• faşist ikonakırıcılık üzerine roma'da katıldığım bir seminerde anlatılanları not alıp sunuların fotoğrafını çekmiştim. italyanların faşist miraslarıyla yüzleşmelerine ilişkin hayli ilginç bir konu olduğu için buraya da bırakayım.

    faşist diktatör benito mussolini'nin 25 temmuz 1943'te iktidardan düşmesi sonucu faşizmin yasadışı ilan edilmesiyle birlikte italya'da 1 (bir) gün içinde müthiş bir faşist ikonoklazm yaşanmış.

    mussolini'ye ait
    - heykeller,
    - büstler,
    - tablolar,
    - semboller
    halk tarafından paramparça edilip kazınmış, yakılıp yıkılmış.

    bu ikonakırıcılığın ertesi günü, 26 temmuz tarihli gazetelerde çıkan haberler:

    - il duce kişisel çıkarlarını ülkesinin çıkarlarının önüne koydu!

    - öylesine hırslı, kibirli ve absürttü ki komik konuşmalarıyla dünyayı korkutmaya çalışıp sanki yeni bir sezarmışcasına sonsuz bir imparatorluk kurmaya yeltendi!

    - aptalca böbürlenip blöf yaparak ilan ettiği savaş yüzünden, italya'yı bütünüyle hazırlıksız olduğu bir idam mangasının önüne attı.

    faşist ikonakırıcılığın yaşandığı dönemin tanıklıkları da sadece italyan halkının değil genel olarak halkın, güce yönelik ikiyüzlü politik tavrı hakkında ilginç veriler sunuyor.

    - bir padovalının sözleri: "duce'ye hakaret etmekten kendimi alamıyorum... son zamanlarda yaptığı hataları kabul etmekle beraber, şunu da unutamıyorum ki o aslında bir dönem benimle birlikte daha pek çok italyan için bir idoldü. geçmişte yaptığı iyi şeyleri unutmam mümkün değil."

    - bir romalının ifadesi: "mussolini iktidardan düştüğünde, herkes anti-faşist oldu. tıpkı ezop masallarındaki gibi; aslan bağlıyken götüne tekme atarlar... aynısı mussolini için gerçekleşti: popüler olduğu zamanlar millet onun için delirirdi. ne zamanki düştü, götüne tekmeyi yedi."

    - bolzanolu birinin tanıklığı: "köpeklerin ölmekte olan aslana saldırmasına ilişkin öyküyü hatırladınız mı, hani aslanı götünden tekmeliyorlardı... tabi bu durum, aslanın bunu ve ölmeyi haketmediği anlamına gelmiyor. "

    - cuneolu: "mussolini yıkıldıktan sonra yapılan gösterileri izledim, konuşmaları duydum... daha düne kadar faşist olan pek çok simayı hemen tanıdım. dün ne kadar faşistlerde, bugün de o kadar anti-faşistlerdi; olanca nefesleriyle bağırıp çağırıyorlardı.

    - la spezialı bir başkası: "utanç duyulacak bir şeye şahit oluyordum. bugün duçe'ye küfredenler dün onu alabildiğine öven kişilerdi. ne büyük alçaklık! zavallı vatanım, ne hallere düştü"

    - floransalı biri: "zamanında niye faşizme bulaştıklarına ilişkin herkesin bir özrü var. daha bir kaç gün önce "duce!" duce!" diye meydanlarda maymun gibi haykıranlar adamın gırtlağını kesmeye hazırlar şu an."

    -casa del fascio'yu yağmalayan biri: "carlotta, keşke yaşananları görseydin, karnaval gibiydi. uzun süredir bu kadar gülmemiştim. kalabalık, tanrı'nın bahşettiği bütün cömertliklere ulaştı: beş damacana yağ, yüzlerce şişe, tonlarca makarna, konserveler, domuz yağı, pirinç ve daha aklın alamayacağı kadar çok kişiye yetecek sayıda yiyecek. her şeyi sokağa çıkardılar ve ordan alıp alıp götürdüler. sarhoşlar gelip geçiyor ve sevinçle canlarının istediği her şeyi yapacaklarını söylüyorlardı.

