalmamıştır ve ilhan palut kovulmuştur. hatay halkı tesislere akın edip kararı protesto etmiş birçok taraftar passolig kartlarını kırmıştır. türkiye bu haksızlığa sırtını dönmemelidir. kulüp yönetimi istifa etmelidir.
  • bu ülkede ekmeğini taştan çıkaranların bir kez daha çakalların yemi olduğunu gördük.
  • galatasarayli, zamaninda pensilvanya'dan cikmayip ingiltere'de abi evlerinde kalan bir bücürün sinirlerini bozdugu hafta gorevine son verilmesi ne garip tesaduftur.

    nasil bir lobidir lan bu? olm harbi esegiz biz bu ligi izledigimiz icin ya.
  • 2 maçta da bir lihtenşıtayn takımını yenemeyen takımın hocası.

    röportajlarını dinlesen sanki klopp. sahaya bir çıkıyorlar, köy takımı 4 atıyor.
hesabın var mı? giriş yap