• buram buram yavuz özkan kokan film.
    henüz filmi izlerken bunun yönetmeni yavuz özkan'dır demiştim ve sözlüğü açıp baktığımda hislerimde yanılmadığımı fark ettim.
    zuhal olcay ve parlak göz bebekleri kamera karşısında bir kez daha devleşmiş, doksanlı yılların kalburüstü yaşantıları yine olabildiğince güzel film edilmiştir. doksanlı yılların tipik bağımsız kadın modelleri için zuhal olcay ve serap aksoy'dan başkası düşünülemezdi.
    iki kadın hikayesi; âdeta endâmıyla kadın kelimesinin hakkını verebilen bu iki insan için yazılmıştır. haluk bilginer hakkında konuşmak zaten her daim yersizdir.

    benzeri yavuz özkan hârikaları için lütfen;
    (bkz: bir sonbahar hikâyesi)
    (bkz: yengeç sepeti)
    (bkz: 90ların ilk yarısındaki bunalımlı film çekme ekolü)
  • hiçbir karakterin isminin olmadığı yavuz özkan filmi.
  • yavuz ozkan'in yonettigi 92 yapimi turk filmi. bir hayat kadini (zuhal olcay) bir bakana (haluk bilginer) tecavuz suclamasinda bulunur. bu arada bakanin karisiyla (serap aksoy) arasinda beklenmedik bir dostluk geli$ir.
    (bkz: ve olaylar gelisir)
  • (bkz: la ciociara)
  • "hayatta her şeye sahipsin ama anlatacak hiçbir şeyin yok" cümlesiyle beni etkileyen, biraz uzun, müzikleri uyumsuz, yönetmenliği orta karar, oyuncuları muazzam ve senaryosuyla fark yaratan bir film. filmdeki hiçbir karakterin isminin olmaması güzel bir mesaj. yavuz özkan farklı açılar arayan fakat bulduğu açılarda kararsız kalıp hatalı seçimlerle filmdeki olayları söndüren bir yönetmen. cidden güzel çekimler var, hele bolu'nun şahane güzelliği başta olmak üzere harika portrelerle dolu fakat filmin son virajındaki olaylı sahnedeki açısı berbat. yağmur sahnesinde verdiği alt metin ise filmin sonuyla tutarlı, güzel. ancak iki kadın arasındaki sahneler ve olayların olgunlaşmasını doğal bulmadım. 7.2/10
  • 1992 yapımı yavuz özkan filmi. haluk bilginer ile zuhal olcay'ın birlikte oynadığı başka bir film hatırlamıyorum, belki vardır. gerçi bu filmde de karşılıklı sahneleri pek yok. haluk biginer'in oynadığı milletvekili-bakan karakterin eşini serap aksoy canlandırıyor. film, bir tecavüzle başlıyor. bakan, "hayat kadını" ile anlaşamayıp ayrılırken,birden,zorla, kadının ırzına geçiyor. türk filmlerindeki "fahişe" karakterleriyle örtüşmeyen,felsefeye ilgi duyan,düzenli bir yaşamı olan kadın karakter de bakana tecavüz davası açıyor. bu noktada bakan karakter, "sonunda muhalifler bana bunu da yaptı,skandal" deyip eşinin desteğini sağlıyor. telefonlar susmuyor,gazeteler konuyu işliyor."bir hayat kadınına nasıl tecavüz edilir ki" bakış açısı aktarılıyor..ama en sonunda ise, bakan eşi diğer kadınla bir şekilde yazlık evde buluşuyor."iki kadın" işte o noktada birleşiyor..aralarında bir arkadaşlık başlıyor.ve bu "cinsellik yaşayışı" ile ilgili bir hesaplaşmaya dönüşüyor. en sonundaki gereksiz bölüm hariç hoş filmdi yani. haluk bilginer gözlüklüydü yanlış hatırlamıyorsam.
  • arasında kalmadıgın sürece gayet hos durur
  • iki kadın asla birbirine düşmüyorsa en azından birinin kadınlığı şüphe götürür. bir yandan kadın ilişkileri genelde askeri eğitim ve manevralara çok benzer. ama bu asla tam oturmayan bir askeri düzendir, oturmayışı nedeniyle sert ve süreklidir.

    "iki kadın: biri, bilemedin yirmisinde (şu bilemedin'in anlamını sana nasıl anlatmalı?), öteki, kırkını aşmış." tomris uyar - sekizinci günah (alte liebe: küçük akşam müziği)

    (bkz: askeri düzen/@ibisile)
    (bkz: ikinci kadın)
  • badem bıyıklı haluk bilginer izleme fırsatı sunan yavuz özkan filmi.
    badem bıyık derken salt bıyık değil tepeden tırnağa kastedilmiştir

    --- spoiler ---

    şu film günümüzde çekilmiş olsa hassektör der çıkardım filmden, şu an bir bakana böyle bir dava açabileceksin de, bu davayı açacak hukukçu bulacaksın da ohooooyyy… 92'de bu filmin çekilebilmesine olanak sağlayan liyakat sistemi varmış demek ki vay anasını…
    --- spoiler ---

    ha bir de;

    zuhal olcay güzel kadınmış he…
  • bir kadından daha çok ses çıkartır.
hesabın var mı? giriş yap