    - casa del fascio'yu yağmayan bir başkası: "casa littorio'dan çıkarılanları sana anlatmam mümkün değil; domuz etleri, unlar, kahveler, şekerler, likorler... gerçek bir hazine. allah büyük, faşistlerin kirli yalanlarını ortaya çıkardı işte.
  • bu dönemde antik devir sanatina dair ne var ne yok tahrip edilmeye mümkün mertebe gayret edilmi$, heykellerin ba$lari -bilhassa- parcalanmi$tir. co$ku yati$madiginda ise, kirec ocaklarinda eritilerek kirec elde edilmi$tir cok degerli sanat eserlerini ate$e atmak suretiyle. bir nevi vandalismdir gözümde, affedemeyecegim hatadir tarihte. * * *
  • muslumanligin etkisiyle viii ve ix yuzyillarda bizans imparatorlugunda egemen olan bir ogreti. ikonakiriciligi 11 ocak 730'da imparator iii.leon resmi ogreti olarak ilan etti. oglu v.konstantions ateli bir ikonakiricilik yandasiydi.; bu yonde etkin bir propaganda yapildi ve bu 730 fermani hiera konsili (754) tarafindan da onaylandi. kilisenin ve halkin direnisi uzerine 765 yililna ikona yandaslari cezalandirilmaya baslandi. impatorice eirine ortodoks ogretiye donus yapti, onun cabalariyla toplnanan vii. kiliseler konsili (ii. iznik) 787 yilinda ikona kulturunu yeniden tanidi. ikinci bir ikonakiricilik bunalimi v. leon'in kiskirtmalari ile patlak verdi. 815 yilinda iznik'de toplanan bir konsil iznik kararlarini gecersiz sayarak hieria kararlarini benimsedi. baskilar kimi zaman kalkti kimi zaman ise butun siddetiyle bas gosterdi ikonalar uzerinde. impartor theophilos doneminde baskilar doruk noktasina ulassada imparator olunce karisi yatistirici bir rol ustlendi ve ayasofya'da bir konsil daha topladi. bu konsil ikona kulturunu yeniden tanidi. bu konsilin toplandigi 11 mart 843 (perhizin ilk pazari) o gunden beri ortodokslugun bayram gunudur.
  • doğu roma imparatorluğunda bu hareketin güçlendiği dönemde mevcut imparatorlar ekseriyetle doğu kökenli olmuştur; isaurialı, suriyeli, frigyalı. zaten hareketin ana merkezlerinden biri de frigyaydı. buna dayanarak bu imparatorların yaşamlarının ilk dönemlerinde islam ve yahudilik etkisinde bu ikonakırıcılık hareketine sempati duydukları söylenmektedir ki bir ayrıntı olarak o dönemde islamiyet içerisinde de bu yönelim yükselmekteydi. 3. leo'nun çağdaşı 2. yezid arap imparatorluğunun başındaydı ve arap topraklarındaki kiliselerden tasvirlerin, ikonaların kaldırılmasını emretmişti. o dönemle ilgili çalışan kronikçilerin bu bağlamda 3.leo için serazen kafalı gibi bir ifade kullanması da enteresandır. hatta burada şöyle bir görüş de bulunmaktadır; islamiyet, yahudilik ve hıristiyanlık arasında bir engel olan bu tasvirciliği ortadan kaldırıp bu farklı inançtaki halkları ortak paydaya daha fazla çekebilmek. fakat bu görüşler pek tutulmamaktadır. yani bu kadar basite indirgenmesi pek mantıklı değildir.
    unutulmamalı ki daha insanlığın ilk dönemlerinde yerleşik yaşama geçildiğinde, bir süre sonra krallar ve rahipler peydah olmaya başladı. zamanla bu ikisi çatıştı ve sonucunda rahip-krallar, tanrı-krallar ortaya çıkmaya başladı. kurulan tüm imparatorluklarda tahmin edileceği gibi başa geçen kişi tüm gücü elinde tutmak ister ve her zaman da en büyük rakipleri din adamları olmuştur. bu sebeple de ikonakırıcılığın başka bir sebebi olan kilise-devlet çatışmasına gelinmektedir. halk yığınları kiliselerde ikonalara, tasvirlere aşırı diyebileceğimiz boyutlarda saygı duymaya, tapmaya başlamışlar buna bağlı olarak kilise daha da güçlenmeye başlamıştır. zaten toprakları küçülmüş olan imparatorlukta bir anda on binlerce keşişin ortaya çıktığını, nasıl bir örgüt ağının oluştuğunu düşünün. bu kadar keşişin ortaya çıkmasının devlet açısından bir dezavantajı da askeri kapasitenin azalmasıdır; keşiş imgesi aklımıza yaşlı insanları getirse de o dönemde özellikle gençler arasında oldukça popülerlik kazanan bir olguydu. en çok bahsedilen sebep de pagan esintileri hikayesidir tabii ki. hatta bu sebeple istanbul patriği azledilmiş ikonakırıcılık taraftarı başka biri patrik olmuştur. imparatorlar ne kadar çabalasa da, kilise içerisinden ne kadar çok adam alınsa da bu hareket dönem dönem dalgalanmalar yaşasa da sonunda halk tarafından kabul görmemiştir.

