• saat 6’da işten çıkarsın. istanbul’daysan asgari 1 saat yol tepip eve gelirsin. akşam yemeğiydi, sofranın toplanmasıydı, bulaşıkların makineye dizilmesiydi derken saat 8 buçuk olur. yarım saat mal gibi tv’ye bakarsın, çocukların yatma vakti gelir. dişlerini fırçalama, tuvaletlerini yaptırma, pijamalarını giydirme, yatağa sokma derken saat olur 9 buçuk.

    çiftlerden biri çocuklara masal okurken, diğeri çayı demler, yanına bir şeyler hazırlar. çiftlerin salonda yeniden buluşma saati 10. çay içerken ya tv izlenir, ya bir film koyulur dvd’ye. hangisini seçersen seç saat olur 12.

    uzandığı koltukta iyice kendinden geçen çiftler son bir gayret sevişelim mi acaba çılgınlığına girerler. kadın makyajını çıkarmak ister, ardından tuvalete gider, üstünü değiştirir falan derken erkeği yatakta bulur.

    öpüşüp uyurlar. bu haftanın 5 günü böyle sürer. haftasonu çocukları gezdirelim, ailece bir şeyler yapalım derler, yaparlar. öpüşüp uyurlar. bazen erkek sevişemiyor olmanın ızdırabıyla karısına “bu gece mutlaka sevişelim” der. iki tarafta reddeden taraf olmamak için istekli görünür. öpüşüp uyurlar.

    lan olm vitamin falan mı almak gerekli? yoksa bu böyle sürüp gidiyor mu? az akıl verin.

    not: çay içme diyenler olabilir, ama arkadaşım sohbet de mi etmeyelim.
  • çocuklardan tekini cam silmeye yolla, diğerini de metro durağında blokflüt çalmaya... sonra bütün gün evde seviş işte, nesi kötü anlamadım.
  • benim peder iki işte çalışıyordu.
    adam devlet memuru, mesai biter eve gelir, birkaç saat takılır sabahlara kadar garsonluk yapardı.
    anam, iki tane çakal ve piç ötesi evladı (ben ve kardeşim) peşinde koşar, 18 daireli bir apartmanda kapıcılık yapar, extradan birkaç apartmana dışarıdan bakar ve ev işlerine giderdi.
    bizim peder boş dursa, anam sıkıştırırdı.
    anam yorgun olsa peder dalardı.
    eskiden, prinç karyolar olurdu. böyle ''gacıır, gucur, gııcırrrr'' sesler çıkardı, bizim valide ile peder tepişirken.
    uyutmazlardı.
    adamlar boy abdesi almaktan, evrim geçirip ördek olmadıklarına dua adiyorum.
    bu sadece bir örnek.
    köyün çobanını biliyorum, saatlerce garsonluk yapan adamları bilirim.
    fizik gücü ile ekmeklerini çıkaran amele kardeşlerimizin durumu ortada.
    çocuk, çalışma saatleri, yorgunluk bahane.
  • en azından iki çocukla performans sıkıntısı yaşamadıklarını cümle aleme göstermişlerdir.
  • bir hayli yüksek tempoludur. nereden mi biliyorum? 2 günde bir çığlıklarını, inlemelerini ve patırtılarını tepemden eksik etmeyen komşularımdan elbette...

    hayır, karşılaştığım zaman dayanamayıp adamın omzunu pıt pıtlayıp "sakin ol şampiyon!" demekten korkuyorum.
  • işli ya da işsiz tek gözlü evleri olan 5 çocuklu çiftin cinsel hayatı kadar renkli değildir.

    (bkz: yapma çocuklar uyanacak)
  • çocukluğumda severek izlediğim bir trt programını hatırlatır: cumartesiden cumartesiye .
  • çok yoğun olsa gerek. iki çocuğu da işe gönderdikten sonra bütün gün evde...
hesabın var mı? giriş yap