    tüm bunların yanında bu dönemlerde papa olan 1. gregorius konuya taraftar olsa da ele geçen mektuplarında insanı şaşırtan bir hassasiyeti bulunmaktadır. şöyle ki bölgesindeki kiliselerde bu faaliyetlere girişen marsilya piskoposuna yazdığı mektupta, piskoposa ithafen "yaptığın şey için seni tebrik ediyoruz fakat unutma ki bir resme hayran olmak ayrı şeydir, resim yoluyla hürmete layık şeyleri öğrenmek ayrı şeydir. halkın büyük çoğunluğunun eğitim imkanı bulunmamaktadır, okuma yazması yoktur. bu insanlar en azından resimlere bakarak bir şeyler öğrenme fırsatları olabilmelidir." minvalinde şeyler yazmıştır. evet görüldüğü gibi burada ince bir çizgi bulunmakta; tam karşı değil fakat aynı zamanda aşırılığa kaçan ibadetleri de tasvip etmemekte.
  • ikonaklazma, tasvir kırıcı da denilir.
    doğu roma ile batı roma kiliselerinin ayrışmasında bu hareket önemli rol oynamıştır. batı roma geçmişindeki pagan kültürün etkisi altındadır yani tanrıların somutlaştırılması söz konusudur. bu inanç geçmişi ikonalara tapmaya uygundu.
    doğu roma ise doğu kültürüne yakın olması sebebiyle buradaki müslümanlardan ve yahudilerden etkilenmiştir.
    önce zihinlerde başlayan bu ayrılık sonraki yüzyıllarda siyasal rekabetle perçinlenecek ve iki ayrı kilisenin ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
    editüs: imla
  • isaurlalı ıı. leo (y. 685-y. 741) 717'de, birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiş sayısız iktidar darbesinden sonra ve konstantinopolis bir kez daha sayıca üstün arap birlikleri tarafından kuşatma altına alınmak üzereyken tahta çıkar. kara surlarının aşılamaması, donanmanın rum ateşi'nden yarar lanması, son derece soğuk geçen bir kış, halifenin ordusunda görev alan sayısız hıristiyanın kaçıp karşı tarafa geçmesi ve
    bulgarların yardımı, kuşatmanın ağustos 718'de kaldırılmasını sağlar. ama araplar küçük asya'yı yakıp yıkmaya devam ederler ve 726 yılında santorini yakınlarında korkunç bir yanardağ patlaması yaşanınca birçok kişi (kaynaklarda yazılanlara göre) bunların tanrı'nın öfkesinin işaretleri olduğuna inanır.leo'nun, bu ilahi öfkenin ardında ikonalara, yani kutsal tasvirlere aşırı tapınmanın yattığına inandığı anlaşılmaktadır; bu nedenle büyük saray'ın anıtsal girişi chalke'de bulunan isa tasvirini kaldırtır (kaynaklara göre bu olay halk tarafından tepkiyle karşılanır). leo 730 yılında ikonalara ibadet edilmesini açıkça yasaklar; sade ve saf bir simge olan haça ibadeti teşvik eder. bazı modern tarihçilere göre yahudi ve islam inancının etkisi altında kalmıştır. bu girişimi roma tarafından önce eleştirilir, sonra reddedilir.

    (bkz: umberto eco)
    (bkz: ortaçağ)
  • kırıldı da ne oldu?
    ayasofyaya bakın hele ne değişmiş?

    demek şu ki azimle bastırılmaya çalışılan şeyler zaman sonra, en kutsalınıza bile sızabiliyor.

    kendimize soralım.
    kabede ki putlar kırıldı da ne oldu?

    camilere para olarak geri döndü...
  • ııı. leon tarafından başlatılmış ve ardılları tarafından dönem dönem gevşetilmiş ya da daha sert önlemler alınarak sürdürülmüş olan hristiyanlıktaki figürlerin sınırlandırılması hareketine verilen ad. hareket köken olarak
    monofizitlerle ilişkilendirilir. ııı. leon’da monofizittir. gücünüde anadolu’da özellikle islam ülkeleriyle sınırı olan anadolu kentlerinden almaktaydı. ikonoklast hareketin nasıl başladığı konusunda tarihçilerin üzerinde anlaşabildiği ortak bir görüş olmamasına rağmen ilamın etkisinin çok büyük olduğu söylenmektedir. islami güçlerin yayılma alanı genellikle bizansın hakim olduğu coğrafyadır. islam orduları çok kısa bir sürede bizans topraklarının dörtte üçünü ele geçirmiştir. özelliklede ticaretin merkezi olan suriye ve tahıl ambarı mısırın elden çıkması bizans için canalacı bir sorun olarak belirmiştir. ikonoklast hareketin bu koşullar altında islam dininde varolduğu söylenen insan figürü resmetme yasağından etkilenmiş olacağı düşünülmektedir.
    (bkz: islam'da insan sureti yapma yasağı).
    723 yılında emevi halifesi yezid bir fermanla hüküm sürdüğü coğrafyada bulunan hristiyan kilise ve manastırlarda betimsel sanatın yok edilmesini emretmiştir. bu tarihten üç yıl sonra 726’da ııı. leon ikonodüllere karşı ilk adımını atmıştır. dinin imgesel anlatımı zamanla bizansta imgeye tapınmaya yol açmış olması ve islam orduları karşısında yaşanan hezimet bu adımı atmasını hem kolaylaştırmış hem de nedenlerinden biri olmuştur.
    (bkz: ioannes damaskinos)
    imparatorların ikonoklazm ile hem arap istilası hem de güçlenen manastırlar yüzünden boşalan hazineyi yeniden devletin devamı için kullandıkları bir silah olarak kullanıldığını unutmamak lazım.
  • işid’in put diye antik dönem kalıntılarına saldırması ikonakırıcılık ile meşruiyet iddiası yönünden bağdaşmaz. işid, belli bir döneme ait olsun olmasın islami bulmadığı ne var ne yok yaktı yıktı. bunun içinde hristiyanlık imgelerinden tutun daha eski medeniyetlere her antik kent eder vardı. yani onun muhalafeti kategorikti. heykelin kendisine idi resmin kendisine idi. ikonakırıcılık ise kırılacak şeyin ne olduğundan öte temsiline ilişkin bir itiraz var. islam toplumlarında olanlar ile ikonakırıcılık arasındaki bağlantıyı kabeyi yıkmak isteyen ( o da ışıddı ya da başka bir harici gruptu bilemedim) kişiler arasında kurabiliriz.
  • iii. leon döneminde oldukça ılımlı* olsa da v. konstantinos döneminde iyice çığırından çıkmış bir harekettir ama durup dururken ikonofilleri kestiler demek de uygun değil kesinlikle. v. konstantinos'un devrinde başta patrik olmak üzere imparatorun yakın çevresinde bulunan aristokratlar, bir ikonofil imparatorun tahtı gasp etmesini desteklediğinde küçük bir iç savaş başlıyor ve bu süre içerisinde ikonoklastlar ilk öldürülenler oluyorlar. buna karşılık olarak da ikonofiller aynı şekilde öldürülmeye başlıyorlar ama işkenceye uğrayanı da çok fazla oluyor bu dönemde. ''taraf olmayan bertaraf olur.'' gibi canice fikre sahip iki taraf iktidarı ele geçirince karşısındakine en kötü şekilde eziyet ediyordu. doğu roma imparatorluğu içerisinde oluşan bu ikonoklazm hareketi ne yazık ki sadece doğu themalarında ilgi görüyordu. bunun dışında ikonoklazm hareketi batı ve doğu'nun tamamen ayrılması için zaten sahip olunan siyasi nedene meşruluk kazandıracak dini sebeplere de zemin hazırlamış oluyordu.

    benim asıl ilgimi çeken yanı kiliselerde sadece haç motifi kullanılması. aya irene ikonoklast hareketin sanat anlayışını yansıtan yapıydı* ve sadece apsiste bir tane haç vardı. ikonoklast hareket sadece ikonlara karşıydı ve bitkisel süslemeler, geometrik desenlere karşı pek bir karşıtlığı yoktu ama buna rağmen göremiyoruz ilgili yapıda. ayasofya'da küçük sekretonda bulunan iki haç da yanılmıyorsam ikonoklast dönemden kalma ve haçlar aya irene'deki gibi pek de sade durmuyor, biraz uğraşmışlar gibime geldi. bu konularda çalışmalar yapmış bir akademisyen hocama durumu anlattım belki bir şeyler söyler de feyz alırım diye. bana anlattığına göre tahmin ettiğim üzere helenistik bezemeler tercih ettiği biliniyor ama özellikle bitkisel süslemelerin çeşitliliğini pek bilemiyoruz maalesef. yani kısacası ikonoklast dönem biraz peyzaj sanatıyla alakalı olduğu tahmin ediliyor. doğu roma'daki sasani zevkler revaçta tabi o zamanlar. vitalle'de bulunan ıustinianus mozaiği'nde giydiği çizmeden, kubbedeki hayat ağacı motiflerine kadar hatta istanbul surları'nın ayvansaray kısmındaki simurg süslemesine kadar imparatorlukta uzun zamandır doğu zevklerine ve süslemelerine olan ilgilerin olduğu görülüyor. muhtemelen nar ağacı, hayat ağacı gibi bitkisel süslemeleri her yerde kullanan sasani dönemi sanat anlayışının da bu dönemde etkin olduğunu düşünüyorum. keşke bu ikonofiller iki, üç eser daha bıraksaydı da faydalansaydık.
hesabın var mı? giriş yap